Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

197

Ayet No: 

490

Sayfa No: 

76

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

مَتَاعٌ قَلِيلٌ ثُمَّ مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ ۚ وَبِئْسَ الْمِهَادُ

Çeviriyazı: 

metâ`un ḳalîlün ŝümme me'vâhüm cehennem. vebi'se-lmihâd.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bu, az bir geçimliktir. Sonra onların varacakları yer cehennemdir. Ne kötü bir yataktır orası!

Diyanet İşleri: 

İnkar edenlerin diyar diyar gezip refah içinde dolaşması sakın seni aldatmasın; az bir faydalanmadan sonra onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü duraktır!..

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bu, azıcık bir faydalanmadan ibaret, sonra sığınacakları yer cehennemdir ve orası, ne kötü bir yurttur, ne kötü bir yatak.

Şaban Piriş: 

Az bir geçimlik sonra varacakları yer Cehennem'dir. Orası ne kötü yerleşim yeridir.

Edip Yüksel: 

Bu kısa süreli bir yararlanmadır, sonra cehennemi boylayacaklar; ne kötü bir durak!

Ali Bulaç: 

(Bu) Az bir yarar(lanma)dır. Sonra bunların barınma yerleri cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o!

Suat Yıldırım: 

Pek kısa bir zevk ve eğlenme! Sonra varacakları yer ise cehennem! Orası ne fena bir yataktır! [40,4; 10,69-70; 31,24; 86,17; 28,61]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Azıcık bir metadır, sonra onların varıp sığınacakları yer cehennemdir ve o ne fena bir yatak!

Yaşar Nuri Öztürk: 

Azıcık bir nimetlenmedir o. Sonra onların varacağı yer cehennem olacaktır. Ne kötü yataktır o!

Bekir Sadak: 

Ey Insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan esini var eden ve ikisinden pek cok erkek ve kadin meydana getiren Rabb´inize hurmetsizlikten sakinin. Kendisi adina birbirinizden dilekte bulundugunuz Allah´in ve akrabanin haklarina riayetsizlikten de sakinin. Allah suphesiz hepinizi gorup gozetmektedir.

İbni Kesir: 

Az bir geçim. Sonra varacakları yer cehennemdir. O ne kötü yataktır.

Adem Uğur: 

Azıcık bir menfaattır o. Sonra onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir!

İskender Ali Mihr: 

(Bu) Az bir metâdır. Sonra onların varacakları yer cehennemdir.Ve o ne kötü bir döşektir.

Celal Yıldırım: 

Az bir geçim ve yararlanma, sonra da varacakları yer Cehennem´dir

Tefhim ul Kuran: 

(Bu) Az bir yarar(lanma) dır. Sonra bunların barınma yerleri cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o.

Fransızca: 

Piètre jouissance ! Puis leur refuge sera l'Enfer. Et quelle détestable couche !

İspanyolca: 

¡Mezquino disfrute! Luego, su morada será la gehena. ¡Qué mal lecho...!

İtalyanca: 

Effimero, meschino godimento: il loro rifugio infine sarà l'Inferno. Che infausto giaciglio.

Almanca: 

Das ist ein kurzweiliges Vergnügen, dann wird ihr Aufenthaltsort Dschahannam sein. Und erbärmlich ist die Bleibe.

Çince: 

那是些微的享受,将来他们的归宿是火狱。那卧褥真恶劣!

Hollandaca: 

IJdel genot. Hunne woning zal de hel zijn; een ongelukkig verblijf.

Rusça: 

Это - всего лишь недолгое (или небольшое) удовольствие, а затем их пристанищем будет Геенна. Как же скверно это ложе!

Somalice: 

Waa Raaxo Yar kadib Hoygoodu waa Jahannamo, iyadaana u xun Gogol.

Swahilice: 

Hiyo ni starehe ndogo. Kisha makaazi yao yatakuwa Jahannamu. Na ni mahali pabaya mno pa kupumzikia.

Uygurca: 

بۇ ئازغىنا بەھرىمەن بولۇشتۇر، كەلگۈسىدە ئۇلارنىڭ جايى جەھەننەم بولىدۇ. ئۇ نېمىدېگەن يامان تۆشەك!

Japonca: 

これは片時の歓楽である,やがて地獄がかれらの住まいとなろう。それは悪い臥床である。

Arapça (Ürdün): 

هو «متاع قليل» يتمتعون به يسيرا في الدنيا ويفنى «ثم مأواهم جهنم وبئس المهاد» الفراش هي.

Hintçe: 

ये चन्द रोज़ा फ़ायदा हैं फिर तो (आख़िरकार) उनका ठिकाना जहन्नुम ही है और क्या ही बुरा ठिकाना है

Tayca: 

มันเป็นสิ่งอำนวยประโยชน์เล็กน้อยเท่านั้น แล้วที่อยู่ของพวกเขานั้น คือ ญะฮันนัม และช่างเป็นที่พักนอนที่เลวร้ายจริง ๆ

İbranice: 

זוהי הנאה קטנה, ואחריה יהיה משכנם בגיהינום, ומה רע המשכן שם

Hırvatça: 

Kratko uživanje, a potom - Džehennem boravište je njihovo; a užasno je to prebivalište!

Rumence: 

Puţină bucurie vremelnică! Gheena le va fi apoi liman. Ce rău aşternut!

Transliteration: 

MataAAun qaleelun thumma mawahum jahannamu wabisa almihadu

Türkçe: 

Azıcık bir nimetlenmedir o. Sonra onların varacağı yer cehennem olacaktır. Ne kötü yataktır o!

Sahih International: 

[It is but] a small enjoyment; then their [final] refuge is Hell, and wretched is the resting place.

İngilizce: 

Little is it for enjoyment: Their ultimate abode is Hell: what an evil bed (To lie on)!

Azerbaycanca: 

Bu, (axirət ne’mətləri ilə müqayisədə) azacıq bir mənfəətdir. Sonra isə onların məskəni Cəhənnəmdir. Ora necə də pis yataqdır!

Süleyman Ateş: 

Bu, az bir geçimdir. Sonra gidecekleri yer, cehennemdir. Ne kötü bir yataktır orası!

Diyanet Vakfı: 

Azıcık bir menfaattır o. Sonra onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir!

Erhan Aktaş: 

Bu, az bir yararlanmadır. Sonra varacakları yer Cehennem’dir. Orası ne kötü bir yerdir!

Kral Fahd: 

Azıcık bir menfaattir o. Sonra onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir!

Hasan Basri Çantay: 

Azıcık bir fâidedir (o). Sonunda varıb sığınacakları yer cehennemdir. O, ne kötü yatakdır!.

Muhammed Esed: 

o, gelip geçici bir tatmin(den ibaret)tir, ama sonunda varacakları yer cehennemdir -o, ne kötü bir meskendir!-

Gültekin Onan: 

(Bu) Az bir yarar(lanma)dır. Sonra bunların barınma yerleri cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o!

Ali Fikri Yavuz: 

Kâfirlerin bu halleri çabuk kaybolan az bir zevktir. Sonra varacakları yer cehennem. O, ne kötü döşektir.

Portekizce: 

Porque é um gozo transitório e sua morada será o inferno. Que funesta morada!

İsveççe: 

Deras glädje är kortvarig; därefter skall helvetet bli deras tillflykt - ett eländigt vilorum!

Farsça: 

[این] برخورداری اندک [و ناچیزی از زندگی زود گذر دنیا] است؛ سپس جایگاهشان دوزخ است، و آن بد آرامگاهی است.

Kürtçe: 

ئەو ئاسوودەییەی ئەوان خۆشیەکی کەمە پاشان جێ و شوێنیان دۆزەخە ئای چ شوێنێکی خراپ و بەدە

Özbekçe: 

Бу озгина матоҳдир. Сўнгра ўринлари жаҳаннамдир. У қандай ҳам ёмон ётоқ! (Бу дунёнинг қизиқ ишларидан бири шуки, мўминлар, аброрлар азоб-уқубатга дучор бўлиб, юртларидан ҳижрат қилиб чиқиб ёки ҳайдаб чиқарилиб ёки қамоқларга ташланиб, Аллоҳнинг йўлида азиятлар чекиб турган бир пайтда, кофирлар кибру ҳаво, дабдабаю тантана билан юрт кезадилар. Ҳаммага ўзларини кўз-кўз қиладилар. Бу ҳолат мўминларни хафа қилиб, нимага бундай бўлади, деган саволни кўнглига солиб, адаштириб, алдаб қўйиши мумкин. Ушбу оят ана шунақа алдовга берилиб қолмасликни мўминларга Пайғамбар (с. а. в.) орқали тайинламоқда.)

Malayca: 

(Semuanya) itu hanyalah kesenangan yang sedikit, (akhirnya akan lenyap), kemudian tempat kembali mereka neraka Jahannam: dan itulah seburuk-buruk tempat ketetapan.

Arnavutça: 

Kjo kënaqësi është ë shkurtër; pastaj, strehimi i tyre është skëterra. E sa shtrat i keq është ai vend!

Bulgarca: 

кратко наслаждение, после мястото им е Адът. Колко лоша постеля е той!

Sırpça: 

Кратко уживање, а затим Пакао ће бити њихово боравиште; а ужасно је то пребивалиште!

Çekçe: 

krátké bude jejich užívání a pak stane se peklo příbytkem jejich. A jak hnusné to bude místo odpočinku!

Urduca: 

یہ محض چند روزہ زندگی کا تھوڑا سا لطف ہے، پھر یہ سب جہنم میں جائیں گے جو بدترین جائے قرار ہے

Tacikçe: 

Ин бархурдорип андакест. Пас аз он ҷойгоҳашон ҷаҳаннам аст ва чаҳаннам бад оромгоҳест!

Tatarca: 

Кәферләр кызыккан дөнья малы, вакытлыча файдаланачак бик аз нәрсәдер. Ахирәттә аларның урыны җәһәннәм, ул җәһәннәм нинди яман урындыр.

Endonezyaca: 

Itu hanyalah kesenangan sementara, kemudian tempat tinggal mereka ialah Jahannam; dan Jahannam itu adalah tempat yang seburuk-buruknya.

Amharca: 

አነስተኛ ጥቅም ነው፡፡ ከዚያም መኖሪያቸው ገሀነም ናት፡፡ ምን ትከፋም ምንጣፍ!

Tamilce: 

(இது) ஓர் அற்ப இன்பமாகும். பிறகு, அவர்களுடைய தங்குமிடம் ஜஹன்னம் (நரகம்)தான். அது மிக கெட்ட தங்குமிடமாகும்.

Korece: 

쾌락은 순간이요 그들의 주거지는 지옥이니 얼마나 저주받은 거처이뇨

Vietnamca: 

(Đó chỉ là) một sự hưởng thụ tạm bợ và chóng tàn, rồi đây chốn ở của họ sẽ là Hỏa Ngục và đó là một nơi cư ngụ vô cùng tồi tệ.