Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

67

Sûredeki Ayet No: 

23

Ayet No: 

5264

Sayfa No: 

563

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قُلْ هُوَ الَّذِي أَنشَأَكُمْ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْأَبْصَارَ وَالْأَفْئِدَةَ ۖ قَلِيلًا مَّا تَشْكُرُونَ

Çeviriyazı: 

ḳul hüve-lleẕî enşeeküm vece`ale lekümü-ssem`a vel'ebṣâra vel'ef'ideh. ḳalîlem mâ teşkürûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

De ki: "Sizi yaratan, size kulaklar gözler ve gönüller veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!"

Diyanet İşleri: 

De ki: "Sizi yaratan sizin için kulaklar, gözler ve kalbler var eden O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!"

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O, öyle bir mabuttur ki sizi meydana getirmiştir ve sizin için kulak ve gözler ve gönüller halketmiştir, ne de az şükredersiniz.

Şaban Piriş: 

De ki: Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz.

Edip Yüksel: 

De ki, "Sizi yaratan, size duyma, görme duyuları ve beyinler veren O'dur. Ne kadar seyrek şükredersiniz!"

Ali Bulaç: 

De ki: "Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve gönüller veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz?"

Suat Yıldırım: 

De ki: Sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve gönüller veren O'dur. Sizin şükrünüz ne de az!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

De ki: «O, o zâttır ki, sizi yarattı ve sizin için kulak ve gözler ve gönüller var kıldı. Pek az şükrediverirsiniz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

De ki: "Sizi oluşturan O'dur. O size, işitme gücü, gözler ve gönüller verdi. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!"

Bekir Sadak: 

De ki: «Bizim inandigimiz ve kendisine guvendigimiz, Rahman olan Allah´tir. Kimin apacik bir sapiklikta oldugunu yakinda bileceksiniz.»

İbni Kesir: 

De ki: Sizi yaratan ve sizler için kulaklar, gözler ve kalbler var eden O´dur. Ne de az şükrediyorsunuz.

Adem Uğur: 

(Resûlüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O´dur. Ne az şükrediyorsunuz!

İskender Ali Mihr: 

De ki: “Sizi inşa eden (yoktan yaratıp var eden) ve size işitme, görme ve idrak etme hassalarını veren O´dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?”

Celal Yıldırım: 

De ki: Sizi yaratıp varlık alanına getiren, size işiten kulaklar, gören gözler, anlayan gönüller veren O´dur. Ne de az şükredersiniz ?

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Sizi inşa edip yaratan, size kulak, gözler ve gönüller veren O´dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?»

Fransızca: 

Dis : "C'est Lui qui vous a crées et vous a donné l'ouïe, les yeux et les coeurs". Mais vous êtes rarement reconnaissants !

İspanyolca: 

Di: «Él es Quien os ha creado, Quien os ha dado el oído, la vista y el intelecto. ¡Qué poco agradecidos sois!»

İtalyanca: 

Di': «Egli è Colui che vi ha creati e vi ha dato l'udito, gli occhi e i cuori». Quanto poco Gli siete riconoscenti!

Almanca: 

Sag: "ER ist Derjenige, Der euch erstehen ließ, und ER machte euch das Gehör, die Augen und den Verstand." Nur ein wenig erweist ihr euch dankbar.

Çince: 

你说:他是创造你们,并为你们创造耳、目和心的。你们却很少感谢。

Hollandaca: 

Zeg: hij is het, die u het aanzijn heeft geschonken, en u het gehoor, het gezicht en het verstand (een hart) heeft gegeven; en echter hoe weinig dankbaar zijt gij!

Rusça: 

Скажи: "Он - Тот, Кто создал вас и наделил вас слухом, зрением и сердцами. Как же мала ваша благодарность!"

Somalice: 

Dheh Nabiyow Eebe waa midka Dadkow idin ahaysiiyey, Maqal iyo Arag iyo Caqlina idiin yeelay, wax yar baadse Eebe ku shukridaan.

Swahilice: 

Sema: Yeye ndiye aliye kuumbeni tangu mwanzo, na akakupeni masikio na macho, na nyoyo. Ni kidogo kabisa shukrani zenu.

Uygurca: 

(ئى مۇھەممەد! ئۇلارغا) ئېيتقىنكى، «اﷲ سىلەرنى ياراتتى، سىلەر ئۈچۈن قۇلاقنى، كۆزلەرنى، دىللارنى ياراتتى، سىلەر ئاز شۈكۈر قىلسىلەر»

Japonca: 

言ってやるがいい。「かれこそはあなたがたを創り,あなたがたのために,聴覚,視覚,感情(知力)を与えられた方である。何とあなたがたの感謝の念の薄いことよ。」

Arapça (Ürdün): 

«قل هو الذي أنشأكم» خلقكم «وجعل لكم السمع والأبصار والأفئدة» القلوب «قليلا ما تشكرون» ما مزيدة والجملة مستأنفة مخبرة بقلة شكرهم جدا على هذه النعم.

Hintçe: 

और तुम्हारे वास्ते कान और ऑंख और दिल बनाए (मगर) तुम तो बहुत कम शुक्र अदा करते हो

Tayca: 

จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด พระองค์คือผู้ทรงบังเกิดพวกเจ้าจะขอบคุณ

İbranice: 

אמור: 'הוא אשר ברא אתכם ונתן לכם העט את השמיעה ואת הראיה ואת הלב. (ובכל זאת) אתם ממעיטים להכיר טובה

Hırvatça: 

Reci: "On vas je prvi put stvorio i dao vam sluh, vid i razum, pa kako samo malo zahvaljujete!"

Rumence: 

Spune: “El este Cel ce a făcut să vă naşteţi. El v-a dat auzul, văzul şi inimile.” Voi sunteţi însă atât de puţin recunoscători!

Transliteration: 

Qul huwa allathee anshaakum wajaAAala lakumu alssamAAa waalabsara waalafidata qaleelan ma tashkuroona

Türkçe: 

De ki: "Sizi oluşturan O'dur. O size, işitme gücü, gözler ve gönüller verdi. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!"

Sahih International: 

Say, "It is He who has produced you and made for you hearing and vision and hearts; little are you grateful."

İngilizce: 

Say: "It is He Who has created you (and made you grow), and made for you the faculties of hearing, seeing, feeling and understanding: little thanks it is ye give.

Azerbaycanca: 

(Ya Peyğəmbər!) De: “Sizi yoxdan yaradan, sizə qulaq, göz və qəlb verən Odur. (Allahın ne’mətlərinə) nə az şükür edirsiniz!”

Süleyman Ateş: 

De ki: "Sizi yaratan, size işitme (duyusu), gözler ve gönüller veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?

Diyanet Vakfı: 

(Resulüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!

Erhan Aktaş: 

De ki: “Sizi biçimlendiren; size işitme, görme ve idrak etme gücü veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?

Kral Fahd: 

(Rasûlüm!) de ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz!

Hasan Basri Çantay: 

(Habîbim) de ki: «O, sizi yaratan, size kulak (lar), gözler gönüller verendir. Siz ne az şükredersiniz».

Muhammed Esed: 

De ki: "O, sizi hayata getiren, size kulaklar, gözler ve kalpler bağışlayandır; (yine de) ne kadar az şükrediyorsunuz!"

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm), de ki: “- Sizi yaratan, size işitecek kulak, görecek gözler ve duyacak kalbler veren O’dur. Siz, pek az şükrediyorsunuz.”

Portekizce: 

Dize-lhes: Foi Ele Quem vos criou e vos dotou de ouvidos, de vistas e de faculdades. Quão pouco Lhe agradeceis!

İsveççe: 

SÄG [Muhammad]: "Det är Han som har skapat er och begåvat er med hörsel, syn och förstånd - men var är er tacksamhet?"

Farsça: 

بگو: اوست که شما را آفرید و برای شما گوش و دیده و دل قرار داد، ولی اندکی سپاس می گزارید.

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ: ھەر خوایە کە درووستی کردوون و بەدیھێناون وە گوێ وچـاو ودڵی پێ داوون، زۆر بە دەگمەن سوپاسی (ئەم بەھرانە) دەکەن

Özbekçe: 

Сен: «У сизларни йўқдан бор қилган ва сизларга эшитиш, кўриш ва ақлни берган зотдир. Жуда ҳам оз шукр қиласизлар-а?!» деб айт.

Malayca: 

Katakanlah (wahai Muhammad): "Allah yang menciptakan kamu (dari tiada kepada ada), dan mengadakan bagi kamu pendengaran dan penglihatan serta hati (untuk kamu bersyukur, tetapi) amatlah sedikit kamu bersyukur".

Arnavutça: 

Thuaj: “Ai është që ju ka krijur dhe u ka dhënë të dëgjuarit, të pamurit dhe zemrat (mendjen), kurse ju pak falenderoni!”

Bulgarca: 

Кажи [о, Мухаммад]: “Той е, Който ви сътвори и създаде за вас слуха и зрението, и сърцата. Колко малко сте признателни!”

Sırpça: 

Реци: „Он вас је први пут створио и дао вам слух, вид и разум, па како само мало захваљујете!“

Çekçe: 

Rci: 'On je ten, kdo vzniknout vám dal a daroval vám sluch, zrak i srdce - a jak málo jste vděčni!'

Urduca: 

اِن سے کہو اللہ ہی ہے جس نے تمہیں پیدا کیا، تم کو سننے اور دیکھنے کی طاقتیں دیں اور سوچنے سمجھنے والے دل دیے، مگر تم کم ہی شکر ادا کرتے ہو

Tacikçe: 

Бигӯ: «Ӯст, ки шуморо офаридааст ва гӯшу чашму дил додааст. Чӣ андак шукр мегузоред!»

Tatarca: 

Әйт: "Ул – Аллаһ сезне юктан бар кылды вә сезгә хак сүзне ишетмәк өчен колак бирде, вә гыйбрәтләрне күрмәк өчен күз бирде, вә фикерләп хак белән батылны аермак өчен күңел бирде, бу нигъмәтләргә караганда сезнең шөкер итүләрегез бик аздыр.

Endonezyaca: 

Katakanlah: "Dialah Yang menciptakan kamu dan menjadikan bagi kamu pendengaran, penglihatan dan hati". (Tetapi) amat sedikit kamu bersyukur.

Amharca: 

«እርሱ ያ የፈጠራችሁ ለእናንተም መስሚያና ማያዎችን፣ ልቦችንም ያደረገላችሁ ነው፡፡ ጥቂትንም አታመስግኑም» በላቸው፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) கூறுவீராக! அவன்தான் உங்களை உருவாக்கினான். இன்னும், உங்களுக்கு செவியையும் பார்வைகளையும் உள்ளங்களையும் ஏற்படுத்தினான். நீங்கள் (அவனுக்கு) மிகக் குறைவாகவே நன்றி செலுத்துகிறீர்கள்!

Korece: 

일러가로되 너희를 창조하사성장케 하고 듣는 능력과 보는 능력과 감각의 능력롸 이해의 능력 을 주신 분이 바로 하나님이시라 그러나 너희는 감사하지 않더라

Vietnamca: 

(Hỡi Thiên Sứ Muhammad!) Ngươi hãy nói (với những kẻ đa thần): “Ngài (Allah) là Đấng đã tạo ra các ngươi, ban cho các ngươi thính giác, thị giác và trái tim nhưng các ngươi rất ít biết ơn Ngài.