Arapça:
وَالسَّمَاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْمِيزَانَ
Çeviriyazı:
vessemâe rafe`ahâ veveḍa`a-lmîzân.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Göğü yükseltti ve mizanı koydu.
Diyanet İşleri:
O, göğü yükseltmiştir; tartıyı koymuştur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve göğü yüceltti ve ölçüyü koydu.
Şaban Piriş:
(Allah) Göğü yükseltip ve mizanı/adaleti koydu.
Edip Yüksel:
Göğü yükseltti ve ölçüyü/dengeyi koydu.
Ali Bulaç:
Gökyüzü, Onu da yükseltti ve mizanı koydu.
Suat Yıldırım:
Göğü bu âhenkle O yükseltti ve bu mîzânı koydu ki siz de ders alıp ölçü dışına taşmayasınız. [57,25; 26,182]
Ömer Nasuhi Bilmen:
(7-8) Semayı yükseltti ve mizanı vaz´etti. Tâ ki, hadd-i tecavüz etmeyesiniz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ve gök. Yükseltti onu. Ve koydu şaşmaz ölçüyü, mizanı.
Bekir Sadak:
Ey insanlar ve cinler! Oyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsiniz?
İbni Kesir:
Göğü yükseltmiş, mizanı koymuştur.
Adem Uğur:
Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu.
İskender Ali Mihr:
Ve sema
Celal Yıldırım:
Gökyüzünü O yükseltti ve ölçü-tartıyı koydu.
Tefhim ul Kuran:
Gök ise, onu da yükseltti ve mizanı yerleştirip koydu.
Fransızca:
Et quant au ciel, Il l'a élevé bien haut. Et Il a établit la balance,
İspanyolca:
Ha elevado el cielo. Ha establecido la balanza
İtalyanca:
Ha elevato il cielo e ha eretto la bilancia,
Almanca:
Und den Himmel erhob ER und setzte Al-mizan ein:
Çince:
他曾将天升起。他曾规定公平,
Hollandaca:
Hij verhief den hemel, en stelde de weegschaal vast.
Rusça:
Он возвысил небо и установил весы,
Somalice:
Samadana Eebaa koryeelay, Garsoorna wuu dajiyay.
Swahilice:
Na mbingu ameziinua, na ameweka mizani,
Uygurca:
اﷲ ئاسماننى ئېگىز ياراتتى. ئۆلچەمدە زۇلۇم قىلماسلىقىڭلار ئۈچۈن، اﷲ تارازىنى بېكىتتى
Japonca:
かれは天を高く掲げ,秤を設けられた。
Arapça (Ürdün):
«والسماء رفعها ووضع الميزان» أثبت العدل.
Hintçe:
और उसी ने आसमान बुलन्द किया और तराजू (इन्साफ) को क़ायम किया
Tayca:
และชั้นฟ้านั้นพระองค์ทรงยกมันไว้สูง และทรงวางความสมดุลไว้
İbranice:
ואת השמיים הרים והניח את המֹא ְז ַנ ִים (המידות)
Hırvatça:
a nebo je digao. I postavio je Mjerilo,
Rumence:
Să nu umflaţi la cântar,
Transliteration:
Waalssamaa rafaAAaha wawadaAAa almeezana
Türkçe:
Ve gök. Yükseltti onu. Ve koydu şaşmaz ölçüyü, mizanı.
Sahih International:
And the heaven He raised and imposed the balance
İngilizce:
And the Firmament has He raised high, and He has set up the Balance (of Justice),
Azerbaycanca:
Göyü. O ucaltdı, tərəzini (ədalət tərəzisini) O qoydu!
Süleyman Ateş:
Göğü yükseltti ve mizanı koydu.
Diyanet Vakfı:
Göğü Allah yükseltti ve mizanı (dengeyi) O koydu.
Erhan Aktaş:
Ve semâ; onu yükseltti. Ve ölçüyü(1) koydu.
Kral Fahd:
Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu.
Hasan Basri Çantay:
Gök (e gelince:) Onu da (Allah) yükseltdi. Bir de mîzânı koydu,
Muhammed Esed:
Ve O, gökleri yükseltti ve (her şey için) bir ölçü koydu
Gültekin Onan:
Gökyüzü, onu da yükseltti ve mizanı koydu.
Ali Fikri Yavuz:
Göğü ise, yükseltti ve ölçüyü koydu,
Portekizce:
E elevou o firmamento e estabeleceu a balança da justiça,
İsveççe:
Han har rest himlens valv och fastställt [alltings] mått,
Farsça:
و آسمان را برافراشت و [برای سنجش هر امر معنوی و مادی] ترازو نهاد؛
Kürtçe:
وە ئاسمانی بڵند وبەرزکردووەتەوە وە تەرازوی(عەدالەتی) داناوە
Özbekçe:
Осмонни баланд кўтарди ва тарозуни ўрнатди.
Malayca:
Dan langit dijadikannya (bumbung) tinggi, serta Ia mengadakan undang-undang dan peraturan neraca keadilan,
Arnavutça:
e qiellin e ka ngritur dhe ka vënë masë (drejtësinë),
Bulgarca:
И въздигна Той небето, и положи везните,
Sırpça:
а небо је уздигао. И мерила поставио,
Çekçe:
Nebe On vyzvedl a váhy stanovil
Urduca:
آسمان کو اُس نے بلند کیا اور میزان قائم کر دی
Tacikçe:
Осмонро барафрохт ва тарозуро барниҳод,
Tatarca:
Аллаһ күкне күтәрде һәм һәрнәрсәгә гаделлек белән үлчәү куйды.
Endonezyaca:
Dan Allah telah meninggikan langit dan Dia meletakkan neraca (keadilan).
Amharca:
ሰማይንም አጓናት፡፡ ትክክለኛነትንም ደነገገ፡፡
Tamilce:
இன்னும், வானம், அதை (பூமிக்கு மேல்) உயர்த்தினான். இன்னும், தராசை – நீதத்தை - பின்பற்றப்பட வேண்டிய கட்டாய சட்டமாக அமைத்தான்.
Korece:
하늘을 두되 높이 두시고 균형을 두셨으니
Vietnamca:
Bầu trời, Ngài đã nâng nó lên và Ngài đã thiết lập công lý (trên trái đất).
Ayet Linkleri: