Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

105

Ayet No: 

2006

Sayfa No: 

279

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ

Çeviriyazı: 

innemâ yefteri-lkeẕibe-lleẕîne lâ yü'minûne biâyâti-llâh. veülâike hümü-lkâẕibûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yalanı ancak Allah'ın âyetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar yalancıların ta kendileridir.

Diyanet İşleri: 

Yalan uyduranlar ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlardır. Yalancılar işte onlardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Allah'ın ayetlerine inanmayanlar, yalan söylerler, iftirada bulunurlar, onlardır yalancıların ta kendileri.

Şaban Piriş: 

Allah’ın ayetlerine iman etmeyenler sadece yalan uydururlar. Onlar gerçekten yalancıdırlar.

Edip Yüksel: 

Yalan uydurup iftira edenler ALLAH'ın ayetlerine inanmıyanlardır. Onlar gerçek yalancılardır.

Ali Bulaç: 

Yalanı, yalnızca Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte yalancıların asıl kendileri onlardır.

Suat Yıldırım: 

Allah'ın âyetlerine iman etmeyenlerdir ki uydurdukları yalanı Allah’a mal ederler!İşte yalancıların ta kendileri onlardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Yalanı ancak Allah´ın âyetlerine imân etmeyenler uydurur. İşte yalancı olanlar onlardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yalanı ancak, Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydururlar. Yalancılık edenler onların ta kendileridir.

Bekir Sadak: 

Rabbin,turlu eziyete ugratildiktan sonra hicret eden, sonra Allah ugrunda savasan ve sebreden kimselerden yanadir. Rabbin suphesiz bundan sonra da bagislar ve merhamet eder.*

İbni Kesir: 

Allah´ın ayetlerine inanmayanlar

Adem Uğur: 

Allah´ın âyetlerine inanmayanlar, ancak yalan uydurur. İşte onlar, yalancıların kendileridir.

İskender Ali Mihr: 

Sadece Allah´ın âyetlerine inanmayanlar, yalanla iftira ederler. İşte onlar

Celal Yıldırım: 

Yalan uyduranlar ancak Allah´ın âyetlerine inanmıyanlardır. İşte onlardır yalancıların kendileri.

Tefhim ul Kuran: 

Yalanı, yalnızca Allah´ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte yalancıların asıl kendileri de onlardır.

Fransızca: 

Seuls forgent le mensonge ceux qui ne croient pas aux versets d'Allah; et tels sont les menteurs.

İspanyolca: 

Sólo inventan la mentira quienes no creen en los signos de Alá. Ésos son los que mienten.

İtalyanca: 

I soli ad inventare menzogne sono quelli che non credono ai segni di Allah: essi sono i bugiardi.

Almanca: 

Lügen erfinden nur diejenigen, die keinen Iman an die Ayat ALLAHs verinnerlichen. Und diese sind die eigentlichen Lügner.

Çince: 

不信真主的迹象者,才是捏造了谎言的,这等人确是说谎的。

Hollandaca: 

Waarlijk, zij die niet in Gods teekenen gelooven, denken eene leugen uit, en zij zijn de leugenaars.

Rusça: 

Воистину, ложь измышляют те, которые не веруют в знамения Аллаха. Они и есть лжецы.

Somalice: 

Waxaa uun abuurta Been kuwaan rumayn Aayaadka Eebe kuwaasuna iyaga umbaa Beenaalayaala.

Swahilice: 

Wanao zua uwongo ni wale tu wasio ziamini Ishara za Mwenyezi Mungu. Na hao ndio waongo.

Uygurca: 

پەقەت اﷲ نىڭ ئايەتلىرىگە ئىشەنمەيدىغانلارلا (اﷲ قا) يالغان چاپلايدۇ، (مۇھەممەد ئەلەيھىسسالام) يالغانچى ئەمەس) دەل ئۇلارنىڭ ئۆزلىرى يالغانچىدۇر

Japonca: 

アッラーの印を信じない者は,只蟻を捏造する者で,かれらこそ虚言の徒である。

Arapça (Ürdün): 

(إنما يفتري الكذب الذين لا يؤمنون بآيات الله) القرآن بقولهم هذا من قول البشر (وأولئك هم الكاذبون) والتأكيد بالتكرار، وإن وغيرهما رد لقولهم "" إنما أنت مفتر "".

Hintçe: 

झूठ बोहतान तो बस वही लोग बॉधा करते हैं जो खुदा की आयतों पर ईमान नहीं रखतें

Tayca: 

แท้จริงบรรดาผู้ไม่ศรัทธาต่อโองการทั้งหลายของอัลลอฮ์นั้น กุความเท็จขึ้น และชนเล่านั้นคือผู้กล่าวเท็จ

İbranice: 

אמנם אלה אשר בודים שקרים הם אלה אשר אינם מאמינים באותות אלוהים ואלה הם השקרנים

Hırvatça: 

Laži izmišljaju samo oni koji u Allahove ajete i znakove ne vjeruju i to su baš lažljivci.

Rumence: 

Doar cei care nu cred în semnele lui Dumnezeu au născocit această minciună. Aceştia sunt mincinoşii.

