Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

68

Sûredeki Ayet No: 

50

Ayet No: 

5321

Sayfa No: 

566

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَاجْتَبَاهُ رَبُّهُ فَجَعَلَهُ مِنَ الصَّالِحِينَ

Çeviriyazı: 

fectebâhü rabbühû fece`alehû mine-ṣṣâliḥîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Fakat Rabbi onu seçti de iyilerden kıldı.

Diyanet İşleri: 

Rabbi onu seçip iyilerden kıldı. Doğrusu inkar edenler, Kuran'ı dinlediklerinde nerdeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. "O delidir" diyorlardı.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Derken Rabbi, onu seçti de temiz kişilerden kıldı.

Şaban Piriş: 

Rabbi O’nu seçti ve salih kimselerden kıldı.

Edip Yüksel: 

Ancak Rabbi onu seçip erdemlilerden kıldı.

Ali Bulaç: 

Fakat Rabbi onu seçti ve onu salih olanlardan kıldı.

Suat Yıldırım: 

Ama Rabbi, kendisini seçti de onu en iyi, en has kullarından kıldı.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(50-51) Fakat onu Rabbi mümtaz kıldı. Artık onu sâlihlerden kılmış oldu. Ve az kaldı ki, o kâfir olanlar, o zikri işittikleri zaman seni gözleriyle kaydırıversinler ve derler ki: «Şüphe yok, o elbette bir mecnûndur.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Fakat Rabbi onu seçip yüceltti ve barışseverlerden yaptı.

Bekir Sadak: 

Semud ve Ad milletleri tepelerine inecek bu gercegi yalanladilar.

İbni Kesir: 

Rabbı, onu seçti de salihlerden kıldı.

Adem Uğur: 

Fakat ardından, Rabbi onu seçti (vahiy verdi) ve onu sâlihlerden kıldı.

İskender Ali Mihr: 

Fakat O´nun Rabbi, kendisini seçti, böylece O´nu salihlerden kıldı.

Celal Yıldırım: 

Ama Rabbi, onu seçti de iyi-yararlı kişilerden eyledi.

Tefhim ul Kuran: 

Fakat Rabbi onu seçti ve onu salih olanlardan kıldı.

Fransızca: 

Puis son Seigneur l'élut et le désigna au nombre des gens de bien.

İspanyolca: 

Pero su Señor le escogió y le hizo de los justos.

İtalyanca: 

Poi il suo Signore lo scelse e ne fece uno dei giusti.

Almanca: 

Dann erwählte ihn sein HERR, dann machte ER ihn von den gottgefällig Guttuenden.

Çince: 

嗣后,他的主拣选了他,并使他入於善人之列。

Hollandaca: 

Maar zijn Heer koos hem, en maakte hem tot een der rechtvaardigen.

Rusça: 

Но его Господь избрал его и сделал одним из праведников.

Somalice: 

Waxaase doortay Eebihiis wuxuuna ka dhigay kuwa wanaagsan.

Swahilice: 

Lakini Mola wake Mlezi alimteua na akamfanya miongoni mwa watu wema.

Uygurca: 

پەرۋەردىگارى ئۇنى (پەيغەمبەرلىككە) تاللىدى، ئۇنى ياخشىلاردىن قىلدى

Japonca: 

このように主は,かれを選び正義の徒の一人となされた。

Arapça (Ürdün): 

«فاجتباه ربه» بالنبوة «فجعله من الصالحين» الأنبياء.

Hintçe: 

तो उनके परवरदिगार ने उनको बरगुज़ीदा करके नेकोकारों से बना दिया

Tayca: 

แต่พระเจ้าของเขาได้ทรงคัดเลือกเขา และทรงทำให้เขาอยู่ในหมู่ผู้กระทำความดี

İbranice: 

אך ריבונו בחר בו, ועשה אותו לאחד מהצדיקים

Hırvatça: 

ali, Gospodar njegov ga je odabrao i učinio ga jednim od onih koji su dobri.

Rumence: 

Domnul său l-a ales şi l-a făcut dintre cei drepţi.

Transliteration: 

Faijtabahu rabbuhu fajaAAalahu mina alssaliheena

Türkçe: 

Fakat Rabbi onu seçip yüceltti ve barışseverlerden yaptı.

Sahih International: 

And his Lord chose him and made him of the righteous.

İngilizce: 

Thus did his Lord choose him and make him of the Company of the Righteous.

Azerbaycanca: 

Amma (tövbə etdikdən sonra) Rəbbi onu (Öz bəndələri içərisində) seçdi və salehlərdən (peyğəmbərlərdən) etdi.

Süleyman Ateş: 

Fakat Rabbi onun du'asını kabul etti de onu Salih(iyi insan)lardan yaptı.

Diyanet Vakfı: 

Fakat ardından, Rabbi onu seçti (vahiy verdi) ve onu salihlerden kıldı.

Erhan Aktaş: 

Fakat Rabb’i onu seçti ve iyilerden yaptı.

Kral Fahd: 

Fakat ardından, Rabbi onu seçti (vahiy verdi) ve onu sâlihlerden kıldı.

Hasan Basri Çantay: 

(Bunun ardından) Rabbi onu seçdi de kendisini saalihlerden yapdı.

Muhammed Esed: 

ama (bilindiği gibi,) Rabbi o´nu alıp dürüst ve erdemliler arasına koydu.

Gültekin Onan: 

Fakat rabbi onu seçti ve onu salih olanlardan kıldı.

Ali Fikri Yavuz: 

Fakat Rabbi onu seçti de, kendisini salihlerden (peygamberlerden) kıldı.

Portekizce: 

Porém, o Senhor o elegeu e o contou entre os virtuosos.

İsveççe: 

Men Gud hade utvalt honom och gjort honom till en av de rättfärdiga.

Farsça: 

پس پروردگارش او را برگزید و از شایستگان قرار داد

Kürtçe: 

ئەمجا پەروەردگاری ھەڵی بژاردەوە وە کردی (بە یەکێك) لە چاکەکاران

Özbekçe: 

Бас, уни Роббиси танлаб олди ва солиҳ бандаларидан қилди.

Malayca: 

Selepas itu Tuhannya memilihnya, serta menjadikan dia dari orang-orang yang soleh.

Arnavutça: 

por, Zoti i tij e ka zgjedhur dhe e ka bërë atë në grupin e njerëzve të mirë.

Bulgarca: 

Но неговият Господ го пречисти и го стори праведник.

Sırpça: 

али, његов Господар га је одабрао и учинио га једним од оних који су добри.

Çekçe: 

Však Pán jeho si jej vyvolil a jedním z bezúhonných jej učinil.

Urduca: 

آخرکار اُس کے رب نے اسے برگزیدہ فرما لیا اور اِسے صالح بندوں میں شامل کر دیا

Tacikçe: 

Пас Парвардигораш ӯро ихтиёр кард ва дар зумраи солеҳонаш даровард.

Tatarca: 

Ул Йунүсне Раббысы ихтыяр кылды, яңадан вәхий иңдереп пәйгамбәрлеген дәвам иттерде, дәхи аны изгеләрдән кылды.

Endonezyaca: 

Lalu Tuhannya memilihnya dan menjadikannya termasuk orang-orang yang saleh.

Amharca: 

ጌታውም (በነቢይነት) መረጠው፡፡ ከደጋጎቹም አደረገው፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவரை அவரது இறைவன் தேர்ந்தெடுத்தான். ஆக, அவரை நல்லவர்களில் ஆக்கினான்.

Korece: 

그러나 주님은 그를 선택하 사 의로운 자 중에 있게 하셨노라

Vietnamca: 

Rồi Thượng Đế của Y đã chọn Y và làm cho Y trở thành một người bề tôi ngoan đạo và đức hạnh.