Arapça:
يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِسِيمَاهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاصِي وَالْأَقْدَامِ
Çeviriyazı:
yü`rafü-lmücrimûne bisîmâhüm feyü'ḫaẕü binnevâṣî vel'aḳdâm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Suçlular simalarından tanınır, alınlarından ve ayaklarından tutulur.
Diyanet İşleri:
Suçlular simalarından tanınırlar da, alın saçlarından ve ayaklarından yakalanırlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Suçlular, yüzlerindeki alametten tanınırlar da perçemlerinden ve ayaklarından tutulurlar.
Şaban Piriş:
Suçlular simalarından tanınır, sonra da perçemlerinden ve ayaklarından yakalanır.
Edip Yüksel:
Suçlular yüzlerinden tanınır ve yaka paça götürülürler.
Ali Bulaç:
(Çünkü o gün) Suçlu-günahkarlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.
Suat Yıldırım:
Suçlular simalarından tanınırlar, perçemlerinden ve ayaklarından tutulup yaka paça cehenneme atılırlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Günahkarlar sîmalarıyla tanınırlar. Artık alınlarıyla ve ayaklarıyla yakalanırlar.
Yaşar Nuri Öztürk:
Suçlular, yüzlerinden tanınır da yakalanırlar perçemlerinden ve ayaklarından.
Bekir Sadak:
Oyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsiniz?
İbni Kesir:
Suçlular simalarından tanınırlar da perçemlerinden ve ayaklarından tutulurlar.
Adem Uğur:
Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.
İskender Ali Mihr:
Mücrimler (suçlular) simalarından tanınır. Böylece onlar alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.
Celal Yıldırım:
Suçlu günahkârlar yüzlerindeki belirtileriyle bilinip tanınırlar. Alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar (da yaka-paça Cehennem´e atılırlar).
Tefhim ul Kuran:
(Çünkü o gün) Suçlu günahkârlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanıverir.
Fransızca:
On reconnaîtra les criminels à leurs traits. Ils seront donc saisis par les toupets et les pieds.
İspanyolca:
Los pecadores serán reconocidos por sus rasgos y se les cogerá por el copete y por los pies.
İtalyanca:
Gli empi saranno riconosciuti dai loro segni e afferrati per il ciuffo e per i piedi.
Almanca:
Die schwer Verfehlenden werden durch ihreMerkmale bekannt, dann wird an den Stirnhaaren und an den Füßen gezerrt.
Çince:
犯罪者将因他们的形迹而被认识,他们的额发将被系在脚掌上。
Hollandaca:
De zondaren zullen door hunne werken worden herkend, en zij zullen van voren bij hunne lokken en bij hunne voeten gegrepen, en in de hel geworpen worden.
Rusça:
Грешников будут узнавать по их признакам, а затем хватать за хохлы и стопы.
Somalice:
Dambiilayaasha waxaa lagu aqoonsan astaamahooda, waxaana la qaban Foodda iyo gommadaha (Naartaana lagu tuuri).
Swahilice:
Watajuulikana wakosefu kwa alama zao, basi watashikwa kwa nywele zao za utosini na kwa miguu.
Uygurca:
گۇناھكارلار ئۆزلىرىنىڭ (يۈزلىرى قارا، كۆزلىرى كۆك بولۇشتىن ئىبارەت) بەلگىلىرىدىن تونۇلىدۇ، ئۇلار كوكۇلىلىرىدىن ۋە پۇتلىرىدىن تۇتۇلۇپ (دوزاخقا تاشلىنىدۇ)
Japonca:
罪を犯した者にはその印があり,かれらは前髪と足を捕えられよう。
Arapça (Ürdün):
«يعرف المجرمون بسيماهم» سواد الوجوه وزرقة العيون «فيؤخذ بالنواصي الأقدام».
Hintçe:
गुनाहगार लोग तो अपने चेहरों ही से पहचान लिए जाएँगे तो पेशानी के पटटे और पाँव पकड़े (जहन्नुम में डाल दिये जाएँगे)
Tayca:
บรรดาผู้ที่มีความผิดจะเป็นที่รู้จักกันได้ที่เครื่องหมายของพวกเขา แล้วจะถูกจับตรงผมที่ปีกหน้าผาก คือขมับและเท้า (แล้วลากลงนรก)
İbranice:
הרשעים יזוהו על פי סימניהם, ויגררו אותם משיערות ראשם ורגליהם
Hırvatça:
A prestupnici će se po biljezima svojim poznati, pa će za kose i za noge ščepani biti,
Rumence:
Păcătoşii vor fi ştiuţi după semnele lor şi vor fi apucaţi de păr şi de picoare.
Transliteration:
YuAArafu almujrimoona biseemahum fayukhathu bialnnawasee waalaqdami
Türkçe:
Suçlular, yüzlerinden tanınır da yakalanırlar perçemlerinden ve ayaklarından.
Sahih International:
The criminals will be known by their marks, and they will be seized by the forelocks and the feet.
İngilizce:
(For) the sinners will be known by their marks: and they will be seized by their forelocks and their feet.
Azerbaycanca:
Günahkarlar üzlərindən (sifətlərinin qaralığından, gözlərinin göylüyündən) tanınacaq, kəkillərindən və ayaqlarından tutulub yaxalanacaqlar (başları öndən, yaxud arxadan ayaqlarına bənd ediləcəkdir).
Süleyman Ateş:
Suçlular, simalarından tanınır, alınlar(ın)dan ve ayaklar(ın)dan tutulur.
Diyanet Vakfı:
Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.
Erhan Aktaş:
Suçlular simalarından tanınır. Alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.(1)
Kral Fahd:
Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.
Hasan Basri Çantay:
Günahkârlar sîmâlariyle tanılacak da perçemlerinden ve ayaklarından tutulacak.
Muhammed Esed:
Bütün günahkarlar işaretlerinden tanınacak ve alınları ile ayaklarından yakalanacaklar!
Gültekin Onan:
(Çünkü o gün) Suçlu günahkarlar, simalarından tanınır da alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.
Ali Fikri Yavuz:
Mücrimler (müşrikler) sîmalarından tanınır da yakalanır perçemleriyle ayaklarından...
Portekizce:
Os pecadores serão reconhecidos por suas marcas, e serão arrastados pelos topetes e pelos pés.
İsveççe:
De trotsiga, obotfärdiga syndarna skall kännas igen på sina [särskilda] kännetecken och de skall gripas i pannluggen och i fötterna.
Farsça:
گناهکاران به نشانه هایشان شناخته می شوند، پس آنان را به موهای پیش سرو به پاهایشان می گیرند [و به آتش می اندازند.]
Kürtçe:
خراپەکاران بەڕوخساریاندا دەناسرێنەوە، ئەمجا ڕائەکێشرێن بەمووی پێشی سەریان وبەقاچیان (بۆ ناو دۆزەخ)
Özbekçe:
Жиноятчмлар сиймоларидан билиниб турур. Ва уларнинг пешона сочлари ва оёқларидан тутилур.
Malayca:
Orang-orang yang berdosa dapat dikenal dari tanda-tandanya, lalu dipegang dari atas kepala dan kakinya (serta diseret ke neraka);
Arnavutça:
e mëkatarët atëherë, do të njihen sipas pamjes (së fytyrës së tyre) dhe do të kapen për flokë (kacule) dhe për këmbë.
Bulgarca:
Престъпниците ще бъдат разпознати по техния белег. И ще бъдат хванати за перчема и за краката.
Sırpça:
А грешници ће по знацима својим да буду препознати, па ће за косе и за ноге шчепани бити,
Çekçe:
Hříšníci podle známek svých budou poznáni a uchopeni za nohy a za kštici.
Urduca:
مجرم وہاں اپنے چہروں سے پہچان لیے جائیں گے اور انہیں پیشانی کے بال اور پاؤں پکڑ پکڑ کر گھسیٹا جائے گا
Tacikçe:
Кофиронро ба нишони қиёфаашон мешиносанд ва аз мӯи ҷилави сар ва пойҳояшон мегиранд.
Tatarca:
Ул көндә күп гөнаһлы явыз кешеләр танылырлар үзләренең явызлык галәмәтләре белән, тотылырлар маңгай чәчләреннән һәм аякларыннан.
Endonezyaca:
Orang-orang yang berdosa dikenal dengan tanda-tandannya, lalu dipegang ubun-ubun dan kaki mereka.
Amharca:
ከሓዲዎች በምልክታቸው ይታወቃሉ፡፡ አናቶቻቸውንና ጫማዎቻቸውንም ይያዛሉ፡፡
Tamilce:
குற்றவாளிகள் அவர்களின் முக அடையாளத்தைக் கொண்டு அறியப்பட்டு விடுவார்கள். ஆக, உச்சிமுடிகளையும் கால் பாதங்களையும் (இறுக்கமாக) பிடிக்கப்ப(ட்டு நரகத்தில் வீசி எறியப்ப)டும்.
Korece:
죄인들은 그들의 외형으로 알려지게 되니 그들의 머리와 발 들이 붙잡히게 되리라
Vietnamca:
Những kẻ tội lỗi sẽ bị nhận diện qua những dấu vết riêng, rồi chúng bị túm lấy phần tóc trước trán và đôi bàn chân.
Ayet Linkleri: