Arapça:
إِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذِينَ آمَنُوا الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ
Çeviriyazı:
innemâ veliyyükümü-llâhü verasûlühû velleẕîne âmenü-lleẕîne yüḳîmûne-ṣṣalâte veyü'tûne-zzekâte vehüm râki`ûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sizin asıl dostunuz Allah'tır, O'nun Resulüdür ve namazlarını kılan zekatlarını veren ve rükû eden müminlerdir.
Diyanet İşleri:
Sizin dostunuz ancak Allah, O'nun Peygamberi ve namaz kılan, zekat veren ve rüku eden müminlerdir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sizin dostunuz, sahibiniz, ancak Allah'tır ve Peygamberidir ve inananlar, namaz kılanlar ve rüku ederken zekat verenlerdir.
Şaban Piriş:
Sizin veliniz/yardımcınız ancak Allah, O’nun Peygamberi, namaz kılan, boyun eğerek zekat veren müminlerdir.
Edip Yüksel:
Gerçek dostlarınız, ALLAH, elçisi ve namazı gözetip alçak gönüllü olarak zekatı veren müminlerdir.
Ali Bulaç:
Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allah, O'nun elçisi, rüku ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü'minlerdir.
Suat Yıldırım:
Sizin dostunuz ancak Allah'tır, O’nun Resulüdür ve Allah’a tam boyun eğerek namazlarını hakkıyla ifa eden, zekâtlarını veren müminlerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Sizin velîniz ancak Allah Teâlâ´dır. Ve O´nun peygamberidir ve imân etmiş olanlardır. O imân edenler ki, namazı dosdoğru kılarlar ve zekâtı verirler ve onlar rükua varanlardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Sizin gönül dostunuz Allah'tır, O'nun resulüdür, bir de rükû eder bir halde namazı/duayı yerine getirip, zekâtı vererek iman edenlerdir.
Bekir Sadak:
De ki, «Ey kitab ehli! Allah´a, bize indirilene ve daha once indirilene inanmamizdan ve cogunuzun fasik olmasindan oturu mu bizden hoslanmiyorsunuz?»
İbni Kesir:
Sizin dostunuz yalnız Allah, O´nun Rasulü ve namaz kılan, zekat veren, rüku edenlerdir.
Adem Uğur:
Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah´tır, Resulüdür, iman edenlerdir
İskender Ali Mihr:
Sizin velîniz (dostunuz) sadece Allâh ve O´nun Resûlü ve amenû olup namazı kılan, zekatı veren kimselerdir ve onlar rükû edenlerdir.
Celal Yıldırım:
Sizin dostlarınız ancak Allah´tır, O´nun Peygamberidir ve namazı dosdoğru kılıp rükû´u yerine getirerek zekât veren mü´minlerdir.
Tefhim ul Kuran:
Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allah, O´nun Resulü, rükû´ ediciler olarak namaz kılan ve zekâtı veren mü´minlerdir.
Fransızca:
Vous n'avez d'autres alliés qu'Allah, Son messager, et les croyants qui accomplissent la Salat, s'acquittent de la Zakat, et s'inclinent (devant Allah).
İspanyolca:
Sólo es vuestro amigo Alá, Su Enviado y los creyentes, que hacen la azalá, dan el azaque y se inclinan.
İtalyanca:
In verità i vostri alleati sono Allah e il Suo Messaggero e i credenti che assolvono all'orazione, e pagano la decima prosternandosi con umiltà.
Almanca:
Euer Wali ist nur ALLAH, Sein Gesandter und diejenigen Mumin, die das rituelle Gebet ordnungsgemäß verrichten und die Zakat entrichten, während sie Ruku'-Vollziehende sind.
Çince:
你们的盟友,只是真主和使者,和信士中谨守拜功,完纳天课,而且谦恭的人。
Hollandaca:
Waarlijk uw schuts is God en zijn, apostel; en zij die gelooven, die de bepaalde tijden van het gebed in acht nemen en aalmoezen geven en zich nederbuigen, om God te aanbidden.
Rusça:
Вашим Покровителем является только Аллах, Его Посланник и верующие, которые совершают намаз, выплачивают закят и преклоняются.
Somalice:
Waligiinnu waa uun Eebe iyo Rasuulkiisa iyo kuwa Rumeeyey (Xaqa) ee Ooga Salaadda oo Bixiya Zakada oo Rukuuea.
Swahilice:
Hakika rafiki yenu mlinzi ni Mwenyezi Mungu na Mtume wake na walio amini, ambao hushika Sala na hutoa Zaka nao wananyenyekea.
Uygurca:
شۈبھىسىزكى، سىلەرنىڭ دوستۇڭلار اﷲ دۇر، اﷲ نىڭ رەسۇلىدۇر ۋە مۆمىنلەردۇركى، مۆمىنلەر تەئدىل ئەركان بىلەن ناماز ئۆتەيدۇ، زاكات بېرىدۇ، ئۇلار (اﷲ نىڭ ئەمرىگە) كەمتەرلىك بىلەن بويسۇنغۇچىلاردۇر
Japonca:
誠にあなたがたの(真の)友は,アッラーとその使徒,ならびに信仰する者たちで礼拝の務めを守り,定めの喜捨をなし,謙虚に額ずく者たちである。
Arapça (Ürdün):
«إنَّما وليكم الله ورسوله والذين آمنوا الذين يقيمون الصلاة ويؤتون الزكاة وهم راكعون» خاشعون أو يصلون صلاة التطوع.
Hintçe:
(ऐ ईमानदारों) तुम्हारे मालिक सरपरस्त तो बस यही हैं ख़ुदा और उसका रसूल और वह मोमिनीन जो पाबन्दी से नमाज़ अदा करते हैं और हालत रूकूउ में ज़कात देते हैं
Tayca:
แท้จริงผู้ที่เป็นมิตรของพวกเจ้านั้น คืออัลลอฮ์ และร่อซูลของพระองค์ และบรรดาผู้ศรัทธาที่ดำรงไว้ซึ่งการละหมาด และชำระซะกาตและขณะเดียวกันพวกเขาก็เป็นผู้นอบน้อม
İbranice:
אכן אדוניכם הם, אלוהים, ושליחו, והמאמינים המקיימים את התפילה, והמשלמים את הזכאת (צדקת חובה) כשהם כורעים
Hırvatça:
Vaši su zaštitnici samo Allah i Poslanik Njegov i vjernici koji ponizno namaz obavljaju i zekat daju.
Rumence:
Oblăduitorii voştri sunt Dumnezeu şi trimisul Său, precum şi cei care cred săvârşindu-şi rugăciunea, dând milostenie, îngenunchind.
Transliteration:
Innama waliyyukumu Allahu warasooluhu waallatheena amanoo allatheena yuqeemoona alssalata wayutoona alzzakata wahum rakiAAoona
Türkçe:
Sizin gönül dostunuz Allah'tır, O'nun resulüdür, bir de rükû eder bir halde namazı/duayı yerine getirip, zekâtı vererek iman edenlerdir.
Sahih International:
Your ally is none but Allah and [therefore] His Messenger and those who have believed - those who establish prayer and give zakah, and they bow [in worship].
İngilizce:
Your (real) friends are (no less than) Allah, His Messenger, and the (fellowship of) believers,- those who establish regular prayers and regular charity, and they bow down humbly (in worship).
Azerbaycanca:
Sizin haminiz ancaq Allah, Onun Peyğəmbəri və iman gətirənlərdir. O kəslər ki, (Allaha) namaz qılır və rükuda olduqları halda zəkat verirlər.
Süleyman Ateş:
Sizin veliniz, ancak Allah, Elçisi ve namazlarını kılan, zekatlarını veren, rüku'a varan mü'minlerdir.
Diyanet Vakfı:
Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah'tır, Resulüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekatı verirler.
Erhan Aktaş:
Sizin veliniz; ancak Allah, O’nun Resûl’ü ve “salâtı ikame edip rukû halinde zekât yapan(1)” Mü’minlerdir.
Kral Fahd:
Sizin asıl dostunuz (veliniz) ancak Allah'tır, Rasûlüdür, iman edenlerdir. Onlar ki Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler.
Hasan Basri Çantay:
Sizin yâriniz ancak Allahdır, Onun peygamberidir, Allahın emîrlerine boyun eğici olarak namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren o mü minlerdir.
Muhammed Esed:
Unutmayın ki sizin yardımcılarınız sadece Allah ve Elçisi ve imana erenler olacaktır; (yani) namazlarında devamlı ve dikkatli olanlar, arındırıcı (mali) yükümlülüklerini yerine getirenler ve (Allahın karşısında) boyun eğenler:
Gültekin Onan:
Sizin dostunuz (veliniz) ancak Tanrı, O´nun elçisi, rüku ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren inananlardır.
Ali Fikri Yavuz:
Sizin veliniz ve yardımcınız ancak Allah’la onun peygamberidir
Portekizce:
Vossos reais confidentes são: Deus, Seu Mensageiro e os fiéis que observam a oração e pagam o zakat, genuflectindo-seante Deus.
İsveççe:
Era beskyddare är inga andra än Gud och Hans Sändebud och de [övriga] troende - de som förrättar bönen och betalar allmoseskatten och som böjer rygg och knän [inför Gud].
Farsça:
سرپرست و دوست شما فقط خدا و رسول اوست و مؤمنانی [مانند علی بن ابی طالب اند] که همواره نماز را برپا می دارند و در حالی که در رکوعند [به تهیدستان] زکات می دهند.
Kürtçe:
بێگومان دۆست و یارمەتیدەری ئێوە تەنھا خواو پێغەمبەرەکەیی و بڕوا دارانن ئەوانەی کەبەڕێک و پێکی نوێژەکانیان بەجێ ئەھێنن و زەکات ئەدەن بەردەوام مل کەچن بۆ فەرمانی خوا
Özbekçe:
Албатта, сизнинг валийларингиз Аллоҳ, Унинг Пайғамбари ва бўйинсунган ҳолларида намозни қоим қилиб, закотни ато этадиган иймон келтирганлардир.
Malayca:
Sesungguhnya Penolong kamu hanyalah Allah, dan RasulNya, serta orang-orang yang beriman, yang mendirikan sembahyang, dan menunaikan zakat, sedang mereka rukuk (tunduk menjunjung perintah Allah).
Arnavutça:
Miku juaj është vetëm Perëndia, Profeti i Tij dhe besimtarët, të cilët falin namazin, japin zeqatin, që janë modest e të përvuajtur ndaj Perëndisë.
Bulgarca:
Ваш ближен е само Аллах - и Неговият Пратеник, и вярващите, които отслужват молитвата и дават милостинята закат, и се покланят.
Sırpça:
Ваши су заштитници само Аллах и Његов Посланик и верници који понизно обављају намаз (молитву) и дају зекат (обавезну милостињу).
Çekçe:
Vaším přítelem je jedině Bůh a Jeho posel a ti, kdož věří, dodržují modlitbu, dávají almužnu a sklánějí se.
Urduca:
تمہارے رفیق تو حقیقت میں صرف اللہ اور اللہ کا رسول اور وہ اہل ایمان ہیں جو نماز قائم کرتے ہیں، زکوٰۃ دیتے ہیں اور اللہ کے آگے جھکنے والے ہیں
Tacikçe:
Фақат ва фақат дӯсти шумо Худост ва расули Ӯ ва мӯъминоне, ки намоз мехонанд ва ҳамчунон, ки дар рукӯъанд, садақа мекунанд,
Tatarca:
Аллаһ әйткәннән башкача булмас, ий мөэминнәр! Һәр эшегездә ярдәм бирүче хуҗагыз Аллаһудыр, иярергә тиешле булган остазыгыз Аллаһуның расүледер һәм сезгә дус булырга яраклы кешеләр – рөкүґ, сәҗдә кылып намаз укучы һәм зәкят бирүче хак мөэминнәрдер.
Endonezyaca:
Sesungguhnya penolong kamu hanyalah Allah, Rasul-Nya, dan orang-orang yang beriman, yang mendirikan shalat dan menunaikan zakat, seraya mereka tunduk (kepada Allah).
Amharca:
ረዳታችሁ አላህና መልክተኛው እነዚያም ያመኑት ብቻ ናቸው፡፡ (እነርሱ) እነዚያ ሶላትን በደንቡ የሚሰግዱ እነርሱም ያጎነበሱ ኾነው ምጽዋትን የሚሰጡ ናቸው፡፡
Tamilce:
உங்கள் நண்பர்களெல்லாம் அல்லாஹ்வும், அவனுடைய தூதரும், இன்னும் தொழுகையை நிலை நிறுத்துகின்ற, ஸகாத்தை கொடுக்கின்ற நம்பிக்கையாளர்களும்தான். இன்னும், அ(ந்த நம்பிக்கை கொண்ட)வர்கள் (அல்லாஹ்விற்குமுன்) தலைகுனிவார்கள்.
Korece:
실로 너희의 보호자는 하나 님과 그분의 선지자와 예배를 드 리고 이슬람세를 바치며 엎드려 경배하는 자들이라
Vietnamca:
Quả thật, đồng minh thật sự của các ngươi chỉ có Allah, Thiên Sứ (Muhammad) của Ngài và những người có đức tin, những người mà họ chu đáo duy trì lễ nguyện Salah, xuất Zakah và cúi mình (thần phục Ngài).
Ayet Linkleri: