Arapça:
ذَٰلِكَ الْفَضْلُ مِنَ اللَّهِ ۚ وَكَفَىٰ بِاللَّهِ عَلِيمًا
Çeviriyazı:
ẕâlike-lfaḍlü mine-llâh. vekefâ billâhi `alîmâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bu lütuf Allah'tandır. Bilen olarak Allah yeter.
Diyanet İşleri:
Bu nimet, Allah'tandır. Bilen olarak Allah yeter.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bu lütuf ve ihsan, Allah'tandır ve Allah'ın her şeyi bilmesi yeter.
Şaban Piriş:
Bu bağış Allah’tandır. Bilen olarak Allah yeter.
Edip Yüksel:
Bu lütuf ALLAH'tandır. Bilen olarak ALLAH yeter.
Ali Bulaç:
Bu fazl (bol ihsan), Allah'tandır. Bilen olarak Allah yeter.
Suat Yıldırım:
Bu, Allah'tan bir lütuftur. Bu lütfa lâyık olanların kadrini Allah’ın bilmesi yeter de artar!
Ömer Nasuhi Bilmen:
İşte bu fazl, Allah Teâlâ´dandır. Ve Hak Teâlâ bihakkın bilici olarak kâfidir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Böylesi bir beraberlik Allah'ın lütfudur. Herşeyi bilici olarak Allah yeter.
Bekir Sadak:
O halde, dunya hayati yerine ahireti alanlar, Allah yolunda savassinlar . Kim Allah yolunda savasir, oldurulur veya galib gelirse, Biz ona buyuk bir ecir verecegiz.
İbni Kesir:
Bu büyük lütuf, Allah´tandır. Allah
Adem Uğur:
Bu lütuf Allah´tandır. Bilen olarak Allah yeter.
İskender Ali Mihr:
İşte bu fazl (büyük ihsan) Allah´tandır. Ve Allah, “en iyi bilen olarak” kâfidir.
Celal Yıldırım:
İşte bu bol nîmet, çok ihsan Allah´tandır. Allah´ın (her şeyi gereği gibi) bilmesi yeter.
Tefhim ul Kuran:
Bu fazl (bol ihsan), Allah´tandır. Bilen olarak Allah yeter.
Fransızca:
Cette grâce vient d'Allah. Et Allah suffit comme Parfait Connaisseur.
İspanyolca:
Así es el favor de Alá. Alá basta como omnisciente.
İtalyanca:
Questa è la grazia di Allah. Basta Allah ad essere onnisciente.
Almanca:
Diese Gunst erweist ALLAH. Und ALLAH genügt als Allwissender.
Çince:
这是从真主发出的恩惠。真主足为全知者。
Hollandaca:
Dit is Gods goedheid; en Gods wetenschap is toereikend.
Rusça:
Такова милость от Аллаха, и довольно того, что Аллах ведает обо всякой вещи.
Somalice:
Arrintaasuna waa Fadliga Eebe waxaana ku Filan Eebe Ogaansho.
Swahilice:
Hiyo ni fadhila itokayo kwa Mwenyezi Mungu. Na Mwenyezi Mungu ni Mjuzi wa kutosha.
Uygurca:
بۇ پەزل اﷲ تەرىپىدىندۇر، اﷲ (پەزل - ئېھسانغا تېگىشلىك بولغانلارنى) بىلىشتە يېتەرلىكتۇر
Japonca:
これはアッラーからの恩恵である。アッラーは凡てのことにぬかりなく通暁しておられる。
Arapça (Ürdün):
«ذلك» أي كونهم مع ذكر مبتدأ خبره «الفضل من الله» تفضل به عليهم لا أنهم نالوه بطاعتهم «وكفى بالله عليما» بثواب الآخرة أي فثقوا بما أخبركم به (ولا ينبئك مثل خبير).
Hintçe:
ये ख़ुदा का फ़ज़ल (व करम) है और ख़ुदा तो वाक़िफ़कारी में बस है
Tayca:
ความกรุณาดังกล่าวนั้นมาจากอัลลอฮฺและพอเพียงแล้วที่อัลลอฮฺเป็นผู้ทรงรอบรู้
İbranice:
זה החסד מאלוהים, ומספיק שאלוהים יודע (את כל מה שאתם עושים)
Hırvatça:
To obilje je od Allaha i dovoljno je da Allah sve to dobro zna.
Rumence:
Acesta este harul lui Dumnezeu! Dumnezeu este îndeajuns de Ştiutor!
Transliteration:
Thalika alfadlu mina Allahi wakafa biAllahi AAaleeman
Türkçe:
Böylesi bir beraberlik Allah'ın lütfudur. Herşeyi bilici olarak Allah yeter.
Sahih International:
That is the bounty from Allah, and sufficient is Allah as Knower.
İngilizce:
Such is the bounty from Allah: And sufficient is it that Allah knoweth all.
Azerbaycanca:
Bu mükafat Allah tərəfindəndir. (Hər şeyi) bilən Allah (sizə) kifayət edər!
Süleyman Ateş:
Bu ni'met, Allah'tandır. Bilen olarak Allah yeter.
Diyanet Vakfı:
Bu lütuf Allah'tandır. Bilen olarak Allah yeter.
Erhan Aktaş:
Bu, Allah’tan bir bağıştır. Her şeyi bilen olarak Allah yeter.
Kral Fahd:
İşte bu lütuf Allah'tandır. Her şeyi hakkıyla bilici olarak Allah yeter.
Hasan Basri Çantay:
Bu, Allahdan bir lutf-ü inâyetdir. (Her şey´i) hakkıyle bilici olarak Allah yeter.
Muhammed Esed:
Bu, Allahın lütfudur; ve hiç kimse Allahın sahip olduğu bilgiye sahip olamaz.
Gültekin Onan:
Bu fazl (bol ihsan), Tanrı´dandır. Bilen olarak Tanrı yeter.
Ali Fikri Yavuz:
İşte itaatkârlara yapılan bu ihsan Allah’dandır. Her şeyi bilici olarak Allah kâfidir.
Portekizce:
Tal é a benignidade de Deus. E basta Deus, Que é Sapientíssimo.
İsveççe:
Detta är Guds nåd! Ingen kunskap [om de troendes förtjänster] behövs utöver Guds vetande.
Farsça:
این [رفاقت با آنان] بخشش و فضلی از سوی خداست، و [در استحقاق این کرامت و فضل] کافی است که خدا [به نیّات و اعمال مطیعان] داناست.
Kürtçe:
ئەو فەزڵ و بەھرەیە تەنھا لەلایەن خواوەیە وە بەسە کە خوا زانایە (بەھەموو شتێک)
Özbekçe:
Бу–Аллоҳдан бўлган фазлдир ва билгувчиликда Аллоҳнинг Ўзи кифоя қилур.
Malayca:
Yang demikian itu adalah limpah kurnia dari Allah; dan cukuplah Allah Yang Maha Mengetahui (akan balasan pahalanya).
Arnavutça:
Kjo dhunti është nga Perëndia, e mjafton që Perëndia është dijtës i çdo gjëje.
Bulgarca:
Такава е благодатта от Аллах. Достатъчно Аллах знае.
Sırpça:
То обиље је од Аллаха и довољно је што Аллах све то добро зна.
Çekçe:
Takové je dobrodiní od Boha přicházející - a Bůh plně dostačuje jako vševědoucí!
Urduca:
یہ حقیقی فضل ہے جو اللہ کی طرف سے ملتا ہے اور حقیقت جاننے کے لیے بس اللہ ہی کا علم کافی ہے
Tacikçe:
Ин фазилатест аз ҷониби Худо ва басандааст Худой доно!
Tatarca:
Бу фазыйләт Аллаһудан, ягъни Аллаһуга һәм расүлгә итагат кылучыларның җәннәттә бөек дәрәҗәле затлар белән бергә булулары Аллаһуның рәхмәтеннәндер. Бу дүрт төрле затлар янына җәннәткә керергә кем тиешлерәк икәнен белергә Аллаһ җитәдер.
Endonezyaca:
Yang demikian itu adalah karunia dari Allah, dan Allah cukup mengetahui.
Amharca:
ይህ ችሮታ ከአላህ ነው፡፡ አዋቂነትም በአላህ በቃ፡፡
Tamilce:
இந்த அருள் (உங்களுக்கு) அல்லாஹ்விடமிருந்து வழங்கப்பட்டதாகும். (அனைத்தையும்) நன்கறிந்தவனாக அல்லாஹ்வே போதுமானவன்.
Korece:
그것이 바로 하나님의 은혜 이거늘 하나님은 모든 것을 아심 으로 충만하시니라
Vietnamca:
Đó là thiên ân của Allah và chỉ cần Allah là đã đủ am tường (tất cả mọi việc).
Ayet Linkleri: