Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

74

Sûredeki Ayet No: 

40

Ayet No: 

5535

Sayfa No: 

576

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فِي جَنَّاتٍ يَتَسَاءَلُونَ

Çeviriyazı: 

fî cennâtin. yetesâelûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar cennettedirler, sorup dururlar.

Diyanet İşleri: 

Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: "Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Cennetlerdedir onlar, soralar, konuşurlar.

Şaban Piriş: 

Cennet içinde soruştururlar.

Edip Yüksel: 

Cennetler içindedirler, sorarlar,

Ali Bulaç: 

Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.

Suat Yıldırım: 

Onlar mutlaka cennetlerde mücrimlerin durumu hakkında, kendi aralarında konuşurlar. O suçlulara: “Neydi bu cehenneme sizi sürükleyen?” diye sorulur.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

74:39

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bahçelerdedirler. Birbirlerine soruyorlar,

Bekir Sadak: 

«eza gununu yalanlardik.»

İbni Kesir: 

Cennetlerdedirler. Sorarlar,

Adem Uğur: 

Onlar cennetler içinde sorarlar.

İskender Ali Mihr: 

Onlar cennetlerdedir. (Diğerlerine) sorarlar.

Celal Yıldırım: 

(40-41) Cennetlerde, suçlu günahkârlar hakkında birbirlerinden sorarlar :

Tefhim ul Kuran: 

Onlar cennetlerdedirler

Fransızca: 

dans des Jardins, ils s'interrogeront

İspanyolca: 

en jardines, se preguntarán unos a otros

İtalyanca: 

[saranno] nei Giardini e si interpelleranno a vicenda

Almanca: 

Sie sind in Dschannat und fragen einander

Çince: 

他们在乐园中互相询问,

Hollandaca: 

Die in tuinen zullen wonen, en vragen tot elkander zullen

Rusça: 

В Райских садах они будут расспрашивать друг друга

Somalice: 

Waxay gali Jannooyin, waxayna iswaydiin.

Swahilice: 

Hao watakuwa katika Mabustani, wawe wanaulizana

Uygurca: 

ئۇلار جەننەتلەردە بولۇپ، گۇناھكارلاردىن: «سىلەرنى دوزاخقا كىرگۈزگەن نېمە؟» دەپ سورايدۇ

Japonca: 

(かれらは)楽園の中にいて,互いに尋ね合うであろう。

Arapça (Ürdün): 

«في جنات يتساءلون» بينهم.

Hintçe: 

(बेहिश्त के) बाग़ों में गुनेहगारों से बाहम पूछ रहे होंगे

Tayca: 

อยู่ในสวนสวรรค์หลากหลาย พวกเขาจะไต่ถามซึ่งกันและกัน

İbranice: 

אשר ישכנו בגני העדן, וישאלו זה את זה

Hırvatça: 

oni će se u džennetskim baščama raspitivati

Rumence: 

Aceştia în Grădini se vor întreba

Transliteration: 

Fee jannatin yatasaaloona

Türkçe: 

Bahçelerdedirler. Birbirlerine soruyorlar,

Sahih International: 

[Who will be] in gardens, questioning each other

İngilizce: 

(They will be) in Gardens (of Delight): they will question each other,

Azerbaycanca: 

Onlar cənnətlərdədirlər; bir-birindən soruşacaqlar;

Süleyman Ateş: 

Onlar cennetler içinde soruyorlar;

Diyanet Vakfı: 

Onlar cennetler içinde sorarlar.

Erhan Aktaş: 

Cennetler içinde soracaklar;

Kral Fahd: 

Onlar cennetler içindedir. Uzaktan uzağa sorarlar.

Hasan Basri Çantay: 

(Onlar) cennetlerdedirler. Soruşurlar,

Muhammed Esed: 

onlar (cennet) bahçelerinde (oturarak) soracaklar

Gültekin Onan: 

Onlar cennetlerdedirler

Ali Fikri Yavuz: 

Cennetlerdedirler

Portekizce: 

Que estarão nos jardins das delícias. Perguntarão,

İsveççe: 

[och som där de vilar] i [paradisets] lustgårdar, skall förhöra sig

Farsça: 

که در بهشت ها از یکدیگر می پرسند

Kürtçe: 

کە لە باخاتی بەھەشتدا پرسیار لە یەکتری دەکەن

Özbekçe: 

Улар жаннатларда сўрарлар.

Malayca: 

(Mereka ditempatkan) di dalam Syurga (yang penuh nikmat), mereka bertanya- tanya,

Arnavutça: 

të cilët në kopshtijet e xhenneti i pyesin fajtorët:

Bulgarca: 

В градини те ще разпитват

Sırpça: 

они ће да се у рајским баштама распитују

Çekçe: 

kteří v zahradách vzájemně se budou ptát

Urduca: 

جو جنتوں میں ہوں گے وہاں وہ،

Tacikçe: 

ки дар биҳиштҳо нишастаанд ва мепурсанд

Tatarca: 

Анар җәннәтләрдә булырлар, җәһәннәмгә кергән таныш кешеләрдән сорашырлар.

Endonezyaca: 

berada di dalam surga, mereka tanya menanya,

Amharca: 

(እነርሱስ) በገነቶች ውስጥ ይጠያየቃሉ፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் சொர்க்கங்களில் தங்களுக்குள் கேட்டுக் கொள்வார்கள்,

Korece: 

이들은 천국으로 들어가 서 로가 서로에게 질문을 하며

Vietnamca: 

(Họ sẽ ở) trong các Ngôi Vườn Thiên Đàng, họ sẽ hỏi nhau.