Arapça:
وَهُوَ اللَّهُ فِي السَّمَاوَاتِ وَفِي الْأَرْضِ ۖ يَعْلَمُ سِرَّكُمْ وَجَهْرَكُمْ وَيَعْلَمُ مَا تَكْسِبُونَ
Çeviriyazı:
vehüve-llâhü fi-ssemâvâti vefi-l'arḍ. ya`lemü sirraküm vecehraküm veya`lemü mâ teksibûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O, göklerde de, yerde de (tek) Allah'tır. Sizin gizlinizi, açığınızı ve ne kazandığınızı bilir.
Diyanet İşleri:
O, göklerin ve yerin Allah'ı, içinizi dışınızı bilir, kazandıklarınızı da bilir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Odur göklerde de, yeryüzünde de Allah. Gizlediğinizi de bilir, açığa vurduğunuzu da ve ne kazanacağınızı da bilir.
Şaban Piriş:
Göklerde ve yerde ibadet olunan “Allah” O’dur. Gizlinizi de açığınızı da bilir. Ne kazandığınızı da bilir.
Edip Yüksel:
O, göklerde ve yerde olan ALLAH. Sizin gizlinizi açığınızı bilir, kazandıklarınızı da bilir
Ali Bulaç:
Göklerde ve yerde Allah O'dur. Gizlinizi ve açığınızı bilir; kazandıklarınızı da bilir.
Suat Yıldırım:
Oysa ki göklerde de, yerde de gerçek İlah ancak O'dur. O sizin gizlinizi de bilir, açığa vurduğunuzu da. O, hayır ve şer olarak ne kazanacağınızı da bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve O göklerde de, yerde de Allah´dır, sizin gizli ve aleni olan herşeyinizi bilir ve ne kazanacağınızı da bilir.
Yaşar Nuri Öztürk:
O, göklerde de Allah'tır, yerde de. O, sizin iç dünyanızı da bilir, açığa vurduklarınızı da. Neler kazanmakta olduğunuzu da bilir O!
Bekir Sadak:
Sana Kitap´i kagitta yazili olarak indirmis olsak da, elleriyle ona dokunsalar, inkar edenler yine de, «Bu apacik bir buyudur» derlerdi.
İbni Kesir:
O
Adem Uğur:
O, göklerde ve yerde tek Allah´tır. Gizlinizi, açığınızı bilir. (Hayır ve şerden) ne kazanacağınızı da bilir.
İskender Ali Mihr:
Göklerde ve arzda Allah O´dur. (O Allah, göklerde ve yerdedir.) Sizin sırrınızı (gizlediğinizi) ve açıkladığınızı ve kazanacağınız şeyi bilir.
Celal Yıldırım:
O, göklerde de, yerde de (övülmeğe lâyık olan) Allah´tır
Tefhim ul Kuran:
Göklerde ve yerde Allah O´dur. Gizlinizi ve açığınızı bilir
Fransızca:
Et Lui, Il est Allah dans les cieux et sur la terre. Il connaît ce que vous cachez en vous et ce que vous divulguez et Il sait ce que vous acquérez.
İspanyolca:
Él es Alá en los cielos y en la tierra. Sabe lo que ocultáis y lo que manifestáis. Sabe lo que merecéis.
İtalyanca:
Egli è Allah, nei cieli e sulla terra. Conosce quello che nascondete, quello che palesate e quello che vi meritate.
Almanca:
Und ER ist ALLAH, (Der Angebetete) in den Himmeln und auf Erden. ER kennt eure Geheimnisse und euer Offenkundiges und kennt das, was ihr euch erwerbt.
Çince:
在天上地下,唯有真主应受崇拜,他知道你们所隐讳的,和你们所表白的,也知道你们所做的善恶。
Hollandaca:
Hij is God in den hemel en op aarde; hij weet wat gij heimelijk doet; en wat gij openbaart, en weet wat gij verdient.
Rusça:
Он - Аллах на небесах и на земле. Он знает то, что вы утаиваете и совершаете открыто, и знает то, что вы приобретаете.
Somalice:
Eebe waa ILaaha Samooyinka waxa ku Sugan iyo waxa Dhulka ku Sugan wuxuuna Ogyahay Qarsoodigiinna iyo Muujiskiinna, wuxuuna Ogyahay, waxaad kasbanaysaan.
