Arapça:
وَصَاحِبَتِهِ وَأَخِيهِ
Çeviriyazı:
veṣâḥibetihî veeḫîh.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Eşini ve kardeşini,
Diyanet İşleri:
Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Eşini de, kardeşini de.
Şaban Piriş:
Eşini ve kardeşini.
Edip Yüksel:
Eşini, kardeşini,
Ali Bulaç:
Kendi eşini ve kardeşini,
Suat Yıldırım:
Birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun hâlini sormaz.Her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini,kendisine sahip çıkan sülalesini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister. [31,33; 40,18; 23,101; 80,34-37]
Ömer Nasuhi Bilmen:
70:11
Yaşar Nuri Öztürk:
Eşini, kardeşini,
Bekir Sadak:
70:15
İbni Kesir:
Eşini ve kardeşini,
Adem Uğur:
Karısını ve kardeşini,
İskender Ali Mihr:
Kendi eşini ve kardeşini.
Celal Yıldırım:
70:11
Tefhim ul Kuran:
Kendi eşini ve kardeşini,
Fransızca:
sa compagne, son frère,
İspanyolca:
a su compañera, a su hermano,
İtalyanca:
la sua sposa e suo fratello,
Almanca:
mit seiner Gefährtin, mit seinem Bruder,
Çince:
他的妻子、他的弟兄,
Hollandaca:
En zijne vrouw en zijn broeder.
Rusça:
своей супругой и своим братом,
Somalice:
Haweenaydiisa, Walaalkiis.
Swahilice:
Na mkewe, na nduguye,
Uygurca:
(ھەر ئادەم ئۆز ھالى بىلەن بولۇپ قالىدىغانلىقى ئۈچۈن) دوست دوستىدىن كۆرۈپ تۇرۇپ (ھال) سورىمايدۇ، گۇناھكار ئادەم ئۆز ئورنىغا ئوغۇللىرىنى، ئايالىنى، قېرىندىشىنى ۋە ئۆزى مەنسۇپ بولغان قەۋم - قېرىنداشلىرىنى ۋە يەر يۈزىدىكى جىمى ئادەمنى بېرىپ بولسىمۇ، بۇ كۈندىكى ئازابتىن قۇتۇلۇشنى ئارزۇ قىلىدۇ
Japonca:
かれの妻や兄弟,
Arapça (Ürdün):
«وصاحبته» زوجته «وأخيه».
Hintçe:
और उसकी बीवी और उसके भाई
Tayca:
และด้วยภริยาของเขา และด้วยพี่น้องของเขา
İbranice:
ואשתו ואחיו
Hırvatça:
i suprugom svojom, i bratom svojim,
Rumence:
prin soţia sa, prin fratele său,
Transliteration:
Wasahibatihi waakheehi
Türkçe:
Eşini, kardeşini,
Sahih International:
And his wife and his brother
İngilizce:
His wife and his brother,
Azerbaycanca:
Övrətini və qardaşını;
Süleyman Ateş:
Eşini ve kardeşini,
Diyanet Vakfı:
Karısını ve kardeşini,
Erhan Aktaş:
Eşini ve kardeşini,
Kral Fahd:
karısını, kardeşini,
Hasan Basri Çantay:
karısını, biraderini,
Muhammed Esed:
ve eşini ve kardeşini,
Gültekin Onan:
Kendi eşini ve kardeşini,
Ali Fikri Yavuz:
Karısını, kardeşini,
Portekizce:
Da sua esposa, do seu irmão,
İsveççe:
sin hustru, sin broder,
Farsça:
و نیز همسر و برادرش را
Kürtçe:
بەژن وبە براکانی
Özbekçe:
Хотинини ва ака-укасини ҳам,
Malayca:
Dan isteri serta saudaranya,
Arnavutça:
me gruan e vet dhe vëllain e vet,
Bulgarca:
и съпругата си, и брат си,
Sırpça:
и својом супругом, и својим братом,
Çekçe:
i bratrem svým a družkou svou
Urduca:
اپنی بیوی کو، اپنے بھائی کو
Tacikçe:
ва занаш ва бародараш
Tatarca:
вә хатынын һәм кардәшләрен биреп,
Endonezyaca:
dan isterinya dan saudaranya,
Amharca:
በሚስቱም በወንድሙም፡፡
Tamilce:
இன்னும், தன் மனைவியையும் தன் சகோதரனையும்,
Korece:
그의 아내와 형제나
Vietnamca:
Cả vợ và anh em của y.
Ayet Linkleri: