Arapça:
وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسًّا
Çeviriyazı:
vebüsseti-lcibâlü bessâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dağlar serpildikçe serpildiği
Diyanet İşleri:
Ey insanlar! Yer sarsıldıkça sarsıldığı, dağlar ufalandıkça ufalanıp da toz duman haline geldiği zaman, siz de üç sınıf olursunuz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve dağlar, paramparça olunca.
Şaban Piriş:
Dağlar paramparça olduğu,
Edip Yüksel:
Ve dağların paramparça edileceği zaman,
Ali Bulaç:
Ve dağlar darmadağın olup ufalandığı,
Suat Yıldırım:
Dağlar darmadağın edilip parçalandığı,
Ömer Nasuhi Bilmen:
56:4
Yaşar Nuri Öztürk:
Dağlar bir serpilişle serpildiğinde,
Bekir Sadak:
(11-12) Naim cennetlerinde Allah´a en cok yaklastirilmis olanlar iste bunlardir.
İbni Kesir:
Dağlar, ufalandıkça ufalandığı
Adem Uğur:
Dağlar parçalandığı,
İskender Ali Mihr:
Ve dağlar ufalanarak parçalanmıştır.
Celal Yıldırım:
(5-6) Dağlar tuz-buz olup parçalandığı, toz halinde dağıldığı zaman,
Tefhim ul Kuran:
Ve dağlar darmadağın olup ufalandığı,
Fransızca:
et les montagnes seront réduites en miettes,
İspanyolca:
y las montañas sean totalmente desmenuzadas,
İtalyanca:
e le montagne sbriciolate
Almanca:
und die Berge mit Zertrümmerung zertrümmert werden,
Çince:
山峦粉碎,
Hollandaca:
En de bergen in stukken zullen springen.
Rusça:
когда горы раскрошатся на мелкие кусочки,
Somalice:
Buurahana la riqdo.
Swahilice:
Na milima itapo sagwasagwa,
Uygurca:
زېمىن قاتتىق تەۋرىتىلگەن، تاغلار پارچىلىنىپ توزاندەك توزۇپ كەتكەن چاغدا، قىيامەت (بەزىلەرنى دوزاخقا كىرگۈزۈش بىلەن دەرىجىسىنى) چۈشۈرىدۇ (بەزىلەرنى جەننەتكە كىرگۈزۈش بىلەن دەرىجىسىنى) كۆتۈرىدۇ
Japonca:
山々は砕けて崩れ,
Arapça (Ürdün):
«وبست الجبال بسا» فتتت.
Hintçe:
और पहाड़ (टकरा कर) बिल्कुल चूर चूर हो जाएँगे
Tayca:
และบรรดาภูเขาได้แตกสลาย
İbranice:
ויתפוררו ההרים לחלקים
Hırvatça:
i brda se u komadiće zdrobe,
Rumence:
când munţii vor fi făcuţi fărâme
Transliteration:
Wabussati aljibalu bassan
Türkçe:
Dağlar bir serpilişle serpildiğinde,
Sahih International:
And the mountains are broken down, crumbling
İngilizce:
And the mountains shall be crumbled to atoms,
Azerbaycanca:
Dağlar parça-parça olub ovxalandığı
Süleyman Ateş:
Dağlar serpildikçe serpildiği,
Diyanet Vakfı:
Dağlar parçalandığı,
Erhan Aktaş:
Dağlar parça parça olup,
Kral Fahd:
Dağlar parçaladığı zaman,
Hasan Basri Çantay:
dağlar didik didik parçalanmışdır,
Muhammed Esed:
ve dağlar ufalana ufalana,
Gültekin Onan:
Ve dağlar darmadağın olup ufalandığı,
Ali Fikri Yavuz:
Ve dağlar (toz halinde) bir serpiliş serpilince,
Portekizce:
E as montanhas forem desintegradas em átomos,
İsveççe:
och bergen skall smulas sönder
Farsça:
و کوه ها درهم کوبیده وریز ریز شوند.
Kürtçe:
وە شاخەکان زۆر وورد کران بەورد کردن
Özbekçe:
Тоғлар майдаланиб, титилганда.
Malayca:
Dan gunung-ganang dihancur leburkan dengan selebur-leburnya,
Arnavutça:
dhe malet të derdhën copë-copë,
Bulgarca:
и планините се разломят на отломки,
Sırpça:
и брда се у комадиће здробе,
Çekçe:
a hory na padrť budou rozdrceny
Urduca:
اور پہاڑ اس طرح ریزہ ریزہ کر دیے جائیں گے
Tacikçe:
ва кӯҳҳо ба тамом реза-реза шаванд
Tatarca:
вә таулар каты тетелү илә тетелсәләр
Endonezyaca:
dan gunung-gunung dihancur luluhkan seluluh-luluhnya,
Amharca:
ተራራዎችም መፍፈርፈርን በተፈረፈሩ ጊዜ (እንደተፈጨ ዱቄት በኾኑ ጊዜ)፡፡
Tamilce:
இன்னும், மலைகள் தூள் தூளாக ஆக்கப்பட்டால்,
Korece:
산들은 산산조각이 나며
Vietnamca:
Và những quả núi bị phá vỡ, đổ nát.
Ayet Linkleri: