Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

60

Sûredeki Ayet No: 

3

Ayet No: 

5153

Sayfa No: 

549

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَن تَنفَعَكُمْ أَرْحَامُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُمْ ۚ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَفْصِلُ بَيْنَكُمْ ۚ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ

Çeviriyazı: 

len tenfe`aküm erḥâmüküm velâ evlâdüküm. yevme-lḳiyâmeh. yefṣilü beyneküm. vellâhü bimâ ta`melûne beṣîr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır. Allah yaptıklarınızı görendir.

Diyanet İşleri: 

Yakınlarınız ve çocuklarınız size kıyamet gününde bir fayda veremezler. Allah onlarla sizi ayırır. Allah işlediklerinizi görendir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kıyamet gününde yakınlarınız da kesin olarak bir fayda veremez size, evlatlarınız da, aranızı ayırır ve Allah, ne yapıyorsanız hepsini de görür.

Şaban Piriş: 

Ne akrabalarınız ne de çocuklarınız size hiç bir fayda sağlamayacaktır. Kıyamet günü Allah, aranızı ayırır. Allah yaptıklarınızı görmektedir.

Edip Yüksel: 

Yakınlarınız ve çocuklarınız size yarar sağlamaz. Diriliş Günü sizi yargılar. ALLAH yaptıklarınızı Görendir.

Ali Bulaç: 

Ne yakın akrabalarınız, ne çocuklarınız kıyamet günü size bir yarar sağlayamaz. (Allah) Sizin aranızı ayıracaktır. Allah, yaptıklarınızı görendir.

Suat Yıldırım: 

Ne hısımlarınızın, ne de evlatlarınızın kıyamet günü size faydası olmaz. Allah kıyamet günü aranızda hükmeder, itaat edenleri cennete, kâfir ve âsileri cehenneme gönderir. Allah yaptığınız her şeyi görür.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Elbette size Kıyamet gününde ne hısımlarınız ve ne de evlatlarınız faide veremiyeceklerdir. Aralarınızı ayıracaktır ve Allah ne yapar olduklarınızı bihakkın görücüdür.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kıyamet gününde ne hısımlarınızın ne de çocuklarınızın size hiçbir yararı olmaz. O, sizi birbirinizden ayıracaktır. Allah, işleyip ürettiklerinizi açık açık görmektedir.

Bekir Sadak: 

Allah, ancak sizinle din ugrunda savasanlari, sizi yurtlarinizdan cikaranlari ve cikarilmaniza yardim edenleri dost edinmenizi yasak eder

İbni Kesir: 

Yakınlarınız ve çocuklarınız size asla fayda veremezler. Allah, kıyamet günü onlarla sizin aranızı ayırır. Ve Allah

Adem Uğur: 

Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır. Allah, yaptıklarınızı görendir.

İskender Ali Mihr: 

Kıyâmet günü akrabalarınız ve evlâtlarınız, asla size fayda sağlamaz. (Onlarla) sizin aranızı ayıracaktır. Ve Allah, yaptıklarınızı en iyi görendir.

Celal Yıldırım: 

Kıyamet günü ise, ne hısımlarınızın, ne de evlâdınızın size elbette bir yararı dokunmaz. Allah aranızı ayırır. Allah, işleyegeldiğiniz şeyleri görüp bilendir.

Tefhim ul Kuran: 

Ne yakın akrabalarınız, ne çocuklarınız kıyamet günü size bir yarar sağlayamaz. (Allah) Sizin aranızı ayıracaktır. Allah, yapmakta olduklarınızı görendir.

Fransızca: 

Ni vos proches parents ni vos enfants ne vous seront d'aucune utilité le Jour de la Résurrection, Il [Allah] décidera entre vous, et Allah est Clairvoyant sur ce que vous faites.

İspanyolca: 

El día de la Resurrección no os aprovecharán ni vuestros parientes ni vuestros hijos. Él fallará acerca de vosotros. Alá ve bien lo que hacéis.

İtalyanca: 

I vostri parenti e i vostri figli non vi saranno utili e nel Giorno della Resurrezione [Allah] deciderà tra di voi; Allah osserva quello che fate.

Almanca: 

Euch werden weder eure Verwandten noch eure Kinder nützen. Am Tag der Auferstehung richtet ALLAH unter euch. Und ALLAH ist dessen, was ihr tut, allsehend.

Çince: 

你们的亲戚和子孙,对於你们绝无裨益,在复活日,你们将被隔绝。真主是鉴察你们的行为的。

Hollandaca: 

Noch uwe bloedverwanten, noch uwe kinderen zullen u van eenig nut zijn op den dag der opstanding, die u van elkander zal scheiden: en God ziet wat gij doet.

Rusça: 

Ни ваши родственники, ни ваши дети не помогут вам. В День воскресения Он рассудит между вами. Аллах видит то, что вы совершаете.

Somalice: 

Qaraabada iyo Caruurtu waxba idiin ma taraan Maalinta qiyaame waana laydin kala kaxayn, Ilaahayna waa arkaa waxaad Camal falaysaan.

Swahilice: 

Hawatakufaeni jamaa zenu, wala watoto wenu Siku ya Kiyama. Mwenyezi Mungu atapambanua baina yenu, na Mwenyezi Mungu anayaona mnayo yatenda.

Uygurca: 

قىيامەت كۈنى سىلەرنىڭ تۇغقانلىرىڭلار ۋە ئەۋلادلىرىڭلار سىلەرگە ھېچ پايدا يەتكۈزەلمەيدۇ، اﷲ ئاراڭلارنى ئايرىۋېتىدۇ (يەنى سىلەر جەننەتتە بولساڭلار، ئۇلار كۇففارلارنىڭ قاتارىدا دوزاختا بولىدۇ)، اﷲ سىلەرنىڭ قىلىۋاتقان ئىشىڭلارنى كۆرۈپ تۇرغۇچىدۇر

Japonca: 

復活の日においては,あなたがたの親族もまた子女も,あなたがたには役立たないであろう。かれはあなたがたを裁決なされる。アッラーはあなたがたの行うことを御存知であられる。

Arapça (Ürdün): 

«لن تنفعكم أرحامكم» قراباتكم «وْلا أولادكم» المشركون الذين لأجلهم أسررتم الخبر من العذاب في الآخرة «يوم القيامة يُفصَل» بالبناء للمفعول والفاعل «بينكم» وبينهم فتكونون في الجنة وهم جملة الكفار في النار «والله بما تعلمون بصير».

Hintçe: 

क़यामत के दिन न तुम्हारे रिश्ते नाते ही कुछ काम आएँगे न तुम्हारी औलाद (उस दिन) तो वही फ़ैसला कर देगा और जो कुछ भी तुम करते हो ख़ुदा उसे देख रहा है

Tayca: 

ความสัมพันธ์ทางเครือญาติของพวกเจ้าและลูกหลานของพวกเจ้า จะไม่อำนวยประโยชน์อื่นใดแก่พวกเจ้าในวันกิยามะฮฺ พระองค์จะทรงตัดสินระหว่างพวกเจ้า และอัลลอฮฺทรงสอดส่องในสิ่งที่พวกเจ้ากระทำ

İbranice: 

גם קרוביכם וגם ילדיכם לא יועילו לכם ביום תחיית המתים. הוא ישפוט ביניכם, ואלוהים אכן רואה הכול

Hırvatça: 

Ni rodbina vaša ni djeca vaša neće vam biti od koristi, na Kijametskom danu On će vas razdvojiti. Allah dobro vidi ono što radite.

Rumence: 

Nici rudele voastre, nici pruncii voştri nu vă vor fi de vreun folos în Ziua Învierii când El va judeca între voi. El este Văzătorul a ceea ce făptuiţi.

Transliteration: 

Lan tanfaAAakum arhamukum wala awladukum yawma alqiyamati yafsilu baynakum waAllahu bima taAAmaloona baseerun

Türkçe: 

Kıyamet gününde ne hısımlarınızın ne de çocuklarınızın size hiçbir yararı olmaz. O, sizi birbirinizden ayıracaktır. Allah, işleyip ürettiklerinizi açık açık görmektedir.

Sahih International: 

Never will your relatives or your children benefit you; the Day of Resurrection He will judge between you. And Allah, of what you do, is Seeing.

İngilizce: 

Of no profit to you will be your relatives and your children on the Day of Judgment: He will judge between you: for Allah sees well all that ye do.

Azerbaycanca: 

Nə (xatirinə Allaha və Peyğəmbərinə xəyanət etdiyiniz Məkkədəki) qohum-əqrabanız, nə də oğul-uşağınız sizə bir fayda verəcəkdir. Allah qiyamət günü sizi bir-birinizdən ayıracaqdır. Allah nə etdiklərinizi görəndir!

Süleyman Ateş: 

Kıyamet günü akrabanız ve çocuklarınız size fayda vermez. (Allah) Aranızı ayırır. Allah yaptıklarınızı görmektedir.

Diyanet Vakfı: 

Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır. Allah, yaptıklarınızı görendir.

Erhan Aktaş: 

Kıyamet günü akrabalarınız ve çocuklarınız size asla fayda sağlamazlar. Sizin aranızı ayıracaktır. Ve Allah, yaptıklarınızı En İyi Gören’dir.

Kral Fahd: 

Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah onlarla sizin aranızı ayıracaktır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir.

Hasan Basri Çantay: 

Ne hısımlarınız, ne evlâdlarınız (âhiret azabına karşı) size asla fâide veremez. Kıyamet gününde (Allah onlarla) aranızı ayıracakdır. Allah, ne yaparsanız hakkıyle görendir.

Muhammed Esed: 

Ama (unutmayın ki) ne akrabalarınız ne de (hatta) kendi çocuklarınız Kıyamet Günü size bir fayda sağlar, (çünkü o Gün) Allah aranızda (yalnızca erdemli davranıp davranmadığınıza göre) karar verecektir ve Allah bütün yaptıklarınızı görür.

Gültekin Onan: 

Ne yakın akrabalarınız, ne çocuklarınız kıyamet günü size bir yarar sağlayamaz. (Tanrı) Sizin aranızı ayıracaktır. Tanrı, yaptıklarınızı görendir.

Ali Fikri Yavuz: 

(Eğer Peygambere hiyanetlik ederseniz, Allah’ın azabına karşı) ne (Mekke’deki) akrabalarınız, ne de çocuklarınız size asla fayda vermez. Allah, kıyamet gününde aranızı ayıracaktır, (itaat edenleri cennete, isyan edenleri cehenneme koyacaktır). Allah, bütün yaptıklarınızı görendir.

Portekizce: 

De nada vos valerão os vossos parentes ou os vossos filhos, no Dia da Ressurreição. Ele vos separará; sabei que Deusbem vê tudo quanto fazeis.

İsveççe: 

Varken era anförvanter eller era söner skall vara er till hjälp på Uppståndelsens dag, då [Gud] skall döma mellan er. Gud ser vad ni gör.

Farsça: 

روز قیامت [که کیفر دوستی با دشمنان داده شود] خویشان و فرزندانتان سودی به حال شما ندارند، خدا میان شما و آنان جدایی می اندازد، و خدا به آنچه انجام می دهید، بیناست.

Kürtçe: 

نـەخزمانتان ونەمناڵانتان سوودتان پێ ناگەیەنن لەڕۆژی دواییدا (خوا ئێوە وخزمەکانتان) لە یەك جیادەکاتەوە وە خوا بینایە بەوەی کەدەیکەن

Özbekçe: 

Қариндошларингиз ва фарзандларингиз сизга ҳеч манфаат бера олмаслар. Қиёмат куни У зот ораларингизни бўлур. Аллоҳ нима қилаётганингизни кўриб тургувчидир.

Malayca: 

Kaum kerabat kamu dan anak-anak kamu (yang tidak menurut kamu beriman) tidak sekali-kali akan mendatangkan sebarang faedah kepada kamu pada hari kiamat; Allah akan memisahkan di antara kamu semua (pada hari itu). Dan (ingatlah), Allah Maha Melihat segala yang kamu kerjakan.

Arnavutça: 

Nuk do t’ju ndihmojnë juve në Ditën e Kijametit, as fëmijët, as farefisi. Ai do t’ju ndanë mes juve; - e, Perëndia, sheh mirë atë që punoni ju.

Bulgarca: 

Не ще ви помогнат нито вашите роднинства, нито вашите деца в Деня на възкресението. Той ще ви раздели. Аллах е зрящ за вашите дела.

Sırpça: 

Ни ваша родбина ни ваша деца неће да вам буду од користи, на Судњем дану Он ће да вас раздвоји. Аллах добро види оно што радите.

Çekçe: 

Nebudou vám k užitku ani vaši pokrevní příbuzní, ani vaše děti a v den zmrtvýchvstání Bůh mezi vámi rozhodne; Bůh přece jasně zří vše, co děláte.

Urduca: 

قیامت کے دن نہ تمہاری رشتہ داریاں کسی کام آئیں گی نہ تمہاری اولاد اُس روز اللہ تمہارے درمیان جدائی ڈال دے گا، اور و ہی تمہارے اعمال کا دیکھنے والا ہے

Tacikçe: 

Дар рӯзи қиёмат на хешовандон бароятои нафъ кунанд, на фарзандонатон. Худо миёнатон ҷудои меандозад ва амалҳоятонро мебинад.

Tatarca: 

Әгәр кәферләргә дус булсагыз, кыямәт көнне Аллаһ ґәзабыннан котылырга якын кардәшләрегез һәм балаларыгыз файда бирмәс. Аллаһ кыямәт көнне сезнең белән кәферләр арасын аерыр, монафикълар кәферләр ягында булырлар. Бит Аллаһ сезнең кылган эшләрегезне күрүчедер.

Endonezyaca: 

Karib kerabat dan anak-anakmu sekali-sekali tiada bermanfaat bagimu pada Hari Kiamat. Dia akan memisahkan antara kamu. Dan Allah Maha Melihat apa yang kamu kerjakan.

Amharca: 

ዘመዶቻችሁም፣ ልጆቻችሁም በትንሣኤ ቀን አይጠቅሟችሁም፤ (አላህ) በመካከላችሁ ይለያል፡፡ አላህም የምትሠሩትን ሁሉ ተመልካች ነው፡፡

Tamilce: 

உங்கள் இரத்த உறவுகளும் உங்கள் பிள்ளைகளும் (அல்லாஹ்விடம்) உங்களுக்கு அறவே பலன் தரமாட்டார்கள். மறுமை நாளில் உங்களுக்கு மத்தியில் அவன் பிரித்து விடுவான். இன்னும், அல்லாஹ் நீங்கள் செய்வதை உற்று நோக்குபவன் ஆவான்.

Korece: 

부활의 날에는 너희 친척도 너희 자손도 너희에게 유용하지 않나니 하나님께서 너희를 심판 하시매 실로 하나님은 너희가 행하는 모든 것을 지켜보고 계시니라

Vietnamca: 

Người thân và con cái của các ngươi sẽ không bao giờ giúp ích được gì cho các ngươi. Vào Ngày Phán Xét Cuối Cùng, Ngài sẽ phân định giữa các ngươi. Quả thật, Allah thấy rõ những gì các ngươi làm.