Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

55

Sûredeki Ayet No: 

7

Ayet No: 

4908

Sayfa No: 

531

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالسَّمَاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْمِيزَانَ

Çeviriyazı: 

vessemâe rafe`ahâ veveḍa`a-lmîzân.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Göğü yükseltti ve mizanı koydu.

Diyanet İşleri: 

O, göğü yükseltmiştir; tartıyı koymuştur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve göğü yüceltti ve ölçüyü koydu.

Şaban Piriş: 

(Allah) Göğü yükseltip ve mizanı/adaleti koydu.

Edip Yüksel: 

Göğü yükseltti ve ölçüyü/dengeyi koydu.

Ali Bulaç: 

Gökyüzü, Onu da yükseltti ve mizanı koydu.

Suat Yıldırım: 

Göğü bu âhenkle O yükseltti ve bu mîzânı koydu ki siz de ders alıp ölçü dışına taşmayasınız. [57,25; 26,182]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(7-8) Semayı yükseltti ve mizanı vaz´etti. Tâ ki, hadd-i tecavüz etmeyesiniz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ve gök. Yükseltti onu. Ve koydu şaşmaz ölçüyü, mizanı.

Bekir Sadak: 

Ey insanlar ve cinler! Oyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsiniz?

İbni Kesir: 

Göğü yükseltmiş, mizanı koymuştur.

Adem Uğur: 

Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu.

İskender Ali Mihr: 

Ve sema

Celal Yıldırım: 

Gökyüzünü O yükseltti ve ölçü-tartıyı koydu.

Tefhim ul Kuran: 

Gök ise, onu da yükseltti ve mizanı yerleştirip koydu.

Fransızca: 

Et quant au ciel, Il l'a élevé bien haut. Et Il a établit la balance,

İspanyolca: 

Ha elevado el cielo. Ha establecido la balanza

İtalyanca: 

Ha elevato il cielo e ha eretto la bilancia,

Almanca: 

Und den Himmel erhob ER und setzte Al-mizan ein:

Çince: 

他曾将天升起。他曾规定公平,

Hollandaca: 

Hij verhief den hemel, en stelde de weegschaal vast.

Rusça: 

Он возвысил небо и установил весы,

Somalice: 

Samadana Eebaa koryeelay, Garsoorna wuu dajiyay.

Swahilice: 

Na mbingu ameziinua, na ameweka mizani,

Uygurca: 

اﷲ ئاسماننى ئېگىز ياراتتى. ئۆلچەمدە زۇلۇم قىلماسلىقىڭلار ئۈچۈن، اﷲ تارازىنى بېكىتتى

Japonca: 

かれは天を高く掲げ,秤を設けられた。

Arapça (Ürdün): 

«والسماء رفعها ووضع الميزان» أثبت العدل.

Hintçe: 

और उसी ने आसमान बुलन्द किया और तराजू (इन्साफ) को क़ायम किया

Tayca: 

และชั้นฟ้านั้นพระองค์ทรงยกมันไว้สูง และทรงวางความสมดุลไว้

İbranice: 

ואת השמיים הרים והניח את המֹא ְז ַנ ִים (המידות)

Hırvatça: 

a nebo je digao. I postavio je Mjerilo,

Rumence: 

Să nu umflaţi la cântar,

Transliteration: 

Waalssamaa rafaAAaha wawadaAAa almeezana

Türkçe: 

Ve gök. Yükseltti onu. Ve koydu şaşmaz ölçüyü, mizanı.

Sahih International: 

And the heaven He raised and imposed the balance

İngilizce: 

And the Firmament has He raised high, and He has set up the Balance (of Justice),

Azerbaycanca: 

Göyü. O ucaltdı, tərəzini (ədalət tərəzisini) O qoydu!

Süleyman Ateş: 

Göğü yükseltti ve mizanı koydu.

Diyanet Vakfı: 

Göğü Allah yükseltti ve mizanı (dengeyi) O koydu.

Erhan Aktaş: 

Ve semâ; onu yükseltti. Ve ölçüyü(1) koydu.

Kral Fahd: 

Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu.

Hasan Basri Çantay: 

Gök (e gelince:) Onu da (Allah) yükseltdi. Bir de mîzânı koydu,

Muhammed Esed: 

Ve O, gökleri yükseltti ve (her şey için) bir ölçü koydu

Gültekin Onan: 

Gökyüzü, onu da yükseltti ve mizanı koydu.

Ali Fikri Yavuz: 

Göğü ise, yükseltti ve ölçüyü koydu,

Portekizce: 

E elevou o firmamento e estabeleceu a balança da justiça,

İsveççe: 

Han har rest himlens valv och fastställt [alltings] mått,

Farsça: 

و آسمان را برافراشت و [برای سنجش هر امر معنوی و مادی] ترازو نهاد؛

Kürtçe: 

وە ئاسمانی بڵند وبەرزکردووەتەوە وە تەرازوی(عەدالەتی) داناوە

Özbekçe: 

Осмонни баланд кўтарди ва тарозуни ўрнатди.

Malayca: 

Dan langit dijadikannya (bumbung) tinggi, serta Ia mengadakan undang-undang dan peraturan neraca keadilan,

Arnavutça: 

e qiellin e ka ngritur dhe ka vënë masë (drejtësinë),

Bulgarca: 

И въздигна Той небето, и положи везните,

Sırpça: 

а небо је уздигао. И мерила поставио,

Çekçe: 

Nebe On vyzvedl a váhy stanovil

Urduca: 

آسمان کو اُس نے بلند کیا اور میزان قائم کر دی

Tacikçe: 

Осмонро барафрохт ва тарозуро барниҳод,

Tatarca: 

Аллаһ күкне күтәрде һәм һәрнәрсәгә гаделлек белән үлчәү куйды.

Endonezyaca: 

Dan Allah telah meninggikan langit dan Dia meletakkan neraca (keadilan).

Amharca: 

ሰማይንም አጓናት፡፡ ትክክለኛነትንም ደነገገ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், வானம், அதை (பூமிக்கு மேல்) உயர்த்தினான். இன்னும், தராசை – நீதத்தை - பின்பற்றப்பட வேண்டிய கட்டாய சட்டமாக அமைத்தான்.

Korece: 

하늘을 두되 높이 두시고 균형을 두셨으니

Vietnamca: 

Bầu trời, Ngài đã nâng nó lên và Ngài đã thiết lập công lý (trên trái đất).