Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

177

Ayet No: 

470

Sayfa No: 

73

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ الَّذِينَ اشْتَرَوُا الْكُفْرَ بِالْإِيمَانِ لَن يَضُرُّوا اللَّهَ شَيْئًا وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Çeviriyazı: 

inne-lleẕîne-şteravu-lküfra bil'îmâni ley yeḍurrü-llâhe şey'en. velehüm `aẕâbün elîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İman karşılığında inkarı satın alanlar Allah'a hiç bir zarar veremezler. Onlar için acı bir azap vardır.

Diyanet İşleri: 

İmanı inkara değişenler, şüphesiz Allah’a bir zarar veremiyeceklerdir. Elem verici azab onlaradır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İmanı satıp da küfrü alanlar, Allah'ı zararlandıramazlar, onlaradır elemli azap.

Şaban Piriş: 

İmana karşılık kâfirliği satın alanlar, Allah’a hiçbir şekilde zarar veremezler. Onlara acı bir azap vardır.

Edip Yüksel: 

İmanı bırakıp küfrü satın alanlar ALLAH'a hiçbir zarar veremezler ve onlar için acıklı bir azap var.

Ali Bulaç: 

Onlar, imana karşılık küfrü satın alanlardır. Onlar, Allah'a hiçbir şeyle zarar veremezler. Onlar için acıklı bir azap vardır.

Suat Yıldırım: 

İmana bedel inkârı tercih edenler Allah'ın dînine hiç bir zarar veremezler ve onlar için gayet acı bir azap vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Muhakkak o kimseler ki imân mukabilinde küfrü satın almışlardır. Elbette onlar Hak Teâlâ´ya bir şey ile zarar veremezler. Ve onlar için elîm bir azap vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İman karşılığında küfrü satın alanlar, Allah'a herhangi bir biçimde asla zarar veremezler. Korkunç bir azap vardır onlar için.

Bekir Sadak: 

And olsun ki, Allah: «Allah fakir

İbni Kesir: 

İman karşılığı küfrü satın alanlar

Adem Uğur: 

Şurası muhakkak ki, imanı verip inkârı alanlar, Allah´a hiçbir zarar veremezler. Onlar için elîm bir azap vardır.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki îman karşılığında küfrü satın alanlar, Allah´a hiçbir şey ile asla zarar veremezler. Ve onlariçin “Elîm Azab” vardır.

Celal Yıldırım: 

Doğrusu küfrü imân karşılığında satın alanlar, elbette hiçbir şey ile Allah´a zarar veremezler. Onlar için çok acıklı bir azâb vardır..

Tefhim ul Kuran: 

Onlar, imana karşılık küfrü satın alanlardır. Onlar, Allah´a hiç bir şeyle zarar veremezler. Onlar için acıklı bir azab vardır.

Fransızca: 

Ceux qui auront troqué la croyance contre la mécréance ne nuiront en rien à Allah. Et pour eux un châtiment douloureux.

İspanyolca: 

Quienes compren la incredulidad con la fe no causarán ningún daño a Alá y tendrán un castigo doloroso.

İtalyanca: 

Invero, coloro che hanno barattato la fede con la miscredenza, non potran- no nuocere ad Allah in nulla e avranno doloroso castigo.

Almanca: 

Gewiß, diejenigen, die Kufr gegen Iman eingetauscht haben, schaden ALLAH in keiner Weise und für sie ist eine qualvolle Peinigung bestimmt.

Çince: 

以正信换取迷信的人,必定不能损伤真主一丝毫,他们将受痛苦的刑罚。

Hollandaca: 

Waarlijk, zij die het geloof tegen ongeloof verruilen, kunnen God niet de minste schade toebrengen, maar eene gestrenge straf wacht hen.

Rusça: 

Те, которые купили неверие за веру, не причинят никакого вреда Аллаху, и им уготованы мучительные страдания.

Somalice: 

Kuwa ku Gatay Gaalnimo Iimaanka kama Dhibayaan Eebe waxba waxayna Mudan Cadaab Daran.

Swahilice: 

Hakika wale walio nunua ukafiri kwa Imani hawatamdhuru kitu Mwenyezi Mungu, na yao wao ni adhabu chungu.

Uygurca: 

ئىماننى كۇفرىغا تېگىشكەنلەر (يەنى مەزكۇر مۇناپىقلار) (كۇفرى بىلەن) اﷲ قا قىلچە زىيان يەتكۈزەلمەيدۇ، ئۇلار قاتتىق ئازابقا دۇچار بولىدۇ

Japonca: 

信仰の代りに不信心を購なった者は,少しもアッラーを損えない。かれらは手痛い懲罰を受けるであろう。

Arapça (Ürdün): 

«إن الذين اشتروا الكفر بالإيمان» أي أخذوه بدله «لن يضروا الله» بكفرهم «شيئا ولهم عذاب أليم» مؤلم.

Hintçe: 

बेशक जिन लोगों ने ईमान के एवज़ कुफ़्र ख़रीद किया वह हरगिज़ खुदा का कुछ भी नहीं बिगाड़ेंगे (बल्कि आप अपना) और उनके लिए दर्दनाक अज़ाब है

Tayca: 

แท้จริงบรรดาผู้ที่ซื้อการกุฟุร์ ด้วยการอีมาน นั้น พวกเขาจะไม่ก่อให้เกิดอันตรายแก่อัลลอฮ์ได้แต่อย่างใดเลย และสำหรับพวกเขานั้นคือการลงโทษอันเจ็บแสบ

İbranice: 

אלה שבחרו בכפירה במקום אמונה לא יזיקו לאלוהים בכלום, להם עונש כואב

Hırvatça: 

Oni koji su vjerovanje za nevjerovanje prodali, Allahu neće ništa nauditi. Njima pripada patnja bolna.

Rumence: 

Cei care şi-au vândut credinţa pe tăgadă cu nimic nu-L vor păgubi pe Dumnezeu, ci ei, de o osândă dureroasă, vor avea parte.

Transliteration: 

Inna allatheena ishtarawoo alkufra bialeemani lan yadurroo Allaha shayan walahum AAathabun aleemun

Türkçe: 

İman karşılığında küfrü satın alanlar, Allah'a herhangi bir biçimde asla zarar veremezler. Korkunç bir azap vardır onlar için.

Sahih International: 

Indeed, those who purchase disbelief [in exchange] for faith - never will they harm Allah at all, and for them is a painful punishment.

İngilizce: 

Those who purchase Unbelief at the price of faith,- not the least harm will they do to Allah, but they will have a grievous punishment.

Azerbaycanca: 

Həqiqətən, imanı verib, əvəzində küfrü satın alanlar Allaha heç bir zərər verə bilməzlər. Lakin onlar çox acı bir əzaba düçar olacaqlar!

Süleyman Ateş: 

İman karşılığında inkarı satın alanlar, Allah'a hiçbir zarar vermezler. Onlar için acı bir azab vardır.

Diyanet Vakfı: 

Şurası muhakkak ki, imanı verip inkarı alanlar, Allah'a hiçbir zarar veremezler. Onlar için elim bir azap vardır.

Erhan Aktaş: 

Îmâna karşılık küfrü satın alanlar, Allah’a kesinlikle zarar veremezler. Onlar için can yakıcı bir azâp vardır.

Kral Fahd: 

Muhakkak ki imana karşılık küfrü satın alanlar, Allah'a hiçbir şeyle zarar veremiyeceklerdir. Onlar için çok acı bir azâp vardır.

Hasan Basri Çantay: 

İmânı bırakıb küfrü satın alan onlar, Allaha hiç bir şeyle zarar yapamazlar. Onlar için pek acıklı bir azâb vardır.

Muhammed Esed: 

İman karşılığında inkarı satın alanlar hiçbir surette Allah´a zarar veremezler, tersine onları şiddetli bir azap beklemektedir.

Gültekin Onan: 

Onlar, inanca / inanmaya karşılık küfrü satın alanlardır. Onlar, Tanrı´ya hiç bir şeyle zarar veremezler. Onlar için acıklı bir azab vardır.

Ali Fikri Yavuz: 

İmana karşılık küfrü satın alanlar, Allah’a hiç bir şeyle zarar veremezler. Onlar için çok acıklı bir azap vardır.

Portekizce: 

Aqueles que trocam a fé pela incredulidade, em nada prejudicam a Deus, e sofrerão um doloroso castigo.

İsveççe: 

De som har bytt bort tron mot förnekelse kan på intet sätt skada Gud och ett svårt lidande väntar dem.

Farsça: 

مسلماً کسانی که کفر را به بهای از دست دادن ایمان خریدند، هرگز به خدا هیچ زیانی نمی رسانند، و برای آنان عذابی دردناک است.

Kürtçe: 

بەڕاستی ئەوانەی کەبێ بڕواییان کڕی (لەم جیھانەدا) بەبڕواو ئیمان ھەرگیز ھیچ جۆرە زیانێک ناگەیەنن بەخوا بۆئەوانە ھەیە سزایەکی بەئێش و ئازار

Özbekçe: 

Албатта, куфрни иймонга сотиб олганлар Аллоҳга ҳаргиз бирор зарар етказа олмаслар. Уларга аламли азоб бордир.

Malayca: 

Sesungguhnya orang-orang yang membeli (memilih) kufur dengan meninggalkan iman tidak sekali-kali mereka akan dapat mendatangkan mudarat kepada Allah sedikitpun, dan mereka pula beroleh azab seksa yang tidak terperi sakitnya.

Arnavutça: 

Me të vërtetë, ata që ndërrojnë besimin e vërtetë me mohim, nuk mund t’i bëjnë kurrfarë dëmi Perëndisë; e për ta ka ndëshkim të madh.

Bulgarca: 

Онези, които купиха неверието вместо вярата, с нищо не ще навредят на Аллах. За тях има болезнено мъчение.

Sırpça: 

Они који су веровање за неверовање продали, Аллаху неће ништа да науде. Њима припада болна патња.

Çekçe: 

Ti, kdož koupili nevěrectví za víru, v ničem nemohou uškodit Bohu a je očekává trest bolestný.

Urduca: 

جو لوگ ایمان کو چھوڑ کر کفر کے خریدار بنے ہیں وہ یقیناً اللہ کا کوئی نقصان نہیں کر رہے ہیں، اُن کے لیے درد ناک عذاب تیار ہے

Tacikçe: 

Ҳар оина албатта онон, ки имон доданд ва куфр хариданд, ҳеҷ зиёне ба Худо намерасонанд ва барояшон азобе дарднок аст!

Tatarca: 

Дөреслектә иманны биреп кәферне алган кешеләр, бернәрсә белән дә Аллаһуга зарар итә алмаслар бәлки аларгадыр рәнҗетүче ґәзаб.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya orang-orang yang menukar iman dengan kekafiran, sekali-kali mereka tidak dapat memberi mudharat kepada Allah sedikitpun; dan bagi mereka azab yang pedih.

Amharca: 

እነዚያ ክህደትን በእምነት የለወጡ አላህን በምንም ነገር ፈጽሞ አይጎዱትም፡፡ ለእነሱም አሳማሚ ቅጣት አላቸው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக, நம்பிக்கைக்குப் பகரமாக நிராகரிப்பை வாங்கியவர்கள் அல்லாஹ்விற்கு எதையும் அறவே தீங்கிழைக்க மாட்டார்கள். இன்னும், துன்புறுத்தும் தண்டனை அவர்களுக்கு உண்டு.

Korece: 

믿음을 버리고 불신을 택하는 자들이 있나니 이들 또한 하나 님을 조금도 저해할 수 없으며 하 나님은 그들에게 고통스러운 재앙 을 가져다 주리라

Vietnamca: 

Quả thật, những kẻ đã lấy đức tin để mua sự vô đức tin sẽ chẳng bao giờ gây hại được Allah, (ngược lại) họ sẽ bị trừng phạt đau đớn.