Arapça:
لَٰكِنِ الَّذِينَ اتَّقَوْا رَبَّهُمْ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا نُزُلًا مِّنْ عِندِ اللَّهِ ۗ وَمَا عِندَ اللَّهِ خَيْرٌ لِّلْأَبْرَارِ
Çeviriyazı:
lâkini-lleẕîne-tteḳav rabbehüm lehüm cennâtün tecrî min taḥtihe-l'enhâru ḫâlidîne fîhâ nüzülem min `indi-llâh. vemâ `inde-llâhi ḫayrul lil'ebrâr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Fakat Rablerinden gereğince korkanlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Onlar orada ebedî olarak kalacaklar, Allah katından ağırlanacaklardır. İyiler için Allah katındakiler daha hayırlıdır.
Diyanet İşleri:
Fakat Rablerinden sakınanlara, Allah katından konukluklar bulunan, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetler vardır. Allah katındaki şeyler, iyi olanlar için daha hayırlıdır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Fakat Rablerinden çekinenleredir kıyılarından ırmaklar akan cennetler, orada ebedi kalış, Allah katından ziyafetler ve Allah katında, iyi kişilere daha da hayırlı şeyler var.
Şaban Piriş:
Rablerinden korkanlara da altlarından ırmaklar akan ve içinde temelli kalacakları Cennetler vardır. Bu Allah katından bir ikramdır. İyi kimseler için Allah'ın katında bulunanlar (dünya nimetlerinden) daha hayırlıdır.
Edip Yüksel:
Rab'lerini dinleyenler için içlerinde ırmaklar akan cennetler var. ALLAH tarafından bir konut olarak orada ebedi kalacaklar. İyiler için ALLAH'ın yanında bulunanlar daha hayırlıdır
Ali Bulaç:
Ama Rablerinden korkup-sakınanlar; onlar için Allah Katında -bir şölen olarak- altlarından ırmaklar akan -içinde ebedi kalacakları- cennetler vardır. İyilik yapanlar için, Allah'ın Katında olanlar daha hayırlıdır.
Suat Yıldırım:
Lâkin Rabbine karşı gelmekten sakınanlara Allah tarafından bir ikram olarak İçinden ırmaklar akan cennetler var. Onlar orada ebedî kalacaklardır. Allah'ın yanında olan mükâfatlar, elbette o hayırlı ve iyi insanlar için daha hayırlıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Fakat o kimseler ki, Rablerinden korkmuşlardır, onlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. Orada ebedîyyen kalacaklardır, taraf-ı ilâhî´den verilecek nice ziyafetler olduğu halde. Ve Allah Teâlâ´nın indinde olanlar ise sâlih kullar için daha hayırlıdır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ama Rablerinden sakınanlar için altlarından ırmaklar akan cennetler var. Allah katından bir konukseverlikle sürekli kalıcıdırlar orada. Allah katındaki ödüller iyiler için daha hayırlıdır.
Bekir Sadak:
Yetimlere mallarini verin. Temizi murdara degismeyin, onlarin mallariyle kendi mallarinizi karistirarak yemeyin, cunku bu buyuk bir suctur.
İbni Kesir:
Fakat Rabblarından korkanlar için
Adem Uğur:
Fakat Rablerine karşı gelmekten sakınanlar için, Allah tarafından bir ikram olarak, altlarından ırmaklar akan, ebedî olarak kalacakları cennetler vardır. İyi kişiler için Allah katındaki (nimetler) daha hayırlıdır.
İskender Ali Mihr:
Fakat Rab´lerine karşı takva sahibi olanlar...Onlar için altlarından nehirler akan, içinde ebediyen kalacakları cennetler, Allah tarafından ziyafet sofraları vardır.Ve Allah´ın katında olan şeyler, ebrar kulla
Celal Yıldırım:
Ama Rablerinden (üstün saygı ile) korkanlar için altlarından ırmaklar akan, ebedî kalacakları Cennetler, Allah tarafından konaklar vardır. Allah katındaki (nimetler), iyi ve temiz bir hayat yaşayanlar için daha hayırlıdır.
