Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

74

Sûredeki Ayet No: 

14

Ayet No: 

5509

Sayfa No: 

575

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَهَّدتُّ لَهُ تَمْهِيدًا

Çeviriyazı: 

vemehhettü lehû temhîdâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hem ona büyük imkânlar sağladım.

Diyanet İşleri: 

Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve onun geçimini yaydım da yaydım.

Şaban Piriş: 

Ona döşeyip, verdikçe verdim.

Edip Yüksel: 

Ona nimetler yağdırdım.

Ali Bulaç: 

Ve sayısız imkan ve fırsatları önüne serdim.

Suat Yıldırım: 

Mal ve ailesiz, tek olarak yarattığım, sonra çok çok mal, servet ve etrafında dolaşan oğullar verdiğim, her türlü imkânı önüne serdiğim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

74:13

Yaşar Nuri Öztürk: 

Alabildiğine imkânlar döşedim onun için.

Bekir Sadak: 

Cani cikasi

İbni Kesir: 

Ve onun için yaydıkça yaydığımı.

Adem Uğur: 

Kendisine bir döşeyiş döşedim.

İskender Ali Mihr: 

Ve ona bol bol (ni´metler) vererek geniş imkânlar sağladım.

Celal Yıldırım: 

74:11

Tefhim ul Kuran: 

Ve önüne sayısız imkan ve fırsatları döşeyip serdim.

Fransızca: 

pour qui aussi J'ai aplani toutes difficultés.

İspanyolca: 

Todo se lo he facilitado,

İtalyanca: 

al quale ho facilitato ogni cosa,

Almanca: 

und dem ICH (den Weg zum Ruhm) ebnete.

Çince: 

我提高了他的声望,

Hollandaca: 

Voor wien ik de zaken gemakkelijk en gebaand heb gemaakt,

Rusça: 

и распростер перед ним этот мир полностью.

Somalice: 

Aan una waasiciyay Risqiga.

Swahilice: 

Na nikamtgenezea mambo vizuri kabisa.

Uygurca: 

ئۇنىڭ ئابرۇيىنى ئۆستۈردۈم

Japonca: 

かれのために,(物事を)円満容易にした。

Arapça (Ürdün): 

«ومهدت» بسطت «له» في العيش والعمر والولد «تمهيدا».

Hintçe: 

और उसे हर तरह के सामान से वुसअत दी

Tayca: 

และข้าได้ทำให้เขาสุขสบายอย่างราบรื่น

İbranice: 

ואת דרכיו עשיתי קלות

Hırvatça: 

i život mu ugodnim učinio,

Rumence: 

Şi i-am făcut orice înlesnire,

Transliteration: 

Wamahhadtu lahu tamheedan

Türkçe: 

Alabildiğine imkânlar döşedim onun için.

Sahih International: 

And spread [everything] before him, easing [his life].

İngilizce: 

To whom I made (life) smooth and comfortable!

Azerbaycanca: 

Ona (hər şeyi) artıqlaması ilə müyəssər etdim (sərvət və mənsəbi ayağının altına döşədim).

Süleyman Ateş: 

Kendisine bir döşeyiş döşedim.

Diyanet Vakfı: 

Kendisine bir döşeyiş döşedim.

Erhan Aktaş: 

Ona, geniş imkânlar sağladım.

Kral Fahd: 

kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim

Hasan Basri Çantay: 

74:11

Muhammed Esed: 

ve hayatına geniş bir ufuk açtığım:

Gültekin Onan: 

Ve sayısız imkan ve fırsatları önüne serdim.

Ali Fikri Yavuz: 

Ona nimet döşedim de döşedim...

Portekizce: 

E que agraciei liberalmente,

İsveççe: 

och för vilken Jag har jämnat vägen [genom livet].

Farsça: 

و نعمت ها [ی مادی و وسایل زندگی] را به طور کامل برای او فراهم آوردم،

Kürtçe: 

وە ھۆی ژیانم بۆ ڕاخستووە بە چۆن ڕاخستنێك

Özbekçe: 

Ва унга (ҳамма нарсани) осонлаштириб қўйдим.

Malayca: 

Dan Aku mudahkan baginya (mendapat kekayaan dan kekuasaan) dengan semudah- mudahnya.

Arnavutça: 

dhe nderë e prestigj i kam dhuruar

Bulgarca: 

и всичко му улесних!

Sırpça: 

и живот му угодним учинио,

Çekçe: 

a jemuž jsem vše hladce uhladil,

Urduca: 

اور اس کے لیے ریاست کی راہ ہموار کی

Tacikçe: 

ва корҳои ӯро ба некӯтар тарзе вусъат додам.

Tatarca: 

Вә аңа тормышны никадәр киң кылу белән киң кылдым.

Endonezyaca: 

dan Ku-lapangkan baginya (rezeki dan kekuasaan) dengan selapang-lapangnya,

Amharca: 

ለእርሱም (ኑሮውን) መዘርጋትን የዘረጋሁለት (ከኾነ ሰው ገር ተዎኝ)፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவனுக்கு அதிகமான வசதிகளை செய்து கொடுத்தேன்.

Korece: 

내가 그에게 안락한 생활을 베풀었노라

Vietnamca: 

Và (TA) trải (mọi thứ) suôn sẻ cho y (trong cuộc sống).