Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

48

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

4592

Sayfa No: 

511

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لِّتُؤْمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَتُعَزِّرُوهُ وَتُوَقِّرُوهُ وَتُسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَصِيلًا

Çeviriyazı: 

litü'minû billâhi verasûlihî vetü`azzirûhü vetüveḳḳirûh. vetüsebbiḥûhü bükratev veeṣîlâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ki, Allah'a ve Resulüne iman edesiniz, ve bunu takviye edip, O'na saygı gösteresiniz ve sabah akşam O'nu tesbih edesiniz.

Diyanet İşleri: 

Doğrusu seni şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ey insanlar, siz de Allah'a ve Peygamberine inanasınız, ona yardım edesiniz, O'na saygı gösteresiniz ve O'nu sabah akşam tesbih edesiniz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Allah'a ve Peygamberine inansınlar ve onu kuvvetlendirsinler ve ululasınlar ve sabah ve akşam onu noksan sıfatlardan tenzih etsinler diye.

Şaban Piriş: 

Ta ki (ey müminler!) Allah'a ve Rasûl'üne iman edesiniz, Rasûl'üne yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah'ı tesbih edesiniz.

Edip Yüksel: 

Ki siz insanlar, ALLAH'a ve elçisine inanasınız ve O'na saygı gösteresiniz, O'nu dinleyesiniz ve sabah akşam O'nu yüceltesiniz.

Ali Bulaç: 

Ki Allah'a ve Resûlü’ne iman etmeniz, O’nu savunup-desteklemeniz, O’nu en içten bir saygıyla-yüceltmeniz ve sabah akşam O'nu (Allah'ı) tesbih etmeniz için.

Suat Yıldırım: 

Allah'a ve Resulüne iman edesiniz, ona destek olup saygı gösteresiniz ve Allah’ı da sabah akşam tesbih ve tenzih edesiniz.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Tâ siz Allah´a ve O´nun Peygamberine imân edesiniz ve O´na yardımda ve tebcilde bulunasınız ve O´nu sabah ve akşam tesbîh edesiniz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah'a ve resulüne inanasınız, O'nu destekleyesiniz, O'nu yüce bilesiniz ve sabah-akşam O'nu tespih edesiniz diye.

Bekir Sadak: 

Savastan geri kalmis olanlar, siz ganimetleri almaya giderken: «Birakin, biz de sizinle gelelim» diyeceklerdir. Onlar Allah´in sozunu degistirmek isterler. De ki: «Bize uymayacaksiniz

İbni Kesir: 

Ki

Adem Uğur: 

Ta ki (ey müminler!) Allah´a ve Resûlüne iman edesiniz, Resûlüne yardım edesiniz, O´na saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah´ı tesbih edesiniz.

İskender Ali Mihr: 

Allah ve O´nun Resûl´üne îmân edin, O´nu saygıyla yüceltin ve sabah akşam O´nu tesbih edin diye.

Celal Yıldırım: 

Ki, (siz insanlar da) Allah´a ve Peygamber´ine imân edesiniz

Tefhim ul Kuran: 

Ki Allah´a ve Resulüne iman etmeniz, onu savunup desteklemeniz, onu en içten bir saygıyla yüceltmeniz ve sabah akşam O´nu (Allah´ı) tesbih etmeniz için.

Fransızca: 

pour que vous croyiez en Allah et en Son messager, que vous l'honoriez, reconnaissiez Sa dignité, et Le glorifiez matin et soir.

İspanyolca: 

para que los hombres crean en Alá y en Su Enviado, para que le ayuden y honren, para que Le glorifiquen mañana y tarde.

İtalyanca: 

affinché crediate in Allah e nel Suo Messaggero e affinché Lo assistiate, Lo onoriate e Gli rendiate gloria al mattino e alla sera.

Almanca: 

damit ihr den Iman an ALLAH und Seinen Gesandten verinnerlicht, Seinem (Din) beisteht, Ihn verherrlicht und Ihn lobpreist nach Sonnenaufgang und vor Sonnenuntergang.

Çince: 

以便你们归信真主和使者,并协助他尊敬他,朝夕赞颂他。

Hollandaca: 

Opdat gij, o menschen! in God en zijnen gezant zoudt gelooven, hem bijstaan en eerbiedigen, en hem des ochtends en des avonds prijzen zoudt.

Rusça: 

чтобы вы уверовали в Аллаха, Его Посланника, почитали и уважали его, прославляли Его утром и перед закатом.

Somalice: 

Si aad dadow Eebe u rumaysaan iyo Rasuulkiisa uguna gargaartaan, una waynaysaan, Eebana ugu tasbiixsataan Aroor iyo Galabba.

