Arapça:
وَقَالُوا مَا هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا نَمُوتُ وَنَحْيَا وَمَا يُهْلِكُنَا إِلَّا الدَّهْرُ ۚ وَمَا لَهُم بِذَٰلِكَ مِنْ عِلْمٍ ۖ إِنْ هُمْ إِلَّا يَظُنُّونَ
Çeviriyazı:
veḳâlû mâ hiye illâ ḥayâtüne-ddünyâ nemûtü venaḥyâ vemâ yühlikünâ ille-ddehr. vemâ lehüm biẕâlike min `ilmin. in hüm illâ yeżunnûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hem müşrikler dediler ki: "Hayat, ancak bu dünya hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak geçen zaman yokluğa sürükler. Halbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, sadece böyle zannederler.
Diyanet İşleri:
Hayat, ancak bu dünyadaki hayatımızdır. Ölürüz ve yaşarız; bizi ancak zamanın geçişi yokluğa sürükler derler. Onların bu hususta bir bilgisi yoktur, sadece böyle sanırlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve dediler ki: Yaşayış, ancak bu dünyadaki yaşayışımızdan ibaret, ölürüz ve diriliriz ve bizi zamandan başka bir şey öldürmez ve bu hususta bir bilgileri yoktur onların, yalnız zanna kapılmışlardır onlar.
Şaban Piriş:
Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi zamandan başka bir şey yok etmez, derler. Onların bu konuda bir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca zannederler.
Edip Yüksel:
Onlar derler ki, "Biz sadece dünya hayatında yaşarız. Yaşarız, ölürüz ve bizi zamandan başkası yok etmez." Onların bu konuda bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zannediyorlar.
Ali Bulaç:
Dediler ki: "(Bütün olup biten,) Bu dünya hayatımızdan başkası değildir, ölürüz ve diriliriz; bizi "kesintisi olmayan zaman' (dehrin akışın)dan başkası yıkıma (helake) uğratmıyor." Oysa onların bununla ilgili hiçbir bilgileri yoktur; yalnızca zannediyorlar.
Suat Yıldırım:
Âhireti inkâr eden kâfirler bir de şöyle dediler: “Hayat, sadece bu dünyada yaşadığımız hayattan ibarettir: Ölürüz, yaşarız. Bizi yalnız zamanın akışı helâk eder.”Aslında, buna dair hiçbir kesin bilgileri yoktur, onlar sadece zanlarıyla böyle söylüyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve dediler ki: «Bu, bizim dünya hayatımızdan başka değildir, ölürüz ve diriliriz ve bizi dehrden başkası helâk etmez.» Halbuki, onlar için buna dâir bir bilgi yoktur. Onlar başka değil, ancak zanneder dururlar.
Yaşar Nuri Öztürk:
Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Ölüyoruz, diriliyoruz. Bizi zamandan başkası helâk etmiyor." Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Sadece sanıda bulunuyorlar.
Bekir Sadak:
Inanip, yararli is isleyenlere gelince, Rableri onlari rahmetine garkeder. Iste bu, apacik kurtulustur.
İbni Kesir:
Hayat
Adem Uğur:
Dediler ki: Hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdır. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman helâk eder. Bu hususta onların hiçbir bilgisi de yoktur. Onlar sadece zanna göre hüküm veriyorlar.
İskender Ali Mihr:
Ve: “O (hayat), dünya hayatımızdan başka birşey değildir, ölürüz ve diriliriz. Ve bizi dehrden (zamandan) başka birşey helâk edemez.” dediler. Ve onların bu konuda ilimden (nasipleri) yoktur. Onlar sadece zanda bulunurlar.
Celal Yıldırım:
Onlar dediler ki: «Bizim ancak dünya hayatımızdır
Tefhim ul Kuran:
Dediler ki: «(Bütün olup biten,) Bu dünya hayatımızdan başkası değildir, ölürüz ve diriliriz
Fransızca:
Et ils dirent : "Il n'y a pour nous que la vie d'ici-bas : nous mourons et nous vivons et seul le temps nous fait périr". Ils n'ont de cela aucune connaissance : ils ne font qu'émettre des conjectures.
İspanyolca:
Y dicen: «No hay más vida que ésta nuestra de acá. Morimos y vivimos, y nada sino la acción fatal del Tiempo nos hace perecer». Pero no tienen ningún conocimiento de eso, no hacen sino conjeturar.
İtalyanca:
Dicono: «Non c'è che questa vita terrena: viviamo e moriamo; quello che ci uccide è il tempo che passa». Invece non possiedono nessuna scienza, non fanno altro che illazioni.
Almanca:
Und sie sagten: "Es gibt Nichts außer unserem diesseitigen Leben, wir sterben und leben und uns läßt nicht sterben außer der Zeit." Und sie verfügen darüber über keinerlei Wissen. Gewiß, sie spekulieren nur.
Çince:
他们说:只有我们的今世生活,我们死的死,生的生,只有光阴能使我们消灭。他们对于那事,一无所知,他们专事猜测。
Hollandaca:
Zij zeggen: er is geen ander leven, buiten ons tegenwoordig leven. Wij sterven en wij leven, en niets dan de tijd vernietigt ons. Maar zij hebben geene kennis van deze zaak; zij volgen slechts eene ijdele meening.
Rusça:
Они сказали: "Есть только наша мирская жизнь. Мы умираем и рождаемся, и нас не губит ничего, кроме времени". У них нет об этом никакого знания. Они лишь делают предположения.
Somalice:
waxay dheheen Gaaladii wax kale ma jiro ee waa uun nolashanada dhaw, waana dhimaneynaa qaarna noolaan, waxaan waqtiga ahayna nama dilo, wax ogaansho ahna uma leh arrintaas waxaan male ahayna kuma socdaan.
Swahilice:
Na walisema: Hapana ila huu uhai wetu wa duniani - twafa na twaishi, na hapana kinacho tuhiliki isipo kuwa dahari. Lakini wao hawana ilimu ya hayo, ila wao wanadhani tu.
Uygurca:
ئۇلار (يەنى قىيامەتنى ئىنكار قىلغۇچىلار): «ھايات دېگەن پەقەت دۇنيادىكى ھاياتىمىزدۇر، ئۆلىمىز ۋە تىرىلىمىز (يەنى تۇغۇلىمىز). پەقەت زاماننىڭ ئۆتۈشى بىلەن يوق بولىمىز» (دەيدۇ). ئۇلار بۇ خۇسۇستا ھېچقانداق مەلۇماتقا ئىگە ئەمەس، ئۇلار پەقەت گۇمان بىلەن سۆزلەيدۇ
Japonca:
かれらは言う。「有るものは,わたしたちには現世の生活だけです。わたしたちは生まれたり死んだりしますが,わたしたちを滅ほすのは,時の流れだけです」しかしかれらは,これに就いて何の知識もなく,只臆測するだけである。
Arapça (Ürdün):
«وقالوا» أي منكرو البعث «ما هي» أي الحياة «إلا حياتنا» التي في «الدنيا نموت ونحيا» أي يموت بعض ويحيا بعض بأن يولدوا «وما يهلكنا إلا الدهر» أي مرور الزمان، قال تعالى: «وما لهم بذلك» المقول «من علم إن» ما «هم إلا يظنون».
Hintçe:
और वह लोग कहते हैं कि हमारी ज़िन्दगी तो बस दुनिया ही की है (यहीं) मरते हैं और (यहीं) जीते हैं और हमको बस ज़माना ही (जिलाता) मारता है और उनको इसकी कुछ ख़बर तो है नहीं ये लोग तो बस अटकल की बातें करते हैं
Tayca:
และพวกเขากล่าวว่า ไม่มีชีวิตอื่นใดดอกนอกจากการมีชีวิตของเราในโลกนี้ เราจะตายไปและเราจะมีชีวิตอยู่ และไม่มีสิ่งใดจะมาทำลายเราได้ (ให้เราตาย) นอกจากกาลเวลาเท่านั้น สำหรับพวกเขาไม่มีความรู้ในเรื่องนั้นดอก นอกจากพวกเขาเดาเองเท่านั้น
İbranice:
ואמרו: 'אין עוד חיים מלבד חיינו בעולם הזה, נמות ונחייה בחיים האלה, ורק הזמן הוא המביא עלינו כליה.' אין הם יודעים דבר על זאת, אכן הם בספק מוחלט
Hırvatça:
I oni vele: "Postoji samo život naš zemaljski, živimo i umiremo, jedino nas vrijeme uništi." A oni o tome baš ništa ne znaju, oni samo nagađaju.
Rumence:
Ei spun: “Nu avem decât Viaţa de Acum. Murim şi trăim. Doar timpul ne nimiceşte. Ei nu au nici o ştiinţă despre acestea, ci numai ceea ce îşi închipuie.
Transliteration:
Waqaloo ma hiya illa hayatuna alddunya namootu wanahya wama yuhlikuna illa alddahru wama lahum bithalika min AAilmin in hum illa yathunnoona
Türkçe:
Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Ölüyoruz, diriliyoruz. Bizi zamandan başkası helâk etmiyor." Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Sadece sanıda bulunuyorlar.
Sahih International:
And they say, "There is not but our worldly life; we die and live, and nothing destroys us except time." And they have of that no knowledge; they are only assuming.
İngilizce:
And they say: "What is there but our life in this world? We shall die and we live, and nothing but time can destroy us." But of that they have no knowledge: they merely conjecture:
Azerbaycanca:
(Qiyaməti inkar edənlər) belə deyirlər: “Dünya həyatımızdan başqa heç bir həyat yoxdur; ölürük və dirilirik (biri ölür, digəri anadan olur; biz ölürük, övladlarımız, nəslimiz isə yaşayır); bizi öldürən ancaq dəhrdir (zamanın gərdişi, ömür müddətidir; yaşa dolub qocalmağımızdır). Bu barədə onların heç bir biliyi yoxdur. Onlar ancaq zənnə qapılırlar! (Hər şeyi zamanın, vaxtın boynuna yıxmaq doğru deyildir, çünki bütün canlı və cansız məxluqat kimi zamanın özünü də yaradan Allahdır).
Süleyman Ateş:
Dediler ki: "Ne varsa dünya hayatımızdır, başka bir şey yoktur. Ölürüz, yaşarız. Bizi zamandan başkası helak etmiyor." Fakat onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zannediyorlar.
Diyanet Vakfı:
Dediler ki: Hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdır. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman helak eder. Bu hususta onların hiçbir bilgisi de yoktur. Onlar sadece zanna göre hüküm veriyorlar.
Erhan Aktaş:
Onlar, “Hayat, ancak bu dünya hayatından ibarettir. Doğar ve yaşarız, bizi ancak zaman yok eder.” dediler. Oysaki bu konuda gerçeğe dayalı hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca zanda bulunuyorlar.
Kral Fahd:
Dediler ki: Hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdır . Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman helâk eder. Bu hususta onların hiçbir bilgisi de yoktur. Onlar sadece zanna göre hüküm veriyorlar.
Hasan Basri Çantay:
Dediler ki: «Bu (hayât) dünyâ hayâtımızdan başka (bir şey) değildir. Ölüyoruz, yaşıyoruz. Bizi o sürekli zamandan başkası helak etmez». Halbuki onların buna dâir de hiçbir bilgisi yokdur. Onlar (başka değil) sâde (öyle) sanıyorlar.
Muhammed Esed:
Onlar hala: "Bu dünyadaki hayatımızdan başka bir şey yok!" derler, "Dünyaya geldiğimiz gibi ölürüz ve bizi ancak zaman yok eder". Fakat onların bu konuda hiçbir bilgileri yok, onlar sadece zannederler.
Gültekin Onan:
Dediler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Hem (kıyameti inkar eden Mekke kâfirleri) şöyle dediler: Hayat ancak bizim bu dünya hayatımızdır. Ölürüz ve yaşarız
Portekizce:
E dizem: Não há vida, além da terrena. Vivemos e morremos, e não nos aniquilará senão o tempo! Porém, com respeito aisso, carecem de conhecimento e não fazem mais do que conjecturar.
İsveççe:
Och de säger: "Det finns inget liv utom livet på jorden. Några [av oss] dör och några lever [vidare] och enbart tiden förintar oss." Men om detta har de ingen kunskap - de rör sig bara med lösa antaganden.
Farsça:
گفتند: زندگی و حیاتی جز همین زندگی و حیات دنیای ما نیست که [همواره گروهی از ما] می میریم و [گروهی] زندگی می کنیم، و ما را فقط روزگار هلاک می کند. آنان را نسبت به آنچه می گویند یقینی در کار نیست، آنان فقط حدس و گمان می زنند.
Kürtçe:
وە ووتیان ھیچ نیە جگە لە ژیانی دونیامان وە دەمرین ودەژین وە جگە لە ڕۆژگار ھیچ شتێك ئێمە لەناو نابات وە ئەوانە بەو قسانە ھیچ زانیاریان نیە تەنھا گومان دەبەن
Özbekçe:
Улар: «У(ҳаёт) фақат бу дунёдаги ҳаётимиздир. Ўламиз, тириламиз, бизни фақат замон ҳалок қилади», дерлар. Уларнинг бу ҳақда илмлари йўқ. Улар фақат гумон қиладилар, холос. (Булар даҳрийлардир, бизни фақат даҳр(замон) ўлдиради, деганлари учун шу номни олганлар. Улар ўлгандан кейин қайта тирилишни инкор этадилар.)
Malayca:
Dan mereka berkata: "Tiadalah hidup yang lain selain daripada hidup kita di dunia ini. Kita mati dan kita hidup (silih berganti); dan tiadalah yang membinasakan kita melainkan edaran zaman". Pada hal mereka tidak mempunyai sebarang pengetahuan tentang hal itu; mereka hanyalah menurut sangkaan semata- mata.
Arnavutça:
E, ata thonë: “Ekziston vetëm jeta e kësaj bote, vdesim (shumë si fëmijë) dhe jetojmë (një kohë), e vetëm koha na shkatërron”. Ata, për këtë, nuk kanë kurrfarë dijenie, ata, vetëm parafytyrojnë ashtu.
Bulgarca:
И казват: “Съществува само земният ни живот. Умираме и живеем, и само времето ни погубва.” А те нямат знание за това и само предполагат.
Sırpça:
И они кажу: „Постоји само наш земаљски живот, живимо и умиремо, једино нас време уништи.“ А они о томе баш ништа не знају, они само нагађају.
Çekçe:
Říkají: 'Neexistuje leč tento náš život pozemský, zemřeme a žijeme a pouze čas nás zahubí!' Však o tom, co říkají, žádných vědomostí nemají a jenom se tak dohadují.
Urduca:
یہ لوگ کہتے ہیں کہ "زندگی بس یہی ہماری دنیا کی زندگی ہے، یہیں ہمارا مرنا اور جینا ہے اور گردش ایام کے سوا کوئی چیز نہیں جو ہمیں ہلاک کرتی ہو" در حقیقت اِس معاملہ میں اِن کے پاس کوئی علم نہیں ہے یہ محض گمان کی بنا پر یہ باتیں کرتے ہیں
Tacikçe:
Ва гуфтанд: «Ҷуз зиндагии дунявии мо ҳеҷ нест. Мемирему зинда мешавем ва моро ғайри даҳр ҳалок накунад». Ононро ба он донише нест ва фақат дар пиндоре ҳастанд.
Tatarca:
Кыямәтне вә терелүне инкяр итүчеләр әйттеләр: "Без бу дөньяда гына яшибез, икенче дөнья юк, бәгъзеләребез үләдер, ә бәгъзеләребез анасыннан туып тереләдер, вә безне үтермидер һичнәрсә, мәгәр заманаларның үтүе белән картаеп үләбез аннан соң терелү булмый", – дип. Аларның бу сөйләгән сүзләре белемсез вә дәлилсездер, алар сукыр фикерләре белән шулай зан кылалар.
Endonezyaca:
Dan mereka berkata: "Kehidupan ini tidak lain hanyalah kehidupan di dunia saja, kita mati dan kita hidup dan tidak ada yang akan membinasakan kita selain masa", dan mereka sekali-kali tidak mempunyai pengetahuan tentang itu, mereka tidak lain hanyalah menduga-duga saja.
Amharca:
እርሷም (ሕይወት) የቅርቢቱ ሕይወታችን እንጅ ሌላ አይደለችም፡፡ «እንሞታለን፤ ሕያውም እንኾናለን፡፡ ከጊዜም (ማለፍ) በስተቀር ሌላ አያጠፋንም» አሉ፡፡ ለእነርሱም በዚህ (በሚሉት) ምንም ዕውቀት የላቸውም፡፡ እነርሱ የሚጠራጠሩ እንጅ ሌላ አይደሉም፡፡
Tamilce:
அவர்கள் கூறினார்கள்: “இது நமது உலக வாழ்க்கையைத் தவிர (இதற்கு பின்னர் நமக்கு வாழ்க்கை) இல்லை. நாம் (சில காலம் கழித்து) மரணித்து விடுவோம். இன்னும், நாம் (இப்போது) உயிர் வாழ்கிறோம். (-நமக்குப் பின்னர் நமது பிள்ளைகள் இவ்வுலகில் உயிர்வாழ்வார்கள். இப்படியே உலகம் தொடர்ந்து இருந்து கொண்டே இருக்கும்.) காலத்தைத் தவிர நம்மை (வேறொன்றும்) அழிக்காது.” (நபியே!) இதைப் பற்றி அறவே அறிவு அவர்களுக்கு இல்லை. அவர்கள் வீண் எண்ணம் எண்ணுபவர்களாகவே தவிர இல்லை.
Korece:
현세에서는 사는 것 외에 무엇이 있느뇨 우리가 죽으면 다른 세대가 살게 되리니 이것은 세월 이 그렇게 할 뿐이라고 말하니 실로 그들은 알지 못하고 단지 추측할 뿐이라
Vietnamca:
(Những kẻ phủ nhận Sự Phục Sinh) nói: “Chẳng có đời sống nào ngoài đời sống trần tục này của chúng ta, chúng ta chết và sống, không có gì hủy hoại chúng ta ngoại trừ thời gian.” (Những kẻ phủ nhận Sự Phục Sinh) chẳng có một chút hiểu biết nào về điều đó cả, chúng chỉ suy đoán mà thôi.
Ayet Linkleri: