Arapça:
وَالنَّهَارِ إِذَا جَلَّاهَا
Çeviriyazı:
vennehâri iẕâ cellâhâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Güneş'i açıp ortaya çıkaran gündüze,
Diyanet İşleri:
Onu ortaya koyan gündüze,
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve ışıdığı zaman güne.
Şaban Piriş:
(Yeryüzünü) (ışığıyla) ortaya çıkaran gündüze,
Edip Yüksel:
Onu açığa çıkaran gündüze,
Ali Bulaç:
Onu (Güneş) parıldattığı zaman gündüze,
Suat Yıldırım:
Dünyayı açığa çıkaran gündüz,
Ömer Nasuhi Bilmen:
91:1
Yaşar Nuri Öztürk:
Onu iyice açtığı vakit gündüze,
Bekir Sadak:
Kendini aritan saadete ermistir.
İbni Kesir:
Onu açığa çıkardığında gündüze,
Adem Uğur:
Onu açığa çıkarttığında gündüze,
İskender Ali Mihr:
Ve onu (güneşi) izhar ettiği zaman gündüze.
Celal Yıldırım:
Güneşi açtığı zaman gündüze,
Tefhim ul Kuran:
Onu (güneş) parıldattığı zaman gündüze,
Fransızca:
Et par le jour quand il l'éclaire !
İspanyolca:
¡Por el día cuando lo muestra brillante!
İtalyanca:
per il giorno quando rischiara [la terra],
Almanca:
und dem Tag, wenn er sie sichtbar machte,
Çince:
以揭示太阳时的白昼发誓,
Hollandaca:
Bij den dag, als hij zijn glans vertoont,
Rusça:
Клянусь днем, который выявляет его (солнца) сияние!
Somalice:
Iyo Maalintu markay ifiso.
Swahilice:
Na kwa mchana unapo lidhihirisha!
Uygurca:
قۇياشنى ئاشكارا قىلغان كۈندۈز بىلەن قەسەمكى،
Japonca:
(太陽を)輝き現わす昼において,
Arapça (Ürdün):
«والنهار إذا جلاها» بارتفاعه.
Hintçe:
और दिन की जब उसे चमका दे
Tayca:
และด้วยเวลากลางวันเมื่อประกายแสงมัน (จากดวงอาทิตย์)
İbranice:
וביום החושף את היקום (באורו)
Hırvatça:
i dana kada ga vidljivim učini,
Rumence:
Pe ziuă când îl dezvăluie!
Transliteration:
Waalnnahari itha jallaha
Türkçe:
Onu iyice açtığı vakit gündüze,
Sahih International:
And [by] the day when it displays it
İngilizce:
By the Day as it shows up (the Sun's) glory;
Azerbaycanca:
And olsun onu (günəşi) parlaq edən gündüzə;
Süleyman Ateş:
Güneşi ortaya çıkaran gündüze andolsun.
Diyanet Vakfı:
Onu açığa çıkarttığında gündüze,
Erhan Aktaş:
Ve onu ortaya çıkaran gündüze,
Kral Fahd:
onu açığa çıkarttığında gündüze, yemin ederim ki,
Hasan Basri Çantay:
ona parlaklık verdiği zaman gündüze,
Muhammed Esed:
Dünyayı gün ışığına çıkaran gündüzü düşün,
Gültekin Onan:
Onu (güneş) parıldattığı zaman gündüze,
Ali Fikri Yavuz:
Güneş gündüzü açıb aydınlattığı zaman gündüze,
Portekizce:
Pelo dia, que o revela,
İsveççe:
Vid dagen, när den gör [jorden] synlig,
Farsça:
و به روزچون خورشید را به خوبی آشکار کند
Kürtçe:
وە سوێند بە ڕۆژ کاتێك کەخۆر دەردەخات
Özbekçe:
Ва у(қуёш)ни равшан кўрсатган наҳор билан қасам.
Malayca:
Dan siang apabila ia memperlihatkannya dengan jelas nyata;
Arnavutça:
dhe ditën që e bën të dukshëm atë,
Bulgarca:
и в деня, който го проявява,
Sırpça:
и дана када га видљивим учини,
Çekçe:
při dni, když je odhaluje,
Urduca:
اور دن کی قسم جبکہ وہ (سورج کو) نمایاں کر دیتا ہے
Tacikçe:
ва савганд, ба рӯз, чун дунёро равшан кунад
Tatarca:
Вә көндез белән, әгәр ул караңгылыкны капласа.
Endonezyaca:
dan siang apabila menampakkannya,
Amharca:
በቀኑም (ፀሐይን) በገለጻት ጊዜ፤
Tamilce:
பகலின் மீது சத்தியமாக, அதை (-சூரியனை) அது வெளிப்படுத்தும்போது (வெளிச்சப்படுத்தும் போது)!
Korece:
태양의 영광을 보여주는 낮을두고 맹세하며
Vietnamca:
Thề bởi ban ngày khi nó hiển thị ánh sáng (của mặt trời).
Ayet Linkleri: