Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

79

Sûredeki Ayet No: 

28

Ayet No: 

5740

Sayfa No: 

584

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوَّاهَا

Çeviriyazı: 

rafe`a semkehâ fesevvâhâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Tavanını yükseltti, onu bir düzene koydu.

Diyanet İşleri: 

Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı? Ki onu Allah bina edip yükseltmiş ve ona şekil vermiştir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Tavanını yücelti, düzüp koştu.

Şaban Piriş: 

Onun tavanını yükseltti ve düzenledi.

Edip Yüksel: 

Onu alabildiğine yükseltti ve düzenledi.

Ali Bulaç: 

Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi.

Suat Yıldırım: 

Allah onu direksiz yükseltti ve kusursuz işleyen bir sisteme bağladı.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onun yükseklik miktarı yükseltti, sonra onu tesviye kıldı.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onu O yapıp kurdu. Onun boyunu yükseltti; ardından ona ahenk ve düzen verdi.

Bekir Sadak: 

(34-35) Guc yetirilemeyen en buyuk baskin geldigi zaman, o gun, insan ne ugurda calistigini anlar.

İbni Kesir: 

Boynu yükseltmiş ve ona bir şekil vermiştir.

Adem Uğur: 

Onu yükseltti, düzene koydu,

İskender Ali Mihr: 

Onun (semanın) tavanını yükseltti (yüksekliğini artırdı). Sonra da onu sevva etti (dizayn edip düzenledi).

Celal Yıldırım: 

Tavanını yükseltti de ona (en uygun) düzen ve dengeyi sağladı.

Tefhim ul Kuran: 

Onun boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi.

Fransızca: 

Il a élevé bien haut sa voûte, puis l'a parfaitement ordonné;

İspanyolca: 

Alzó su bóveda y le dio forma armoniosa.

İtalyanca: 

Ne ha innalzato la volta e le ha dato perfetta armonia,

Almanca: 

ER erhöhte seine Dicke, dann ebnete ER ihn,

Çince: 

他升起它的高度,而成全它的形体,

Hollandaca: 

God heeft dien gebouwd. Hij heeft dien hoog opgevoerd, en heeft dien volmaakt gevormd.

Rusça: 

поднял его своды и сделал его совершенным.

Somalice: 

Korna yeelay jurmigeeda ekeeyayna.

Swahilice: 

Akainua kimo chake, na akaitengeneza vizuri.

Uygurca: 

ئۇنىڭ ئېگىزلىكىنى يۈكسەك قىلدى ۋە كەم - كۈتىسىز قىلدى

Japonca: 

かれはそれを高く掲げ,それから整え,

Arapça (Ürdün): 

«رفع سمكها» تفسير لكيفية البناء، أي جعل سمتها في جهة العلو رفيعا، وقيل سمكها سقفها «فسواها» جعلها مستوية بلا عيب.

Hintçe: 

कि उसी ने उसको बनाया उसकी छत को ख़ूब ऊँचा रखा

Tayca: 

พระองค์ทรงยกให้มันสูงขึ้นแล้วทรง ทำให้มันสมบูรณ์

İbranice: 

בכך שאת כיפתם רומם למקום גבוה ועיצב אותם בצורה מושלמת

Hırvatça: 

svod njegov visoko digao i usavršio,

Rumence: 

Dumnezeu a înălţat bolta şi a rânduit-o desăvârşit;

Transliteration: 

RafaAAa samkaha fasawwaha

Türkçe: 

Onu O yapıp kurdu. Onun boyunu yükseltti; ardından ona ahenk ve düzen verdi.

Sahih International: 

He raised its ceiling and proportioned it.

İngilizce: 

On high hath He raised its canopy, and He hath given it order and perfection.

Azerbaycanca: 

Qübbəsini ucaltdı, düzəldib nizama saldı;

Süleyman Ateş: 

Kalınlığını (tavanını) yükseltti, onu düzenledi.

Diyanet Vakfı: 

Onu yükseltti, düzene koydu,

Erhan Aktaş: 

Onu yükseltti ve düzene koydu.

Kral Fahd: 

onu yükseltip düzene koydu.

Hasan Basri Çantay: 

Onun boyunu O yükseltdi. Derken ona bir nizaam verdi.

Muhammed Esed: 

O, gökkubbeyi yükseltmiş ve ona gerektiği gibi biçim vermiştir;

Gültekin Onan: 

Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi.

Ali Fikri Yavuz: 

Tavanını yükseltti de, onu düzgün bir nizama koydu.

Portekizce: 

Elevou a sua abóbada e, por conseguinte, a ordenou,

İsveççe: 

Han har rest dess valv och format det [med hänsyn till den uppgift det skall fylla];

Farsça: 

سقفش را برافراشت، پس آن را درست و نیکو قرار داد،

Kürtçe: 

باڵای بەرز کردەوە وڕێکی خست

Özbekçe: 

Унинг шифтини юқори кўтарди ва бекаму кўст, мустаҳкам қилиб қўйди.

Malayca: 

Ia telah meninggikan bangunan langit itu lalu menyempurnaKannya,

Arnavutça: 

lart e ka ngritur kupën e tij dhe e ka përsosur,

Bulgarca: 

Въздигна неговия свод и го изравни,

Sırpça: 

његов свод високо дигао и усавршио,

Çekçe: 

v klenbu je vyzvedl a vhodně vyrovnal,

Urduca: 

اُس کی چھت خوب اونچی اٹھائی پھر اُس کا توازن قائم کیا

Tacikçe: 

Сақфашро барафрошт ва дуруст кард,

Tatarca: 

Ул күкнең бөеклеген бик югары кылды, ул күкне һич кимчелексез төзеп тәмам итте.

Endonezyaca: 

Dia meninggikan bangunannya lalu menyempurnakannya,

Amharca: 

ከፍታዋን አጓነ፤ አስተካከላትም፡፡

Tamilce: 

அதன் முகட்டை அவன் உயர்த்தினான், இன்னும் (அதில் மேடு பள்ளம் இல்லாமல்) அதை சமப்படுத்தினான். (-ஒழுங்குபடுத்தினான்.)

Korece: 

하나님은 하늘을 가장 높이 두시고 거기에 질서와 온전함을 두셨노라

Vietnamca: 

Ngài (Allah) đã nhấc (bầu trời) lên cao và cân đối nó.