Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

90

Sûredeki Ayet No: 

10

Ayet No: 

6033

Sayfa No: 

594

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَهَدَيْنَاهُ النَّجْدَيْنِ

Çeviriyazı: 

vehedeynâhü-nnecdeyn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ona iki yolu gösterdik.

Diyanet İşleri: 

Biz ona eğri ve doğru iki yolu da göstermedik mi?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve ona iki sarp yol gösterdik.

Şaban Piriş: 

Ona iki de yol gösterdik.

Edip Yüksel: 

Ona iki yolu göstermedik mi?

Ali Bulaç: 

Biz ona 'iki yol-iki amaç' gösterdik.

Suat Yıldırım: 

Ona hayır ve şer yollarını göstermedik mi? [76,2-3]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(10-12) Ve Biz ona iki de tepe yolu gösterdik. Fakat o, o sarp yokuşu geçemedi. O sarp yokuşun ne olduğunu sana ne şey bildirdi?

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kılavuzladık onu iki tepeye.

Bekir Sadak: 

90:14

İbni Kesir: 

Biz

Adem Uğur: 

Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) gösterdik.

İskender Ali Mihr: 

Ve onu iki yola (gayy yolu ve hidayet yolu) ulaştırırız.

Celal Yıldırım: 

(Doğru ve eğri olmak üzere) iki de yol göstermedik mi ?

Tefhim ul Kuran: 

Biz ona ´iki yol/iki amaç´ gösterdik.

Fransızca: 

Ne l'avons-Nous pas guidé aux deux voies .

İspanyolca: 

¿No le hemos mostrado las dos vías?

İtalyanca: 

Non gli abbiamo indicato le due vie?

Almanca: 

und leiteten WIR ihn auf beide Wege recht?!

Çince: 

并指示他两条明显的道路吗?

Hollandaca: 

En hebben wij hem niet de twee groote wegen, des goeds en des kwaads vertoond?

Rusça: 

Разве Мы не повели его к двум вершинам?

Somalice: 

Oo miyaannaan u caddaynin Labada Jid (khayrka iyo sharka).

Swahilice: 

Na tukambainishia zote njia mbili?

Uygurca: 

ئىنسان ئۈچۈن ئىككى كۆز، بىر تىل، ئىككى كالپۇك ياراتمىدۇقمۇ؟ ئۇنىڭغا ياخشى يول بىلەن يامان يولنى كۆرسەتمىدۇقمۇ؟

Japonca: 

更に二つの道をかれに示した(ではないか)。

Arapça (Ürdün): 

«وهديناه النجدين» بينا له طريق الخير والشر.

Hintçe: 

और उसको (अच्छी बुरी) दोनों राहें भी दिखा दीं

Tayca: 

และเราได้ชี้แนะทางแห่งความดี และความชั่วแก่เขาแล้ว

İbranice: 

והראינו לו את שני השבילים

Hırvatça: 

i na dva puta uspinjuća mu ukazali?

Rumence: 

Oare nu Noi i-am arătat cele două căi?

Transliteration: 

Wahadaynahu alnnajdayni

Türkçe: 

Kılavuzladık onu iki tepeye.

Sahih International: 

And have shown him the two ways?

İngilizce: 

And shown him the two highways?

Azerbaycanca: 

Biz ona iki yol (xeyir və şər, küfr və iman yollarını) göstərmədikmi?!

Süleyman Ateş: 

Ona iki tepeyi (anasının iki memesini emmenin veya hayır ve şerrin yolunu) gösterdik.

Diyanet Vakfı: 

Ona iki yolu ( doğru ve eğriyi ) gösterdik.

Erhan Aktaş: 

Ona iki yol(1) gösterdik.

Kral Fahd: 

Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) göstermedik mi?

Hasan Basri Çantay: 

Biz ona iki de yol gösterdik.

Muhammed Esed: 

ve ona (kötülüğün ve iyiliğin) iki yolunu da göstermedik mi?

Gültekin Onan: 

Biz ona ´iki yol/iki amaç´ gösterdik.

Ali Fikri Yavuz: 

Bir de ona, (hak ve bâtılı) iki yol gösterdik.

Portekizce: 

E lhe indicamos os dois caminhos?

İsveççe: 

och visat henne de två huvudvägarna

Farsça: 

و او را به راه خیر و شر هدایت نکردیم [تا راه خیر را بگزیند و راه شر را واگذارد؟]

Kürtçe: 

وە ڕێی چاك وخراپمان نیشان نەداوە

Özbekçe: 

Ва Биз уни икки: (яхши ва ёмон) йўлга йўллаб қўйдик.

Malayca: 

Dan Kami telah menunjukkan kepadanya dua jalan, (jalan kebaikan untuk dijalaninya, dan jalan kejahatan untuk dijauhi)?

Arnavutça: 

dhe të mirën e të keqen ia kemi shpjeguar?

Bulgarca: 

и му посочихме двата пътя,

Sırpça: 

и добро и зло му објаснили?

Çekçe: 

a na dvě stezky jsme jej neuvedli?

Urduca: 

اور دونوں نمایاں راستے اُسے (نہیں) دکھا دیے؟

Tacikçe: 

Ва ду роҳ ба ӯ далолат накардем?

Tatarca: 

Дәхи кешене ике юлның берсенә: йә һидәяткә йә азгынлыкка күндердек түгелме?

Endonezyaca: 

Dan Kami telah menunjukkan kepadanya dua jalan,

Amharca: 

ሁለትን መንገዶችም አልመራነውምን?

Tamilce: 

இன்னும், இரு பாதைகளை அவனுக்கு வழிகாட்டினோம்.

Korece: 

하나님은 그에게 두 길을 설명하였노라

Vietnamca: 

(Chẳng phải) TA đã hướng dẫn y hai con đường (chính, tà)?