Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

46

Sûredeki Ayet No: 

21

Ayet No: 

4531

Sayfa No: 

505

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

۞ وَاذْكُرْ أَخَا عَادٍ إِذْ أَنذَرَ قَوْمَهُ بِالْأَحْقَافِ وَقَدْ خَلَتِ النُّذُرُ مِن بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهِ أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا اللَّهَ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ

Çeviriyazı: 

veẕkür eḫâ `âdin. iẕ enẕera ḳavmehû bil'aḥḳâfi veḳad ḫaleti-nnüẕüru mim beyni yedeyhi vemin ḫalfihî ellâ ta`büdû ille-llâh. innî eḫâfü `aleyküm `aẕâbe yevmin `ażîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey Muhammed! Âd kavminin kardeşi Hud'u hatırla. Hani O, Ahkâf denilen yerde kavmini uyarmıştı. O'ndan önce ve sonra da nice peygamberler gelip geçmiştir. Hud, kavmine: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Çünkü ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum." demişti.

Diyanet İşleri: 

Ad milletinin kardeşi Hud'u an; ondan önce ve sonra, "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin" diyen nice uyarıcılar gelip geçmişken, Ahkaf bölgesindeki milletini uyarmış "Doğrusu sizin için, büyük günün azabından korkuyorum" demişti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve an Âd'ın kardeşini, hani kavmini Ahkaaf'ta korkutmuştu ve ondan önce ve ondan sonra gelip geçen korkutucular da, ancak Allah'a kulluk edin diye korkutmuşlardı; o da öyle demiş ve şüphe yok ki ben demişti, o pek büyük günün azabına uğrayacağınızdan korkuyorum.

Şaban Piriş: 

Ad kavminin kardeşini (Hud'u) an. Zira o, kendinden önce ve sonra uyarıcıların da gelip geçtiği Ahkaf bölgesindeki kavmine: Allah'tan başkasına ibadet etmeyin. Ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum, demişti.

Edip Yüksel: 

Ad'ın kardeşinin kum tepeciklerindeki halkını uyarmış olduğunu hatırla. Ondan önce ve sonra "ALLAH'tan başkasına kulluk etmeyin. Sizin için büyük bir günün azabından korkarım," diyen nice uyarıcılar geçmişti.

Ali Bulaç: 

Ad'ın kardeşini hatırla; onun önünden ve ardından nice uyarıcılar gelip geçmişti; hani o, Ahkaf'taki kavmini: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım" diye uyarmıştı.

Suat Yıldırım: 

Bir de Âd halkının kardeşleri Hûd'u hatırla.O Ahkaf’da kavmini uyarmıştı.Gerçekte ondan önce de, sonra da birçok uyaran peygamberler gelip geçmişti. O: “Yalnız Allah’a ibadet edin. Doğrusu ben, sizin başınıza gelecek müthiş bir günün azabından endişe ediyorum.” demişti.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Âd´ın kardeşini yâd et. O vakit ki, Ahkâf´daki kavmini korkutmuştu ve muhakkak ki, onun önünden ve ardından nice korkutucular da gelip geçmiştir. «Allah´tan başkasına ibadette bulunmayın, şüphe yok ki ben sizin hakkınızda pek büyük bir günün azabından korkarım» (demişti).

Yaşar Nuri Öztürk: 

Âd kavminin kardeşini de an! O, kendinden önce ve sonra uyarıcıların gelip geçtiği Ahkaf'ta, toplumunu şöyle uyarmıştı: "Allah'tan başkasına kulluk/ibadet etmeyin! Gerçek şu ki, ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum."

Bekir Sadak: 

And olsun ki, cevrenizde bulunan bircok kasabalari yok etmisizdir. Belki dogru yola donerler diye ayetleri turlu turlu anlatmisizdir.

İbni Kesir: 

Ad´ın kardeşini de hatırla. Hani kavmini

Adem Uğur: 

Ad kavminin kardeşini (Hûd´u) an. Zira o, kendinden önce ve sonra uyarıcıların da gelip geçtiği Ahkaf bölgesindeki kavmine: Allah´tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum, demişti.

İskender Ali Mihr: 

Ad (Kavmi)nin kardeşini hatırla! Ahkâf´taki kavmini uyarmıştı. Ondan önce ve sonra “Allah´tan başkasına kul olmayın!” diye uyaran bir çok nezirler gelip geçmişti. Gerçekten ben büyük günün azabının üzerinize olmasından korkarım.

Celal Yıldırım: 

Âd´ın kardeşini (Hûd Peygamberi) an. Hani o Ahkaf´da milletini uyarmıştı. Gerçekten ondan önce de sonra da birçok uyarıcılar gelip geçmiştir. O, «Ancak Allah´a kulluk edip tapın. Şüphesiz ki size karşı büyük bir günün azabından korkarım» demişti.

Tefhim ul Kuran: 

Âd´ın kardeşini hatırla

Fransızca: 

Et rappelle-toi le frère des Aad (Hud) quand il avertit son peuple à Al-Ahqaf - alors qu'avant et après lui, des avertisseurs sont passés - [en disant]: "N'adorez qu'Allah. Je crains pour vous le châtiment d'un jour terrible".

İspanyolca: 

Y recuerda al hermano de los aditas, que advirtió a su pueblo en al- Ahqaf -y hubo otras advertencias antes y después de él-. «¡No sirváis sino a Alá! Temo por vosotros el castigo de un día terrible».

İtalyanca: 

E ricorda il fratello degli 'Âd, quando ammonì il suo popolo presso Al -'Ahqâf ; vennero prima di lui e dopo di lui gli ammonitori. Disse: «Non adorate altri che Allah. Temo per voi il castigo di un Giorno terribile».

Almanca: 

Und erwähne den Bruder von 'Aad, als er seine Leute in Al-ahqaf warnte, und bereits vergingen die Warner vor ihm und hinter ihm: "Dient nichts anderes als ALLAH! Ja! Ich fürchte um euch die Peinigung eines gewaltigen Tages."

Çince: 

你纪念阿德人的弟兄吧!当时,他在沙丘警告他的宗族--在他以前和以后,有许多警告者,确已逝去了--他说:你们应该只崇拜真主,我的确怕你们遭受重大日的刑罚。

Hollandaca: 

Gedenk den broeder van Ad, toen hij in Alahkaf tot zijn volk predikte, waar voor hem en na hem predikers waren, zeggende: Vereert niemand buiten God; waarlijk, ik vrees voor u de straf van den grooten dag.

Rusça: 

Помяни брата адитов. Вот он предостерег свой народ среди барханов, хотя перед ним и позади него уже были предостережения: "Не поклоняйтесь никому, кроме Аллаха! Воистину, я боюсь, что вас постигнут мучения в Великий день".

Somalice: 

Xusuuso Ree caad walaalkood (Nabi huud) markuu u digay qoomkiisii iyagoo daggan Axqaaf, iyagoo Rasuullo wax u diga ka horreeyeen kana dambeeyeen, isagoo ku dhihi Eebe mooyee wax kale ha caabudina, waxaan idiinka yaabi caddibaad maalin wayn/

Swahilice: 

Na mtaje ndugu wa kina A'di, alipo waonya watu wake kwenye vilima vya mchanga. Na kwa yakini waonyaji wengi walitokea kabla yake na baada yake kuwaambia: Msimuabudu isipo kuwa Mwenyezi Mungu. Hakika mimi nakukhofieni isikupateni adhabu ya siku iliyo kuu.

Uygurca: 

(ئى مۇھەممەد!) ئادنىڭ قېرىندىشى (يەنى ھۇد ئەلەيھىسسالام) نىڭ ئۆز قەۋمى بىلەن بولغان قىسسىسىنى بايان قىلغىن، ئۆز ۋاقتىدا ئۇ ئەھقاف (دېگەن يەر) دىكى قەۋمىنى (اﷲ نىڭ ئازابىدىن) ئاگاھلاندۇردى، ئۇنىڭدىن (يەنى ھۇدتىن) ئىلگىرى ۋە ئۇنىڭدىن كېيىن نۇرغۇن پەيغەمبەرلەر ئۆتتى. ئۇ (يەنى ھۇد) (قەۋمىنى ئاگاھلاندۇرۇپ) ئېيتتى: «سىلەر پەقەت اﷲ غىلا ئىبادەت قىلىڭلار، مەن ھەقىقەتەن سىلەرنىڭ (اﷲ تىن غەيرىيگە ئىبادەت قىلساڭلار) بۈيۈك كۈننىڭ ئازابىغا قېلىشىڭلاردىن قورقىمەن»

Japonca: 

アードの同胞〔フード〕を思い起こしなさい。われがかれの民を砂の丘で戒めた時,確かにかれ以前にもまた以後にも,警告者たちが来て,「アッラーのほか崇拝してはならない。本当にわたしは,偉大な日の懲罰を,あなたがたのために恐れる。」(と言った。)

Arapça (Ürdün): 

«واذكر أخا عاد» هود عليه السلام «إذ» إلخ بدل اشتمال «أنذر قومه» خوَّفهم «بالأحقاف» واد باليمن به منازلهم «وقد خلت النذر» مضت الرسل «من بين يديه ومن خلفه» أي من قبل هود ومن بعده إلى أقوامهم «أن»، أي بأن قال «لا تعبدوا إلا الله» وجملة وقد خلت معترضة «إني أخاف عليكم» إن عبدتم غير الله «عذاب يوم عظيم».

Hintçe: 

और (ऐ रसूल) तुम आद को भाई (हूद) को याद करो जब उन्होंने अपनी क़ौम को (सरज़मीन) अहक़ाफ में डराया और उनके पहले और उनके बाद भी बहुत से डराने वाले पैग़म्बर गुज़र चुके थे (और हूद ने अपनी क़ौम से कहा) कि ख़ुदा के सिवा किसी की इबादत न करो क्योंकि तुम्हारे बारे में एक बड़े सख्त दिन के अज़ाब से डरता हूँ

Tayca: 

จงรำลึกถึง (ฮูด) พี่น้องคนหนึ่งของพวกอ๊าด ขณะที่เขากล่าวเตือนหมู่ชนของเขาที่เนินเขาอัลอะฮิก๊อฟ และแน่นอน บรรดาผู้ตักเตือน (ร่อซูล) ก่อนหน้าเขาและภายหลังเขา (ได้กล่าวตักเตือนว่า) พวกท่านอย่าเคารพอิบาดะฮฺผู้ใดนอกจากอัลลอฮฺ แท้จริงฉันกลัวแทนพวกท่านถึงการลงโทษแห่งวันอันยิ่งใหญ่

İbranice: 

וזכור את איש עאד, כאשר הוא הזהיר את בני עמו על גבעות החול (אזור מדברי בערב,) וכבר חלפו המזהירים לפניו ואחריו לאמור: 'עבדו רק את אלוהים, כי אני חרד עליכם , מעונש היום העצום

Hırvatça: 

I spomeni brata Adovog, kad je narod svoj u Ahkafu upozoravao - a bilo je i prije njega i poslije njega upozoravatelja: "Samo Allahu ibadet činite! Ja se bojim za vas patnje na Velikom danu!"

Rumence: 

Aminteşte-ţi de fratele adiţilor când l-a prevenit — cei care au prevenit au fost şi înaintea lui şi după el — pe poporul său din Al-Ahqaf: “Nu vă închinaţi decât lui Dumnezeu! Mă tem pentru voi de osânda unei Zile cumplite.”

Transliteration: 

Waothkur akha AAadin ith anthara qawmahu bialahqafi waqad khalati alnnuthuru min bayni yadayhi wamin khalfihi alla taAAbudoo illa Allaha innee akhafu AAalaykum AAathaba yawmin AAatheemin

Türkçe: 

Âd kavminin kardeşini de an! O, kendinden önce ve sonra uyarıcıların gelip geçtiği Ahkaf'ta, toplumunu şöyle uyarmıştı: "Allah'tan başkasına kulluk/ibadet etmeyin! Gerçek şu ki, ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum."

Sahih International: 

And mention, [O Muhammad], the brother of 'Aad, when he warned his people in the [region of] al-Ahqaf - and warners had already passed on before him and after him - [saying], "Do not worship except Allah. Indeed, I fear for you the punishment of a terrible day."

İngilizce: 

Mention (Hud) one of 'Ad's (own) brethren: Behold, he warned his people about the winding Sand-tracts: but there have been warners before him and after him: "Worship ye none other than Allah: Truly I fear for you the Penalty of a Mighty Day."

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) Ad qövmünün qardaşını (Hudu) da xatırla! Bir zaman o özündən əvvəl də, sonra da peyğəmbərlər gəlib-getmiş Əhqafda (yüksək qumsal təpələrdə) olan qövmünə belə demişdi: “Allahdan başqasına ibadət etməyin. Mən böyük günün (qiyamət gününün) sizə üz verəcək əzabından qorxuram!”

Süleyman Ateş: 

Ad'ın kardeşini (Hud'u) an: AhÆaf'taki kavmini uyarmıştı. Onun önünden ve ardından nice uyarıcılar da gelip geçti (demişti ki): "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; ben sizin, büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum."

Diyanet Vakfı: 

Ad kavminin kardeşini (Hud'u) an. Zira o, kendinden önce ve sonra uyarıcıların da gelip geçtiği Ahkaf bölgesindeki kavmine: Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum, demişti.

Erhan Aktaş: 

Âd’ın kardeşini(1) an! Hani Ahkâf’taki halkını uyarmıştı. Ondan önce de ve sonra da “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin! Ben sizin için büyük bir günün azâbından korkuyorum.” diye uyaran nice uyarıcılar gelip geçmişti.

Kral Fahd: 

Âd kavminin kardeşini (Hûd'u) an. Zira o, kendinden önce ve sonra uyarıcıların da gelip geçtiği Ahkaf bölgesindeki kavmine: Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum, demişti.

Hasan Basri Çantay: 

Aad´in biraderini —ki ondan evvel de, ondan sonra da inzâr edici peygamberler gelib geçmişdi — hatırla. Hani o, Ahkaaf daki kavmini «Allahdan başkasına kulluk etmeyin. Hakıykat ben üzerinize (gelecek) büyük bir günün azabından korkuyorum» diye tehdîd etmişdi.

Muhammed Esed: 

Ve Ad´ın kardeşini hatırlayın; hani o, gerek kendi bilgisi içinde gerekse bilgisi dışındaki zamanlarda gerçekleşmiş olan (öteki) uyarıları(n izlerini) görerek şu kum tepeleri arasında (yaşamış olan) halkını uyardı: "Yalnızca Allah´a kulluk edin! Yoksa ben, sizin dehşet verici bir günde azaba uğramanızdan korkarım!"

Gültekin Onan: 

Ad´ın kardeşini hatırla

Ali Fikri Yavuz: 

Âd kavminin kardeşini, (Hûd Aleyhisselâmı) hatırla: Hani bir vakit Ahkâf’da (yaşadıkları kumsal ve engebeli yüksek bir arazide) kavmini şöyle korkutmuştu, ki ondan evvel ve sonra da bir çok peygamberler geçmiştir: “- Allah’dan başkasına ibadet etmeyin

Portekizce: 

Menciona-lhes o irmão de Ad (Hud), que admoestou o seu povo nas dunas, embora já tivesse havido admoestadoresantes e depois dele (que lhes disseram): Nada adoreis além de Deus, porque temo por vós o castigo do dia aziago.

İsveççe: 

OCH MINNS hur [stammen] Aads broder - sedan [många] varnare passerat som han hade kännedom om och andra om vilka han var okunnig - varnade sitt folk [som levde] i sanddynernas land: "Dyrka ingen utom Gud! Jag fruktar det straff [som annars kommer att drabba] er en olycksdiger Dag!"

Farsça: 

و [سرگذشت هود] برادر قوم عاد را یاد کن، هنگامی که قومش را در سرزمین احقاف بیم داد، و بی تردید بیم دهندگانی پیش از او و پس از او [در آن سرزمین] گذشته بودند که فقط خدا را بپرستید؛ زیرا من بر شما از عذاب روزی بزرگ می ترسم.

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ) باسی (ھودی ) برای گەلی عاد بکە کاتێك گەلەکەی ترساند لە (ووڵاتی) ئەحقاف بێگومان پێغەمبەرانی زۆر ڕابوردوون لە پێش ودوای ئەویشەوە (ووتوویانە) جگە لەخوا ھیچی تر نەپەرستن، بێگومان من دەترسم لەسزای ڕۆژێکی گەورە بۆ ئێوە (پێش بێت)

Özbekçe: 

Ўз қавмини қум тепаликларда огоҳлантирган Однинг биродарини эсла! Ва ҳолбуки, ундан аввал ҳам, кейин ҳам огоҳлантирувчилар ўтган. «У зотдан ўзгага ибодат қилманглар, албатта, мен улуғ кунда бошингизга тушадиган азобдан қўрқурман», (деб). («Однинг биродаридан» мурод Пайғамбар Ҳуд алайҳиссаломдир. У киши ўз қавми Одга Аллоҳ томонидан Пайғамбар қилиб юборилганлар. Од қавми «Боида» арабларидан бўлиб, асли Арабистон ярим оролининг жанубида, Ҳазарамавт томонда, баландлик–қумтепа жойларда яшаган. (Исмоил алайҳиссаломдан аввал ўтган арабларни «Боида» араблари дейилади.)

Malayca: 

Dan ingatlah peristiwa (Nabi Hud) saudara kaum Aad, ketika ia memberi amaran kepada kaumnya yang tinggal di lembah "Al-Ahqaaf", - sedang (amarannya itu samalah seperti) amaran-amaran yang telah diberikan oleh Rasul-rasul yang terdahulu daripadanya dan yang datang sesudahnya - (dengan berkata): "Janganlah kamu menyembah melainkan Allah, sesungguhnya aku bimbang kamu akan beroleh azab hari yang besar (huru-haranya)".

Arnavutça: 

Kujtoje vëllain e Adit (Hudin), kur e paralajmëroi popullin e vet në Ahkaf, e ka pasur paralajmërues edhe para tij edhe pas tij (kur u tha atyre): “Adhuronie vetëm Perëndinë! Unë, me të vërtetë, druaj se do t’ju godet dënimi i Ditës së Madhe! –

Bulgarca: 

И спомни си [Худ -] брата на адитите, който предупреждаваше своя народ при пясъчните хълмове, където бяха минали много предупредители и дотогава, и след това: “Служете единствено на Аллах! Страхувам се за вас от мъчение във великия Ден.”

Sırpça: 

И спомени Адовог брата, кад је народ свој у Ахкафу опомињао – а било је и пре њега и после њега посланика: “Аллаха само обожавајте, ја, заиста, страхујем да ћете бити у мукама на Великом дану!”

Çekçe: 

A zmiň se o bratru ´Ádovců, když varoval lid svůj v zemi přesypů a byli již varovatelé před ním i po něm. 'Neuctívejte kromě Boha nikoho! Já věru bojím se pro vás trestu dne nesmírného!'

Urduca: 

ذرا اِنہیں عاد کے بھائی (ہودؑ) کا قصہ سناؤ جبکہ اُس نے احقاف میں اپنی قوم کو خبردار کیا تھا اور ایسے خبردار کرنے والے اُس سے پہلے بھی گزر چکے تھے اور اس کے بعد بھی آتے رہے کہ "اللہ کے سوا کسی کی بندگی نہ کرو، مجھے تمہارے حق میں ایک بڑے ہولناک دن کے عذاب کا اندیشہ ہے"

Tacikçe: 

Бародари қавми Одро ба ёд биёвар, ки чун қавми худро дар Аҳқоф бим дод — ва пеш аз ӯ паёмбароне буданд ва рафтанду пас аз ӯ паёмбароне омаданд, — ки ғайри Худои якторо напарастед, ки ман аз азоби рӯзе бузург бар шумо метарсам.

Tatarca: 

Ий Мухәммәд г-м, кешеләргә Гад кавеменең кардәше Һуд пәйгамбәрне зекер ит: "Һуд үзенең кавемен бер комлыкта Аллаһ ґәзабы белән сөйләп куркытты". Гад кавеме Йәмәндә хәҗәр дип аталган җирдә бер комлыкта яшиләр иде". Бу кавемгә Һудтан элек вә соңра пәйгамбәрләр килеп Аллаһ ґәзабы илә куркыттылар, аларның һәрбере: "Аллаһуга гына гыйбадәт кылыгыз, башка һичбер затька коллык кылмагыз, әгәр Аллаһудан башкага гыйбадәт кылсагыз кыямәт көненең олугъ ґәзабы сезгә килүдән куркабыз", – диделәр.

Endonezyaca: 

Dan ingatlah (Hud) saudara kaum 'Aad yaitu ketika dia memberi peringatan kepada kaumnya di Al Ahqaaf dan sesungguhnya telah terdahulu beberapa orang pemberi peringatan sebelumnya dan sesudahnya (dengan mengatakan): "Janganlah kamu menyembah selain Allah, sesungguhnya aku khawatir kamu akan ditimpa azab hari yang besar".

Amharca: 

የዓድንም ወንድም (ሁድን) ሕዝቦቹን በአሕቃፍ ባስጠነቀቀ ጊዜ አውሳለቸው፡፡ በስተፊቱና በስተኋላውም ብዙ አስፈራሪዎች በእርግጥ አልፈዋል፡፡ «ከአላህ በስተቀር አትግገዙ እኔ በእናነተ ላይ የከባድ ቀንን ቅጣት እፈራላችኋለሁና» በማለት (ባሰጠነቀቀ ጊዜ)፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) ஆது சமுதாயத்தின் சகோதரரை (-நபி ஹூதை) நினைவு கூர்வீராக! அவர் தனது மக்களை அஹ்காஃப் என்ற மணல் பாங்கான பிரதேசத்தில் (உள்ள அவர்களது இல்லங்களுக்கு அருகில் வைத்து) எச்சரித்த சமயத்தை நினைவு கூர்வீராக! இவருக்கு முன்னரும் எச்சரிப்பாளர்கள் திட்டமாக சென்றுள்ளனர். இவருக்குப் பின்னரும் (எச்சரிப்பாளர்கள் வந்துள்ளனர்). (அவர் எச்சரித்துக் கூறியதாவது:) “நிச்சயமாக அல்லாஹ்வைத் தவிர நீங்கள் யாரையும் வணங்காதீர்கள். நிச்சயமாக நான் உங்கள் மீது பெரிய (ஆபத்துகள் நிறைந்த) நாளின் தண்டனையை பயப்படுகின்றேன்.”

Korece: 

아드의 한 형제 후드를 상기하라 그는 굴곡진 모래 언덕에 거주했던 백성에게 경고했노라 그의 이전에도 그리고 후에도 그곳 에 경고자는 있었노라 하나님 외 에 다른 것을 섬기지 말라 실로 나는 위대한 어느날 너희에게 있 는 응벌이 두려울 뿐이라

Vietnamca: 

(Ngươi – hỡi Thiên Sứ Muhammad!) Hãy nhớ về người anh em của bộ tộc ‘Ad. (Đó là Hud), khi Y cảnh báo người dân của Y sống nơi vùng cồn cát; trước và sau Y đã có các vị cảnh báo đến bảo họ: “Các người hãy chỉ tôn thờ một mình Allah thôi. Quả thật, Ta lo sợ cho các người về sự trừng phạt của một Ngày Vĩ Đại.”