Arapça:
وَلَمَّا سَكَتَ عَن مُّوسَى الْغَضَبُ أَخَذَ الْأَلْوَاحَ ۖ وَفِي نُسْخَتِهَا هُدًى وَرَحْمَةٌ لِّلَّذِينَ هُمْ لِرَبِّهِمْ يَرْهَبُونَ
Çeviriyazı:
velemmâ sekete `am mûse-lgaḍabü eḫaẕe-l'elvâḥ. vefî nüsḫatihâ hüdev veraḥmetül lilleẕîne hüm lirabbihim yerhebûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Musa'nın öfkesi geçince levhaları aldı. Onlardaki yazıda, ancak Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve rahmet vardı.
Diyanet İşleri:
Musa, öfkesi yatışınca, bir nüshasında Rablerinden korkanlar için doğru yol ve rahmet yazılı olan levhaları aldı.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Musa'nın öfkesi yatışınca levihleri aldı. Tevrat'ın yazılı olduğu o levihlerde, hidayet ve rahmet, Rablerinden korkanlara aittir diye de yazılmıştı.
Şaban Piriş:
Musa’nın kızgınlığı yatışınca levhaları aldı. Onlardaki yazıda Rabbinden korkanlar için hidayet ve rahmet vardı.
Edip Yüksel:
Musa'nın sinirleri yatışınca levhaları aldı. Onda Rab'lerini sayanlar için bir yol gösterme ve rahmet yazılıydı.
Ali Bulaç:
Musa kabaran öfkesi (gazabı) yatışınca Levhaları aldı. (Onlardan bir) Nüshasında "Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve bir rahmet vardır" (yazılıydı).
Suat Yıldırım:
Mûsâ'nın öfkesi yatışınca, levhaları yerden aldı.Onlardaki yazıda, Rab’lerinden çekinenler için hidâyet ve rahmet vardı.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Vaktâ ki, Mûsa´dan o öfke sükûnet buldu. Levhaları alıverdi ve onun nüshasında Rablerinden korkanlar için bir hidâyet ve bir rahmet olduğu yazılmış bulunuyordu.
Yaşar Nuri Öztürk:
Öfke, Mûsa'yı rahat bırakınca, levhaları aldı. Onlardaki yazıda, yalnız Rableri karşısında ürperenler için bir rahmet ve bir kılavuz vardı.
Bekir Sadak:
Musa´nin milletinden bir topluluk hakki gosterirler ve onunla hukmederlerdi.
İbni Kesir:
Öfkesi dinip, sükun hasıl olunca
Adem Uğur:
Musa´nın öfkesi dinince levhaları aldı. Onlardaki yazıda Rablerinden korkanlar için hidayet ve rahmet (haberi) vardı.
İskender Ali Mihr:
Ve Musa (A.S)´nın öfkesi yatışınca levhaları aldı. Onun (levhaların bir) nüshasında hidayet (Hakk´a hidayet, Allah´a ulaşma) vardır. Ve o, Rab´lerinden korkan kimseler için bir rahmettir.
Celal Yıldırım:
Musa´nın öfkesi yatışınca, Levhaları koyduğu yerden aldı
Tefhim ul Kuran:
Musanın kabaran öfkesi (gazabı) yatışınca Levhalar´ı aldı. (Onlardan bir) Nüshasında «Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve bir rahmet vardır» (yazılıydı.)
Fransızca:
Et quand la colère de Moïse se fut calmée, il prit les tablettes. Il y avait dans leur texte guide et miséricorde à l'intention de ceux qui craignent leur Seigneur.
İspanyolca:
Cuando se calmó la ira de Moisés cogió las Tablas. Su texto contiene dirección y misericordia para quienes temen a su Señor.
İtalyanca:
Quando la collera di Mosè si acquietò, raccolse le tavole. In esse era scritta la guida e la misericordia per coloro che temono il loro Signore.
Almanca:
Und als der Zorn von Musa sich legte, nahm er die Tafeln. In ihrer Inschrift war Rechtleitung und Gnade für diejenigen, die vor ihrem HERRN Ehrfurcht empfinden.
Çince:
穆萨怒气平息后把法版拾了起来。对于敬畏者,法版里有引导和慈恩。
Hollandaca:
En toen de toorn van Mozes was bedaard, nam hij de tafelen. De letters die er op gehouwen waren, bevatten de leiding en de barmhartigheid voor hen, die hunnen Heer vreezen.
Rusça:
Когда гнев Мусы (Моисея) спал, он взял скрижали, на которых были начертаны верное руководство и милость для тех, кто боится своего Господа.
Somalice:
Markay Cadhadu ka Xasishay Nabi Muuse wuxuu Qaatay Alwaaxdii waxaana ku qorraa hanuun iyo Naxariis u ah kuwa Eebahood ka Cabsan.
Swahilice:
Na Musa ilipo mtulia ghadhabu aliziokota zile mbao. Na katika maandiko yake mna uwongofu na rehema kwa wanao mwogopa Mola wao Mlezi.
Uygurca:
مۇسا غەزىپى بېسىلغاندىن كېيىن (يەردە ياتقان تەۋرات) تاختىلىرىنى ئالدى. ئۇنىڭدا پەرۋەردىگارىدىن قورققۇچىلارغا ھىدايەت قىلىنىدۇ ۋە رەھمەت قىلىنىدۇ دەپ يېزىلغان ئىدى
Japonca:
ムーサーは怒りが静まると,板碑を取り上げた。その上には,主を畏れる者への導きと慈悲が記されていた。
Arapça (Ürdün):
«ولمَّا سكت» سكن «عن موسى الغضب أخذ الألواح» التي ألقاها «وفي نسخَتها» أي ما نسخ فيها، أي كتب «هدىّ» من الضلالة «ورحمهٌ للذين هم لربِّهم يرهبون» يخافون، وأدخل اللام على المفعول لتقدمه.
Hintçe:
और जब मूसा का गुस्सा ठण्डा हुआ तो (तौरैत) की तख्तियों को (ज़मीन से) उठा लिया और तौरैत के नुस्खे में जो लोग अपने परवरदिगार से डरते है उनके लिए हिदायत और रहमत है
Tayca:
“และเมื่อความกริ้วโกรธได้สงบลงจากมูซา เขาก็เอาบรรดาแผ่นจารึกนั้นไปและในสิ่งที่ถูกจารึกไว้ในมันนั้นมีคำแนะนำและความเอ็นดูเมตตาแก่บรรดาผู้ที่เกรงกลัวพระเจ้าของพวกเขา”
İbranice:
וכאשר התפוגג זעמו של משה, לקח את הלוחות, שעליהם כתובים דברי הדרכה ורחמים לאלה אשר יראים את ריבונם
Hırvatça:
I kada Musaova srdžba minu, on uze ploče na kojima je bila ispisana uputa i milost za one koji od Gospodara svoga strahuju.
Rumence:
Când mânia lui Moise se mai potoli, el luă Tablele pe care stăteau scrise călăuzire şi milostivenie pentru cei care cred în Domnul lor.
Transliteration:
Walamma sakata AAan moosa alghadabu akhatha alalwaha wafee nuskhatiha hudan warahmatun lillatheena hum lirabbihim yarhaboona
Türkçe:
Öfke, Mûsa'yı rahat bırakınca, levhaları aldı. Onlardaki yazıda, yalnız Rableri karşısında ürperenler için bir rahmet ve bir kılavuz vardı.
Sahih International:
And when the anger subsided in Moses, he took up the tablets; and in their inscription was guidance and mercy for those who are fearful of their Lord.
İngilizce:
When the anger of Moses was appeased, he took up the tablets: in the writing thereon was guidance and Mercy for such as fear their Lord.
Azerbaycanca:
Musanın qəzəbi yatanda lövhələri götürdü. Onların birində: “Rəbbindən qorxanlar doğru yola və mərhəmətə nail olacaqlar!” - (deyə yazılmışdı).
Süleyman Ateş:
Öfkesi dinince Musa, levhaları aldı. Onlardaki yazıda Rablerinden korkanlar için yol gösterme ve rahmet vardı.
Diyanet Vakfı:
Musa'nın öfkesi dinince levhaları aldı. Onlardaki yazıda Rablerinden korkanlar için hidayet ve rahmet (haberi) vardı.
Erhan Aktaş:
Öfkesi geçince Mûsâ levhâları aldı, onlardaki yazıda Rabb’leri için korkanlara(1) bir yol gösterme ve bir rahmet vardı.
Kral Fahd:
Musa’nın öfkesi dinince levhaları aldı. Onlardaki yazıda Rablerinden korkanlar için hidayet ve rahmet (haberi) vardı.
Hasan Basri Çantay:
Vaktaki Mûsâdan o öfke uzaklaşıb sükûn haasıl oldu, (bırakdığı) levhaları aldı. Onun bir nüshasında (şu da yazılı idi: «Sapıklıkdan kurtulub) hidâyet (e), (azâbdan sıyrılıb) rahmet (e kavuşmak) o kimselere mahsusdur ki onlar Rablerinden korkarlar».
Muhammed Esed:
Ve öfkesi yatışınca, Musa, üzerinde Rablerinden korkanlar için yol gösterici, rahmet vaat eden öğretiler yazılı levhaları yerden kaldırdı.
Gültekin Onan:
Musa kabaran öfkesi yatışınca Levhalar´ı aldı. (Onların bir) Nüshasında "
Ali Fikri Yavuz:
Mûsa’dan, öfke sönünce, levhaları aldı. Onların bir nüshasında
Portekizce:
Quando a cólera de Moisés se apaziguou, ele recolheu as tábuas em cujas escrituras estavam a orientação e amisericórdia para os que temem ao seu Senhor.
İsveççe:
Och när Moses vrede stillats tog han upp lagtavlorna, och ur det skrivna [strömmade] vägledning och nåd över dem som stod i bävan inför sin Herre.
Farsça:
وهنگامی که خشم موسی فرو نشست، الواح را برگرفت، و در نوشته هایش برای کسانی که از [مخالفت بافرمان های] پروردگارشان می ترسند، هدایت ورحمت بود.
Kürtçe:
جا کاتێ موسا توڕەییەکەی نیشتەوە تەختەکانی (تەوراتی) ھەڵگرتەوە و لە ڕەنووس و نــوسراوی ئەو (تەختانە) دا ڕێنمونی و بەزەیی گەورە ھەبوو بۆ کەسانێک کە لە پەروەردگاریان دەترسن
Özbekçe:
Қачонки Мусонинг ғазаби босилгач, лавҳларни олди. Уларнинг нусхасида Роббиларидан ҳақиқатда қўрқадиганлар учун ҳидоят ва раҳмат бор эди. (Ҳоруннинг гапидан кейин бир оз ўзига келиб, Аллоҳдан мағфират сўраб, унинг раҳматидан умидворликларини билдирганларидан сўнг, Мусонинг (а. с.) ғазаблари босилди. Шунда ерга қўйган лавҳларни қўлларига олдилар. Бу лавҳларда Аллоҳ таолодан ҳақиқатда қўрқадиган одамлар учун катта ҳидоят ва улкан раҳматлар борлиги ёзилган эди)
Malayca:
Dan apabila kemarahan Nabi Musa itu reda, dia pun mengambil Lauh-lauh Taurat itu yang dalam naskhahnya terkandung petunjuk dan rahmat, bagi orang-orang yang bersungguh-sungguh takut kepada Tuhan mereka (daripada melanggar perintahNya).
Arnavutça:
Dhe, kur Musait i kaloi zemrimi, i mori pllakat, në të cilat ishte shënuar udhëzimi për rrugën e drejtë dhe mëshira për ata që i druajnë Zotit të tyre.
Bulgarca:
И когато гневът стихна у Муса, той взе скрижалите. Вписано е в тях напътствие и милост за онези, които се страхуват от своя Господ.
Sırpça:
И када Мојсијева срџба прође, он узе плоче на којима је била исписана упута и милост за оне који од Господара свога страхују.
Çekçe:
A když se uklidnil hněv Mojžíšův, uchopil znovu desky a v textu jejich bylo správné vedení i milosrdenství pro ty, kdož Pána svého se obávají.
Urduca:
پھر جب موسیٰؑ کا غصہ ٹھنڈا ہوا تو اس نے وہ تختیاں اٹھا لیں جن کی تحریر میں ہدایت اور رحمت تھی اُن لوگوں کے لیے جو اپنے رب سے ڈرتے ہیں
Tacikçe:
Чун хашми Мӯсо фурӯ нишаст, тахтаҳоро баргирифт. Ва дар навиштаҳои он барои онҳое, ки аз Парвардигорашон метарсанд, ҳидоят ва раҳмат буд.
Tatarca:
Мусаның ачуы басылгач, әүвәлдә атып ташлаган Тәүрат такталарын кулына алды. Ул Тәүратта Аллаһудан курыккан кешеләр өчен һидәяткә күнелү тәртипләре һәм Аллаһуның рәхмәте язылган иде.
Endonezyaca:
Sesudah amarah Musa menjadi reda, lalu diambilnya (kembali) luh-luh (Taurat) itu; dan dalam tulisannya terdapat petunjuk dan rahmat untuk orang-orang yang takut kepada Tuhannya.
Amharca:
ከሙሳም ቁጣው በበረደ ጊዜ ሰሌዳዎቹን በግልባጫቸው ውስጥ ለእነዚያ እነርሱ ጌታቸውን የሚፈሩ ለኾኑት መምሪያና እዝነት ያለባቸው ሲኾኑ ያዘ፡፡
Tamilce:
மூஸாவிற்கு கோபம் தணிந்தபோது அவர் அந்த பலகைகளை (கையில்) எடுத்தார். அவற்றில் எழுதப்பட்டதில் “தங்கள் இறைவனை பயப்படுகிறவர்களுக்கு நேர்வழியும் கருணையும் உண்டு.”
Korece:
노여움이 가라앉아 모세 가 던졌던 서판을 집어올리매 그 안에는 하나님을 경외하는 이들을위한 복음과 은혜가 있더라
Vietnamca:
Rồi khi cơn giận đã nguôi ngoai, Musa nhặt lại các tấm (ghi các lời răn), và trong các tấm (ghi các lời răn) đó có sự hướng dẫn và hồng phúc cho những người kính sợ Thượng Đế của họ.
Ayet Linkleri: