Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

75

Sûredeki Ayet No: 

31

Ayet No: 

5582

Sayfa No: 

578

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّىٰ

Çeviriyazı: 

felâ ṣaddeḳa velâ ṣallâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Fakat o, ne sadaka verdi, ne namaz kıldı.

Diyanet İşleri: 

O, Peygamberi doğrulamamış, namaz kılmamış, ama yalanlayıp yüz çevirmiş, sonra da salına salına kendinden yana olanlara gitmişti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O, ne birşeyi vermiştir sadaka olarak, ne namaz kılmıştır.

Şaban Piriş: 

Tasdik etmemiş, namaz kılmamış.

Edip Yüksel: 

O ne doğruladı, ne de destekledi;

Ali Bulaç: 

Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.

Suat Yıldırım: 

Ne dini tasdik eder, ne namaz kılardı.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(31-32) Fakat ne tasdik etti ve ne de namaz kıldı. Velâkin tekzîp etti ve yüz çevirdi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ne tasdik etti ne sadaka verdi ne namaz kıldı/dua etti.

Bekir Sadak: 

O, katilan bir meni damlasi degil miydi?

İbni Kesir: 

Tasdik etmemişti, namaz da kılmamıştı.

Adem Uğur: 

İşte o, (Peygamber´in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı.

İskender Ali Mihr: 

Fakat o tasdik etmedi ve namaz kılmadı.

Celal Yıldırım: 

Ne gerçeği doğrulayıp kabul etmiş, ne de namaz kılmıştı.

Tefhim ul Kuran: 

Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.

Fransızca: 

Mais il n'a ni cru, ni fait la Salat;

İspanyolca: 

No creyó, ni oró,

İtalyanca: 

Ma egli non credette e non eseguì l'orazione,

Almanca: 

Also weder hielt er es für wahrhaftig, noch verrichtete er das rituelle Gebet,

Çince: 

他没有信道,也没有礼拜。

Hollandaca: 

Want hij geloofde niet, noch bad.

Rusça: 

Он не уверовал и не совершал намаз.

Somalice: 

Mase Rumaynin Gaalku Xaqa mana tukannin.

Swahilice: 

Kwa sababu hakusadiki, wala hakusali.

Uygurca: 

(كاپىر قۇرئانغا) ئىشەنمىدى، ناماز ئوقۇمىدى

Japonca: 

かれは真理を受け入れず,また礼拝も棒げなかった,

Arapça (Ürdün): 

«فلا صدق» الإنسان «ولا صلى» أي لم يصدق ولم يصلِّ.

Hintçe: 

तो उसने (ग़फलत में) न (कलामे ख़ुदा की) तसदीक़ की न नमाज़ पढ़ी

Tayca: 

เพราะว่าเขาไม่เชื่อมั่น และไม่ละหมาด

İbranice: 

הוא לא האמין ולא התפלל

Hırvatça: 

Nije vjerovao i nije klanjao,

Rumence: 

El nu a crezut şi nici nu s-a rugat,

Transliteration: 

Fala saddaqa wala salla

Türkçe: 

Ne tasdik etti ne sadaka verdi ne namaz kıldı/dua etti.

Sahih International: 

And the disbeliever had not believed, nor had he prayed.

İngilizce: 

So he gave nothing in charity, nor did he pray!-

Azerbaycanca: 

Beləliklə, o (kafir Əbu Cəhl) nə (Qur’anı) təsdiq etdi, nə də namaz qıldı.

Süleyman Ateş: 

Ne sadaka verdi, ne de namaz kıldı.

Diyanet Vakfı: 

İşte o, (Peygamber'in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı.

Erhan Aktaş: 

Fakat o ne onayladı ne de sallâ yaptı.(1)

Kral Fahd: 

İşte o, (Peygamber'in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı.

Hasan Basri Çantay: 

İşte o, (peygamberi ve Kur´ânı) tasdıyk etmemiş, namaz da kılmamış,

Muhammed Esed: 

(Artık son pişmanlık fayda etmez) çünkü (yaşadığı sürece) hakikati kabul etmedi ve (aydınlığa kavuşmak için) namaz kılmadı;

Gültekin Onan: 

Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.

Ali Fikri Yavuz: 

(O kâfir Ebu Cehil Kur’an’ı ve Peygamberi) tasdik etmedi, namaz da kılmadı.

Portekizce: 

Porque não fez caridades, nem orou.

İsveççe: 

Men [denne man] hade ingen tro och han bad inte.

Farsça: 

[در آن حال فرشتگان می گویند: این به کام مرگ افتاده] نه [دعوت پیامبر را] باور کرد، و نه نماز خواند؛

Kürtçe: 

جا (کافر) نەبڕوای ھێناو نە نوێژی کرد

Özbekçe: 

Бас, у тасдиқламади ва намоз ўқимади.

Malayca: 

(Oleh sebab orang yang kufur ingkar tidak percayakan hari akhirat) maka ia tidak mengakui kebenaran (yang diwajibkan meyakininya) dan ia tidak mengerjakan sembahyang (yang difardhukan mengerjakannya)!

Arnavutça: 

“Ai nuk ka besuar dhe nuk është lutur (falë namaz),

Bulgarca: 

Той нито вярваше, нито отслужваше молитвата,

Sırpça: 

Није веровао и није молитву обављао,

Çekçe: 

'On almužnu nedával ani modlitbu nekonal,

Urduca: 

مگر اُس نے نہ سچ مانا، اور نہ نماز پڑھی

Tacikçe: 

На тасдиқ кардааст ва на намоз гузоридааст.

Tatarca: 

Имансыз, динсез кеше Раббысы хозурына баргач, мәңгегә алданганын белер, ул ышанырга тиешле нәрсәләргә ышанмады һәм намаз да укымады.

Endonezyaca: 

Dan ia tidak mau membenarkan (Rasul dan Al Quran) dan tidak mau mengerjakan shalat,

Amharca: 

አላመነምም አልሰገደምም፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவன் (இறை வேதத்தை) உண்மைப்படுத்தவில்லை. தொழவும் இல்லை.

Korece: 

그것은 그가 확증하지 아니 하고 예배를 드리지 아니하며

Vietnamca: 

(Kẻ vô đức tin) đã không tin, cũng không dâng lễ nguyện Salah.