Arapça:
وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ يَغْفِرُ لِمَن يَشَاءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَاءُ ۚ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَّحِيمًا
Çeviriyazı:
velillâhi mülkü-ssemâvâti vel'arḍ. yagfiru limey yeşâü veyü`aẕẕibü mey yeşâ'. vekâne-llâhü gafûrar raḥîmâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar dilediğini azaplandırır. Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri:
Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine azabeder. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve Allah'ındır göklerin ve yeryüzünün saltanatı ve tedbiri, dilediğini yarlıgar ve dilediğini azaplandırır ve Allah, suçları örter, rahimdir.
Şaban Piriş:
Göklerin ve yerin mülkü Allah’a aittir. Dilediğini bağışlar, dilediğini cezalandırır. Allah çokça bağışlayıcıdır, çokça merhametlidir.
Edip Yüksel:
Göklerin ve yerin yönetimi ALLAH'a aittir. Dileyeni bağışlar ve dileyeni de cezalandırır. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Ali Bulaç:
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; dilediğine mağfiret eder, dilediğini azaplandırır. Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Suat Yıldırım:
Göklerin ve yerin hâkimiyeti Allah'ındır. O, dilediğini affeder, dilediğini cezalandırır. Allah gafurdur, rahîmdir (affı ve ihsanı boldur).
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Allah´ındır, o göklerin ve yerin mülkü. Dilediğini yarlığar ve dilediğini de muazzeb kılar ve Allah çok yarlığayıcı, çok merhamet edici olmuştur.
Yaşar Nuri Öztürk:
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır! Dilediğini affeder, dilediğine azap eder. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
Bekir Sadak:
Allah size, ele gecireceginiz bol bol ganimetler vadetmistir. Inananlar icin bir belge olmasi, sizi dogru yola eristirmesi icin bunlari size hemen vermis ve insanlarin size uzanan ellerini onlemistir.
İbni Kesir:
Göklerin ve yerin mülkü Allah´ındır. Dilediğini bağışlar, dilediğini azablandırır. Ve Allah Gafur, Rahim olandır.
Adem Uğur:
Göklerin ve yerin mülkü Allah´ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
İskender Ali Mihr:
Ve göklerin ve yerin mülkü Allah´ındır. Dilediğini mağfiret eder ve dilediğine azap eder. Ve Allah
Celal Yıldırım:
Göklerin ve yerin mülkü-saltanatı Allah´ındır. Dilediği kimseyi bağışlar, dilediği kimseye azâb eder Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Tefhim ul Kuran:
Göklerin ve yerin mülkü Allah´ındır
Fransızca:
A Allah appartient la souveraineté des cieux et de la terre. Il pardonne à qui Il veut et châtie qui Il veut. Allah demeure cependant, Pardonneur et Miséricordieux.
İspanyolca:
El dominio de los cielos y de la tierra pertenece a Alá. Perdona a quien Él quiere y castiga a quien Él quiere. Alá es indulgente, misericordioso.
İtalyanca:
[Appartiene] ad Allah la sovranità sui cieli e sulla terra. Egli perdona chi vuole e castiga chi vuole. Allah è perdonatore, misericordioso.
Almanca:
Und ALLAH gehört die Herrschaft der Himmel und der Erde. ER vergibt, wem ER will, und ER peinigt, wen ER will. Und ALLAH ist immer allvergebend, allgnädig.
Çince:
天地的国权,归真主所有,他要赦宥谁,就赦宥谁;要惩罚谁,就惩罚谁。真主是至赦的,是至慈的。
Hollandaca:
Aan God behoort het koninkrijk van hemel en aarde; hij schenkt dengene vergiffenis die hem behaagt, en hij straft naar zijn welbehagen; en God is geneigd tot vergeven en barmhartig.
Rusça:
Аллаху принадлежит власть над небесами и землей. Он прощает, кого пожелает, и причиняет мучения, кому пожелает. Аллах - Прощающий, Милосердный.
Somalice:
Eebaa iska leh xukunka waxa Samaawaadka iyo Dhulka ku sugan, wuxuuna u dambi dhaafi cidduu doono, wuxuu caddibi cidduu doono, waana dambi dhaafe naxariiste ah.
Swahilice:
Na Mwenyezi Mungu ndiye mwenye ufalme wa mbingu na ardhi. Humsamehe amtakaye, na humuadhibu amtakaye. Na Mwenyezi Mungu ni Mwenye kusamehe, Mwenye kurehemu.
Uygurca:
ئاسمانلارنىڭ ۋە زېمىننىڭ پادىشاھلىقى اﷲ قا خاستۇر، اﷲ خالىغان ئادەمگە مەغپىرەت قىلىدۇ، خالىغان ئادەمگە ئازاب قىلىدۇ، اﷲ ناھايىتى مەغپىرەت قىلغۇچىدۇر، ناھايىتى مېھرىباندۇر
Japonca:
天と地の大権はアッラーの有である。かれは御望みの者を赦し,また御望みの者を懲罰なされる。本当にアッラーは,寛容にして慈悲深くあられる。
Arapça (Ürdün):
«ولله ملك السماوات والأرض يغفر لمن يشاء ويعذِّب من يشاء وكان الله غفورا رحيما» أي لم يزل متصفا بما ذكر.
Hintçe:
और सारे आसमान व ज़मीन की बादशाहत ख़ुदा ही की है जिसे चाहे बख्श दे और जिसे चाहे सज़ा दे और ख़ुदा तो बड़ा बख्शने वाला मेहरबान है
Tayca:
และอำนาจเด็ดขาดแห่งชั้นฟ้าทั้งหลายและแผ่นดินนั้นเป็นของอัลลอฮฺ พระองค์จะทรงอภัยแก่ผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และจะทรงลงโทษผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และอัลลอฮฺนั้นเป็นผู้ทรงอภัย ผู้ทรงเมตตาเสมอ
İbranice:
לאלוהים מלכות השמים והארץ, סולח לאשר ירצה, ומעניש את אשר ירצה, כי אלוהים סולח ורחום
Hırvatça:
Allahova je vlast na nebesima i na Zemlji, On prašta kome hoće, a kažnjava koga hoće - Allah je Onaj Koji oprašta grijehe i milostiv je.
Rumence:
A lui Dumnezeu este împărăţia cerurilor şi a pământului. El iartă cui voieşte şi osândeşte pe cine voieşte. Dumnezeu este Iertător, Milostiv.
Transliteration:
Walillahi mulku alssamawati waalardi yaghfiru liman yashao wayuAAaththibu man yashao wakana Allahu ghafooran raheeman
Türkçe:
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır! Dilediğini affeder, dilediğine azap eder. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
Sahih International:
And to Allah belongs the dominion of the heavens and the earth. He forgives whom He wills and punishes whom He wills. And ever is Allah Forgiving and Merciful.
İngilizce:
To Allah belongs the dominion of the heavens and the earth: He forgives whom He wills, and He punishes whom He wills: but Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful.
Azerbaycanca:
Göylərin və yerin hökmü Allahın əlindədir. O, istədiyini bağışlayar, istədiyinə də əzab verər. Allah bağışlayandır, rəhm edəndir!
Süleyman Ateş:
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Diyanet Vakfı:
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Erhan Aktaş:
Göklerin ve yerin egemenliği Allah’a aittir. O, hak edeni(1) bağışlar, hak edene(1) azâp eder. Allah, Çok Bağışlayıcı’dır, Rahmeti Kesintisiz’dir.
Kral Fahd:
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Hasan Basri Çantay:
Göklerin ve yerin mülk (-ü tasarruf) u Allahındır. Kimi dilerse yarlığar, kimi dilerse azâblandırır. Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
Muhammed Esed:
Göklerin ve yerin hakimiyeti Allah´ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğini azaba uğratır ve O, gerçekten çok bağışlayıcıdır, bir rahmet kaynağıdır.
Gültekin Onan:
Göklerin ve yerin mülkü Tanrı´nındır
Ali Fikri Yavuz:
Bütün göklerin ve yerin mülkü (idare ve tasarrufu) Allah’ındır. Dilediği kimseyi bağışlar, dilediğine de azab eder. Allah Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır, Rahîm’dir= çok merhametlidir.
Portekizce:
A Deus pertence o reino dos céus e da terra. Ele perdoa quem quer e castiga quem Lhe apraz; sabei que Deus éIndulgente, Misericordiosíssimo.
İsveççe:
Guds är herraväldet över himlarna och jorden. Han förlåter den Han vill och Han straffar den Han vill. Gud är ständigt förlåtande, barmhärtig.
Farsça:
و مالکیّت و فرمانروایی آسمان ها و زمین فقط در سیطره خداست، هر کس را بخواهد می آمرزد و هر کس را بخواهد عذاب می کند؛ و خدا همواره بسیار آمرزنده و مهربان است.
Kürtçe:
ئاسمانەکان وزەوی تەنھا موڵکی خوایە، لەھەر کەس کە بیەوێت خۆش دەبێت، سزای ھەرکەسیش دەدات کە بیەوێت (لەتاوانباران) وەخوا لێبوردەی میھرەبانە
Özbekçe:
Осмонлару ернинг мулки Аллоҳникидир. Кимни хоҳласа, мағфират қилур ва кимни хоҳласа азоблар. Ва Аллоҳ кечирувчи, раҳмли зотдир.
Malayca:
Dan (ingatlah juga bahawa) kuasa pemerintahan langit dan bumi adalah hak kepunyaan Allah, Ia berkuasa mengampunkan sesiapa yang dikehendakiNya, dan Ia juga berkuasa menyeksa sesiapa yang dikehendakiNya; dan Allah adalah Maha Pengampun, lagi Maha Mengasihani.
Arnavutça:
Të Perëndisë janë pushteti i qiejve dhe i Tokës. Ai falë kë të dojë; e dënon kë të dojë – Perëndia falë shumë dhe është mëshirues.
Bulgarca:
На Аллах принадлежи владението на небесата и на земята. Опрощава Той комуто пожелае и наказва Той когото пожелае. Аллах е опрощаващ, милосърден.
Sırpça:
Аллахова власт је на небесима и на Земљи, Он прашта коме хоће, а кажњава кога хоће – Аллах много опрашта грехе и милостив је.
Çekçe:
Bohu náleží království na nebesích i na zemi a On odpouští, komu chce, a potrestá, koho chce a Bůh je odpouštějící, slitovný.
Urduca:
آسمانوں اور زمین کی بادشاہی کا مالک اللہ ہی ہے جسے چاہے معاف کرے اور جسے چاہے سزا دے، اور وہ غفور و رحیم ہے
Tacikçe:
Аз они Худост фармонравоии осмонҳову замин. Ҳар киро бихоҳад, мебахшад ва ҳар киро бихоҳад, азоб мекунад ва Худо бахшояндаву меҳрубон аст!
Tatarca:
Җир вә күкләр мөлке Аллаһ мөлкедер, теләгән кешесен гафу итәр вә теләгән кешесен ґәзаб кылыр. Аллаһ гафу итүче вә рәхмәт кылучы булды.
Endonezyaca:
Dan hanya kepunyaan Allah-lah kerajaan langit dan bumi. Dia memberikan ampun kepada siapa yang dikehendaki-Nya dan mengazab siapa yang dikehendaki-Nya. Dan Allah Maha Pengampun lagi Maha Penyayang.
Amharca:
የሰማያትና የምድር ንግሥናም የአላህ ነው፡፡ ለሚሻው ሰው ይምራል፤ የሚሻውንም ይቀጣል፡፡ አላህም መሓሪ አዛኝ ነው፡፡
Tamilce:
வானங்கள் இன்னும் பூமியின் ஆட்சி அல்லாஹ்விற்கே உரியது. அவன், தான் நாடுகிறவர்களை மன்னிக்கிறான்; இன்னும், தான் நாடுகிறவர்களை தண்டிக்கிறான். அல்லாஹ் மகா மன்னிப்பாளனாக, மகா கருணையாளனாக இருக்கிறான்.
Korece:
하늘과 대지의 왕국이 하나 님께 있나니 그분이 원하는 자에 게 관용을 베푸시고 그분이 원하 는 자에게 벌을 주시도다 그러나 하나님은 관용과 자비로 충만하시 니라
Vietnamca:
Quyền thống trị các tầng trời và trái đất đều thuộc về (một mình) Allah. Ngài muốn tha thứ cho ai là tùy ý Ngài và Ngài muốn trừng phạt ai cũng tùy ý Ngài. Tuy nhiên, Allah là Đấng Tha Thứ, Đấng Khoan Dung.
Ayet Linkleri: