Arapça:
وَاللَّهُ يُرِيدُ أَن يَتُوبَ عَلَيْكُمْ وَيُرِيدُ الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الشَّهَوَاتِ أَن تَمِيلُوا مَيْلًا عَظِيمًا
Çeviriyazı:
vellâhü yürîdü ey yetûbe `aleyküm veyürîdü-lleẕîne yettebi`ûne-şşehevâti en temîlû meylen `ażîmâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor. Halbuki şehvetlerine uyanlar ise, sizin doğru yoldan büyük bir meyl ile sapmanızı istiyorlar.
Diyanet İşleri:
Allah sizin tevbenizi kabul etmek ister, şehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir sapıklığa girmenizi isterler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve Allah, tövbenizi kabul etmeyi diler, şehvetlerine uyanlarsa, sizin doğru yoldan tamamıyla sapmanızı.
Şaban Piriş:
Allah, tevbenizi kabul etmek ister; şehvetlerine tabi olanlar ise büyük bir sapıklığa meyletmenizi isterler.
Edip Yüksel:
ALLAH sizin kendisine yönelişinize karşılık vermek ister; heva ve heveslerine uyanlar ise sizin büsbütün sapıtmanızı ister
Ali Bulaç:
Allah, tevbelerinizi kabul etmek ister; şehvetleri ardınca gidenler ise, sizin büyük bir sapma ile sapmanızı isterler.
Suat Yıldırım:
Evet Allah sizin yuvanıza dönüş yapıp tövbenizi kabul buyurmak istiyorken, Şehvetlerinin ardına düşenler ise, büsbütün yoldan çıkmanızı isterler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Allah Teâlâ sizin tevbe ederek aff-ı ilâhiye nâiliyetinizi diler. Şehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir meyil ile sapmanızı isterler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah sizin tövbenizi kabul etmek istiyor. Şehvetlerine uyanlarsa sizin büyük bir sapışla sapmanızı isterler.
Bekir Sadak:
Size yasak edilen buyuk gunahlardan kacinirsaniz, kusurlarinizi orter ve sizi serefli bir yere yerlestiririz.
İbni Kesir:
4:26
Adem Uğur:
Allah sizin tevbenizi kabul etmek ister
İskender Ali Mihr:
Ve Allah sizin tövbenizi kabul etmek ister, şehvetlerine uyanlar ise, sizin büyük bir meyille (şehvete) meyletmenizi isterler.
Celal Yıldırım:
(Öyle ya) Allah tevbelerinizi kabul etmek ister. Şehvetlerine uyup gidenler ise, sizin (doğru yoldan) iyice sapmanızı arzu ederler.
Tefhim ul Kuran:
Allah, tevbelerinizi kabul etmek ister
Fransızca:
Et Allah veut accueillir votre repentir. Mais ceux qui suivent les passions veulent que vous incliniez grandement (vers l'erreur comme ils le font).
İspanyolca:
Alá quiere volverse a vosotros, mientras que los que siguen lo apetecible quieren que os extraviéis por completo.
İtalyanca:
Allah vuole accogliere il vostro pentimento, mentre coloro che seguono le passioni vogliono costringervi su una china pericolosa.
Almanca:
Und ALLAH will eure Reue annehmen. Doch diejenigen, die ihren Neigungen folgen, wollen, daß ihr massiv (vom rechten Weg) abweicht.
Çince:
真主欲赦宥你们,而顺从私欲者,却欲你们违背真理。
Hollandaca:
God wil barmhartig omtrent u zijn; maar zij die hunne hartstochten volgen, verlangen, dat gij zult afwijken langs eene steile helling.
Rusça:
Аллах желает принять ваши покаяния, а потакающие своим страстям желают, чтобы вы сильно уклонились в сторону.
Somalice:
Eebe wuxuu dooni inuu idinka Toobad aqbalo waxayse dooni kuwii Raacay waxa Naftoodu Jeceshahay inaad iilataan iilasho wayn.
Swahilice:
Na Mwenyezi Mungu anataka kukurejezeni kwenye ut'iifu wake, na wanao taka kufuata matamanio wanataka mkengeuke makengeuko makubwa.
Uygurca:
اﷲ سىلەرنىڭ تەۋبەڭلارنى قوبۇل قىلىشنى خالايدۇ (بۇ اﷲ نىڭ رەھمىتىنىڭ كەڭلىكىنى كۆرسىتىش ئۈچۈن تەكرارلاندى). شەھۋەتلەرگە ئەگىشىدىغانلار (يەنى شەيتانغا ئەگىشىدىغان فاجىرلار) توغرا يولدىن بۇرۇلۇپ كېتىشىڭلارنى (شۇلارغا ئوخشاش فاجىر بولۇشۇڭلارنى) خالايدۇ
Japonca:
アッラーは,あなたに対し悔悟を赦そうと望まれる。だが自分の欲望に従う者たちには,片寄った上にも,大きく片寄り去るよう望まれる。
Arapça (Ürdün):
«والله يريد أن يتوب عليكم» كرره ليبنى عليه «ويريد الذين يتبعون الشهوات» اليهود والنصارى أو المجوس أو الزناة «أن تميلوا ميلا عظيما» تعدلوا عن الحق بارتكاب ما حُرم عليكم فتكونوا مثلهم.
Hintçe:
और ख़ुदा तो चाहता है कि तुम्हारी तौबा क़ुबूल
Tayca:
และอัลลอฮฺ ทรงปรารถนาที่จะอภัยโทษให้แก่พวกเจ้า และบรรดาผู้ที่ปิบัติตามความใคร่ใฝ่ต่ำนั้นปรารถนาที่จะให้พวกเจ้าเอนเอียงออกไปอย่างมากมาย
İbranice:
אלוהים רוצה לקבל את חרטתכם הכנה, אך אלה המשועבדים לתאוות רוצים כי תרחיקו לסטות (מדרך הישר)
Hırvatça:
Allah vam želi oprostiti, a oni koji se za strastima svojim povode žele da daleko skrenete.
Rumence:
Dumnezeu vrea să se întoarcă către voi, iar cei care îşi urmează poftele vor să vă prăvălească în adâncuri.
Transliteration:
WaAllahu yureedu an yatooba AAalaykum wayureedu allatheena yattabiAAoona alshshahawati an tameeloo maylan AAatheeman
Türkçe:
Allah sizin tövbenizi kabul etmek istiyor. Şehvetlerine uyanlarsa sizin büyük bir sapışla sapmanızı isterler.
Sahih International:
Allah wants to accept your repentance, but those who follow [their] passions want you to digress [into] a great deviation.
İngilizce:
Allah doth wish to Turn to you, but the wish of those who follow their lusts is that ye should turn away (from Him),- far, far away.
Azerbaycanca:
Allah sizin tövbələrinizi qəbul etmək istəyir. Öz nəfsinə uyanlar isə sizi böyük bir əyriliklə (düz yoldan) sapdırmaq istəyirlər.
Süleyman Ateş:
Allah, sizin tevbenizi kabul etmek istiyor; şehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir sapıklığa düşmenizi istiyorlar.
Diyanet Vakfı:
Allah sizin tevbenizi kabul etmek ister; şehvetlerine uyanlar (kötü arzuların esiri olanlar) ise büsbütün yoldan çıkmanızı isterler.
Erhan Aktaş:
Allah, tevbelerinizi kabul etmek ister. Şehvetlerine tâbi olanlar ise, sizin derin bir sapkınlığa düşmenizi isterler.
Kral Fahd:
Allah sizin tevbenizi kabul etmek ister şehvetlerine uyanlar (kötü arzuların esiri olanlar) ise büsbütün yoldan çıkmanızı isterler.
Hasan Basri Çantay:
(Evet) Allah sizin tevbelerinizi kabul etmek ister. Şehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir meyi ile (yoldan) sapmanızı dilerler.
Muhammed Esed:
Allah size bağışlayacağı ile yaklaşırken (yalnızca) kendi ihtiraslarının ardından gidenler ise doğru yoldan sapmanızı isterler.
Gültekin Onan:
Tanrı, tevbelerinizi kabul etmek ister
Ali Fikri Yavuz:
Allah, sizin tevbelerinizi kabul etmek ister. Halbuki şehvetlerine uyanlar (Yahudi, hristiyan ve diğer kâfirler) sizi doğru yoldan büyük bir meyil ile harama götürmek isterler.
Portekizce:
Deus deseja absolver-vos; porém, os que seguem os desejos vãos anseiam vos desviar profundamente.
İsveççe:
Ja, Gud vill vända Sig till er och innesluta er i Sin nåd, men de som går dit deras begär driver dem vill leda er bort [för alltid från den raka vägen].
Farsça:
و خدا می خواهد با رحمت و لطفش به شما توجه کند؛ و آنان که از شهوات پیروی می کنند می خواهند شما [در روابط جنسی از حدود و مقرّرات حق] به انحراف بزرگی دچار شوید.
Kürtçe:
وەخوا دەیەوێت کەلێتان ببورێت بەڵام ئەیانەوێت ئەوانەش کەشوێن ئارەزو و ھەواو ھەوەسەکانیان کەوتوون کە لاتان بدەن بەلادانێکی گەورە
Özbekçe:
Аллоҳ сизнинг тавбангизни қабул қилишни хоҳлайдир. Шаҳватларга эргашадиганлар эса, улкан оғишга мойил бўлишингизни хоҳларлар.
Malayca:
Dan Allah hendak (membersihkan kamu dari dosa dengan) menerima taubat kamu, sedang orang-orang (yang fasik) yang menurut keinginan hawa nafsu (yang diharamkan oleh Allah itu) hendak mendorong kamu supaya kamu menyeleweng (dari kebenaran) dengan penyelewengan yang besar bahayanya.
Arnavutça:
Perëndia don që t’ju pranojë pendimet tuaja, por ata që ipen pas punëve të këqija (epsheve), dëshirojnë që ju të largoheni krejtësisht nga udha e drejtë.
Bulgarca:
Аллах иска да приеме покаянието ви, а онези, които следват страстите, искат съвсем да ви отклонят.
Sırpça:
Аллах жели да вам опрости, а они који се за страстима својим поводе желе да далеко скренете.
Çekçe:
A Bůh chce přijmout pokání vaše, avšak ti, kdož následují vášně své, chtějí, abyste se uchýlili velkou úchylkou.
Urduca:
ہاں، اللہ تو تم پر رحمت کے ساتھ توجہ کرنا چاہتا ہے مگر جو لوگ خود اپنی خواہشات نفس کی پیروی کر رہے ہیں وہ چاہتے ہیں کہ تم راہ راست سے ہٹ کر دور نکل جاؤ
Tacikçe:
Худо мехоҳад тавбаи шуморо бипазирад. Вале онон, ки аз паи шаҳват мераванд, мехоҳанд, ки шумо ба каҷравии азиме афтед.
Tatarca:
Аллаһ сезнең тәүбә итеп төзәлүегезне тели. Шәһевәткә ияреп, азгынлыкта булган кешеләр сезнең чиктән нык үтүегезне, яки ерак адашуыгызны телиләр.
Endonezyaca:
Dan Allah hendak menerima taubatmu, sedang orang-orang yang mengikuti hawa nafsunya bermaksud supaya kamu berpaling sejauh-jauhnya (dari kebenaran).
Amharca:
አላህም በእናንተ ላይ ጸጸትን ሊቀበል ይሻል፡፡ እነዚያም ፍላጎታቸውን የሚከተሉት (ከውነት) ትልቅን መዘንበል እንድትዘነበሉ ይፈልጋሉ፡፡
Tamilce:
இன்னும், அல்லாஹ்வோ உங்களை மன்னிக்க நாடுகிறான். ஆனால், காம ஆசைகளை பின்பற்றுபவர்கள் நீங்கள் (நேர்வழியிலிருந்து விலகி வழிகேடு, இன்னும் மானக் கேடான காரியங்கள் பக்கம்) முழுமையாக சாய்வதையே விரும்புகிறார்கள்.
Korece:
또한 하나님이 원하사 너희 에게 관용을 베푸시나 그들이 욕 망을 추구한다면 크게 방황토록 할 것이라
Vietnamca:
Allah thực sự muốn tha thứ cho các ngươi nhưng những kẻ theo đuổi dục vọng thì muốn kéo các ngươi sa ngã quá mức.
Ayet Linkleri: