Arapça:
وَالنَّخْلَ بَاسِقَاتٍ لَّهَا طَلْعٌ نَّضِيدٌ
Çeviriyazı:
vennaḫle bâsiḳâtil lehâ ṭal`un neḍîd.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Tomurcukları birbiri üzerine dizilmiş uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik.
Diyanet İşleri:
Gökten bereketli bir su indirdik, kullara rızık olmak üzere onunla bahçeler, biçilecek taneli ekinler, küme küme tomurcukları olan boylu hurma ağaçları yetiştirdik. O su ile ölü yeri dirilttik. İşte insanların diriltilmesi de böyledir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve hurma ağaçları ki boy atıp uzar ve meyveleri, birbirine bitişmiş, adeta istiflenmiştir.
Şaban Piriş:
Birbiri üzerine kümelenmiş tomurcuklu, uzun boylu hurma ağaçları...
Edip Yüksel:
Küme küme tomurcuklara sahip yüksek hurma ağaçları yetiştirdik.
Ali Bulaç:
Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.
Suat Yıldırım:
Gökten bereketli bir su indirdik. Onunla bahçeler ve biçilen ekinler, salkım salkım meyveleriyle ulu hurma ağaçları yetiştirdik.
Ömer Nasuhi Bilmen:
50:9
Yaşar Nuri Öztürk:
Yüksek yüksek hurma ağaçları büyüttük. Birbirine girmiş kümeler halinde tomurcukları vardır onların.
Bekir Sadak:
And olsun ki insani Biz yarattik
İbni Kesir:
Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları.
Adem Uğur:
(10-11) Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.
İskender Ali Mihr:
Ve üst üste kümelenmiş tomurcukları olan uzun hurma ağaçları (yetiştirdik).
Celal Yıldırım:
50:9
Tefhim ul Kuran:
Ve birbiri üstünde dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.
Fransızca:
ainsi que les hauts palmiers aux régimes superposés,
İspanyolca:
esbeltas palmeras de apretados racimos,
İtalyanca:
e palme slanciate dalle spate sovrapposte,
Almanca:
sowie hohe Dattelpalmen, die büschelartige Früchte tragen,
Çince:
并生长扶疏的海枣树,它有累累的果实,
Hollandaca:
En de rijzige palmboomen met takken vol dadels, die boven elkander hangen.
Rusça:
и высокие пальмы с висящими рядами плодами.
Somalice:
Iyo timir dheer oo fidsan oo leh fiido wax ka soo dhashaan oo is dul saaran.
Swahilice:
Na mitende mirefu yenye makole yaliyo zaa kwa wingi,
Uygurca:
كۆكتىن (بۇلۇتتىن) مۇبارەك سۇنى چۈشۈردۇق، ئۇنىڭ بىلەن باغلارنى ۋە ئاشلىقلارنى، ئېگىز ئۆسكەن، مېۋىلىرى سانجاق - سانجاق بولۇپ كەتكەن خورمىلارنى ئۆستۈردۇق
Japonca:
びっしりと実を付けた丈の高いナツメヤシの木は,
Arapça (Ürdün):
«والنخل باسقات» طوالا حال مقدرة «لها طلع نضيد» متراكب بعضه فوق بعض.
Hintçe:
जिसका बौर बाहम गुथा हुआ है
Tayca:
และต้นอินทผลัม อย่างสูงตระหง่าน ลำต้นของมันมีพวงย้อยลงมามีผลซ้อนกันเป็นตับ
İbranice:
עם עצי תמר גבוהים עמוסי אשכולות של תמר
Hırvatça:
i visoke palme u kojih su zameci nagomilani jedni iznad drugih,
Rumence:
precum şi curmalii falnici cu ciorchini bine rânduiţi
Transliteration:
Waalnnakhla basiqatin laha talAAun nadeedun
Türkçe:
Yüksek yüksek hurma ağaçları büyüttük. Birbirine girmiş kümeler halinde tomurcukları vardır onların.
Sahih International:
And lofty palm trees having fruit arranged in layers -
İngilizce:
And tall (and stately) palm-trees, with shoots of fruit-stalks, piled one over another;-
Azerbaycanca:
Həm də tumurcuqları (salxım-salxım) bir-birinin üstünə düzülmüş, hündür xurma ağacları (bitirdik) –
Süleyman Ateş:
Birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları yetiştirdik;
Diyanet Vakfı:
Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.
Erhan Aktaş:
Ve salkımları üst üste yığılmış, uzun hurma ağaçları.
Kral Fahd:
Birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik.
Hasan Basri Çantay:
Ve domurcukları birbiri üstüne binmiş uzun boylu hurma ağaçları (yetişdirdik),
Muhammed Esed:
ve salkım salkım meyveleriyle uzun hurma ağaçlarının,
Gültekin Onan:
Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.
Ali Fikri Yavuz:
Bir de tomurcukları birbiri üzerine dizilmiş (göğe doğru) uzayan hurma ağaçları...
Portekizce:
E também as frondosas tamareiras, cujos cachos estão carregados de frutos em simetria,
İsveççe:
och höga palmer med täta klasar av dadlar
Farsça:
و [نیز] درختان بلندقامت خرما را که خوشه های متراکم و روی هم چیده دارند [رویاندیم.]
Kürtçe:
ھەروەھا دارخورمای بەرز وبڵند بە ھێشووی تێك پەستراوەوە
Özbekçe:
Ва зич мевали шингиллари бор хурмоларни ҳам.
Malayca:
Serta pohon-pohon kurma yang tinggi menjulang, yang mengeluarkan mayang, berlapis-lapis, lagi lebat putiknya;
Arnavutça:
Dhe palmet e hurmës së lartë me kalavesh njëri mbi tjetrin,
Bulgarca:
и високи палми с гроздове, скупчени един връз друг -
Sırpça:
и високе палме у којих су нагомилани замеци једни изнад других,
Çekçe:
a palmám ztepilým, jež v řadách nesou trsy plodů,
Urduca:
اور بلند و بالا کھجور کے درخت پیدا کر دیے جن پر پھلوں سے لدے ہوئے خوشے تہ بر تہ لگتے ہیں
Tacikçe:
ва нахлҳои баланд бо хушаҳои барҳам чида,
Tatarca:
Вә озын, төз хөрмә агачын үстердек, ул хөрмәнең тезелгән бөреләре бардыр.
Endonezyaca:
dan pohon kurma yang tinggi-tinggi yang mempunyai mayang yang bersusun-susun,
Amharca:
ዘምባባንም ረዣዢም ለእርሷ የተደራረበ እንቡጥ ያላት ስትኾን (አበቀልን)፡፡
Tamilce:
இன்னும் உயரமான பேரீச்ச மரங்களையும் (நாம் முளைக்க வைத்தோம்). அவற்றில் அடர்த்தியான குலைகள் இருக்கின்றன.
Korece:
높은 종려나무에 주렁주렁 겹치게 열매를 주시어
Vietnamca:
(TA làm mọc ra những) cây chà là cao lớn có trái từng chùm chồng lên nhau.
Ayet Linkleri: