Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

60

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

5159

Sayfa No: 

550

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّمَا يَنْهَاكُمُ اللَّهُ عَنِ الَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَأَخْرَجُوكُم مِّن دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلَىٰ إِخْرَاجِكُمْ أَن تَوَلَّوْهُمْ ۚ وَمَن يَتَوَلَّهُمْ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ

Çeviriyazı: 

innemâ yenhâkümü-llâhü `ani-lleẕîne ḳâtelûküm fi-ddîni veaḫracûküm min diyâriküm veżâherû `alâ iḫrâciküm en tevellevhüm. vemey yetevellehüm feülâike hümu-żżâlimûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah sizi, ancak sizinle din hakkında savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için yardım eden kimselere dost olmaktan men eder. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.

Diyanet İşleri: 

Allah, ancak sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanıza yardım edenleri dost edinmenizi yasak eder; kim onları dost edinirse, işte onlar zalimdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Allah, ancak din uğrunda sizinle savaşanlara ve sizi ülkenizden çıkaranlara ve çıkmanız için onlara yardımda bulunanlara dost olmanızı nehy etmektedir ve kimler, onları severse onlardır gerçekten de zalimlerin ta kendileri.

Şaban Piriş: 

Allah, ancak sizinle din hususunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanıza yardım edenlerle dost olmanızı yasaklar. Kim onları veli edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.

Edip Yüksel: 

Ancak ALLAH, sadece, sizinle din uğrunda savaşan, sizi yurdunuzdan çıkaran ve sizi çıkarılmanıza yardım eden kimselerle dost olmanızı yasaklar. Onları dost edinenler zalimlerdir.

Ali Bulaç: 

Allah, ancak din konusunda sizinle savaşanları, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkaranları ve sürülüp-çıkarılmanız için arka çıkanları dost edinmenizden sakındırır. Kim onları dost edinirse, artık onlar zalimlerin ta kendileridir.

Suat Yıldırım: 

Allah sadece, dininizden ötürü sizinle savaşan, sizi yerinizden yurdunuzdan kovan ve kovulmanıza destek veren kâfirleri dost edinmenizi meneder. Her kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Allah, sizleri ancak din hususunda sizinle muharebede bulunmuş ve sizi yurdunuzdan çıkarmış ve sizin çıkarılmanıza yardım etmiş olan kimselere dostlukta bulunmanızdan nehyeder ve her kim onlara dostlukta bulunacak olursa işte onlardır zalimler, onlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah sizi; ancak din hakkında sizinle savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran, çıkarılmanıza yardım eden kimselerle dost olmaktan yasaklar. Böyleleriyle dost olanlar, zalimlerin ta kendileridir.

Bekir Sadak: 

Ey inananlar! Yapmadiginiz seyi nicin yaptiginizi soylersiniz?

İbni Kesir: 

Allah

Adem Uğur: 

Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.

İskender Ali Mihr: 

Fakat Allah, dîn hususunda sizinle savaşmış ve sizi yurdunuzdan çıkarmış olan ve sizin çıkarılmanıza arka çıkmış (yardım etmiş) olan kimselere dönmenizden (onlarla dostluk kurmanızdan) sizi nehyeder (yasaklar). Ve kim onlara dönerse, o taktirde işte onlar, onlar zalimlerdir.

Celal Yıldırım: 

Allah ancak sizi, sizinle din uğrunda (yola çıktığınız için) savaşanları, sizi yurdunuzdan çıkaranları ve çıkarılmanıza yardımcı olanları dost ve arkadaş edinmekten men´eden Kim de onları dost ve arkadaş edinirse, işte onlar zâlimlerdir.

Tefhim ul Kuran: 

Allah, ancak din konusunda sizinle savaşanları, sizi yurtlarınızdan sürüp çıkaranları ve sürülüp çıkarılmanız için arka çıkanları dost edinmenizden sakındırır. Kim onları dost edinirse, artık onlar zalim olanların ta kendileridir.

Fransızca: 

Allah vous défend seulement de prendre pour alliés ceux qui vous ont combattus pour la religion, chassés de vos demeures et ont aidé à votre expulsion. Et ceux qui les prennent pour alliés sont les injustes.

İspanyolca: 

Lo que sí os prohíbe Alá es que toméis como amigos a los que han combatido contra vosotros por causa de la religión y os han expulsado de vuestros hogares o han contribuído a vuestra expulsión. Quienes les tomen como amigos, ésos son los impíos.

İtalyanca: 

Allah vi proibisce soltanto di essere alleati di coloro che vi hanno combattuto per la vostra religione, che vi hanno scacciato dalle vostre case, o che hanno contribuito alla vostra espulsione. Coloro che li prendono per alleati, sono essi gli ingiusti.

Almanca: 

ALLAH verbietet euch nur diejenigen, die euch des Din wegen bekämpften, 3 euch aus euren Wohnstätten vertrieben und bei eurer Vertreibung Beistand leisteten, daß ihr sie alsWali nehmt. Und wer sie alsWali nimmt, so sind diese die eigentlichen Unrecht-Begehenden.

Çince: 

他只禁止你们结交曾为你们的宗教而对你们作战,曾把你们从故乡驱逐出境,曾协助别人驱逐你们的人。谁与他们结交,谁是不义者。

Hollandaca: 

Doch wat degenen betreft, die u om uwen godsdienst bestreden en u uit uwe woningen verdreven, of daartoe mede geholpen hebben, verbiedt God u vriendschap met hen aan te knoopen, en wie het doen, zijn snoodaards.

Rusça: 

Аллах запрещает вам дружить только с теми, которые сражались с вами из-за религии, выгоняли вас из ваших жилищ и способствовали вашему изгнанию. А те, которые берут их себе в помощники и друзья, являются беззаконниками.

Somalice: 

Eebe wuxuu ka reebi kuwa xaqa rumeeyey inay ka sokeeye yeeshaan oo xidhiidhiyaan kuwa Diinta kula dagaallamay ee Guryahoodii ka bixiyey gacanna ku siiyey in guryaha laga bixiyo, dadkii kuwaas cokeeye ka dhigtaa wa kuwa daalimiin ah.

Swahilice: 

Hakika Mwenyezi Mungu anakukatazeni kufanya urafiki na wale walio kupigeni vita, na wakakutoeni makwenu, na wakasaidia katika kufukuzwa kwenu. Na wanao wafanya hao marafiki basi hao ndio madhaalimu.

Uygurca: 

اﷲ دىن ئۈچۈن سىلەر بىلەن ئۇرۇشقان، سىلەرنى يۇرتۇڭلاردىن ھەيدەپ چىقارغان ۋە سىلەرنى ھەيدەپ چىقىرىشقا ياردەملەشكەنلەرنى دوست تۇتۇشۇڭلاردىن سىلەرنى توسىدۇ، كىمكى ئۇلارنى دوست تۇتىدىكەن، ئۇلار زالىملاردۇر

Japonca: 

アッラーは只次のような者を,あなたがたに禁じられる。宗教上のことであなたがたと戦いを交えた者,またあなたがたを家から追放した者,あなたがたを追放するにあたり力を貸した者たちである。かれらに縁故を通じるのを(禁じられる)。誰でもかれらを親密な友とする者は不義を行う者である。

Arapça (Ürdün): 

«إنما ينهاكم الله عن الذين قاتلوكم في الدين وأخرجوكم من دياركم وظاهروا» عاونوا «على إخراجكم أن تولوهم» بدل اشتمال من الذين، أي تتخذونهم أولياء «ومن يتولهم فأولئك هم الظالمون».

Hintçe: 

ख़ुदा तो बस उन लोगों के साथ दोस्ती करने से मना करता है जिन्होने तुमसे दीन के बारे में लड़ाई की और तुमको तुम्हारे घरों से निकाल बाहर किया, और तुम्हारे निकालने में (औरों की) मदद की और जो लोग ऐसों से दोस्ती करेंगे वह लोग ज़ालिम हैं

Tayca: 

แต่ว่าอัลลอฮทรงห้ามพวกเจ้าเกี่ยวกับบรรดาผู้ที่ต่อต้านพวกเจ้าในเรื่องศาสนาและขับไล่พวกเจ้าออกจากบ้านเรือนของพวกเจ้า และช่วยเหลือให้ขับไล่พวกเจ้าในการที่พวกเจ้าจะผูกมิตรกับพวกเขาและผู้ใดผูกมิตรกับพวกเขา ชนเหล่านั้นพวกเขาเป็นผู้อธรรม

İbranice: 

אלוהים רק אוסר עליכם להתיידד עם אלה שנלחמו בכם בגלל דתכם וגירשו אתכם מבתיכם או עזרו להוציאכם מבתיכם, אלה מקרבכם אשר מתיידדים איתם, בצדק יהפכו למקפחים

Hırvatça: 

ali vam zabranjuje da budete prisni s onima koji su ratovali protiv vas zbog vjere i koji su vas iz domova vaših izgnali i koji su pomogli da budete prognani. Oni koji su s njima prisni baš su zulumćari.

Rumence: 

Dumnezeu vă opreşte de la a vi-i face prieteni pe cei care s-au războit cu voi pentru credinţă şi v-au prigonit din casele voastre şi au fost părtaşi la prigonirea voastră. Cei care-i fac prieteni, sunt nedrepţi!

Transliteration: 

Innama yanhakumu Allahu AAani allatheena qatalookum fee alddeeni waakhrajookum min diyarikum wathaharoo AAala ikhrajikum an tawallawhum waman yatawallahum faolaika humu alththalimoona

Türkçe: 

Allah sizi; ancak din hakkında sizinle savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran, çıkarılmanıza yardım eden kimselerle dost olmaktan yasaklar. Böyleleriyle dost olanlar, zalimlerin ta kendileridir.

Sahih International: 

Allah only forbids you from those who fight you because of religion and expel you from your homes and aid in your expulsion - [forbids] that you make allies of them. And whoever makes allies of them, then it is those who are the wrongdoers.

İngilizce: 

Allah only forbids you, with regard to those who fight you for (your) Faith, and drive you out of your homes, and support (others) in driving you out, from turning to them (for friendship and protection). It is such as turn to them (in these circumstances), that do wrong.

Azerbaycanca: 

Allah sizə ancaq sizinlə din yolunda vuruşan, sizi yurdunuzdan çıxardan və çıxartmağa kömək edən kimsələrlə dostluq etmənizi qadağan edər. Onlarla dostluq edənlər əsl zalımlardır!

Süleyman Ateş: 

Allah sizi, ancak sizinle din hakkında savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanıza yardım eden kimselerle dost olmaktan men'eder. Kim onlarla dost olursa, işte zalimler onlardır.

Diyanet Vakfı: 

Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.

Erhan Aktaş: 

Ancak Allah, din konusunda sizinle savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için yardımlaşan kimselerle yakınlık kurmanızı yasaklamıştır. Kim onlarla yakınlık kurarsa, onlar zâlimlerin ta kendileridir.

Kral Fahd: 

Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.

Hasan Basri Çantay: 

Allah, sizi ancak sizinle dîn muhaarebesi yapmış, sizi yurdlarınızdan çıkarmış ve çıkarılmanıza arka çıkmış olanlara dostluk etmenizden men´eder. Kim onları dost edinirse işte bunlar zaalimlerin ta kendileridir.

Muhammed Esed: 

Allah, yalnızca, inanc(ınız)dan dolayı size karşı savaşan ve sizi anayurdunuzdan süren veya (başkalarının) sizi sürmesine yardım edenlere dostlukla yaklaşmanızı yasaklar; ve (içinizden) onlara dostluk gösterenlere gelince, gerçek zalimler işte onlardır!

Gültekin Onan: 

Tanrı, ancak din konusunda sizinle savaşanları, sizi yurtlarınızdan sürüp çıkaranları ve sürülüp çıkarılmanız için arka çıkanları dost edinmenizden sakındırır. Kim onları dost edinirse, artık onlar zalimlerin ta kendileridir.

Ali Fikri Yavuz: 

Allah, sizi, ancak din hususunda sizinle savaşan ve sizi yurdlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanıza yardım eden kimselerden

Portekizce: 

Deus vos proíbe tão-somente entrar em privacidade com aqueles que vos combateram na religião, vos expulsaram devossos lares ou que cooperaram na vossa expulsão. Em verdade, aqueles que entrarem em privacidade com eles serãoiníquos.

İsveççe: 

Det är inga andra än de som bekämpar er på grund av [er] tro och som vill driva bort er från era hem eller hjälper [dem som vill] driva bort er, vilkas skydd och vänskap Gud förbjuder er att söka. De som söker deras vänskap och skydd har begått orätt mot sig själva!

Farsça: 

خدا فقط شما را از دوستی با کسانی نهی می کند که در کار دین با شما جنگیدند، و از دیارتان بیرون راندند، و در بیرون راندنتان به یکدیگر کمک کردند تا [به خاطر این سختگیری] با آنان دوستی کنید. و تنها کسانی که با آنان دوستی کنند، ستمکارانند.

Kürtçe: 

بێگومان خوا ڕێگریتان لێ دەکات تەنھا لەوانەی کە جەنگیان لەگەڵ کردوون لەسەر دین(وباوەڕەکەتان) وەدەریان کردوون لە جێگا وشوێن وخاك ووڵاتی خۆتان وەیارمەتیان داوە لەسەر دەرکردنتان (ڕێگریتان دەکات) لەوەی کەدۆستایەتیان لەگەڵ بکەن وبەدۆستیان دابنێن وە ھەر کەسێك دۆستایەتیان بکات ئا ئەوانە خۆیان ستەمکارن

Özbekçe: 

Албатта Аллоҳ сизларни диний уруш қилганлар, диёрингиздан чиқарганлар ва чиқарилишингизга ёрдам берганларга дўстлик қилишдан қайтарур. Уларни дўст тутганлар, ана ўшалар, золимлардир. (Аллоҳ таоло бу ояти каримада мўмин-мусулмонларни бошқа миллат ва диёнат вакиллари билан агар улар мусулмонларга диний адоват ила уруш қилмаса ва уларни сиқувга олиб ўз диёрларидан чиқариб юборишга уринмаса, яхши алоқада бўлишга буюрмоқда ва уларга нисбатан адолатли бўлишни таъкидламоқда. Аммо кимки мусулмонларга диний адоват туфайли уруш очса, уларни диёрларидан чиқарса ёки душманларига уларни диёрларидан чиқаришда ёрдам берса, албатта, ундай кишиларни дўст тутиб бўлмайди. Бу ҳам айни адолатдир.)

Malayca: 

Sesungguhnya Allah hanyalah melarang kamu daripada menjadikan teman rapat orang-orang yang memerangi kamu kerana ugama (kamu), dan mengeluarkan kamu dari kampung halaman kamu, serta membantu (orang lain) untuk mengusir kamu. Dan (ingatlah), sesiapa yang menjadikan mereka teman rapat, maka mereka itulah orang-orang yang zalim.

Arnavutça: 

Perëndia u ndalon juve t’i bnëi miq ata që luftojnë kundër jush për shkak të fesë dhe ju dëbojnë nga vatrat tuaja, si dhe kontribuojnë që të jeni të dëbuar; e kushdo që i bën miq ata – të tillët janë zullumqarë.

Bulgarca: 

Аллах ви забранява само да се сближавате с онези, които воюват с вас в религията и ви прогонват от домовете ви, и помагат за прогонването ви. А които се сближават с тях - те са угнетителите.

Sırpça: 

али вам забрањује да будете блиски са онима који су ратовали против вас због вере и који су вас из домова ваших изгнали и који су помогли да будете прогнани. Они који су са њима блиски су неправедни.

Çekçe: 

Avšak Bůh vám zakazuje brát si za přátele ty, kteří proti vám bojovali kvůli náboženství, a ty, kteří vás vyhnali z příbytků vašich, a ty, kteří pomáhali při vašem vyhánění. A ti, kdož se s nimi budou přátelit, jsou nespravedliví!

Urduca: 

وہ تمہیں جس بات سے روکتا ہے وہ تو یہ ہے کہ تم اُن لوگوں سے دوستی کرو جنہوں نے تم سے دین کے معاملہ میں جنگ کی ہے اور تمہیں تمہارے گھروں سے نکالا ہے اور تمہارے اخراج میں ایک دوسرے کی مدد کی ہے اُن سے جو لوگ دوستی کریں وہی ظالم ہیں

Tacikçe: 

Фақат Худо аз дӯстӣ кардан бо касоне, ки бо шумо дар дин ҷангидаанд ва аз сарзамини худ берунатон рондаанд ё дар берун ронданатон ҳамдастӣ кардаанд, шуморо манъ мекунад. Ва ҳар кӣ бо онҳо дӯстӣ кунад, аз ситамкорон хоҳад буд.

Tatarca: 

Аллаһ, әлбәттә, сезне тыядыр ислам диненә каршы сезнең белән сугышкан вә сезне йортыгыздан куалап чыгарган һәм кәферләргә дус булып сезне йортыгыздан чыгарырга ярдәм иткән монафикъларга дус булудан. Кәферләргә һәм монафикъларга дус булган мөселманнар алар залимнәрдер.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya Allah hanya melarang kamu menjadikan sebagai kawanmu orang-orang yang memerangimu karena agama dan mengusir kamu dari negerimu, dan membantu (orang lain) untuk mengusirmu. Dan barangsiapa menjadikan mereka sebagai kawan, maka mereka itulah orang-orang yang zalim.

Amharca: 

አላህ የሚከለክላችሁ ከእነዚያ በሃይማኖት ከተጋደሉዋችሁ፣ ከቤቶቻችሁም ካወጡዋችሁ፣ እናንተም በማውጣት ላይ ከረዱት (ከሓዲዎች) እንዳትወዳጁዋቸው ብቻ ነው፡፡ ወዳጅ የሚያደርጓቸውም ሰዎች እነዚያ እነርሱ በዳዮቹ ናቸው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக அல்லாஹ் உங்களை தடுப்பதெல்லாம் எவர்கள் மார்க்கத்தில் உங்களிடம் போர் செய்தார்களோ, உங்கள் இல்லங்களில் இருந்து உங்களை வெளியேற்றினார்களோ, உங்களை வெளியேற்றுவதற்கு (உங்கள் எதிரிகளுக்கு) உதவினார்களோ அவர்களை விட்டும்தான். அதாவது, அவர்களை நீங்கள் நேசிப்பதை விட்டும்தான் (அவர்களுக்கு துணைபோவதை விட்டும்தான் அல்லாஹ் உங்களை தடுக்கிறான்). அவர்களை யார் நேசிக்கிறார்களோ அவர்கள்தான் அநியாயக்காரர்கள் ஆவார்கள்.

Korece: 

하나님은 종교를 이유로 너희 에게 대적하고 너희를 너희 주거 지로부터 추방하며 너희를 추방함 에 협력한 자들과 우정을 맺는 것 만을 금지하셨나니 그들과 우정을 맺는자 누구든지 의롭지 못한 자 들이라

Vietnamca: 

Quả thật, Allah chỉ cấm các ngươi giao hảo với những kẻ chống lại các ngươi vì tôn giáo và trục xuất các ngươi khỏi nhà cửa của các ngươi cũng như những ai tiếp tay trong việc trục xuất các ngươi để làm đồng minh của chúng. Và bất cứ ai làm đồng minh của chúng thì đó là những kẻ làm điều sai quấy.