Swahilice: 

Ili mumuamini Mwenyezi Mungu na Mtume wake, na mumsaidie, na mumhishimu, na mumtakase asubuhi na jioni.

Uygurca: 

سىلەرنىڭ اﷲ قا ۋە ئۇنىڭ پەيغەمبىرىگە ئىمان ئېيتىشىڭلار ئۈچۈن، ئۇنى (يەنى پەيغەمبەرنى) ئۇلۇغلىشىڭلار ۋە ھۆرمەتلىشىڭلار ئۈچۈن، ئەتىگەندە ۋە ئاخشامدا تەسبىھ ئېيتىشىڭلار ئۈچۈن (بىز پەيغەمبەرنى ئەۋەتتۇق)

Japonca: 

それはあなたがたが,アッラーとその使徒を信じ,またかれ(の教えの宣揚)を助け,かれを尊崇させるためであり,また朝な夕なかれを讃えさせるためである。

Arapça (Ürdün): 

«ليؤمنوا بالله ورسوله» بالياء والتاء فيه وفي الثلاثة بعده «ويعزروه» ينصروه وقرئ بزايين مع الفوقانية «ويوقروه» يعظموه وضميرها لله أو لرسوله «ويسبحوه» أي الله «بكرة وأصيلا» بالغداة والعشيّ.

Hintçe: 

ताकि (मुसलमानों) तुम लोग ख़ुदा और उसके रसूल पर ईमान लाओ और उसकी मदद करो और उसको बुज़ुर्ग़ समझो और सुबह और शाम उसी की तस्बीह करो

Tayca: 

เพื่อให้พวกเจ้าศรัทธาต่ออัลลอฮฺ และร่อซูลของพระองค์ และให้ความช่วยเหลือเขา(ร่อซูล) และแซ่ซ้องสดุดีพระองค์ทั้งในยามเช้าและยามเย็น

İbranice: 

כדי שתאמינו באלוהים ובשליחו ותעזרו לו ותוקירו אותו, ותשבחו אותו בוקר ובערב

Hırvatça: 

da u Allaha i u Poslanika Njegova vjerujete, i da ga uznosite, i štujete, i da Njega -Allaha ujutro i navečer slavite i veličate.

Rumence: 

pentru ca voi să credeţi în Dumnezeu şi în trimisul Său, ca să-L ajutaţi, să-L cinstiţi şi să-L preamăriţi în zori şi în amurg.

Transliteration: 

Lituminoo biAllahi warasoolihi watuAAazziroohu watuwaqqiroohu watusabbihoohu bukratan waaseelan

Türkçe: 

Allah'a ve resulüne inanasınız, O'nu destekleyesiniz, O'nu yüce bilesiniz ve sabah-akşam O'nu tespih edesiniz diye.

Sahih International: 

That you [people] may believe in Allah and His Messenger and honor him and respect the Prophet and exalt Allah morning and afternoon.

İngilizce: 

In order that ye (O men) may believe in Allah and His Messenger, that ye may assist and honour Him, and celebrate His praise morning and evening.

Azerbaycanca: 

(Biz onu göndərdik ki, siz insanlar) Allaha və Onun Rəsuluna iman gətirəsiniz, Ona (Allaha, yaxud Peyğəmbərə) yardım edəsiniz, onu böyük sayıb ehtiramını saxlayasınız və (Allahı) səhər-axşam təqdis edib şə’ninə tə’riflər deyəsiniz!

Süleyman Ateş: 

Ki Allah'a ve Resulüne inanasınız, O'nu(n dinini) destekleyesiniz. Ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam O'nu tesbih ed(ip şanını yücelt)esiniz...

Diyanet Vakfı: 

Ta ki (ey müminler!) Allah'a ve Resulüne iman edesiniz, Resulüne yardım edesiniz, O'na saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah'ı tesbih edesiniz.

Erhan Aktaş: 

Allah’a ve Resûl’üne îmân etmeniz, O’na destek olmanız,(1) O’na saygı göstermeniz ve O’nu sabah akşam(2) tesbih(3) etmeniz için.

Kral Fahd: 

Ta ki (ey müminler!) Allah'a ve Rasûlüne iman edesiniz, Rasûlüne yardım edesiniz, O'na saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah'ı tesbih edesiniz. 

Hasan Basri Çantay: 

ki (hepiniz ey insanlar) Allaha ve peygamberine îman edesiniz, ona yardım edesiniz, onu büyük tanıyasınız, sabah ve akşam O´nu (Allâhı) tesbîh (ve tenzîh)´ edesiniz.

Muhammed Esed: 

ki siz (ey insanlar,) Allah´a ve Elçisi´ne inanasınız, O´nun izzetini takdir edesiniz, O´na saygı gösteresiniz ve sabahtan akşama O´nun şanını yüceltesiniz.

Gültekin Onan: 

Ki Tanrı´ya ve Resulü´ne inanmanız, O´nu savunup desteklemeniz, O´nu en içten bir saygıyla yüceltmeniz ve sabah akşam O´nu (Tanrı´yı) tesbih etmeniz için.

Ali Fikri Yavuz: 

Ki, (siz insanlar) Allah’a ve Peygamberine iman edesiniz, O’na yardım edesiniz ve O’nu büyük tanıyasınız

Portekizce: 

Para que creiais (ó humanos) em Deus e no Seu Mensageiro, socorrendo-O, honrando-O e glorificando-O, pela manhã e àtarde.

İsveççe: 

för att ni [människor] skall tro på Gud och Hans Sändebud och stödja och ära honom och [för att ni skall] prisa [er Herre] morgon och afton!

Farsça: 

تا [همه شما مردم] به خدا و پیامبرش ایمان آورید و او را یاری دهید و بزرگش بشمارید و بامداد و شام گاه تسبیحش گویید.

Kürtçe: 

بۆ ئەوەی باوەڕ بە خوا وپێغەمبەرەکەی بھێنن وە پشتیوانی لێ بکەن وڕێزی لێبگرن وە تەسبیحاتی خوا بکەن بە بەیانیان وئێواراندا

Özbekçe: 

Аллоҳга ва Унинг Расулига иймон келтиришингиз, у(дин)ни қўллаб қувватлашингиз, улуғлашингиз ҳамда У зотга эрта-ю кеч тасбиҳ айтишингиз учундир.

Malayca: 

(Kami mengutusmu wahai Muhammad) supaya engkau dan umatmu beriman kepada Allah dan RasulNya, dan supaya kamu kuatkan ugamaNya serta memuliakanNya, dan supaya kamu beribadat kepadaNya pada waktu pagi dan petang.

Arnavutça: 

për të besuar Perëndinë dhe Pejgamberin e Tij, dhe që të ndihmoni (dispozitat) e Tij, dhe ta madhëroni Ate dhe falenderoni Ate me namaz në mëngjes dhe mbrëmje.

Bulgarca: 

за да вярвате в Аллах и в Неговия Пратеник, и да Го прославяте, и да Го почитате, и да Го възхвалявате сутрин и вечер.

Sırpça: 

да верујете у Аллаха и у Његовог Посланика, и да веру Његову помогнете, и да Га величате и да Га јутром и вечери славите и хвалите.

Çekçe: 

abyste v Boha a posla Jeho uvěřili, pomáhali Mu a uctívali a slavili Jej za jitra i za večera.

Urduca: 

تاکہ اے لوگو، تم اللہ اور اس کے رسول پر ایمان لاؤ اور اُس کا ساتھ دو، اس کی تعظیم و توقیر کرو اور صبح و شام اس کی تسبیح کرتے رہو

Tacikçe: 

То ба Худову паёмбараш имон биёваред ва ёрияш кунеду бузургаш доред ва Худоро субҳгоҳу шомгоҳ тасбеҳ гӯед.

Tatarca: 

Аллаһуга вә расүленә иман китермәклегегез һәм расүлгә куәт бирмәклегегез өчен, дәхи Аллаһуны олугълап Ул һәр кимчелектән пакь дип иртәләрдә вә кичләрдә тәсбихләр әйтмәклегегез өчен.

Endonezyaca: 

supaya kamu sekalian beriman kepada Allah dan Rasul-Nya, menguatkan (agama)Nya, membesarkan-Nya. Dan bertasbih kepada-Nya di waktu pagi dan petang.

Amharca: 

በአላህ ልታምኑ፣ በመልክተኛውም (ልታምኑ)፣ ልትረዱትም፣ ልታከብሩትም፣ (አላህን) በጧትና ከቀትር በኋላ ልታወድሱትም (ላክነው)፡፡

Tamilce: 

நீங்கள் அல்லாஹ்வையும் அவனது தூதரையும் நம்பிக்கை கொள்வதற்காகவும் அவரை கண்ணியப்படுத்துவதற்காகவும் அவரை மதிப்பதற்காகவும் அ(ந்த இறை)வனை காலையிலும் மாலையிலும் புகழ்ந்து துதித்து வணங்குவதற்காகவும் (அவன் தனது தூதரை உங்களிடம் அனுப்பினான்).

Korece: 

너희가 하나님과 그분의 선지자를 믿고 그분을 영광되게 하며 아침과 저녁으로 그분을 찬미하게하도록 하려 함이라

Vietnamca: 

Để các ngươi tin nơi Allah, nơi Sứ Giả của Ngài và ủng hộ và tôn vinh Y, và để các ngươi tán dương Ngài sáng và chiều.