Swahilice:
Na Yeye ndiye Mwenyezi Mungu mbinguni na ardhini. Anajua ya ndani yenu na ya nje yenu. Na anajua mnayo yachuma.
Uygurca:
ئاسمانلاردا ۋە زېمىندا (ئىبادەت قىلىنىشقا تېگىشلىك) اﷲ ئەنە شۇدۇر، ئۇ سىلەرنىڭ يوشۇرۇن ۋە ئاشكارا ئىشىڭلارنى، (ياخشى - يامان) قىلمىشىڭلارنى بىلىپ تۇرىدۇ
Japonca:
かれこそは天にあっても,地でもアッラーであられる。かれはあなたがたの隠すことも,現わすことも知っておられる。またかれはあなたがたの,働いて得たもの(の応報)をも知っておられる。
Arapça (Ürdün):
«وهو الله» مستحق للعبادة «في السماوات وفي الأرض يعلم سركم وجهركم» ما تسرون وما تجهرون به بينكم «ويعلم ما تكسبون» تعملون من خير وشرِّ.
Hintçe:
फिर (यही) तुम शक़ करते हो और वही तो आसमानों में (भी) और ज़मीन में (भी) ख़ुदा है वही तुम्हारे ज़ाहिर व बातिन से (भी) ख़बरदार है और वही जो कुछ भी तुम करते हो जानता है
Tayca:
และพระองค์นั้นคือ อัลลอฮ์ ทั้งในบรรดาชั้นฟ้าและในแผ่นดิน ทรงรู้สึกเร้นลับของพวกเจ้า และสิ่งเปิดเผยของพวกเจ้า และทรงรู้สิ่งที่พวกเจ้าขวนขวายกันอยู่
İbranice:
והוא אלוהים אשר בשמים ואשר בארץ, הוא היודע מה תסתירו ומה תחשפו, והוא יודע את כל מה שאתם עושים
Hırvatça:
On je Allah na nebesima i na Zemlji, On zna i što krijete i što pokazujete, i On zna ono što radite.
Rumence:
El este Dumnezeul din ceruri şi de pe pământ. El cunoaşte ce tăinuiţi şi ce destăinuiţi. El cunoaşte ceea ce agonisiţi.
Transliteration:
Wahuwa Allahu fee alssamawati wafee alardi yaAAlamu sirrakum wajahrakum wayaAAlamu ma taksiboona
Türkçe:
O, göklerde de Allah'tır, yerde de. O, sizin iç dünyanızı da bilir, açığa vurduklarınızı da. Neler kazanmakta olduğunuzu da bilir O!
Sahih International:
And He is Allah, [the only deity] in the heavens and the earth. He knows your secret and what you make public, and He knows that which you earn.
İngilizce:
And He is Allah in the heavens and on earth. He knoweth what ye hide, and what ye reveal, and He knoweth the (recompense) which ye earn (by your deeds).
Azerbaycanca:
Göylərdə də, yerdə də (ibadətə layiq olan) yalnız O Allahdır! Sizin gizlində də, aşkarda da nəyiniz varsa, tutduğunuz (bütün) əməlləri də O bilir!
Süleyman Ateş:
O, göklerde de, yerde de (tek) Allah'tır. Sizin gizlinizi, açığınızı ve ne kazandığınızı bilir.
Diyanet Vakfı:
O, göklerde ve yerde tek Allah'tır. Gizlinizi, açığınızı bilir. (Hayır ve şerden) ne kazanacağınızı da bilir.
Erhan Aktaş:
Göklerde ve yerde Allah O’dur. Gizlinizi de açığınızı da bilir. Ve ne kazandığınızı da bilir.
Kral Fahd:
O, göklerde ve yerde tek Allah'tır. Gizlinizi, açığınızı bilir. (Hayır ve şerden) ne kazanacağınızı da bilir.
Hasan Basri Çantay:
O, göklerde de, yerde de (ibâdete müstehık olan) Allahdır. Sizin içinizi de bilir O, dışınızı da. (Hayr ve şer) ne kazanacağınızı da bilir O.
Muhammed Esed:
oysa O, göklerin ve yerin Allahı, gizlediğiniz ve açıktan yaptığınız her şeyi ve hak ettiklerinizi bilir.
Gültekin Onan:
Göklerde ve yerde Tanrı O´dur. Gizlinizi ve açığınızı bilir
Ali Fikri Yavuz:
Halbuki göklerde ve yerde ibadete lâyık yalnız O Allah’dır. Sizin içinizi de bilir, dışınızı da. O, yapacağınız şeyleri de bilir.
Portekizce:
Ele é Deus, tanto na terra, como nos céus. Ele bem conhece tanto o que ocultais, como o que manifestais, e sabe o queganhais.
İsveççe:
Men Han är Gud i himlarna och på jorden; Han känner det som ni hemlighåller lika väl som det ni öppet visar och Han vet vad ni förtjänar [med era handlingar].
Farsça:
و او در آسمان ها و در زمین، خداست که نهان و آشکار شما را می داند، و نیز به آنچه [از خیر و شر] به دست می آورید، آگاه است.
Kürtçe:
وەتەنھا ئەو خوایە (باڵادەست و پەرستراوە) لەئاسمانەکان و لەزەویدا نھێنی و ئاشکراتان دەزانێ و بە ھەموو کردەوەیەکیش کەدەیکەن ئاگادارە
Özbekçe:
У осмонларда ҳам, ерда ҳам Аллоҳдир. Сирингизни ҳам, ошкорингизни ҳам биладир. Қилган касбу корингизни ҳам биладир.
Malayca:
Dan Dia lah Allah (yang disembah dan diakui kekuasaanNya) di langit dan di bumi; Ia mengetahui apa yang kamu rahsiakan dan apa yang kamu lahirkan, dan Ia juga mengetahui apa yang kamu usahakan.
Arnavutça:
Perëndia është i adhuruar në qiej dhe në Tokë; Ai di fshehtësitë dhe të sheshtat tuaja, si dhe të arriturat tuaja.
Bulgarca:
Той е Богът и на небесата, и на земята. Знае Той какво скривате и какво изявявате, и знае какво придобивате.
Sırpça:
Он је Аллах на небесима и на Земљи, Он зна и што кријете и што показујете, и Он зна оно што радите.
Çekçe:
On je Bůh na nebesích i na zemi, On zná vše, co tajíte i co odkrýváte, a zná i to, co jste si vysloužili.
Urduca:
وہی ایک خدا آسمانوں میں بھی ہے اور زمین میں بھی، تمہارے کھلے اور چھپے سب حال جانتا ہے اور جو برائی یا بھلائی تم کماتے ہو اس سے خوب واقف ہے
Tacikçe:
Дар осмонҳову замин Ӯст, ки Худованд аст. Ниҳону ошкоратонро медонад ва аз кирдоратон огоҳ аст.
Tatarca:
Ул Аллаһ, җирдә вә күкләрдә эш кылучы, хөкем йөртүче Илаһә, сезнең ачык вә яшерен эшләрегезне һәм нәрсә кәсеп иткәнегезне дә белә.
Endonezyaca:
Dan Dialah Allah (yang disembah), baik di langit maupun di bumi; Dia mengetahui apa yang kamu rahasiakan dan apa yang kamu lahirkan dan mengetahui (pula) apa yang kamu usahakan.
Amharca:
እርሱም ያ በሰማያትና በምድር (ሊግገዙት የሚገባው) አላህ ነው፡፡ ምስጢራችሁን ግልጻችሁንም ያውቃል፡፡ የምትሠሩትንም ሁሉ ያውቃል፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவன்தான் வானங்களிலும், பூமியிலும் வணங்கப்படுவதற்கு தகுதியான அல்லாஹ் ஆவான். (அவன்) உங்கள் இரகசியத்தையும் உங்கள் பகிரங்கத்தையும் நன்கறிவான். இன்னும், நீங்கள் செய்வதையும் நன்கறிவான்.
Korece:
그분은 천지 삼라만상에 계시는 하나님으로 너희들이 숨기는 것과 너희들이 드러내는 것과 너 희들이 얻는 모든 것을 아심이라
Vietnamca:
Ngài chính là Allah (Đấng đáng được thờ phượng) trong các tầng trời và trái đất, Ngài biết điều thầm kín và điều công khai của các ngươi, và Ngài biết rõ mọi điều các ngươi làm.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: