Arapça:
قُلْ إِنِّي لَا أَمْلِكُ لَكُمْ ضَرًّا وَلَا رَشَدًا
Çeviriyazı:
ḳul innî lâ emlikü leküm ḍarrav velâ raşedâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki, "Haberiniz olsun, ben size kendiliğimden ne bir zarar verebilirim, ne de bir yol gösterebilirim."
Diyanet İşleri:
De ki: "Ben size zarar vermeye de iyilik yapmaya da kadir değilim."
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Benim, size bir zarar vermeye de gücüm yetmez, sizi doğru yola götürmeye de.
Şaban Piriş:
De ki: Benim size bir zarar vermeye de iyilik etmeye de gücüm yetmez.
Edip Yüksel:
De ki, "Ben size ne bir zarar ne de bir yarar verme gücüne sahip değilim."
Ali Bulaç:
De ki: "Doğrusu ben, sizin için ne bir zarar, ne de bir yarar (irşad) sağlayabilirim."
Suat Yıldırım:
De ki: “Benim size ne zarar vermeye ve ne de en büyük fayda olan hidâyete ulaştırmaya gücüm yeter.
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Doğrusu ben sizin için ne bir zarara ve ne de bir faideye malik değilim.»
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Ben size zarar verme gücüne de ışık ve aydınlık verme gücüne de sahip değilim."
Bekir Sadak:
(27-28) Ancak peygamberlerden, bildirmek istedigi bunun disindadir. Rablerinin bildirilerini teblig etmelerini ortaya koymak icin her peygamberin onunden va ardindan gozculer salar
İbni Kesir:
72:20
Adem Uğur:
De ki: Doğrusu ben (kendi başıma) size ne zarar verme ne de fayda sağlama gücüne sahibim.
İskender Ali Mihr:
De ki: “Muhakkak ki ben, size bir zarar verme ve sizi irşad etme gücüne malik (sahip) değilim.”
Celal Yıldırım:
De ki: Ben size ne bir zarara, ne de doğru yolu gösterip yarar sağlamaya mâlik değilim.
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Doğrusu ben, sizin için ne bir zarar, ne de bir yarar (irşad) sağlayabilirim.»
Fransızca:
Dis : "Je ne possède aucun moyen pour vous faire du mal, ni pour vous mettre sur le chemin droit".
İspanyolca:
Di: «No puedo dañaros ni dirigiros».
İtalyanca:
Di': «In verità non posso né nuocervi, né giovarvi».
Almanca:
Sag: Gewiß, ich verfüge für euch weder über Schädigendes, noch über Gutes
Çince:
你说:我不能为你们主持祸福。
Hollandaca:
Zeg: Waarlijk, ik ben uit mij zelven niet in staat, u leed of goed te doen.
Rusça:
Скажи: "Не в моей власти навредить вам или наставить вас на прямой путь".
Somalice:
Waxaad dhahdaa idiin ma hanto shar iyo khayr midna.
Swahilice:
Sema: Mimi sina mamlaka ya kukudhuruni wala kukuongozeni.
Uygurca:
ئېيتقىنكى، «مەن سىلەرگە پايدا - زىيان يەتكۈزۈشكە قادىر بولالمايمەن (بۇنىڭغا پەقەت اﷲ قادىر بولالايدۇ)»
Japonca:
言ってやるがいい。「わたしには,あなたがたを害したり,益したりする力はないのである。」
Arapça (Ürdün):
«قل إني لا أملك لكم ضرا» غيا «ولا رشدا» خيرا.
Hintçe:
(ये भी) कह दो कि मैं तुम्हारे हक़ में न बुराई ही का एख्तेयार रखता हूँ और न भलाई का
Tayca:
จงกล่าวเถิดมุฮัมมัดว่า แท้จริงฉันไม่มีอำนาจที่จะให้โทษและให้คุณแก่พวกท่าน
İbranice:
אמור: 'אין בכוחי להזיק או להועיל לכם
Hırvatça:
Reci: "Ja nisam u stanju od vas kakvu štetu otkloniti niti nekom od vas neku korist pribaviti."
Rumence:
Spune: “Eu nu vă pot nici păgubi şi nici călăuzi.”
Transliteration:
Qul innee la amliku lakum darran wala rashadan
Türkçe:
De ki: "Ben size zarar verme gücüne de ışık ve aydınlık verme gücüne de sahip değilim."
Sahih International:
Say, "Indeed, I do not possess for you [the power of] harm or right direction."
İngilizce:
Say: "It is not in my power to cause you harm, or to bring you to right conduct."
Azerbaycanca:
De: “Mən sizə nə bir zərər, nə də bir xeyir vermək qüdrətinə malik deyiləm! (Bunu ancaq aləmlərin Rəbbi olan Allah edə bilər!)”
Süleyman Ateş:
De ki: "Ben size ne zarar, ne de akıl verme gücüne sahip değilim."
Diyanet Vakfı:
De ki: Doğrusu ben (kendi başıma) size ne zarar verme ne de fayda sağlama gücüne sahibim.
Erhan Aktaş:
De ki: “Ben, size bir zarar verme(1) ve sizi irşad(2) etme gücüne sahip değilim.”
Kral Fahd:
De ki: Doğrusu ben (kendi başıma) size ne zarar verme ne de fayda sağlama gücüne sahibim.
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Hakıykat ben sizin için ne bir zarar (yapmak), ne de bir hayır (getirmek kudretine) mâlik değilim».
Muhammed Esed:
De ki: "Size zarar vermek yahut doğruyu eğriden ayırd etme bilinciyle sizi donatmak benim elimde değildir".
Gültekin Onan:
72:20
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm, Mekke halkına) de ki: “- Ben, size, kendiliğimden ne bir zarar, ne de bir fayda yapma kudretine sahib değilim.”
Portekizce:
Dize-lhes (mais): Em verdade, não posso livrar-vos do mal, nem trazer-vos para a conduta verdadeira.
İsveççe:
Säg: "Jag har ingen makt över er och kan inte vålla er skada; inte heller [kan jag] förmå er att följa den raka vägen."
Farsça:
بگو: من اختیار زیان و هدایتی را برای شما ندارم.
Kürtçe:
بڵێ: بەڕاستی من نەزیان ونەڕێنمونی ئێوەم بەدەست نیە
Özbekçe:
Сен: «Албатта, мен сизлар учун зарарга ҳам, манфаатга ҳам молик эмасман»-деб айт.
Malayca:
Katakanlah lagi; " Sesungguhnya aku tidak berkuasa mendatangkan sebarang mudarat dan tidak juga berkuasa mendatangkan sebarang kebaikan bagi kamu.
Arnavutça:
Thuaj (o Muhammed!): “Unë nuk mundem t’jua largojë ndonjë dëm juve e as t’ua sjell ndonjë dobi (vetëm Perëndia ka pushtet për këtë)”.
Bulgarca:
Кажи: “Аз нито мога да ви навредя, нито да ви бъда от полза.”
Sırpça:
Реци: „Ја нисам у стању да од вас какву штету отклоним нити неком од вас неку корист да прибавим.“
Çekçe:
Rci: 'Nevládnu mocí způsobit vám škodu, či abyste správně byli vedeni.
Urduca:
کہو، "میں تم لوگوں کے لئے نہ کسی نقصان کا اختیار رکھتا ہوں نہ کسی بھلائی کا"
Tacikçe:
Бигӯ: «Ман наметавонам ба шумо зиёне бирасонам ё шуморо ба салоҳ оварам».
Tatarca:
Әйт: "Мин сезгә зарар китерергә кадир түгелмен һәм сезгә һидәят бирергә дә кадир түгелмен".
Endonezyaca:
Katakanlah: "Sesungguhnya aku tidak kuasa mendatangkan sesuatu kemudharatanpun kepadamu dan tidak (pula) suatu kemanfaatan".
Amharca:
«እኔ ለእናንተ ጉዳትንም ቀጥታንም አልችልም» በላቸው፡፡
Tamilce:
(நபியே!) கூறுவீராக! நிச்சயமாக நான் உங்களுக்கு கெடுதிக்கோ (-உங்களை விட்டும் அதை அகற்றுவதற்கும்) நல்லதுக்கோ (-உங்களுக்கு அதை செய்து தருவதற்கோ) சக்தி பெறமாட்டேன்.
Korece:
일러가로되 스스로에게 해악을 끼치는 너희를 바른길로 인도 하는 것은 나의 능력이 아니라
Vietnamca:
Ngươi hãy nói với chúng: “Ta thực sự không nắm trong tay (quyền năng) gây tổn hại cho các ngươi cũng như Ta (không nắm quyền) hướng dẫn các ngươi.”
Ayet Linkleri: