Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

84

Sûredeki Ayet No: 

5

Ayet No: 

5889

Sayfa No: 

589

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ

Çeviriyazı: 

veeẕinet lirabbihâ veḥuḳḳat.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve Rabbini dinleyip kendisine yaraşır şekilde boyun eğdiği vakit,

Diyanet İşleri: 

Yer düzeltilip, içinde olanları dışarı atarak boşaldığı zaman ve yer Rabbine boyun eğdiği zaman, ki yer boyun eğecektir

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve Rabbini dinleyip itaat ederek sözünü haklayınca.

Şaban Piriş: 

Ve kendisine yaraştığı gibi Rabbine boyun eğdiği zaman.

Edip Yüksel: 

Ve doğal yapısı gereğince Rabbine kulak verdiği zaman.

Ali Bulaç: 

Ve 'kendi yaratılışına uygun Rabbine boyun eğdiği zaman.

Suat Yıldırım: 

Ve hep yapageldiği gibi, Rabbinin buyruğunu dinlediği zaman... Seyredin siz: neler olacak o zaman!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Rabbini dinlediği ve layık kılındığı zaman.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ve Rabbini dinleyip de hakkın belirişine araç kılındığı zaman!

Bekir Sadak: 

84:10

İbni Kesir: 

Ve Rabbına boyun eğdiğinde. Ki o, zaten boyun eğecektir.

Adem Uğur: 

Ve Rabb´ini dinleyip O´na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır).

İskender Ali Mihr: 

Ve Rabbine itaat etti ve gerçekleştirdi.

Celal Yıldırım: 

84:3

Tefhim ul Kuran: 

Ve ´kendi yaratılış gereğine uygun´ olarak Rabbine boyun eğdiği zaman.

Fransızca: 

et qu'elle obéira à son Seigneur - et fera ce qu'elle doit faire -

İspanyolca: 

y escuche a su Señor -como debe ser-...

İtalyanca: 

e obbedirà al suo Signore e quel che deve fare farà,

Almanca: 

und ihrem HERRN ganz Ohr wird, und ihr obliegt es,

Çince: 

听从主命,而且宜於听从的时候;

Hollandaca: 

Als zij haren Heer gehoorzamen, en diens bevelen uitvoeren zal.

Rusça: 

и внемлет своему Господу, как ей надлежит...

Somalice: 

Oos Eeba Addeeco waana xaq adeeciddaasina. (wuxuu la kulmi Ruuxwalba Camalkiisa).

Swahilice: 

Na ikamsikiliza Mola wake Mlezi, na ikapasiwa kumsikiliza,

Uygurca: 

پەرۋەردىگارىنىڭ ئەمرىنى ئاڭلاپ ئىتائەت قىلغان، پەرۋەردىگارىنىڭ ئەمرىنى ئاڭلاشقا، ئىتائەت قىلىشقا لايىق بولغان چاغدا (ئىنسان خىيالىغا كەلمىگەن دەھشەتلىك ئەھۋاللارغا يولۇقىدۇ)

Japonca: 

その主(の御命令)を聞き,従う時。

Arapça (Ürdün): 

«وأذنت» سمعت وأطاعت في ذلك «لربها وحقت» وذلك كله يكون يوم القيامة، وجواب إذا وما عطف عليها محذوف دل عليه ما بعده تقديره لقي الإنسان عمله.

Hintçe: 

और अपने परवरदिगार का हुक्म बजा लाएगी

Tayca: 

และมันได้เชื่อฟังพระเจ้าของมัน และมันจำต้องกระทำเช่นนั้น

İbranice: 

תשמע בקול ריבונה כפי שהיא חייבת

Hırvatça: 

i posluša Gospodara svoga, a ona će dužna biti.

Rumence: 

el îl va asculta pe Domnul său şi va face ceea ce trebuie să facă.

Transliteration: 

Waathinat lirabbiha wahuqqat

Türkçe: 

Ve Rabbini dinleyip de hakkın belirişine araç kılındığı zaman!

Sahih International: 

And has responded to its Lord and was obligated [to do so] -

İngilizce: 

And hearkens to (the Command of) its Lord,- and it must needs (do so);- (then will come Home the full reality).

Azerbaycanca: 

Və Rəbbinin buyurduğunu haqq olaraq eşidib (Ona) itaət edəcəyi zaman (insan dünyada yaxşı və pis əməllərinin cəzasını layiqincə alacaqdır)!

Süleyman Ateş: 

Ve kendisine yaraştığı üzere Rabbini(n buyruğunu) dinlediği zaman!

Diyanet Vakfı: 

Ve Rabb'ini dinleyip O'na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır).

Erhan Aktaş: 

Rabb’inin buyruğunu yerine getirdiği zaman,

Kral Fahd: 

ve Rabbini dinleyip O'na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır).

Hasan Basri Çantay: 

84:3

Muhammed Esed: 

tabiatı gereği Rabbine boyun eğerek:

Gültekin Onan: 

Ve ´kendi yaratılışına uygun´ rabbine boyun eğdiği zaman.

Ali Fikri Yavuz: 

Ve Rabbinin emrine boyun eğib de (O’na itaat) gerçekleştirildiği zaman, (insan sevabını veya azabını görecektir).

Portekizce: 

E obedecer ao (mando do) seu Senhor, em seu temor,

İsveççe: 

därför att den hör sin Herres befallning, som den måste lyda -

Farsça: 

و فرمان پروردگارش را اطاعت کند، و [به این اطاعتِ از فرمان،] سزاوارتر گردد،

Kürtçe: 

وە ملکەچی کرد بۆ پەروەردگاری ودەبێ ھەرواش بێت

Özbekçe: 

Ва у (ер) ўз Роббисига қулоқ осди ва шундоқ бўлиши керак эди.

Malayca: 

Serta mematuhi perintah Tuhannya, dan sudah semestinya ia patuh; - (Maka pada saat itu tiap-tiap seorang akan mengetahui apa yang telah dilakukannya).

Arnavutça: 

dhe të dëgjojë me përvujtni Zotin e vet – siç i përket –

Bulgarca: 

и се вслуша в своя Господ, и се подчини...

Sırpça: 

и послуша свога Господара, а она је обавезна да то учини.

Çekçe: 

a uposlechne Pána svého a své povinnosti zadost učiní

Urduca: 

اور اپنے رب کے حکم کی تعمیل کرے گی اور اُس کے لیے حق یہی ہے (کہ اس کی تعمیل کرے)

Tacikçe: 

ва ба фармони Парвардигораш гӯш диҳад ва ҳақ бувад, ки чунин кунад.

Tatarca: 

Әгәр Раббысының сүзен җиргә ишеттерелсә – Аллаһ хөкеменә итагать итү аңа тиешле ителде.

Endonezyaca: 

dan patuh kepada Tuhannya, dan sudah semestinya bumi itu patuh, (pada waktu itu manusia akan mengetahui akibat perbuatannya).

Amharca: 

ለጌታዋም በሰማች ጊዜ፤ (መስማት) ተገባትም፤ (ሰው ሁሉ ሥራውን ይገናኛል)፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அது தன் இறைவனுக்குச் செவிசாய்த்துவிடும்போது, இன்னும், அது (அவனுக்கு) கீழ்ப்படியும்போது (மனிதனே நீ செய்த நன்மை, தீமையின் பலனை பார்ப்பாய்)!

Korece: 

주님께 순종하며 의무를 다하 도다

Vietnamca: 

Tuân lệnh Thượng Đế của nó, làm những gì nó phải làm.