Tefhim ul Kuran:
Ama Rablerinden korkup sakınanlar
Fransızca:
Mais quant à ceux qui craignent leur Seigneur, ils auront des Jardins sous lesquels coulent les ruisseaux, pour y demeurer éternellement, un lieu d'accueil de la part d'Allah. Et ce qu'il y a auprès d'Allah est meilleur, pour les pieux.
İspanyolca:
En cambio, quienes teman a su Señor tendrán jardines por cuyos bajos fluyen arroyos, en los que estarán eternamente, como alojamiento que Alá les brinda. Y lo que hay junto a Alá es mejor para los justos.
İtalyanca:
Coloro invece che temono il loro Signore, avranno i Giardini dove scorrono i ruscelli e vi rimarranno per sempre, dono da parte di Allah. Ciò che è presso Allah è quanto di meglio per i caritatevoli.
Almanca:
Doch für diejenigen, die ihrem HERRN gegenüber Taqwa gemäß handelten, sind Dschannat bestimmt, die von Flüssen durchflossen sind, dort werden sie ewig bleiben - dies als Wohnstätte (für sie) von ALLAH. Und was sich bei ALLAH befindet, ist besser für die gottgefällig Handelnden.
Çince:
敬畏主的人,却得享受下临诸河的乐园,而永居其中。这是从真主那里发出的款待。在真主那里的恩典,对于义人是更有益的。
Hollandaca:
Maar zij, die God vreezen, zullen tuinen bewonen met wateren doorsneden, en zullen eeuwig daarin verblijven. Dit is de belooning van God. Wat van God komt, is beter voor de geloovigen.
Rusça:
Но для тех, которые боятся своего Господа, уготованы Райские сады, в которых текут реки. Они пребудут там вечно. Таково угощение от Аллаха, и то, что у Аллаха, будет лучше для благочестивых.
Somalice:
Hase Yeeshee kuwa ka Dhawrsada Eebahood waxay mudan Jannooyin ay dureeri Dhexdeeda Wabiyaal iyagoo ku warai Dhexdeeda, waa marti Qaad Xagga Eebe ka ahaaday, waxa Eebe agtiisa ah yaana u Khary roon kuwa Baarriga ah (Wanaagsan).
Swahilice:
Lakini walio mcha Mola wao Mlezi watapata Mabustani yanayo pita mito kati yake. Watadumu humo. Hayo ni makaribisho yao yatokayo kwa Mwenyezi Mungu. Na vilioko kwa Mwenyezi Mungu ni bora kwa watu wema.
Uygurca:
پەرۋەردىگارىغا تەقۋادارلىق قىلغان كىشىلەر ئاستىدىن ئۆستەڭلار ئېقىپ تۇرىدىغان جەننەتلەردىن بەھرىمەن بولۇپ، ئۇ يەردە مەڭگۈ قالىدۇ. بۇ، اﷲ تەرىپىدىن بولغان كۈتۈۋېلىشتۇر. اﷲ نىڭ دەرگاھىدىكى نەرسىلەر (يەنى مۇكاپات ۋە ھۆرمەت) ياخشى بەندىلەر ئۈچۈن (كۇففارلار بەھرىمەن بولغان باقاسى يوق ئازغىنا راھەتتىن) ئارتۇقتۇر
Japonca:
だが主を畏れる者には,川が下を流れる楽園があり,かれらは永遠にその中に住むであろう。これはアッラーの御許からの歓待である。正しき者のため,アッラーの御許に(準備して)あるものは最も優れている。
Arapça (Ürdün):
«لكن الذين اتقوا ربَّهم لهم جنات تجري من تحتها الأنهار خالدين» أي مقدرين بالخلود «فيها نُزُلا» وهو ما يعد للضيف ونصبه على الحال من جَنَّاتٍ والعامل فيها معنى الظرف «من عند الله وما عند الله» من الثواب «خير للأبرار» من متاع الدنيا.
Hintçe:
मगर जिन लोगों ने अपने परवरदिगार की परहेज़गारी (इख्तेयार की उनके लिए बेहिश्त के) वह बाग़ात हैं जिनके नीचे नहरें जारीं हैं और वह हमेशा उसी में रहेंगे ये ख़ुदा की तरफ़ से उनकी (दावत है और जो साज़ो सामान) ख़ुदा के यहॉ है वह नेको कारों के वास्ते दुनिया से कहीं बेहतर है
Tayca:
แต่บรรดาผู้ที่ยำเกรงพระเจ้าของพวกเขานั้น สำหรับพวกเขาคือบรรดาสวนสวรรค์ซึ่งมีแม่น้ำหลายสายไหลอยู่เบื้องล่างของสวนสวรรค์เล่านั้น โดยที่พวกเขาจะพำนักอยู่ในสวนสวรรค์เหล่านั้นตลอดกาล ทั้งนี้เป็นสถานที่รับรองที่มาจากอัลลอฮ์ และสิ่งที่มีอยู่ ณ อัลลอฮ์นั้น คือสิ่งที่ดียิ่งสำหรับผู้ที่เป็นคนดีทั้งหลาย
İbranice:
ואולם הי ראים את ריבונם, להם שמורים גני עדן אשר נהרות זורמים מתחתיהם, לעולם ישכנו בהם, כהארחה מאלוהים. כל אשר אצל אלוהים, טוב הוא לישרים
Hırvatça:
Ali, onima koji se Gospodara svoga boje pripadaju džennetske bašče kroz koje rijeke teku; u njima će vječno ostati, Allah će ih ugostiti. A ono što je u Allaha, bolje je za čestite.
Rumence:
Cei care se tem de Domnul lor însă vor avea grădini pe sub care curg râuri, unde vor veşnici. Ei vor fi oaspeţii lui Dumnezeu, iar ceea ce este de la Dumnezeu este bine pentru cei cuvioşi.
Transliteration:
Lakini allatheena ittaqaw rabbahum lahum jannatun tajree min tahtiha alanharu khalideena feeha nuzulan min AAindi Allahi wama AAinda Allahi khayrun lilabrari
Türkçe:
Ama Rablerinden sakınanlar için altlarından ırmaklar akan cennetler var. Allah katından bir konukseverlikle sürekli kalıcıdırlar orada. Allah katındaki ödüller iyiler için daha hayırlıdır.
Sahih International:
But those who feared their Lord will have gardens beneath which rivers flow, abiding eternally therein, as accommodation from Allah. And that which is with Allah is best for the righteous.
İngilizce:
On the other hand, for those who fear their Lord, are Gardens, with rivers flowing beneath; therein are they to dwell (for ever),- a gift from the presence of Allah; and that which is in the presence of Allah is the best (bliss) for the righteous.
Azerbaycanca:
Lakin öz Rəbbindən qorxanları (ağacları) altından çaylar axan cənnətlər gözləyir ki, onlar orada Allah qonağı kimi həmişəlik qalacaqlar. Allah yanında olan ne’mətlər yaxşı əməl sahibləri üçün daha xeyirlidir.
Süleyman Ateş:
Fakat Rablerinden korkanlar için, altlarından ırmaklar akan cennetler var. Orada ebedi kalacaklar, Allah tarafından ağırlanacaklardır. İyiler için Allah yanında bulunan ödüller ise (dünya varlığından) daha hayırlıdır.
Diyanet Vakfı:
Fakat Rablerine karşı gelmekten sakınanlar için, Allah tarafından bir ikram olarak, altlarından ırmaklar akan, ebedi olarak kalacakları cennetler vardır. İyi kişiler için Allah katındaki (nimetler) daha hayırlıdır.
Erhan Aktaş:
Fakat Rabb’lerine karşı gelmekten sakınan kimseler için, içinden ırmaklar akan Cennetler vardır. Onlar, orada sürekli kalıcıdırlar. Bu, Allah katından bir konaklamadır. İyi kimseler için, Allah katında olan daha hayırlıdır.
Kral Fahd:
Fakat Rablerine karşı gelmekten sakınanlar için, Allah tarafından bir ikram olarak, altlarından ırmaklar akan, ebedî olarak kalacakları cennetler vardır. İyi kişiler için Allah katındaki (nimetler) daha hayırlıdır.
Hasan Basri Çantay:
Fakat Rablerinden korkanlar (öyle mi ya)? Altlarından ırmaklar akan cennetler — kendileri içinde ebedî kalmak, Rableri katından verilecek nice ziyafetlere de konmak üzere — hep onların. Allahın nezdinde olan (ni´metler) iyiler için daha hayırlıdır.
Muhammed Esed:
Ama Rablerine karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar, içinden ırmaklar akan hasbahçelere kavuşacaklardır: Allah´tan ne güzel bir karşılama! Ve Allah katında olan, gerçek erdem sahipleri için en hayırlı olandır.
Gültekin Onan:
Ama rablerinden korkup sakınanlar
Ali Fikri Yavuz:
Fakat Rablerinden korkanlar (var ya), onlar için altlarından ırmaklar akar cennetler var
Portekizce:
Entretanto, aqueles que temem a seu Senhor terão jardins, abaixo dos quais correr os rios, onde morarão eternamente,como dádiva de Deus. Sabei que o que está ao lado de Deus é o melhor para os virtuosos.
İsveççe:
Men på de gudfruktiga väntar lustgårdar, vattnade av bäckar, där de skall förbli till evig tid som Guds ärade gäster. Och det bästa för de fromma är det [som väntar] hos Gud.
Farsça:
کسانی که از پروردگارشان پروا کردند [و فریفته زرق و برق زندگی مادی نشدند] برای آنان بهشت هایی است که از زیرِ [درختانِ] آن نهرها جاری است، در آنجا جاودانه اند. [این به عنوان آغاز] پذیرایی از سوی خداست، و آنچه [غیر از بهشت و نعمت هایش] نزد خداست، برای نیکوکاران بهتر است.
Kürtçe:
بەڵام ئەوانەی لە پەروەردگاریان دەترسن بۆیان ھەیە بەھەشتانێک کە ڕووبارەکان دێن و دەچن بەژێریاندا تیایدا دەمێننەوە بە ھەمیشەیی ئامادە کراوە لە لایەن خواوە, وە ئەوەی کە لای خوایە چاکترە بۆ چاکەکاران
Özbekçe:
Лекин Роббиларига тақво қилганлар учун остидан анҳорлар оқиб турган жаннатлар бўлиб, унда абадий қолурлар. Бу Аллоҳдан зиёфатдир. Аллоҳ ҳузуридаги нарса аброрлар учун яхшидир.
Malayca:
Tetapi orang-orang yang bertaqwa kepada Tuhan mereka, mereka beroleh Syurga- syurga yang mengalir di bawahnya beberapa sungai, mereka kekal di dalamnya, sebagai tempat sambutan tetamu (yang meriah dengan nikmat pemberian) dari Allah. Dan (ingatlah) apa jua yang ada di sisi Allah adalah lebih bagi orang- orang yang berbakti (yang taat, yang banyak berbuat kebajikan).
Arnavutça:
Por, për ata që i druajnë Perëndisë, për ata ka kopshtije, nëpër të cilat rrjedhin lumenj, në të cilat (kopshtije) do të banojnë përherë, - duke qenë këto dhurata të përgatitura prej Perëndisë, e për besimtarët e vërtetë më e mira dhuratë është ajo që është prej Perëndisë.
Bulgarca:
Ала за онези, които се боят от своя Господ, са Градините, сред които реки текат, там ще пребивават вечно - прием от Аллах. А при Аллах е най-доброто за праведниците.
Sırpça:
Али, онима који се Господара свога боје припадају рајске баште кроз које теку реке; у њима ће вечно да остану, Аллах ће да их почасти. А оно што је код Аллаха, боље је за честите.
Çekçe:
Avšak pro ty, kdož Pána svého se obávali, jsou určeny zahrady, pod nimiž řeky tekou - a v nichž nesmrtelní budou - jako obydlí od Boha. A to, co u Boha je, je nejlepší pro čisté.
Urduca:
برعکس اس کے جو لوگ اپنے رب سے ڈرتے ہوئے زندگی بسر کرتے ہیں ان کے لیے ایسے باغ ہیں جن کے نیچے نہریں بہتی ہیں، ان باغوں میں وہ ہمیشہ رہیں گے، اللہ کی طرف سے یہ سامان ضیافت ہے ان کے لیے، اور جو کچھ اللہ کے پاس ہے نیک لوگوں کے لیے وہی سب سے بہتر ہے
Tacikçe:
Аммо барои онон, ки аз Парвардигорашон метарсанд, биҳиштҳоест, ки дар он наҳрҳо ҷорист. Ҳамеша дар он ҷо меҳмони Худо ҳастанд, Ва он чӣ назди Худост, барои некон беҳтар аст!
Tatarca:
Ләкин Раббыларына гөнаһлы булудан сакланган тәкъва мөэминнәргә – асларыннан елгалар агучы җәннәтләр, алар анда мәңге калырлар, бу нигъмәт Аллаһудан иңдерелгән нигъмәтләрдер. Аллаһу хозурында булган нигъмәтләр изгеләр өчен хәерледер.
Endonezyaca:
Akan tetapi orang-orang yang bertakwa kepada Tuhannya, bagi mereka surga yang mengalir sungai-sungai di dalamnya, sedang mereka kekal di dalamnya sebagai tempat tinggal (anugerah) dari sisi Allah. Dan apa yang di sisi Allah adalah lebih baik bagi orang-orang yang berbakti.
Amharca:
ግን እነዚያ ጌታቸውን የፈሩ ለእነሱ ከሥሮቻቸው ወንዞች የሚፈሱባቸው ገነቶች በውስጧ ዘውታሪዎች ሲኾኑ ከአላህ ዘንድ (የተሰጡ) መስተንግዶዎች አሏቸው፡፡ አላህም ዘንድ ያለው (ምንዳ) ለበጎ ሠሪዎች በላጭ ነው፡፡
Tamilce:
எனினும், எவர்கள் தங்கள் இறைவனை அஞ்சி (பாவங்களை விட்டு விலகி)யவர்கள், அவர்களுக்கு அல்லாஹ்விடமிருந்து விருந்தோம்பலாக அவற்றின் கீழ் நதிகள் ஓடும் சொர்க்கங்கள் உண்டு. அவற்றில் (அவர்கள்) நிரந்தரமாக தங்கி இருப்பார்கள். அல்லாஹ்விடம் உள்ள (வெகுமதியான)து நல்லடியார்களுக்கு மிகச் சிறந்ததாகும்.
Korece:
그러나 주님을 두려워하는 이들에게는 강이 흐르는 천국이 그들의 것이 될 것이요 그곳에서 영생하리라 이는 하나님이 내려주 신 것으로써 하나님께 있는 모든 것은 의로운 자들을 위한 축복이라
Vietnamca:
Ngược lại, những ai ngoan đạo với Thượng Đế của họ thì sẽ được ban thưởng những Ngôi Vườn Thiên Đàng bên dưới có các dòng sông chảy, họ sẽ ở trong đó mãi mãi, một sự chiêu đãi đặc biệt từ nơi Allah. Quả thật, những gì ở nơi Allah là tốt nhất cho những người đức hạnh.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: