Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

84

Sûredeki Ayet No: 

25

Ayet No: 

5909

Sayfa No: 

590

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ

Çeviriyazı: 

ille-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti lehüm ecrun gayru memnûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ancak iman edip iyi ameller işleyenler başkadır. Onlara tükenmez bir ecir vardır.

Diyanet İşleri: 

Yalnız, inanıp yararlı işler işleyenlere, onlara, kesintisiz ecir vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar başka; onlar içindir başa kakılmıyan mükafat.

Şaban Piriş: 

Ancak, iman edip salih amel yapanlar hariç. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır.

Edip Yüksel: 

İnanıp erdemli davrananlara ise kesilmez bir ödül var.

Ali Bulaç: 

Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka; onlar için kesintisi olmayan bir ecir (mükafaat) vardır.

Suat Yıldırım: 

Fakat iman edip makbul ve güzel işler yapanlara ise, hiç kesintiye uğramayan, bitip tükenmeyen mükâfat vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Fakat o kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular, onlar için de tükenmeyen bir mükâfaat vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar müstesnadır. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır.

Bekir Sadak: 

85:4

İbni Kesir: 

Ancak iman edip salih amel işleyenler müstesna. Onlara bitip tükenmeyen bir ecir vardır.

Adem Uğur: 

İman edip sâlih amel işleyenler başkadır

İskender Ali Mihr: 

Ancak âmenû olanlar (ölmeden evvel Allah´a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefs tezkiye edici amel) yapanlar için, kesintisiz ecir (mükâfat) vardır.

Celal Yıldırım: 

Ancak imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlar için bitmez-tükenmez mükâfat vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka

Fransızca: 

Sauf ceux qui croient et accomplissent les bonnes oeuvres : à eux une récompense jamais interrompue.

İspanyolca: 

Quienes, en cambio, crean y obren bien, recibirán una recompensa ininterrumpida.

İtalyanca: 

eccetto che per coloro che credono e compiono il bene: essi avranno ricompensa inesauribile.

Almanca: 

außer denjenigen, die den Iman verinnerlichten und gottgefällig guttaten, für die ist eine nicht endende Belohnung bestimmt.

Çince: 

惟信道而且行善的人们,将受不断的报酬。

Hollandaca: 

Behalve aan hen, die gelooven en goede werken doen; want voor hen is eene nimmer missende belooning gereed gemaakt.

Rusça: 

кроме тех, которые уверовали и совершали праведные деяния. Им уготована награда неиссякаемая.

Somalice: 

Hase yeeshee kuwa rumeeyay xaqa camalfiicanna falay waxay mudan Ajri aan go'aynin.

Swahilice: 

Isipo kuwa wale walio amini na wakatenda mema; hao watakuwa na ujira usio malizika.

Uygurca: 

پەقەت ئىمان ئېيتقان ۋە ياخشى ئەمەللەرنى قىلغان كىشىلەر ئۈزۈلمەس ساۋابقا ئېرىشىدۇ

Japonca: 

だが信仰して善行に勤しむ者は別である。かれらには絶えることのない報奨があろう。

Arapça (Ürdün): 

«إلا» لكن «الذين آمنوا وعملوا الصالحات لهم أجر غير ممنون» غير مقطوع ولا منقوص ولا يُمَنُّ به عليه.

Hintçe: 

मगर जो लोग ईमान लाए और उन्होंने अच्छे अच्छे काम किए उनके लिए बेइन्तिहा अज्र (व सवाब है)

Tayca: 

นอกจากบรรดาผู้ศรัทธาและกระทำความดีทั้งหลาย สำหรับพวกเขาจะได้รับรางวัล (การตอบแทน) อย่างไม่มีสิ้นสุด

İbranice: 

להוציא אלה אשר האמינו ועשו מעשי חסד, הם יקבלו גמול בלתי מוגבל

Hırvatça: 

A oni koji budu vjerovali i dobra djela činili, imat će nagradu neprekidnu.

Rumence: 

însă nu şi celor care au crezut şi au săvârşit fapte bune, căci pe ei o răsplată necurmată îi aşteaptă.

Transliteration: 

Illa allatheena amanoo waAAamiloo alssalihati lahum ajrun ghayru mamnoonin

Türkçe: 

İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar müstesnadır. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır.

Sahih International: 

Except for those who believe and do righteous deeds. For them is a reward uninterrupted.

İngilizce: 

Except to those who believe and work righteous deeds: For them is a Reward that will never fail.

Azerbaycanca: 

İman gətirib yaxşı əməllər edənlər istisna olmaqla! Onları (Cənnətdə) minnətsiz (tükənmək bilməyən) mükafat gözləyir!

Süleyman Ateş: 

Ancak inanıp yararlı işler yapan kimseler için kesintisiz bir mükafat vardır.

Diyanet Vakfı: 

İman edip salih amel işleyenler başkadır; onlar için arkası kesilmeyen bir mükafat vardır.

Erhan Aktaş: 

Ancak îmân eden ve salihatı yapanlar(1) hariç. Onlar için minnet altında bırakmayan bir ödül vardır.

Kral Fahd: 

İman edip sâlih amel işleyenler başkadır onlar için arkası kesilmeyen bir mükâfat vardır.

Hasan Basri Çantay: 

îman edib de güzel güzel amel (ve hareket) edenler müstesnadır. Onlar için bitib tükenmeyen bir mükâfat vardır.

Muhammed Esed: 

yalnız (pişmanlık duyarak) iman edip doğru ve yararlı işler yapanlar hariç. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır!

Gültekin Onan: 

Ancak inanıp salih amellerde bulunanlar başka

Ali Fikri Yavuz: 

Ancak iman edib de salih ameller işliyenler için, bitmez tükenmez bir mükâfat var...

Portekizce: 

Exceto aos fiéis, que praticam o bem, os quais obterão uma recompensa infalível.

İsveççe: 

om de inte [vänder om och] antar tron och lever rättskaffens; [då] väntar dem en belöning utan ände.

Farsça: 

مگر آنان را که ایمان آورده و کارهای شایسته انجام داده اند، که آنان را پاداشی جاودان و بی منت است.

Kürtçe: 

بەڵام ئەوانەی کە بڕوایان ھێناوە وکردەوە باشەکانیان کردووە، بۆ ئەوان ھەیە پاداشتی بێ بڕانەوە

Özbekçe: 

Магар иймон келтирганларга ва яхши амаллар қилганларга, уларга миннатсиз, узлуксиз ажрлар бордир.

Malayca: 

Tetapi orang-orang yang beriman dan beramal soleh mereka beroleh pahala balasan yang tidak putus-putus.

Arnavutça: 

Por, ata që besojnë dhe punojnë vepra të mira, do të shpërblehen pandërprerë.

Bulgarca: 

освен онези, които вярват и вършат праведни дела! За тях има безспирна награда.

Sırpça: 

А они који буду веровали и радили добра дела, имаће непрекидну награду.

Çekçe: 

kromě těch, kdož uvěřili a zbožné skutky konali, a těm náleží odměna, jež se neupomíná.

Urduca: 

البتہ جو لوگ ایمان لے آئے ہیں اور جنہوں نے نیک عمل کیے ہیں ان کے لیے کبھی ختم نہ ہونے والا اجر ہے

Tacikçe: 

ғайри онон, ки имон овардаанд ва корҳои шоиста кардаанд, ки мукофоташонро поёне нест.

Tatarca: 

Мәгәр иман китереп изге гамәлләр кылган кешеләргә мәңге бетмәс-төкәнмәс нигъмәтләрдер.

Endonezyaca: 

tetapi orang-orang yang beriman dan beramal saleh, bagi mereka pahala yang tidak putus-putusnya.

Amharca: 

ግን እነዚያ ያመኑና መልካሞችን የሠሩ ለእነርሱ የማይቆረጥ ምንዳ አልላቸው፡፡

Tamilce: 

(அவர்களில்) நம்பிக்கை கொண்டு, நற்செயல்கள் செய்தவர்களைத் தவிர, அவர்களுக்கு முடிவுறாத (கணக்கற்ற, குறையாத) நன்மை உண்டு.

Korece: 

그러나 믿음으로 선을 행하 는 의로운 자들에게는 단절되지 않는 영원한 보상이 있을 것이라

Vietnamca: 

Ngoại trừ những người có đức tin và hành thiện, họ sẽ được ban thưởng một phần thưởng vô tận.