Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

5

Sûredeki Ayet No: 

34

Ayet No: 

703

Sayfa No: 

113

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِلَّا الَّذِينَ تَابُوا مِن قَبْلِ أَن تَقْدِرُوا عَلَيْهِمْ ۖ فَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

Çeviriyazı: 

ille-lleẕîne tâbû min ḳabli en taḳdirû `aleyhim. fa`lemû enne-llâhe gafûrur raḥîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ancak kendilerini yakalamanızdan önce tevbe edenler başka. Bilin ki Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.

Diyanet İşleri: 

Ancak, onları yakalamanızdan önce tevbe edenler bunun dışındadır. Biliniz ki Allah, bağışlar ve merhamet eder.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ancak onlardan, ele geçmeden tövbe edenler, bu hükümden dışarıdır. Şüphesiz olarak bilin ki Allah, suçları örter, rahimdir.

Şaban Piriş: 

Ancak onları yakalamadan önce tevbe edenler bunun dışındadır. Biliniz ki Allah, çokça bağışlayan ve merhamet edendir.

Edip Yüksel: 

Kendilerini yakalamadan önce tevbe edenler başka. Bilesiniz ki ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

Ali Bulaç: 

Ancak, sizin onlara güç yetirmenizden önce tevbe edenler başka. Bilin ki, şüphesiz Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Suat Yıldırım: 

Allah ve Resulüne savaş açanların, (yol keserek terör eylemi yaparak) yeryüzünü ifsad etmek için koşuşanların cezası; öldürülmeleri veya asılmaları yahut sağ elleri ile sol ayaklarının kesilmesi yahut da bulundukları yerden sürülmelerinden başka bir şey olmaz.Bu onların dünyadaki rüsvaylığıdır. Âhirette ise onlara başkaca müthiş bir ceza vardır.Ancak kendilerini ele geçirmenizden önce tövbe edenler, bu hükmün dışındadır. Biliniz ki Allah gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur). [7,124; 20,71; 26,49]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ancak onların üzerine kâdir olmanızdan evvel tevbe edenleri müstesna. İmdi biliniz ki, şüphesiz Allah Teâlâ çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ancak onları gücünüz altına almadan önce tövbe edenler olursa biliniz ki, Allah Gafûr ve Rahîm'dir.

Bekir Sadak: 

Erkek hirsiz ve kadin hirsizin, yaptiklarindan oturu Allah tarafindan ibret verici bir ceza olarak, ellerini kesin. Allah Guclu´dur, Hakim´dir.

İbni Kesir: 

Yalnız kendilerine gücünüz yetmeden önce tevbe edenler müstesnadır. Biliniz ki, Allah

Adem Uğur: 

Ancak, siz kendilerini yenip ele geçirmeden önce tevbe edenler müstesna

İskender Ali Mihr: 

Onları sizin (yenerek) ele geçirmenizden önce tövbe edenler hariç. Artık Allah´ın Gafûr (mağfiret eden) olduğunu, Rahîm (rahmet nuru gönderen) olduğunu biliniz!

Celal Yıldırım: 

Ancak onlara eliniz henüz yetmeden önce tevbe edenler bu hükmün dışındadır. Bilmiş olun ki, Allah çok affedendir ve çok merhamette bulunandır.

Tefhim ul Kuran: 

Ancak, sizin onlara güç yetirmenizden önce tevbe edenler başka. Biliniz ki, şüphesiz Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Fransızca: 

excepté ceux qui se sont repentis avant de tomber en votre pouvoir : sachez qu'alors, Allah est Pardonneur et Miséricordieux.

İspanyolca: 

Quedan exceptuados quienes se arrepientan antes de caer en vuestras manos. Sabed, en efecto, que Alá es indulgente, misericordioso.

İtalyanca: 

eccetto quelli che si pentono prima di cadere nelle vostre mani. Sappiate, Allah è perdonatore, misericordioso.

Almanca: 

Ausgenommen sind diejenigen, die bereut haben, bevor ihr ihrer habhaft geworden seid. Also wißt, daß ALLAH gewiß allvergebend, allgnädig ist.

Çince: 

惟在你们能惩罚他们之前已经悔罪的人,你们须知真主对于他们是至赦的,是至慈的。

Hollandaca: 

Behalve zij, die berouw zullen gevoelen, alvorens gij hen in uwe macht hebt; want weet, dat God vergevingsgezind en genadig is.

Rusça: 

Исключением являются те, которые раскаялись и вернулись до того, как вы получили власть над ними. Знайте же, что Аллах - Прощающий, Милосердный.

Somalice: 

Kuwa Toobad keena qabasho ka hor mooyee Ogaadana in Eebe Dambi Dhaafo oo Naxariisto.

Swahilice: 

Isipo kuwa wale walio tubu kabla hamjawatia nguvuni. Na jueni kwamba Mwenyezi Mungu ni Mwenye maghfira na Mwenye kurehemu.

Uygurca: 

سىلەر تۇتۇۋېلىشتىن ئىلگىرى تەۋبە قىلغانلار بۇنىڭدىن مۇستەسنا، بىلىڭلاركى، اﷲ مەغپىرەت قىلغۇچىدۇر، ناھايىتى مېھرىباندۇر

Japonca: 

だがあなたがたがとり抑える前に,自ら悔悟した者は別である。アッラーは寛容にして慈悲深くあられることを知れ。

Arapça (Ürdün): 

«إلا الذين تابوا» من المحاربين والقطَّاع «من قبل أن تقدروا عليهم فاعلموا أن الله غفور» لهم ما أتوه «رحيم» بهم عبر بذلك دون فلا تحدوهم ليفيد أنه لا يسقط عنه بتوبته إلا حدود الله دون حقوق الآدميين كذا ظهر لي ولم أرَ من تعرض له والله أعلم فإذا قتل وأخذ المال يقتل ويقطع ولا يصلب وهو أصح قولي الشافعي ولا تفيد توبته بعد القدرة عليه شيئا وهو أصح قولي الشافعي ولا تفيد توبته بعد القدرة عليه شيئا وهو أصح قوليه أيضا.

Hintçe: 

मगर (हॉ) जिन लोगों ने इससे पहले कि तुम इनपर क़ाबू पाओ तौबा कर लो तो उनका गुनाह बख्श दिया जाएगा क्योंकि समझ लो कि ख़ुदा बेशक बड़ा बख्शने वाला मेहरबान है

Tayca: 

นอกจากบรรดาผู้ที่สำนึกผิดกลับเนื้อกลับตัว ก่อนจากที่พวกเจ้าจะสามารถลงโทษพวกเขา พึงรู้เถิดว่า แท้จริงอัลลอฮ์นั้นเป็นผู้ทรงอภัยโทษ ผู้ทรงเอ็นดูเมตตา

İbranice: 

חוץ מאלה אשר התחרטו בכנות לפני שייפלו (שבויים) בידיכם, כי אלוהים הוא סולח רחום. השולחן הערוך

Hırvatça: 

ali ne i za one koji se pokaju prije nego što ih se domognete. I znajte da je Allah Onaj Koji opršta grijehe i milostiv je.

Rumence: 

afară de cei care se vor căi înainte de a cădea sub stăpânirea voastră. Să ştiţi că Dumnezeu este Iertător, Milostiv.

Transliteration: 

Illa allatheena taboo min qabli an taqdiroo AAalayhim faiAAlamoo anna Allaha ghafoorun raheemun

Türkçe: 

Ancak onları gücünüz altına almadan önce tövbe edenler olursa biliniz ki, Allah Gafûr ve Rahîm'dir.

Sahih International: 

Except for those who return [repenting] before you apprehend them. And know that Allah is Forgiving and Merciful.

İngilizce: 

Except for those who repent before they fall into your power: in that case, know that Allah is Oft-forgiving, Most Merciful.

Azerbaycanca: 

Sizin əlinizə keçməmişdən əvvəl tövbə edənlər müstəsnadır. Bilin ki, Allah bağışlayandır, rəhm edəndir!

Süleyman Ateş: 

Ancak sizin onları (yenip) ele geçirmenizden önce tevbe edenler olursa bilin ki Allah, bağışlayandır, esirgeyendir (tevbe edenleri affeder).

Diyanet Vakfı: 

Ancak, siz kendilerini yenip ele geçirmeden önce tevbe edenler müstesna; biliniz ki Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

Erhan Aktaş: 

Ancak onlar üzerinde bir karara(1) varmanızdan önce tevbe(2) edenler hariç. İyi bilin ki Allah, Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.

Kral Fahd: 

Ancak (böylelerinin hak ettikleri cezayı) onlara takdir etmenizden önce, tevbe edenler, bundan müstesnadır. Zira biliniz ki Allah, çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.

Hasan Basri Çantay: 

Şu kadar ki siz kendileri üzerine kaadir olmazdan (kendilerini ele geçirmezden) evvel tevbe eden (muhariblerle yol kesen) ler müstesnadırlar. Bilin ki şübhesiz Allah çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.

Muhammed Esed: 

ancak (ey müminler,) siz onlardan daha güçlü hale gelmeden önce tevbe edenler hariç: çünkü, bilmelisiniz ki Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.

Gültekin Onan: 

Ancak, sizin (kendilerine) güç yetirmenizden / ele geçirmenizden önce tevbe edenler başka. Bilin ki, kuşkusuz Tanrı bağışlayandır, esirgeyendir.

Ali Fikri Yavuz: 

Ancak kendilerini yakalamazdan önce tevbe edenler olursa, bilin ki Allah tevbeleri sebebiyle günahlarını mağfiret buyurucudur, çok merhamet edicidir. (Yalnız şahsî haklar bağışlanmaz

Portekizce: 

Exceto aqueles que se arrependem, antes de caírem em vosso poder; sabei que Deus é Indulgente, Misericordiosíssimo.

İsveççe: 

dock skall de som visar ånger innan ni har fått makt över dem skonas. Ni skall veta att Gud är ständigt förlåtande, barmhärtig.

Farsça: 

مگر کسانی که پیش از دست یافتنتان بر آنان توبه کنند؛ پس بدانید که خدا بسیار آمرزنده و مهربان است.

Kürtçe: 

بێجگەلەوانەی تەوبەیان کردووە لەپێش ئەوەی دەسەڵاتتان ببێت بەسەریاندا تا بزانن کەبەڕاستی خوا لێ بوردە و میھرەبانە

Özbekçe: 

Магар, уларга қодир бўлишингиздан олдин тавба қилсалар, билингки, албатта, Аллоҳ мағфиратли ва раҳмли зотдир. (Қўлга тушмасдан олдин тавба қилиш ҳақиқий афсус-надоматнинг, яхшиликка қайтишга қилинган қатъий қарорнинг аломатидир. Улар ўз жиноятларини давом эттираверсалар ҳам бўларди, аммо инсофга кириб, ишларининг нотўғри эканини англаб етибдилар, Ислом дини бу рағбатни тақдирлайди. Бошқа шаръий ҳукмлар қатори ушбу ҳукмга ҳам амал қилинган даврда элу улус тинч бўлиб, ҳамма омонда эди. Бепоён саҳрода қўй боқиб юрган чўпон қўйларига бўри ҳужум қилишидан хавфсирамаса, бошқа қўрқинчи йўқ эди. Аммо ҳозир-чи? Одамлар уйида тинч ўтира олмайдилар. Ҳар қадамда жонлари ҳам, молу мулклари ҳам хавф остида. Дунёдаги жами ҳукуматлар бирлашиб ҳам жиноятчиларни жиловлай олмаяптилар. Аллоҳнинг ҳукмига юрмасликнинг оқибати шу.)

Malayca: 

Kecuali orang-orang yang bertaubat sebelum kamu dapat menangkapnya, (mereka terlepas dari hukuman itu). Maka ketahuilah, bahawasanya Allah Maha Pengampun, lagi Maha Mengasihani.

Arnavutça: 

përveç atyre që pendohen pa i zënë ju. Dinie se Perëndia është falës dhe mëshirues.

Bulgarca: 

освен които се покаят, преди да ги надвиете. И знайте, че Аллах е опрощаващ, милосърден!

Sırpça: 

али не и за оне који се покају пре него што их се домогнете. И знајте да је Аллах Онај Који опрашта грехе и милостив је.

Çekçe: 

kromě těch, kteří se kajícně obrátí, dříve než nad nimi získáte moc. A vězte, že Bůh je odpouštějící, slitovný.

Urduca: 

مگر جو لوگ توبہ کر لیں قبل اس کے کہ تم ان پر قابو پاؤ تمہیں معلوم ہونا چاہیے کہ اللہ معاف کرنے والا اور رحم فرمانے والا ہے

Tacikçe: 

Ғайри касоне, ки пеш аз он ки шумо бар онҳо даст ёбед, тавба кунанд. Пас бидонед, ки Худо омурзанда ва меҳрубон аст!

Tatarca: 

Мәгәр алар сезнең кулыгызга төшеп хөкем ителүдән элек үкенеп тәүбә итсәләр, аларга югарыда зекер ителгән җәзалар бирелмәс. Аллаһ, әлбәттә, тәүбә итеп төзелүчеләрне ярлыкаучы һәм рәхимле.

Endonezyaca: 

kecuali orang-orang yang taubat (di antara mereka) sebelum kamu dapat menguasai (menangkap) mereka; maka ketahuilah bahwasanya Allah Maha Pengampun lagi Maha Penyayang.

Amharca: 

እነዚያ በእነርሱ ላይ ከመቻላችሁ (ከመወሰናችሁ) በፊት የተጸጸቱ ሲቀሩ፡፡ አላህም መሓሪ አዛኝ መኾኑን እወቁ፡፡

Tamilce: 

எனினும், எவர்கள் (கலகம் செய்த பின்னர் அவர்கள்) மீது நீங்கள் ஆற்றல் பெறுவதற்கு முன்னர் அவர்கள் (மன்னிப்புக் கோரி) திருந்தி (உங்களிடம்) திரும்பிவந்தார்களோ அவர்களைத் தவிர. (அவர்கள் மன்னிக்கப்படுவார்கள்.) ஆக, நிச்சயமாக அல்லாஹ் மகா மன்னிப்பாளன், பெரும் கருணையாளன் என்பதை அறிந்து கொள்ளுங்கள்.

Korece: 

그들이 범행에 들기전에 회 개한다면 제외되나니 하나님은 관용과 자비로 충만하심이라

Vietnamca: 

Ngoại trừ kẻ nào biết ăn năn sám hối trước khi các ngươi chinh phục được họ. Các ngươi hãy biết rằng quả thật Allah là Đấng Hằng Tha Thứ, Hằng Khoan Dung.