Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

4

Sûredeki Ayet No: 

69

Ayet No: 

562

Sayfa No: 

89

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَن يُطِعِ اللَّهَ وَالرَّسُولَ فَأُولَٰئِكَ مَعَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِم مِّنَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاءِ وَالصَّالِحِينَ ۚ وَحَسُنَ أُولَٰئِكَ رَفِيقًا

Çeviriyazı: 

vemey yüṭi`i-llâhe verrasûle feülâike me`a-lleẕîne en`ame-llâhü `aleyhim mine-nnebiyyîne veṣṣiddîḳîne veşşühedâi veṣṣâliḥîn. veḥasüne ülâike rafîḳâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehidlerle, iyilerle birliktedir. Bunlar ne güzel arkadaştır!

Diyanet İşleri: 

Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar Allah'ın nimetine eriştirdiği peygamberlerle, dosdoğru olanlar, şehidler ve iyilerle beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştırlar!

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse o ve o çeşit kişiler Allah'ın, nimetleriyle nimetlendirdiği peygamberlerle,gerçeklerle, şehitlerle ve iyi adamlarla eş olur, onlara katılırlar ve onlar, ne de güzel arkadaştır.

Şaban Piriş: 

Kimler Allah’a ve Peygamber’e itaat ederse, onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, sadıklar, şehitler ve salih kimselerle beraberdirler. Ne güzel arkadaştır onlar!

Edip Yüksel: 

ALLAH'a ve elçisine uyanlar, ALLAH'ın kendilerine iyilikte bulunduğu peygamberler, doğrulayıcılar, şehitler ve salihler ile beraberdirler. Onlar ne güzel arkadaştır.

Ali Bulaç: 

Kim Allah'a ve Resul'e itaat ederse, işte onlar Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, doğrular (ve doğrulayanlar), şehidler ve salihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaştır onlar?

Suat Yıldırım: 

Kim Allah'a ve resulüne itaat ederse işte onlar, Allah’ın nimetlerine mazhar ettiği nebîler, sıddîkler, şehidler, salih kişilerle beraber olacaklardır.Bunlar ne güzel arkadaşlar! [1,7]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve her kim Allah Teâlâ´ya ve Peygambere itaat ederse işte onlar, Allah Teâlâ´nın kendilerine in´am buyurmuş olduğu nebiler ile ve sıddîklar ile ve şehitler ile ve sâlih zâtlar ile beraberdirler. Onlar ise ne (güzel) refiktirler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah'a ve resule itaat eden kişilere gelince, bunlar, Allah'ın kendilerine nimet verdikleriyle beraberdirler. Peygamberlerle, hak dostlarıyla, şehitlerle, hayır ve barışı sevenlerle. Ne güzel dosttur bunlar!

Bekir Sadak: 

Allah´tan size bir nimet erisse, and olsun ki, sizinle kendi arasinda bir dostluk yokmus gibi: «Keski onlarla beraber olsaydim da ben de buyuk bir basari kazansaydim» der.

İbni Kesir: 

Kim, Allah´a ve peygambere itaat ederse

Adem Uğur: 

Kim Allah´a ve Resûl´e itaat ederse işte onlar, Allah´ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddîkler, şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!

İskender Ali Mihr: 

Ve kim, Allah´a ve Resûl´e itaat ederse, o taktirde işte onlar, Allah´ın kendilerine ni´met verdiği nebîlerle (peygamberlerle) ve sıddîklerle ve şehitlerle ve salihlerle beraberdirler. Ve işte onlar ne güzel arkadaştır.

Celal Yıldırım: 

Öyle ya, kim Allah´a ve Peygamber´e itaat ederse, işte onlar Allah´ın kendilerine nîmet sunduğu Peygamberler, Sıddîkler, Şehîdler ve Sâlihlerle beraberdirler. Bunlar ise ne güzel arkadaşlardır.

Tefhim ul Kuran: 

Allah´a ve Resul´e kim itaat ederse, işte onlar, Allah´ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, doğrular (ve doğrulayanlar), şehidler ve salihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaştır onlar?

Fransızca: 

Quiconque obéit à Allah et au Messager... ceux-là seront avec ceux qu'Allah a comblés de Ses bienfaits : les prophètes, les véridiques, les martyrs, et les vertueux. Et quels compagnons que ceux-là !

İspanyolca: 

Quienes obedecen a Alá y al Enviado, están con los profetas, los veraces, los testigos y los justos a los que Alá ha agraciado. ¡Qué buena compañía!

İtalyanca: 

Coloro che obbediscono ad Allah e al Suo messaggero saranno tra coloro che Allah ha colmato della Sua grazia: Profeti, uomini di verità, martiri, gente del bene; che ottima compagnia!

Almanca: 

Und wer ALLAH und dem Gesandten gehorcht, diese sind unter denjenigen, denen ALLAH gute Gaben erwiesen hat, von den Propheten, Wahrhaftigen, Schahid und den gottgefällig Guttuenden. Und diese wurden vom guten Begleiter begleitet.

Çince: 

凡服从真主和使者的人,教与真主所护佑的众先知,忠信的人,诚笃的人,善良的人同在。这等人,是很好的伙伴。

Hollandaca: 

Zij, die in God en den profeet gelooven, zullen onder hen zijn, die God genadig was; onder de profeten, de oprechten, de martelaars, de godvruchtigen, en dat is het uitmuntendste gezelschap.

Rusça: 

Те, которые повинуются Аллаху и Посланнику, окажутся вместе с пророками, правдивыми мужами, павшими мучениками и праведниками, которых облагодетельствовал Аллах. Как же прекрасны эти спутники!

Somalice: 

Ciddii Adeeca Eebe iyo Rasuulka kuwaasu waxay ahaan lajirka kuwuu u niemeeyey Eebe, oo nabiyada, Rumeeyayaasha, Shuhadada iyo kuwa Suubban waxaana u fiican rafiiq kuwaas.

Swahilice: 

Na wenye kumt'ii Mwenyezi Mungu na Mtume, hao wa pamoja na wale alio waneemesha Mwenyezi Mungu miongoni mwa Manabii, na Masiddiqi, na Mashahidi, na Watu wema. Na uzuri ulioje kuwa pamoja na watu hao!

Uygurca: 

كىملەركى اﷲ قا ۋە پەيغەمبەرگە ئىتائەت قىلىدىكەن، ئۇلار (ئاخىرەتتە) اﷲ نىڭ نېمىتىگە ئېرىشكەن پەيغەمبەرلەر، سىددىقلار (يەنى يۇقىرى دەرىجىلىك پەيغەمبەرلەر ۋە شېھىتلەر)، شېھىتلەر ۋە ياخشىلار بىلەن بىللە بولىدۇ، ئۇلار نېمىدېگەن ياخشى ھەمراھلار

Japonca: 

アッラーと使徒に従う者は,アッラーが恩恵を施された預言者たち,誠実な者たち,殉教者たちと正義の人々の仲間となる。これらは何と立派な仲間であることよ。

Arapça (Ürdün): 

«ومن يطع الله والرسول» فيما أمر به «فأولئك مع الذين أنعم الله عليهم من النبيين والصديقين» أفاضل أصحاب الأنبياء لمبالغتهم في الصدق والتصديق «والشهداء» القتلى في سبيل الله «والصالحين» غير من ذكر «وحسُن أولئك رفيقا» رفقاء في الجنة بأن يستمتع فيها برؤيتهم وزيارتهم والحضور معهم وإن كان مقرهم في الدرجات العالية بالنسبة إلى غيرهم.

Hintçe: 

और जिस शख्स ने ख़ुदा और रसूल की इताअत की तो ऐसे लोग उन (मक़बूल) बन्दों के साथ होंगे जिन्हें ख़ुदा ने अपनी नेअमतें दी हैं यानि अम्बिया और सिद्दीक़ीन और शोहदा और सालेहीन और ये लोग क्या ही अच्छे रफ़ीक़ हैं

Tayca: 

และผู้ใดที่เชื่อฟังอัลลอฮฺ และร่อซูลแล้วชนเหล่านี้จะอยู่ร่วมกับบรรดาผู้ที่อัลลอฮฺทรงกรุณาเมตตาแก่พวกเขา อันได้แก่บรรดานะบี บรรดาผู้ที่เชื่อโดยดุษฏี บรรดาผู้ที่เสียชีวิตในสงคราม และบรรดาผู้ที่ประพฤติดี และชนเหล่านี้แหละเป็นเพื่อนที่ดี

İbranice: 

ומי ששומע בקול השליח (מוחמד,) אלה יהיו ממי שאלוהים היטיב עמם (בעולם הבא) עם הנביאים, והצדיקים, ואלה הנשים אשר היו בשביל של אלוהים, והישרים, וכה טובה חברתם של אלה

Hırvatça: 

Oni koji su pokorni Allahu i Poslaniku bit će u društvu onih koje je Allah blagodario: vjerovjesnika, onih koji srcem iskreno i u potpunosti vjeruju i šehida i čestitih ljudi, a divno li je to društvo!

Rumence: 

Cei care dau ascultare lui Dumnezeu şi trimisului Său vor fi împreună cu cei pe care Dumnezeu i-a copleşit cu harul Său, cu profeţii, drepţii, martirii şi virtuoşii. Frumoasă este tovărăşia acestora!

Transliteration: 

Waman yutiAAi Allaha waalrrasoola faolaika maAAa allatheena anAAama Allahu AAalayhim mina alnnabiyyeena waalssiddeeqeena waalshshuhadai waalssaliheena wahasuna olaika rafeeqan

Türkçe: 

Allah'a ve resule itaat eden kişilere gelince, bunlar, Allah'ın kendilerine nimet verdikleriyle beraberdirler. Peygamberlerle, hak dostlarıyla, şehitlerle, hayır ve barışı sevenlerle. Ne güzel dosttur bunlar!

Sahih International: 

And whoever obeys Allah and the Messenger - those will be with the ones upon whom Allah has bestowed favor of the prophets, the steadfast affirmers of truth, the martyrs and the righteous. And excellent are those as companions.

İngilizce: 

All who obey Allah and the messenger are in the company of those on whom is the Grace of Allah,- of the prophets (who teach), the sincere (lovers of Truth), the witnesses (who testify), and the Righteous (who do good): Ah! what a beautiful fellowship!

Azerbaycanca: 

Allaha və Peyğəmbərə itaət edənlər (axirətdə) Allahın ne’mətlər verdiyi nəbilər (peyğəmbərlər), siddiqlər (tamamilə doğru danışanlar, e’tiqadı dürüst, peyğəmbərləri hamıdan əvvəl təsdiq edən şəxslər), şəhidlər və salehlərlə (yaxşı əməl sahibləriylə) bir yerdə olacaqlar. Onlar necə də gözəl yoldaşlardır!

Süleyman Ateş: 

Kim Allah'a ve Elçi'ye ita'at ederse işte onlar, Allah'ın ni'met verdiği peygamberler, sıddiklar, şehidler ve Salihlerle beraberdir. Onlar da ne güzel arkadaştır!

Diyanet Vakfı: 

Kim Allah'a ve Resul'e itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddikler, şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!

Erhan Aktaş: 

Kim Allah’a ve Resûl’e itaat ederse,(1) işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği, Nebiler, sıddıklar(2), şâhitler(3) ve sâlihlerle(4) beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştırlar!

Kral Fahd: 

Kim Allah'a ve Rasûl'e itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddîkler, şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!

Hasan Basri Çantay: 

Kim Allaha ve peygambere itaat ederse işte onlar, Allahın, kendilerine ni´metler verdiği peygamberlerle, sıddıyklarla, şehîdlerle, iyi adamlarla beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaşdır!

Muhammed Esed: 

Allaha ve Peygambere itaat edenler, Allahın nimetlerini bağışladığı kimselerden olacaklardır: peygamberler, hakikatten hiç sapmamış olanlar, hakikate (hayatlarıyla) şahitlik yapanlar ve dürüst ve erdemli olanlar: işte böylelerininki ne güzel birlikteklik(ler)dir!

Gültekin Onan: 

Kim Tanrı´ya ve Resul´e itaat ederse, işte onlar Tanrı´nın kendilerine nimet verdiği peygamberler, doğrular (veya doğrulayanlar), şehidler ve salihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaştır onlar?

Ali Fikri Yavuz: 

Allah’a ve Peygambere itaat edenler, işte bunlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehidlerle ve iyi kimselerle beraberdirler. Bunlarsa ne güzel birer arkadaş!

Portekizce: 

Aqueles que obedecem a Deus e ao Mensageiro, contar-se-ão entre os agraciados por Deus: profetas, verazes, mártires evirtuosos. Que excelentes companheiros serão!

İsveççe: 

De som lyder Gud och Sändebudet skall få en plats vid sidan av dem som Gud välsignar med Sina gåvor - profeterna och de sanningsenliga och de som [med sina liv] vittnat om sanningen och de som gjorde det goda och det rätta - en ädel skara!

Farsça: 

و کسانی که از خدا و پیامبر اطاعت کنند، در زمره کسانی از پیامبران و صدّیقان و شهیدان و شایستگان خواهند بود که خدا به آنان نعمت [ایمان، اخلاق و عمل صالح] داده؛ و اینان نیکو رفیقانی هستند.

Kürtçe: 

وە ھەر کەسێک گوێڕایەڵی خوا و پێغەمبەر بکات جا ئەوانە لەگەڵ کەسانێکن کە خوا فەزڵ و بەھرەی (خۆی) ڕشتووە بەسەریاندا لە پێغەمبەران و ڕاستگۆیان و شەھیدان و پیاوچاکان وە ئەوانە چ ھاوڕێ و ھاوەڵێکی چاکن

Özbekçe: 

Ким Аллоҳга ва Расулга итоат қилса, бас, ана ўшалар Аллоҳ неъмат берган набийлар, сиддиқлар, шаҳидлар ва солиҳлар билан биргадирлар. Ва уларнинг рафиқлари қандай ҳам яхши!