Transliteration: 

Innama yaftaree alkathiba allatheena la yuminoona biayati Allahi waolaika humu alkathiboona

Türkçe: 

Yalanı ancak, Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydururlar. Yalancılık edenler onların ta kendileridir.

Sahih International: 

They only invent falsehood who do not believe in the verses of Allah, and it is those who are the liars.

İngilizce: 

It is those who believe not in the Signs of Allah, that forge falsehood: it is they who lie!

Azerbaycanca: 

Yalanı ancaq Allahın ayələrinə inanmayanlar uydururlar. Onlar əsl yalançıdırlar!

Süleyman Ateş: 

Yalanı ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur; yalancılar, işte onlardır.

Diyanet Vakfı: 

Allah'ın ayetlerine inanmayanlar, ancak yalan uydurur. İşte onlar, yalancıların kendileridir.

Erhan Aktaş: 

Ancak, Allah’ın âyetlerine îmân etmeyenler yalan uydururlar. Zaten onlar, yalancıların ta kendileridir.

Kral Fahd: 

Allah'ın âyetlerine inanmayanlar, ancak yalan uydurur. İşte onlar, yalancıların kendileridir.

Hasan Basri Çantay: 

Ancak Allahın âyetlerine îman etmeyenlerdir ki (öyle) yalan, iftira düzer (ler). İşte yalancıların ta kendileri de onlardır.

Muhammed Esed: 

Yalnızca, Allah´ın ayetlerine inanmayacak olanlar bu yalanı uydurmaktadırlar; işte asıl böyleleridir yalan söyleyen!

Gültekin Onan: 

Yalanı, yalnızca Tanrı´nın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte asıl yalancılar onlardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Yalanı, ancak Allah’ın âyetlerine inanmıyanlar uydurur. İşte bunlar, asıl yalancı olanlardır.

Portekizce: 

Os que forjam mentiras são aqueles que não crêem nos versículos de Deus. Tais são os mentirosos.

İsveççe: 

Inga andra än de som inte tror på Guds budskap kan tänka ut [en sådan] lögn; och det är de [- inte Vår Profet -] som är lögnare!

Farsça: 

فقط کسانی [به خدا و پیامبر] دروغ می بندند که به آیات خدا ایمان ندارند، و اینانند که دروغگوی واقعی اند.

Kürtçe: 

بێگومان تەنھا ئەوانە درۆھەڵدەبەستن بە ناوی خواوە کە باوەڕیان بە ئایەتەکانی خوا نیە و ھەر خۆیان درۆزنن

Özbekçe: 

Ёлғонни фақат Аллоҳнинг оятларига иймон келтирмайдиганларгина тўқирлар. Ана ўшалар ўзлари ёлғончилардир.

Malayca: 

Sebenarnya yang tergamak berdusta itu hanyalah orang-orang yang tidak beriman kepada ayat-ayat Allah, dan mereka itu ialah orang-orang yang bertabikat berdusta.

Arnavutça: 

Me të vërtetë, trillojnë gënjeshtra vetëm ata që nuk u besojnë argumenteve të Perëndisë dhe ata janë gënjeshtarë të vërtetë.

Bulgarca: 

Лъжа измислят само онези, които не вярват в знаменията на Аллах. Те са лъжците.

Sırpça: 

Усуђују се да лажи измишљају само они који у Аллахове речи не верују, и они су прави лажљивци.

Çekçe: 

Lži pak vymýšlejí právě ti, kdož ve znamení Boží nevěří, a to jsou věru lháři.

Urduca: 

(جھوٹی باتیں نیا نہیں گھڑ تا بلکہ) جھوٹ وہ لوگ گھڑ رہے ہیں، جو اللہ کی آیات کو نہیں مانتے، وہی حقیقت میں جھوٹے ہیں

Tacikçe: 

Касоне дурӯғ мебофанд, ки ба оёти Худо имон надоранд. Инҳ худ дурӯғгӯянд.

Tatarca: 

Аллаһуга ялганны ифтира итүчеләр Аллаһуның аятьләренә иман китермәгән кешеләрдер вә ул кешеләр ялганчылардыр.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya yang mengada-adakan kebohongan, hanyalah orang-orang yang tidak beriman kepada ayat-ayat Allah, dan mereka itulah orang-orang pendusta.

Amharca: 

ውሸትን የሚቀጣጥፉት እነዚያ በአላህ አንቀጾች የማያምኑት ብቻ ናቸው፡፡ እነዚያም ውሸታሞቹ እነሱ ብቻ ናቸው፡፡

Tamilce: 

பொய்யை இட்டுக்கட்டுவதெல்லாம் அல்லாஹ்வின் வசனங்களை நம்பிக்கை கொள்ளாதவர்கள்தான். இன்னும், அவர்கள்தான் பொய்யர்கள். (நமது நபி அல்ல.)

Korece: 

실로 거짓하는 자들은 하나님의 말씀을 믿지 아니한 자들로 그들이야 말로 거짓말장이라

Vietnamca: 

(Không phải Muhammad bịa ra lời nói dối), mà thật ra những kẻ không tin vào các Lời Phán của Allah mới là những kẻ bịa ra lời nói dối. Chúng mới thực sự là những kẻ gian dối.