Arapça:
فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّىٰ
Çeviriyazı:
felâ ṣaddeḳa velâ ṣallâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Fakat o, ne sadaka verdi, ne namaz kıldı.
Diyanet İşleri:
O, Peygamberi doğrulamamış, namaz kılmamış, ama yalanlayıp yüz çevirmiş, sonra da salına salına kendinden yana olanlara gitmişti.
Abdulbakî Gölpınarlı:
O, ne birşeyi vermiştir sadaka olarak, ne namaz kılmıştır.
Şaban Piriş:
Tasdik etmemiş, namaz kılmamış.
Edip Yüksel:
O ne doğruladı, ne de destekledi;
Ali Bulaç:
Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.
Suat Yıldırım:
Ne dini tasdik eder, ne namaz kılardı.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(31-32) Fakat ne tasdik etti ve ne de namaz kıldı. Velâkin tekzîp etti ve yüz çevirdi.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ne tasdik etti ne sadaka verdi ne namaz kıldı/dua etti.
Bekir Sadak:
O, katilan bir meni damlasi degil miydi?
İbni Kesir:
Tasdik etmemişti, namaz da kılmamıştı.
Adem Uğur:
İşte o, (Peygamber´in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı.
İskender Ali Mihr:
Fakat o tasdik etmedi ve namaz kılmadı.
Celal Yıldırım:
Ne gerçeği doğrulayıp kabul etmiş, ne de namaz kılmıştı.
Tefhim ul Kuran:
Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.
Fransızca:
Mais il n'a ni cru, ni fait la Salat;
İspanyolca:
No creyó, ni oró,
İtalyanca:
Ma egli non credette e non eseguì l'orazione,
Almanca:
Also weder hielt er es für wahrhaftig, noch verrichtete er das rituelle Gebet,
Çince:
他没有信道,也没有礼拜。
Hollandaca:
Want hij geloofde niet, noch bad.
Rusça:
Он не уверовал и не совершал намаз.
Somalice:
Mase Rumaynin Gaalku Xaqa mana tukannin.
Swahilice:
Kwa sababu hakusadiki, wala hakusali.
Uygurca:
(كاپىر قۇرئانغا) ئىشەنمىدى، ناماز ئوقۇمىدى
Japonca:
かれは真理を受け入れず,また礼拝も棒げなかった,
Arapça (Ürdün):
«فلا صدق» الإنسان «ولا صلى» أي لم يصدق ولم يصلِّ.
Hintçe:
तो उसने (ग़फलत में) न (कलामे ख़ुदा की) तसदीक़ की न नमाज़ पढ़ी
Tayca:
เพราะว่าเขาไม่เชื่อมั่น และไม่ละหมาด
İbranice:
הוא לא האמין ולא התפלל
Hırvatça:
Nije vjerovao i nije klanjao,
Rumence:
El nu a crezut şi nici nu s-a rugat,
Transliteration:
Fala saddaqa wala salla
Türkçe:
Ne tasdik etti ne sadaka verdi ne namaz kıldı/dua etti.
Sahih International:
And the disbeliever had not believed, nor had he prayed.
İngilizce:
So he gave nothing in charity, nor did he pray!-
Azerbaycanca:
Beləliklə, o (kafir Əbu Cəhl) nə (Qur’anı) təsdiq etdi, nə də namaz qıldı.
Süleyman Ateş:
Ne sadaka verdi, ne de namaz kıldı.
Diyanet Vakfı:
İşte o, (Peygamber'in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı.
Erhan Aktaş:
Fakat o ne onayladı ne de sallâ yaptı.(1)
Kral Fahd:
İşte o, (Peygamber'in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı.
Hasan Basri Çantay:
İşte o, (peygamberi ve Kur´ânı) tasdıyk etmemiş, namaz da kılmamış,
Muhammed Esed:
(Artık son pişmanlık fayda etmez) çünkü (yaşadığı sürece) hakikati kabul etmedi ve (aydınlığa kavuşmak için) namaz kılmadı;
Gültekin Onan:
Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.
Ali Fikri Yavuz:
(O kâfir Ebu Cehil Kur’an’ı ve Peygamberi) tasdik etmedi, namaz da kılmadı.
Portekizce:
Porque não fez caridades, nem orou.
İsveççe:
Men [denne man] hade ingen tro och han bad inte.
Farsça:
[در آن حال فرشتگان می گویند: این به کام مرگ افتاده] نه [دعوت پیامبر را] باور کرد، و نه نماز خواند؛
Kürtçe:
جا (کافر) نەبڕوای ھێناو نە نوێژی کرد
Özbekçe:
Бас, у тасдиқламади ва намоз ўқимади.
Malayca:
(Oleh sebab orang yang kufur ingkar tidak percayakan hari akhirat) maka ia tidak mengakui kebenaran (yang diwajibkan meyakininya) dan ia tidak mengerjakan sembahyang (yang difardhukan mengerjakannya)!
Arnavutça:
“Ai nuk ka besuar dhe nuk është lutur (falë namaz),
Bulgarca:
Той нито вярваше, нито отслужваше молитвата,
Sırpça:
Није веровао и није молитву обављао,
Çekçe:
'On almužnu nedával ani modlitbu nekonal,
Urduca:
مگر اُس نے نہ سچ مانا، اور نہ نماز پڑھی
Tacikçe:
На тасдиқ кардааст ва на намоз гузоридааст.
Tatarca:
Имансыз, динсез кеше Раббысы хозурына баргач, мәңгегә алданганын белер, ул ышанырга тиешле нәрсәләргә ышанмады һәм намаз да укымады.
Endonezyaca:
Dan ia tidak mau membenarkan (Rasul dan Al Quran) dan tidak mau mengerjakan shalat,
Amharca:
አላመነምም አልሰገደምም፡፡
Tamilce:
ஆக, அவன் (இறை வேதத்தை) உண்மைப்படுத்தவில்லை. தொழவும் இல்லை.
Korece:
그것은 그가 확증하지 아니 하고 예배를 드리지 아니하며
Vietnamca:
(Kẻ vô đức tin) đã không tin, cũng không dâng lễ nguyện Salah.
Ayet Linkleri: