Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

56

Sûredeki Ayet No: 

19

Ayet No: 

4998

Sayfa No: 

535

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَّا يُصَدَّعُونَ عَنْهَا وَلَا يُنزِفُونَ

Çeviriyazı: 

lâ yüṣadde`ûne `anhâ velâ yünzifûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.

Diyanet İşleri: 

Ölümsüz gençler yanlarında, baş ağrısı ve dönmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kaseler, ibrikler, kadehler; seçecekleri meyveler, arzulayacakları kuş eti ile dolaşırlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O şaraptan başları da ağrımaz ve sarhoş da olmazlar.

Şaban Piriş: 

Bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de akılları giderilir.

Edip Yüksel: 

Ne ara verirler ne de yorulurlar.

Ali Bulaç: 

Ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendilerinden geçip akılları çelinir.

Suat Yıldırım: 

Bu içkiden ötürü baş ağrısı çekmezler, sarhoş da olmazlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(19-20) Onlardan baş ağrısına uğramazlar ve akıllarını da gidermiş olmazlar. Ve (o hizmetçiler) ehl-i Cennet´in ihtiyar ettikleri meyveler ile (dolaşırlar).

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ne başları döner ondan ne de akılları karışır.

Bekir Sadak: 

N/A

İbni Kesir: 

Ondan baş ağrısına uğratılmayacakları gibi, akılları da giderilmez.

Adem Uğur: 

Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.

İskender Ali Mihr: 

Ondan (o şaraptan) başları ağrımaz ve sarhoş olmazlar.

Celal Yıldırım: 

Ondan ne başlan ağırır, ne de başdönmesi ve bitkinlik meydana gelir.

Tefhim ul Kuran: 

Ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendilerinden geçip akılları çelinir.

Fransızca: 

qui ne leur provoquera ni maux de tête ni étourdissement;

İspanyolca: 

que no les dará dolor de cabeza ni embriagará,

İtalyanca: 

che non darà mal di testa né ebbrezza;

Almanca: 

Sie bekommen dadurch keine Kopfschmerzen und sie werden nicht berauscht.

Çince: 

他们不因那醴泉而头痛,也不酩酊。

Hollandaca: 

Hunne hoofden zullen geen pijn gevoelen, door dien te drinken, en hun verstand zal niet beneveld worden.

Rusça: 

от которого не болит голова и не теряют рассудок,

Somalice: 

Madax xanuun iyo caqlitagid midna ma leh.

Swahilice: 

Hawataumwa kichwa kwa vinywaji hivyo wala hawatoleweshwa.

Uygurca: 

ئۇ شارابنى ئىچىش بىلەن ئۇلارنىڭ بېشى ئاغرىمايدۇ، مەست بولمايدۇ

Japonca: 

かれらは,それで後の障を残さず,泥酔することもない。

Arapça (Ürdün): 

«لا يصدعون عنها ولا ينزَِفون» بفتح الزاي وكسرها من نزف الشارب وأنزف، أي لا يحصل لهم منها صداع ولا ذهاب عقل بخلاف خمر الدنيا.

Hintçe: 

जिसके (पीने) से न तो उनको (ख़ुमार से) दर्दसर होगा और न वह बदहवास मदहोश होंगे

Tayca: 

พวกเขาจะไม่มึนศรีษะ และไม่หมดสติ เมื่อดื่มสุรานั้น

İbranice: 

שממנו ראשם לא יכאב ולא ישתכרו

Hırvatça: 

od koga ih glava neće boljeti i zbog koga neće pamet izgubiti,

Rumence: 

de care nu-i va durea capul şi nici nu se vor îmbăta;

Transliteration: 

La yusaddaAAoona AAanha wala yunzifoona

Türkçe: 

Ne başları döner ondan ne de akılları karışır.

Sahih International: 

No headache will they have therefrom, nor will they be intoxicated -

İngilizce: 

No after-ache will they receive therefrom, nor will they suffer intoxication:

Azerbaycanca: 

(Dünyadakı şərabdan fərqli olaraq) ondan başları ağrımaz və keflənməzlər.

Süleyman Ateş: 

(Bir şarap ki) Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.

Diyanet Vakfı: 

Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.

Erhan Aktaş: 

Ondan; başları ağrımaz ve sarhoş olmazlar.

Kral Fahd: 

Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.

Hasan Basri Çantay: 

Ki bundan baş ağrısına uğratılmayacaklar) gibi akılları da giderilmez.

Muhammed Esed: 

ne kafalarını dumanlayan ne de onları sarhoş eden (bir su)

Gültekin Onan: 

Ki bundan ne başlarını bir ağrı tutar, ne de kendilerinden geçip akılları çelinir.

Ali Fikri Yavuz: 

Ondan başları ağrımaz, sarhoş da olmazlar...

Portekizce: 

Que não lhes provocará hemicrania, nem intoxicação.

İsveççe: 

[med vin] som inte framkallar huvudvärk och inte ger något rus,

Farsça: 

که از نوشیدنش نه سردرد گیرند، و نه مست و بی خرد شوند،

Kürtçe: 

نەسەریان پێی دەێشێت ونەسەرخۆش ئەبن پێی

Özbekçe: 

Ундан бош оғриғи ҳам, маст ҳам бўлмаслар.

Malayca: 

Mereka tidak merasa pening kepala dan tidak pula mabuk dengan sebab menikmatinya.

Arnavutça: 

prej të cilit nuk do t’u dhembë koka dhe nuk do t’u humbë mendja, -

Bulgarca: 

Не ще ги боли глава от това и не ще губят ум.

Sırpça: 

од кога глава неће да их боли и због кога неће памет да изгубе,

Çekçe: 

z něhož je hlava nerozbolí ani jím vyčerpáni nebudou,

Urduca: 

جسے پی کر نہ اُن کا سر چکرائے گا نہ ان کی عقل میں فتور آئے گا

Tacikçe: 

аз нушиданаш на сардард гиранд ва на беҳуш шаванд.

Tatarca: 

Ул эчемлекләр эчүдән башлары һич авыртмас һәм исермәсләр.

Endonezyaca: 

mereka tidak pening karenanya dan tidak pula mabuk,

Amharca: 

ከእርሷ የራስ ምታት አያገኛቸውም፤ አይሰክሩምም፡፡

Tamilce: 

அதனால் (-அந்த மதுவினால்) அவர்கள் தலைவலிக்கும் ஆளாக மாட்டார்கள். இன்னும், அவர்கள் அறிவு தடுமாறவும் மாட்டார்கள்.

Korece: 

그것으로 그들은 두통을 앓 지도 취하지도 아니하며

Vietnamca: 

(Khi uống), họ sẽ không bị đau đầu và cũng không bị mất trí.