Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

63

Ayet No: 

1017

Sayfa No: 

159

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَوَعَجِبْتُمْ أَن جَاءَكُمْ ذِكْرٌ مِّن رَّبِّكُمْ عَلَىٰ رَجُلٍ مِّنكُمْ لِيُنذِرَكُمْ وَلِتَتَّقُوا وَلَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ

Çeviriyazı: 

eve`acibtüm en câeküm ẕikrum mir rabbiküm `alâ racülim minküm liyünẕiraküm velitetteḳû vele`alleküm türḥamûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Allah'ın azabından) sakınıp da rahmete nail olmanız için, içinizden sizi uyaracak bir adam vasıtasıyla size bir zikir(kitap) gelmesine şaştınız mı?"

Diyanet İşleri: 

Ey milletim! Bende bir sapıklık yoktur, ancak ben Alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sözlerini size bildiriyor, öğüt veriyorum. Sizin bilmediğinizi Allah katından ben biliyorum. Sakınmanızı ve böylece merhamete uğramanızı sağlamak üzere sizi uyarmak için aranızdan biri vasıtasıyla Rabbinizden size haber gelmesine mi şaşıyorsunuz? dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sizi korkutmak, sakınmanızı temin etmek ve böylece de rahmete nail olmanızı sağlamak için içinizden birisine Rabbinizden vahiy gelmesine şaşıyor musunuz?

Şaban Piriş: 

Sizi uyarması, sizinde sakınıp, takvalı olarak merhamet olunmanız için aranızdan bir adam ile Rabbinizden size bir öğüt gelmesine şaştınız mı?

Edip Yüksel: 

Sizi uyarmak için ve erdemli bir hayat sürüp merhamet edilmeniz için sizden bir adama Rabbinizden bir mesajın gelmesine mi şaştınız?

Ali Bulaç: 

Sakınıp rahmete kavuşmanız için, içinizden sizi uyarıp korkutacak bir adam aracılığı ile bir zikir (kitap) gelmesine mi şaştınız?

Suat Yıldırım: 

“Ey halkım! dedi, bende hiçbir sapıklık yok, fakat ben Rabbülâlemin tarafından size bir elçiyim.Size Rabbimin mesajlarını tebliğ ediyorum, size öğüt veriyorum ve Allah tarafından gelen vahiy sayesinde, sizin bilemeyeceğiniz şeyleri biliyorum.”“Kötülüklerden korunup Allah'ın merhametine nâil olmanız için, içinizden sizi uyaracak bir adam vasıtasıyla, Rabbinizden size bir buyruk gelmesine mi şaşıyorsunuz? [23,32; 2,151]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Yoksa size Rabbiniz tarafından sizden olan bir zât vasıtasiyle (sizi korkutmak için ve sizin de sakınmanız ve rahmete erebilmeniz için) bir mev´izenin gelmesine mi teaccüb ediverdiniz?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Korunmanız, rahmet bulmanız için sizi uyarmak üzere bir adam aracılığıyla Rabbinizden size bir öğüt gelmesine şaştınız mı?

Bekir Sadak: 

(68-69) Size Rabbimin sozlerini bildiriyorum. Ben sizin icin guvenilir bir ogutcuyum

İbni Kesir: 

Sizi uyarması, sizin sakınmanızı ve böylece rahmete kavuşturulmanız için

Adem Uğur: 

(Allah´ın azabından) sakınıp da rahmete nâil olmanız ümidiyle, içinizden sizi uyaracak bir adam vasıtasıyla size bir zikir (kitap) gelmesine şaştınız mı?&quot

İskender Ali Mihr: 

Sizi uyarması ve takva sahibi olmanız için, içinizden bir adama, Rabbinizden bir zikrin gelmesine mi şaşırdınız? Ve böylece rahmet olunursunuz.

Celal Yıldırım: 

Allah´tan) korkup kötülüklerden sakınmanız ve merhamete erişmeniz için sizi uyaran sizden bir adam aracılığıyla Rabbınızdan bir haber gelmesine mi hayret edip şaşıyorsunuz ?

Tefhim ul Kuran: 

«Sakınıp rahmete kavuşmanız için, içinizden sizi uyarıp korkutacak bir adam aracılığı ile bir Zikir (Kitap) gelmesine mi şaştınız?»

Fransızca: 

Est-ce que vous vous étonnez qu'un rappel vous vienne de votre Seigneur à travers un homme issu de vous, pour qu'ils vous avertisse et que vous deveniez pieux et que la miséricorde vous soit accordée ? "

İspanyolca: 

¿Os maravilláis de que os haya llegado una amonestación de vuestro Señor, por medio de un hombre salido de vosotros, para advertiros y para que temáis a Alá y, quizás, así, se os tenga piedad?»

İtalyanca: 

Vi stupite forse che vi giunga un richiamo da parte del vostro Signore tramite uno dei vostri uomini, che vi avverta e vi esorti al timor [di Allah], affinché possiate godere della [Sua] misericordia?».

Almanca: 

Verwundert euch etwa, daß euch eine Ermahnung von eurem HERRN zuteil wurde durch einen Mann von euch, um euch zu warnen, damit ihr Taqwa gemäß handelt und damit euch Gnade erwiesen wird?!

Çince: 

从你们的主发出的教训,借你们族中一个人的口而降临你们,以便他警告你们,以便你们敬畏,以便你们蒙主的怜悯,难道你们对于这件事觉得惊讶吗?

Hollandaca: 

Verwondert het u, dat eene waarschuwing van uwen Heer tot u is gekomen, door iemand van u, om u te waarschuwen, u zelven te behoeden, opdat gij misschien genade zoudt mogen verwerven?

Rusça: 

Неужели вы удивляетесь тому, что напоминание от вашего Господа явилось к мужчине из вашей среды, чтобы он мог предостеречь вас и чтобы вы стали богобоязненны? Быть может, тогда вы будете помилованы".

Somalice: 

Ma waxaad la Yaabteen inuu u Yimaaddo Nin idinka mida Xuska Eebihiin si uu idiinku digo iyo inaad dhawrsataan laydiinna Naxariisto.

Swahilice: 

Je, mnastaajabu kukujieni mawaidha yanayotoka kwa Mola Mlezi wenu kwa njia ya mtu aliye ni mmoja katika nyinyi, ili akuonyeni na ili mumchemngu, na ili mpate kurehemewa?

Uygurca: 

سىلەرنى ئاگاھلاندۇرۇش ئۈچۈن، (كۇفرىدىن) ساقلىنىشىڭلار ۋە اﷲ نىڭ رەھمىتىگە ئېرىشىشىڭلار ئۈچۈن، سىلەرگە ئاراڭلاردىكى بىر كىشى ئارقىلىق پەرۋەردىگارىڭلارنىڭ ۋەھيىسى كېلىشىدىن ئەجەبلەنمەمسىلەر؟ ››

Japonca: 

あなたがたの中の1人を通じ,主の訓戒があなたがたにやって来たことを驚くのか。そしてあなたがたに警告し,主を畏れるようにし,あなたがたを慈悲に浴させるであろう。」

Arapça (Ürdün): 

«أ» كذبتم «وعجبتم أن جاءكم ذكر» موعظة «من ربكم على» لسان «رجل منكم لينذركم» العذاب إن لم تؤمنوا «ولتتَّقوا» الله «ولعلكم ترحمون» بها.

Hintçe: 

क्या तुम्हें उस बात पर ताअज्जुब है कि तुम्हारे पास तुम्ही में से एक मर्द (आदमी) के ज़रिए से तुम्हारे परवरदिगार का ज़िक्र (हुक्म) आया है ताकि वह तुम्हें (अज़ाब से) डराए और ताकि तुम परहेज़गार बनों और ताकि तुम पर रहम किया जाए

Tayca: 

“และพวกท่านแปลกใจกระนั้นหรือ? การที่ได้มีข้อตักเตือนจากพระเจ้าของพวกท่านมายังพวกท่านโดยผ่านชายคนหนึ่งในหมู่พวกท่านเพื่อเขาจะได้ตักเตือนพวกท่าน และเพื่อที่พวกท่านจะได้ยำเกรง และเพื่อว่าพวกท่านจะได้รับการเอ็นดูเมตตา”

İbranice: 

האם תתפלאו שבאה אליכם תזכורת מריבונכם על-ידי איש מקרבכם, למען יזהירכם ותיראו (את ריבונכם) ולמען תרוחמו

Hırvatça: 

Zar vam je čudno što vam pouka od Gospodara vašeg dolazi po čovjeku, jednom od vas, da vas upozorava, da biste se Allaha bojali i da biste pomilovani bili?"

Rumence: 

Vă miraţi că o amintire de la Domnul vostru v-a venit cu un om dintre voi ca să vă prevină şi ca să vă temeţi de Dumnezeu? Poate veţi fi miluiţi!”

Transliteration: 

AwaAAajibtum an jaakum thikrun min rabbikum AAala rajulin minkum liyunthirakum walitattaqoo walaAAallakum turhamoona

Türkçe: 

"Korunmanız, rahmet bulmanız için sizi uyarmak üzere bir adam aracılığıyla Rabbinizden size bir öğüt gelmesine şaştınız mı?"

Sahih International: 

Then do you wonder that there has come to you a reminder from your Lord through a man from among you, that he may warn you and that you may fear Allah so you might receive mercy."

İngilizce: 

Do ye wonder that there hath come to you a message from your Lord, through a man of your own people, to warn you,- so that ye may fear Allah and haply receive His Mercy?

Azerbaycanca: 

Yoxsa sizi (Allahın əzabı ilə) qorxutmaq, sizin də qorxmanız və (bunun nəticəsində) rəhm oluna bilinməniz üçün içərinizdən olan bir adam (peyğəmbər) vasitəsilə Rəbbinizdən sizə xəbərdarlıq gəlməsinə təəccüb edirsiniz?”

Süleyman Ateş: 

Korunup da merhamete uğramanız için, içinizden sizi uyaracak bir adam aracılığı ile bir Zikir (sizi ikaz eden bir Kitap, size şan ve şeref verecek bir kanun) gelmesine şaştınız mı?

Diyanet Vakfı: 

(Allah'ın azabından) sakınıp da rahmete nail olmanız ümidiyle, içinizden sizi uyaracak bir adam vasıtasıyla size bir zikir (kitap) gelmesine şaştınız mı?"

Erhan Aktaş: 

“Takvâlı olmanızı sağlamak ve böylece merhamet olunmanız için; içinizden sizi uyaracak bir adama, Rabb’inizden size bir zikir(1) gelmesine mi şaştınız?”

Kral Fahd: 

(Allah’ın azabından) sakınıp da rahmete nâil olmanız ümidiyle, içinizden sizi uyaracak bir adam vasıtasıyla size bir zikir (kitap) gelmesine şaştınız mı?»

Hasan Basri Çantay: 

«Size o korkunç akıbeti haber vermek için, korunmanız için ve belki (o sayede) rahmete kavuşdurulmanız için kendinizden bir adam (vâsıtasiyle) Rabbinizden size bir ihtaar geldi diye teaccüb mü etdiniz»?

Muhammed Esed: 

Sizi uyarabilsin ve siz de Allaha karşı sorumluluk bilinci duyup Onun rahmetiyle onurlanasınız diye sizin kendi içinizden birinin eliyle Rabbinizden size bir haber gelmesini niçin yadırgıyorsunuz?"

Gültekin Onan: 

7:62

Ali Fikri Yavuz: 

Sizi küfür akıbetinden korkutmak için ve Allah’dan sakınmanız için, içinizden bir adam (Peygamber) vasıtasıyla Rabbinizden size bir ihtar geldiğine hayret mi ediyorsunuz? Olur ki, takvanız sebebiyle merhamet olunursunuz.”

Portekizce: 

Estranhais, acaso, que chegue uma mensagem do vosso Senhor por intermédio de um homem da vossa raça? Isto é paraadmoestar-vos e para que temais a Deus, a fim de que sejais compadecidos.

İsveççe: 

Förvånar det er att ni genom en man ur er mitt får ta emot en påminnelse från er Herre med varningar [och förmaningen] att frukta Gud? - Kanske skall [Han] visa [er] barmhärtighet."

Farsça: 

آیا تعجب کردید که بر مردی از جنس خودتان معارفی از سوی پروردگارتان آمده تا شما را [از عذاب دنیا و آخرت] بیم دهد، و تا شما پرهیزکاری کنید و برای اینکه مورد رحمت قرار گیرید؟!

Kürtçe: 

ئایا سەرتان سوڕماوە لەھاتنی پەیام و یادخەرەوەیەک لەلایەن پەوەردگارتانەوە بۆ پیاوێک لەخۆتان (کەنوحە) بۆ ئەوەی ئاگادارتان کاتەوەو بتانترسێنێت و خۆتان بپارێزن (لەنا فەرمانی خوا) بۆ ئەوەی ڕەحمتان پێ بکرێت

Özbekçe: 

Ўзингиздан бўлган бир кишига, сизларни огоҳлантириш учун ва тақво қилиб, шояд раҳматга эришсангиз деб Роббингиздан эслатма келганидан ажабланасизларми?!» деди.

Malayca: 

"Adakah kamu merasa ragu-ragu dan hairan tentang datangnya kepada kamu nasihat pengajaran dari Tuhan kamu melalui seorang lelaki dari golongan kamu, untuk memberi peringatan kepada kamu, dan supaya kamu bertaqwa dan juga supaya kamu beroleh rahmat?".

Arnavutça: 

A po çuditeni që këshilla e Zotit tuaj, t’ju vijë nga një njeri i mesit tuaj, që t’ju tërheq vërejtjen, të bëheni besimtarë dhe për t’ju mëshiruar?

Bulgarca: 

Нима се удивихте, че ви е дошло напомняне от вашия Господ с мъж измежду вас, за да ви предупреди и за да се побоите, та дано бъдете помилвани?”

Sırpça: 

Зар вам је чудно што вам поука од вашег Господара долази по човеку, једном од вас, да вас упозорава, да бисте се бојали Аллаха и да бисте били помиловани?“

Çekçe: 

Jste snad překvapeni, že se vám dostalo připomenutí od Pána vašeho prostřednictvím muže z vás, aby vás varoval a abyste byli bohabojní - snad se nad vámi smiluje.

Urduca: 

کیا تمہیں اس بات پر تعجب ہوا کہ تمہارے پاس خود تمہاری اپنی قوم کے ایک آدمی کے ذریعہ سے تمہارے رب کی یاد دہانی آئی تاکہ تمہیں خبردار کرے اور تم غلط روی سے بچ جاؤ اور تم پر رحم کیا جائے؟"

Tacikçe: 

Оё аз ин ки бар марде аз худатон аз ҷониби Парвардигоратон ваҳй нозил шудааст, то шуморо битарсонад ва парҳезгори кунед ва коре кунад, ки мавриди раҳмат қарор гиред, тааҷҷуб кардед?»

Tatarca: 

Әйә сез арагыздан үзегез кеби бер иргә Аллаһудан китап иңдерелүгә ґәҗәбләнәсезме? Ул китап килде Аллаһ ґәзабы белән сезне куркытмак өчен, һәм Аллаһуга гөнаһлы булудан сакланырга юл күрсәтер өчен килде, вә тәкъвалык кылганыгыздан соң Аллаһуның рәхмәтенә ирешмәклегегез өчен.

Endonezyaca: 

Dan apakah kamu (tidak percaya) dan heran bahwa datang kepada kamu peringatan dari Tuhanmu dengan perantaraan seorang laki-laki dari golonganmu agar dia memberi peringatan kepadamu dan mudah-mudahan kamu bertakwa dan supaya kamu mendapat rahmat?

Amharca: 

«አላህን ልትፈሩና ይታዘንላችሁም ዘንድ ከእናንተው (ጎሳ) በኾነ ሰው ላይ እንዲያስጠነቅቃችሁ ከጌታችሁ ግሳጼ ቢመጣላችሁ ትደነቃላችሁን» (አላቸው)፡፡

Tamilce: 

“உங்களிலுள்ள ஒரு மனிதர் மீது உங்கள் இறைவனிடமிருந்து - அவர் உங்களை எச்சரிப்பதற்காகவும்; இன்னும், நீங்கள் (அல்லாஹ்வை) அஞ்சுவதற்காகவும்; இன்னும், நீங்கள் (அல்லாஹ்வினால்) கருணை காட்டப்படுவதற்காகவும் - உங்களுக்கு நல்லுபதேசம் வந்ததைப் பற்றி நீங்கள் வியப்படைகிறீர்களா?”

Korece: 

이르되 백성가운데 한 사람 을 통하여 주님으로부터 말씀이 너희에게 이르러 경고하고 하나 님을 두려워하라 그리하면 그분의은혜를 받으리라고 말함이 너희를놀라게 한단 말이뇨

Vietnamca: 

“Phải chăng các người ngạc nhiên về việc lời nhắc nhở của Thượng Đế của các người do một người xuất thân từ các người mang đến hầu để các người ngoan đạo và được thương xót ư?!”