Arapça:
مُدْهَامَّتَانِ
Çeviriyazı:
müẕâmmetân.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Bu cennetler) yemyeşildirler.
Diyanet İşleri:
Renkleri koyu yeşildir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İkisi de koyu yeşil.
Şaban Piriş:
İkisi de yeşillik içinde…
Edip Yüksel:
Yemyeşildirler.
Ali Bulaç:
Alabildiğine yemyeşildirler.
Suat Yıldırım:
Bunlar da yemyeşildir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(64-65) (O iki cennet) Koyu yeşil renktedirler. Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz?
Yaşar Nuri Öztürk:
İkisi de yeşil mi yeşil...
Bekir Sadak:
Oralarda iyi huylu guzel kadinlar vardir.
İbni Kesir:
Koyu yeşildirler.
Adem Uğur:
Bu cennetler koyu yeşildirler.
İskender Ali Mihr:
İkisi de (iki cennet de) yemyeşildir.
Celal Yıldırım:
Bu ikisi dekoyu yeşildir.
Tefhim ul Kuran:
Alabildiğine yemyeşildirler.
Fransızca:
Ils sont d'un vert sombre.
İspanyolca:
verdinegros,
İtalyanca:
Entrambi di un verde scurissimo.
Almanca:
Sie sind dunkelgrün.
Çince:
那两座乐园都是苍翠的。
Hollandaca:
Van donker groen.
Rusça:
Они оба - темно-зеленые.
Somalice:
Waana Laba Jannoo madow (cagaaran).
Swahilice:
Za kijani kibivu.
Uygurca:
ئۇ ئىككى جەننەت ياپيېشىلدۇر
Japonca:
(水が豊かで)緑滴る園。
Arapça (Ürdün):
«مدهامتان» سوداوان من شدة خضرتهما.
Hintçe:
दोनों निहायत गहरे सब्ज़ व शादाब
Tayca:
(สวนสวรรค์) ทั้งสองนั้น เขียวชอุ่ม
İbranice:
שניהם ירוקים להפליא
Hırvatça:
tamnozelena,
Rumence:
... cu umbră deasă,...
Transliteration:
Mudhammatani
Türkçe:
İkisi de yeşil mi yeşil...
Sahih International:
Dark green [in color].
İngilizce:
Dark-green in colour (from plentiful watering).
Azerbaycanca:
(O iki cənnət) yamyaşıldır (o qədər yaşıldır ki, qaraya çalır).
Süleyman Ateş:
Yemyeşildirler.
Diyanet Vakfı:
Bu cennetler koyu yeşildirler.
Erhan Aktaş:
İkisi de yemyeşildir.
Kral Fahd:
Bu cennetler koyu yeşildirler.
Hasan Basri Çantay:
(Bu cennetler) koyu yeşil (renkde) dirler.
Muhammed Esed:
Yemyeşil iki (bahçe).
Gültekin Onan:
Alabildiğine yemyeşildirler.
Ali Fikri Yavuz:
Her ikisi koyu yeşildirler, onlar...
Portekizce:
De cor verde-escuro, vicejantes.
İsveççe:
två lustgårdar av den djupaste, yppigaste grönska.
Farsça:
آن [دو بهشت دیگر] در نهایت سرسبزی اند.
Kürtçe:
دوو باخی ئەوەندە سەوزن (لەسەوزیدا ڕەش دەنوێنن)
Özbekçe:
Икковлари ям-яшилдир.
Malayca:
Kedua-duanya menghijau subur tanamannya;
Arnavutça:
(Këta dy janë) të stolisur me gjelbërim,
Bulgarca:
тъмнозелени.
Sırpça:
тамнозелене,
Çekçe:
dvě zahrady tmavě zelené
Urduca:
گھنے سرسبز و شاداب باغ
Tacikçe:
Аз шиддати сабзӣ моил ба сиёҳианд.
Tatarca:
Бу ике бакча карачыл яшелдер.
Endonezyaca:
Kedua surga itu (kelihatan) hijau tua warnanya.
Amharca:
ከልምላሜያቸው የተነሳ ወደ ጥቁረት ያዘነበሉ ናቸው፡፡
Tamilce:
(அவற்றில் மிக அடர்த்தியான பச்சை பசுமையான மரங்கள் இருப்பதால்) அவை இரண்டும் (தூரத்தில் இருந்து பார்ப்பதற்கு) கருமையாக இருக்கும்.
Korece:
그 두 곳은 짙은 초록색으로장식되어 있나니
Vietnamca:
(Hai Ngôi Vườn khác đó) có màu xanh đậm.
Ayet Linkleri: