Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

50

Sûredeki Ayet No: 

10

Ayet No: 

4640

Sayfa No: 

518

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالنَّخْلَ بَاسِقَاتٍ لَّهَا طَلْعٌ نَّضِيدٌ

Çeviriyazı: 

vennaḫle bâsiḳâtil lehâ ṭal`un neḍîd.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Tomurcukları birbiri üzerine dizilmiş uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik.

Diyanet İşleri: 

Gökten bereketli bir su indirdik, kullara rızık olmak üzere onunla bahçeler, biçilecek taneli ekinler, küme küme tomurcukları olan boylu hurma ağaçları yetiştirdik. O su ile ölü yeri dirilttik. İşte insanların diriltilmesi de böyledir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve hurma ağaçları ki boy atıp uzar ve meyveleri, birbirine bitişmiş, adeta istiflenmiştir.

Şaban Piriş: 

Birbiri üzerine kümelenmiş tomurcuklu, uzun boylu hurma ağaçları...

Edip Yüksel: 

Küme küme tomurcuklara sahip yüksek hurma ağaçları yetiştirdik.

Ali Bulaç: 

Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.

Suat Yıldırım: 

Gökten bereketli bir su indirdik. Onunla bahçeler ve biçilen ekinler, salkım salkım meyveleriyle ulu hurma ağaçları yetiştirdik.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

50:9

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yüksek yüksek hurma ağaçları büyüttük. Birbirine girmiş kümeler halinde tomurcukları vardır onların.

Bekir Sadak: 

And olsun ki insani Biz yarattik

İbni Kesir: 

Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları.

Adem Uğur: 

(10-11) Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.

İskender Ali Mihr: 

Ve üst üste kümelenmiş tomurcukları olan uzun hurma ağaçları (yetiştirdik).

Celal Yıldırım: 

50:9

Tefhim ul Kuran: 

Ve birbiri üstünde dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.

Fransızca: 

ainsi que les hauts palmiers aux régimes superposés,

İspanyolca: 

esbeltas palmeras de apretados racimos,

İtalyanca: 

e palme slanciate dalle spate sovrapposte,

Almanca: 

sowie hohe Dattelpalmen, die büschelartige Früchte tragen,

Çince: 

并生长扶疏的海枣树,它有累累的果实,

Hollandaca: 

En de rijzige palmboomen met takken vol dadels, die boven elkander hangen.

Rusça: 

и высокие пальмы с висящими рядами плодами.

Somalice: 

Iyo timir dheer oo fidsan oo leh fiido wax ka soo dhashaan oo is dul saaran.

Swahilice: 

Na mitende mirefu yenye makole yaliyo zaa kwa wingi,

Uygurca: 

كۆكتىن (بۇلۇتتىن) مۇبارەك سۇنى چۈشۈردۇق، ئۇنىڭ بىلەن باغلارنى ۋە ئاشلىقلارنى، ئېگىز ئۆسكەن، مېۋىلىرى سانجاق - سانجاق بولۇپ كەتكەن خورمىلارنى ئۆستۈردۇق

Japonca: 

びっしりと実を付けた丈の高いナツメヤシの木は,

Arapça (Ürdün): 

«والنخل باسقات» طوالا حال مقدرة «لها طلع نضيد» متراكب بعضه فوق بعض.

Hintçe: 

जिसका बौर बाहम गुथा हुआ है

Tayca: 

และต้นอินทผลัม อย่างสูงตระหง่าน ลำต้นของมันมีพวงย้อยลงมามีผลซ้อนกันเป็นตับ

İbranice: 

עם עצי תמר גבוהים עמוסי אשכולות של תמר

Hırvatça: 

i visoke palme u kojih su zameci nagomilani jedni iznad drugih,

Rumence: 

precum şi curmalii falnici cu ciorchini bine rânduiţi

Transliteration: 

Waalnnakhla basiqatin laha talAAun nadeedun

Türkçe: 

Yüksek yüksek hurma ağaçları büyüttük. Birbirine girmiş kümeler halinde tomurcukları vardır onların.

Sahih International: 

And lofty palm trees having fruit arranged in layers -

İngilizce: 

And tall (and stately) palm-trees, with shoots of fruit-stalks, piled one over another;-

Azerbaycanca: 

Həm də tumurcuqları (salxım-salxım) bir-birinin üstünə düzülmüş, hündür xurma ağacları (bitirdik) –

Süleyman Ateş: 

Birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları yetiştirdik;

Diyanet Vakfı: 

Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.

Erhan Aktaş: 

Ve salkımları üst üste yığılmış, uzun hurma ağaçları.

Kral Fahd: 

Birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik.

Hasan Basri Çantay: 

Ve domurcukları birbiri üstüne binmiş uzun boylu hurma ağaçları (yetişdirdik),

Muhammed Esed: 

ve salkım salkım meyveleriyle uzun hurma ağaçlarının,

Gültekin Onan: 

Ve birbiri üstüne dizilmiş tomurcuk yüklü yüksek hurma ağaçları da.

Ali Fikri Yavuz: 

Bir de tomurcukları birbiri üzerine dizilmiş (göğe doğru) uzayan hurma ağaçları...

Portekizce: 

E também as frondosas tamareiras, cujos cachos estão carregados de frutos em simetria,

İsveççe: 

och höga palmer med täta klasar av dadlar

Farsça: 

و [نیز] درختان بلندقامت خرما را که خوشه های متراکم و روی هم چیده دارند [رویاندیم.]

Kürtçe: 

ھەروەھا دارخورمای بەرز وبڵند بە ھێشووی تێك پەستراوەوە

Özbekçe: 

Ва зич мевали шингиллари бор хурмоларни ҳам.

Malayca: 

Serta pohon-pohon kurma yang tinggi menjulang, yang mengeluarkan mayang, berlapis-lapis, lagi lebat putiknya;

Arnavutça: 

Dhe palmet e hurmës së lartë me kalavesh njëri mbi tjetrin,

Bulgarca: 

и високи палми с гроздове, скупчени един връз друг -

Sırpça: 

и високе палме у којих су нагомилани замеци једни изнад других,

Çekçe: 

a palmám ztepilým, jež v řadách nesou trsy plodů,

Urduca: 

اور بلند و بالا کھجور کے درخت پیدا کر دیے جن پر پھلوں سے لدے ہوئے خوشے تہ بر تہ لگتے ہیں

Tacikçe: 

ва нахлҳои баланд бо хушаҳои барҳам чида,

Tatarca: 

Вә озын, төз хөрмә агачын үстердек, ул хөрмәнең тезелгән бөреләре бардыр.

Endonezyaca: 

dan pohon kurma yang tinggi-tinggi yang mempunyai mayang yang bersusun-susun,

Amharca: 

ዘምባባንም ረዣዢም ለእርሷ የተደራረበ እንቡጥ ያላት ስትኾን (አበቀልን)፡፡

Tamilce: 

இன்னும் உயரமான பேரீச்ச மரங்களையும் (நாம் முளைக்க வைத்தோம்). அவற்றில் அடர்த்தியான குலைகள் இருக்கின்றன.

Korece: 

높은 종려나무에 주렁주렁 겹치게 열매를 주시어

Vietnamca: 

(TA làm mọc ra những) cây chà là cao lớn có trái từng chùm chồng lên nhau.

Etiketler: 

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: