Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

60

Sûredeki Ayet No: 

2

Ayet No: 

5152

Sayfa No: 

549

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِن يَثْقَفُوكُمْ يَكُونُوا لَكُمْ أَعْدَاءً وَيَبْسُطُوا إِلَيْكُمْ أَيْدِيَهُمْ وَأَلْسِنَتَهُم بِالسُّوءِ وَوَدُّوا لَوْ تَكْفُرُونَ

Çeviriyazı: 

iy yeŝḳafûküm yekûnû leküm a`dâev veyebsüṭû ileyküm eydiyehüm veelsinetehüm bissûi veveddû lev tekfürûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten inkar edivermenizi istemektedirler.

Diyanet İşleri: 

Eğer sizi elegeçirirlerse sizin onlara gösterdiğiniz sevgiyi göstermezler, size düşman olurlar, ellerini ve dillerini fenalık etmek için uzatırlar, keşke inkar etseniz isterler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Size üst olurlar da ele geçirirlerse düşman olurlar size ve ellerini ve dillerini, kötülükle uzatırlar size ve onlar isterler ki siz kafir olasınız.

Şaban Piriş: 

Eğer onlar, size üstün gelirlerse, size düşman olurlar. Kötülükle ellerini ve dillerini size uzatırlar; sizin kâfir olmanızı arzu ederler.

Edip Yüksel: 

Sizi ele geçirseler size düşman kesilirler ve elleriyle, dilleriyle sizi incitirler. İnkar etmenizi isterler.

Ali Bulaç: 

Eğer sizi ele geçirecek olurlarsa, size düşman kesilirler, ellerini ve dillerini kötülükle size uzatırlar. Onlar sizin inkar etmenizi içten arzu etmişlerdir.

Suat Yıldırım: 

Eğer size karşı ellerine bir fırsat geçerse, size düşman kesilirler. Ellerini de, dillerini de size fenalık etmek için uzatırlar ve sizin de kâfir olmanızı cân-u gönülden isterler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Eğer size zaferyâb olurlarsa sizin için düşmanlar olurlar ve size karşı fenalıkla ellerini ve dillerini uzatırlar ve sizin kâfirler olmanızı arzu ederler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onlar sizi ele geçirirlerse size düşman olurlar; ellerini ve dillerini size kötülükle uzatırlar, inkâra sapmanızı isterler.

Bekir Sadak: 

Allah, din ugrunda sizinle savasmayan, sizi yurdunuzdan cikarmayan kimselere iyilik yapmanizi ve onlara karsi adil davaranmanizi yasak kilmaz

İbni Kesir: 

Şayet onlar, sizi ele geçirirlerse

Adem Uğur: 

Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten inkâr edivermenizi istemektedirler.

İskender Ali Mihr: 

Şâyet sizi yakalasalar, onlar size düşman olurlar. Ve ellerini ve dillerini size kötülük ile uzatırlar. Ve sizin için: “Keşke inkâr etseniz.” diye temenni ettiler (istediler).

Celal Yıldırım: 

Eğer onlar, bir yolunu bulup size karşı üstünlük sağlarlarsa, hemen düşmanlarınız oluverirler! Ellerini ve dillerini kötülükle size uzatırlar ve küfre dönmenizi içten arzu ederler.

Tefhim ul Kuran: 

Eğer onlar sizi ele geçirecek olurlarsa, size düşman kesilirler, ellerini ve dillerini kötülükle size uzatırlar. Onlar sizin küfre sapmanızı içten arzu etmişlerdir.

Fransızca: 

S'ils vous dominent, ils seront des ennemis pour vous et étendront en mal leurs mains et leurs langues vers vous; et ils aimeraient que vous deveniez mécréants.

İspanyolca: 

Si dan con vosotros, son para vosotros enemigos y os maltratan de obra y de palabra. Querrían que no creyerais...

İtalyanca: 

Se vi incontrano in qualche luogo, saranno vostri nemici, vi aggrediranno con le loro mani e le loro lingue e si augureranno che diveniate miscredenti.

Almanca: 

Wenn sie euch überwältigen, werden sie für euch Feinde sein, und ihre Hände und ihre Zungen mit dem Bösen gegen euch strecken. Und sie wünschten sich, daß ihr Kufr betreibt.

Çince: 

如果他们发现你们,他们就变成你们的敌人,他们杀害你们,辱骂你们,希望你们叛道。

Hollandaca: 

Indien zij u slechts ergens ontmoeten, zullen zij uwe vijanden zijn; zij zullen hunne handen en hunne tongen met boosheid naar u uitstrekken, en zij begeeren ernstig, dat gij ongeloovigen zult worden.

Rusça: 

Если они случайно встретятся с вами, то они окажутся вашими врагами, будут вредить вам своими руками и языками и захотят, чтобы вы стали неверующими.

Somalice: 

hadday idin helaan (Gaaladu) waxay idiin noqon Col gacmaha iyo Carabkana xumaanbay idiinku taagi waxayna jecel yihiin inaad gaalowdaan.

Swahilice: 

Wakikuwezeni wanakuwa maadui zenu, na wanakukunjulieni mikono yao na ndimi zao kwa uovu. Na wanapenda muwe makafiri.

Uygurca: 

ئەگەر ئۇلار سىلەرنى يەڭسە سىلەرگە دۈشمەن بولىدۇ، سىلەرگە زىيانكەشلىك قىلىدۇ، سىلەرنى تىللايدۇ، سىلەرنىڭ مۇرتەد بولۇشۇڭلارنى ئارزۇ قىلىدۇ

Japonca: 

かれらはもしあなたがたの上手に立てば,あなたがたの敵となり,かれらの手と舌を悪意をもってあなたがたに伸し,あなたがたが不信心になることを望んでいる。

Arapça (Ürdün): 

«إن يثقفوكم» يظفروا بكم «يكونوا لكم أعداءً ويبسطوا إليكم أيديهم» بالقتل والضرب «وألسنتهم بالسوء» بالسب والشتم «وودوا» تمنوا «لو تكفرون».

Hintçe: 

अगर ये लोग तुम पर क़ाबू पा जाएँ तो तुम्हारे दुश्मन हो जाएँ और ईज़ा के लिए तुम्हारी तरफ अपने हाथ भी बढ़ाएँगे और अपनी ज़बाने भी और चाहते हैं कि काश तुम भी काफिर हो जाओ

Tayca: 

หากพวกเขามีสถานะดีกว่าพวกเจ้า พวกเขาก็จะแสดงตัวเป็นศัตรูกับพวกเจ้าและจะยื่นมือของพวกเขาไปยังพวกเจ้า (ทำร้าย) และลิ้นของพวกเขาจะกล่าวร้ายสาปแช่งและพวกเขาใคร่ที่จะให้พวกเจ้าเป็นพวกปฏิเสธศรัทธา

İbranice: 

אם הם ישלטו בכם, הם ינהגו בכם כמו באויבים וישלחו גם את ידיהם וגם את לשונותיהם העומדת למבחן לחרוש מזימות, וירצו שתכפרו

Hırvatça: 

Ako vas se oni domognu, bit će neprijatelji vaši i pružit će prema vama, u zloj namjeri, ruke svoje i jezike svoje, i poželjet će da uznevjerujete.

Rumence: 

Dacă vă vor avea ei în mână, vă vor fi vrăjmaşi, vă vor ocărî şi vă vor lovi şi s-ar bucura dacă aţi tăgădui.

Transliteration: 

In yathqafookum yakoonoo lakam aAAdaan wayabsutoo ilaykum aydiyahum waalsinatahum bialssooi wawaddoo law takfuroona

Türkçe: 

Onlar sizi ele geçirirlerse size düşman olurlar; ellerini ve dillerini size kötülükle uzatırlar, inkâra sapmanızı isterler.

Sahih International: 

If they gain dominance over you, they would be to you as enemies and extend against you their hands and their tongues with evil, and they wish you would disbelieve.

İngilizce: 

If they were to get the better of you, they would behave to you as enemies, and stretch forth their hands and their tongues against you for evil: and they desire that ye should reject the Truth.

Azerbaycanca: 

Əgər onlar (müşriklər) sizi ələ keçirsələr (sizə qələbə çalsalar), sizə düşmən olar, sizə pisliklə əl və dil uzadar, sizin kafir olmanızı istəyərlər.

Süleyman Ateş: 

Onlar sizi ele geçirseler, size düşman olurlar, size ellerini, dillerini kötülükle uzatırlar ve inkar etmenizi isterler.

Diyanet Vakfı: 

Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten inkar edivermenizi istemektedirler.

Erhan Aktaş: 

Eğer ellerine fırsat geçirirlerse size düşman kesilirler. Elleriyle ve dilleriyle size her türlü kötülüğü yaparlar. Tekrar küfre dönmenizi temenni ederler.

Kral Fahd: 

Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten inkâr edivermenizi istemektedirler.

Hasan Basri Çantay: 

Eğer onlar size bir tırnak tutdururlarsa hepinizin düşmanları olacaklar, ellerini, dillerini kötülükle size uzatacaklardır. (Zâten) onlar (dâima ah bir dîninizden dönüb) kâfir olsanız (diye) arzuu etmişlerdir.

Muhammed Esed: 

Onlar eğer size üstün gelselerdi (yine) düşmanınız olarak kalırlardı ve size karşı kötü niyetle el kaldırır, dil uzatırlardı çünkü sizin (de) hakikati inkar etmenizi isterlerdi.

Gültekin Onan: 

Eğer sizi ele geçirecek olurlarsa, size düşman kesilirler, ellerini ve dillerini kötülükle size uzatırlar. Onlar sizin küfretmenizi içten arzu etmişlerdir.

Ali Fikri Yavuz: 

Eğer onlar size üstün gelseler, hepinize düşman kesilirler

Portekizce: 

Se lograssem tirar o melhor de vós, mostrar-se-iam vossos inimigos, estenderiam as mãos e as línguas contra vós,desejando fazer-vos rejeitar a fé.

İsveççe: 

Om de fick ta befälet över er skulle de öppet visa er sin fiendskap och lyfta sina händer mot er och låta sina tungor löpa i onda avsikter; ja, de skulle vilja att [också] ni förnekade sanningen.

Farsça: 

اگر بر شما چیره شوند، دشمنانتان خواهند بود، و دست هایشان را [به اسارت، آزار و کشتن] و زبان هایشان را به [بدگویی، تحقیر و ناسزا] بر ضد شما می گشایند، و آرزو دارند که ای کاش شما هم کافر شوید.

Kürtçe: 

ئەگەر تووشتان ببن ئەبن بەدوژمنی ئێوە وە درێژ ئەکەن بۆتان دەستیان وزمانیان بەخراپی، ئاواتە خوازن کە ئێوە بێ باوەڕ بوونایە

Özbekçe: 

Агар улар сиздан устун келсалар, сизга душман бўларлар ва сизларга қўлларию тилларини ёмонликла чўзар лар. Ва сизларнинг кофир бўлишларингизни хоҳларлар.

Malayca: 

Jika mereka dapat menguasai kamu, nescaya mereka menjadi musuh yang membahayakan kamu, dan mereka akan membebaskan tangan mereka dan lidah mereka terhadap kamu dengan kejahatan, serta mereka suka kalaulah kamu juga menjadi kafir (seperti mereka).

Arnavutça: 

Nëse bini në duart e tyre, ata do të jenë armiq tuaj dhe do t’i zgjasin duart e tyre dhe gjuhët e tyre me qëllim të keq, dhe dëshirojnë që t’ju bëjnë jobesimtarë.

Bulgarca: 

Ако ви надвият, ще ви станат врагове и ще простират със зло към вас ръцете и езиците си. И желаят да сте неверници.

Sırpça: 

Ако вас се они домогну, биће ваши непријатељи и пружиће према вама, у злој намери, своје руке и своје језике, и желеће да будете неверници.

Çekçe: 

Střetnou-li se s vámi, budou pro vás nepřáteli a vztáhnou po vás ruce své i jazyky své jen ve zlém a přáli by si, abyste byli nevěřícími.

Urduca: 

اُن کا رویہ تو یہ ہے کہ اگر تم پر قابو پا جائیں تو تمہارے ساتھ دشمنی کریں اور ہاتھ اور زبان سے تمہیں آزار دیں وہ تو یہ چاہتے ہیں کہ تم کسی طرح کافر ہو جاؤ

Tacikçe: 

Агар бар шумо даст ёбанд, душманӣ мекунанд ва ба озоратон дасту зйбон мекушоянд ва дӯст доранд ки шумо низ кофир гардед.

Tatarca: 

Әгәр ул кәферләр куәт тапсалар, сезне җиңсәләр, сезгә дошман булырлар, сезне үтерергә кулларын сузарлар вә мәсхәрә кылу өчен сезгә телләрен озайтырлар һәм сезнең кәфер булуыгызны сөярләр. Ягъни сез аларга дус булырга тырышсагыз да алар сезгә чын күңелдән дус булмаслар.

Endonezyaca: 

Jika mereka menangkap kamu, niscaya mereka bertindak sebagai musuh bagimu dan melepaskan tangan dan lidah mereka kepadamu dengan menyakiti(mu); dan mereka ingin supaya kamu (kembali) kafir.

Amharca: 

ቢያሸንፏችሁ ለእናንተ ጠላቶች ይኾናሉ፡፡ እጆቻቸውንና ምላሶቻቸውንም ወደእናንተ በክፉ ይዘረጋሉ፡፡ ብትክዱም ተመኙ፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் உங்களை வசமாகப் பெற்றுக்கொண்டால் உங்களுக்கு எதிரிகளாக அவர்கள் ஆகிவிடுவார்கள். இன்னும், தங்கள் கரங்களையும் தங்கள் நாவுகளையும் உங்கள் பக்கம் (உங்களுக்கு) தீங்கிழைக்க நீட்டுவார்கள். இன்னும், நீங்கள் நிராகரிக்க வேண்டும் என்பதை அவர்கள் விரும்புகிறார்கள்.

Korece: 

그들이 너희 위에 있게 된다 면 그들은 적들처럼 너희에게 대 할 것이며 그들의 손과 그들의 혀로써 너희를 저주할 것이며 너 희가 그 진리를 거역하기를 원할 것이라

Vietnamca: 

Nếu chúng giành được vị thế trên các ngươi, chúng sẽ coi các ngươi là kẻ thù, chúng sẽ hãm hại các ngươi bằng bàn tay và chiếc lưỡi của chúng và chúng mong các ngươi trở thành vô đức tin (giống như chúng).