Malayca: 

Dan sesiapa yang taat kepada Allah dan RasulNya, maka mereka akan (ditempatkan di syurga) bersama-sama orang-orang yang telah dikurniakan nikmat oleh Allah kepada mereka, iaitu Nabi-nabi, dan orang-orang Siddiqiin, dan orang-orang yang Syahid, serta orang-orang yang soleh. Dan amatlah eloknya mereka itu menjadi teman rakan (kepada orang-orang yang taat).

Arnavutça: 

Kush i bindet Perëndisë dhe Profetit (në dispozitt e urdhëruara), ai do të jetë me ata të cilëve, Perëndia u ka dhënë shumë dhunti: me pejgamberët, me të drejtët, me dëshmorët dhe me njerëzit (tjerë) të mirë! E sa shokë të mrekullueshëm janë këta!

Bulgarca: 

Които се покоряват на Аллах и на Пратеника, те са с онези, които Аллах е дарил: пророците, всеправдивите, жертващите се за вярата и благочестивите. Колко добри са те за другари!

Sırpça: 

Они који су покорни Аллаху и Посланику (Мухаммеду) биће у друштву оних које је Аллах благословио: веровесника, оних који срцем искрено и у потпуности верују, оних који су својим животима посведочили на Аллаховом путу и честитих људи, а дивно ли је то друштво!

Çekçe: 

Ti, kdož poslouchají Boha a posla, budou spolu s proroky, bezúhonnými, mučedníky a zbožnými, jimž všem Bůh prokázal milost. A jak překrásní to budou společníci!

Urduca: 

جو اللہ اور رسول کی اطاعت کرے گا وہ ان لوگوں کے ساتھ ہوگا جن پر اللہ نے انعام فرمایا ہے یعنی انبیا٫ اور صدیقین اور شہدا٫ اور صالحین کیسے اچھے ہیں یہ رفیق جو کسی کو میسر آئیں

Tacikçe: 

Ва ҳар кӣ аз Худову паёмбараш итоъат кунад, ҳамроҳ бо касоне хоҳад буд, ки Худо неъматашон додааст, чун анбиё ва сиддиқон ва шаҳидону солеҳон ва инҳо чӣ некӯ рафиқонанд!

Tatarca: 

Аллаһуга һәм расүлгә итагать иткән мөэминнәр, Аллаһ нигъмәтләгән пәйгамбәрләр, турылык белән алга чыккан ситдыйкләр, Аллаһ юлында сугышып шәһит булган мөэминнәр белән җәннәттә бергә булырлар. Шушы дүрт төрле затларга юлдаш булу – ни күркәм, ни хуш юлдашлыктыр.

Endonezyaca: 

Dan barangsiapa yang mentaati Allah dan Rasul(Nya), mereka itu akan bersama-sama dengan orang-orang yang dianugerahi nikmat oleh Allah, yaitu: Nabi-nabi, para shiddiiqiin, orang-orang yang mati syahid, dan orang-orang saleh. Dan mereka itulah teman yang sebaik-baiknya.

Amharca: 

አላህንና መልክተኛውንም የሚታዘዝ ሰው እነዚያ ከእነዚያ አላህ በእነርሱ ላይ ከለገሳቸው ከነቢያት፣ ከጻድቃንም፣ ከሰማዕታትም፣ ከመልካሞቹ ጋር ይኾናሉ፡፡ የእነዚያም ጓደኝነት አማረ፡፡

Tamilce: 

எவர்கள் அல்லாஹ்விற்கும், தூதருக்கும் கீழ்ப்படிகிறார்களோ அவர்கள் அல்லாஹ் அருள்புரிந்த நபிமார்கள், சத்தியவான்கள், (போரில்) உயிர் நீத்த தியாகிகள், நல்லவர்கள் ஆகியவர்களுடன் (மறுமையில் சொர்க்க பூங்காக்களில்) இருப்பார்கள். இவர்கள் அழகிய தோழர்கள் ஆவார்கள்.

Korece: 

하나님과 선지자께 순종하는 자 그들은 하나님이 그들에게 베 푸신 은혜와 함께하며 예언자들과 성인들과 순교자들과 정직한 사람 들과 함께 하나니 얼마나 아름다 운 동반자이뇨

Vietnamca: 

Ai tuân lệnh Allah và Thiên Sứ (Muhammad) thì họ là những người sẽ được ở cùng với những người đã được Allah ban cho ân huệ thuộc hàng ngũ các vị Nabi, các vị Siddiq (chính trực), những người Shahid(22) và những người ngoan đạo. Thật tốt đẹp thay cho sự đồng hành với những người đó! (22) Shahid là những người đã anh dũng hy sinh trên con đường chiến đấu vì chính nghĩa của Allah.