Arapça:
اللَّهُ لَطِيفٌ بِعِبَادِهِ يَرْزُقُ مَن يَشَاءُ ۖ وَهُوَ الْقَوِيُّ الْعَزِيزُ
Çeviriyazı:
allâhü leṭîfüm bi`ibâdihî yerzüḳu mey yeşâ'. vehüve-lḳaviyyü-l`azîz.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah kullarına çok lütufkârdır. Dilediğine rızık verir. O çok kuvvetlidir, çok güçlüdür.
Diyanet İşleri:
Allah, kullarına lütufta bulunandır. Dilediğini rızıklandırır. Kuvvetli olan da güçlü olan da O'dur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Allah, kullarına lutfeder, dilediğini rızıklandırır ve odur pek kuvvetli ve üstün.
Şaban Piriş:
Allah, kullarına karşı çok lütufkardır. Dilediğini rızıklandırır. Çok kuvvetli ve güçlü olan O’dur.
Edip Yüksel:
ALLAH kullarına lütfedendir. Dilediğini ve/veya dileyeni rızıklandırır. O Güçlüdür, Üstündür.
Ali Bulaç:
Allah, kullarına karşı lütuf sahibidir; dilediğini rızıklandırır. O, kuvvetlidir, Azizdir.
Suat Yıldırım:
Allah kullarına büyük lütuf sahibidir. Dilediği her kulunu, bir türlü rızıklandırır. O, pek kuvvetlidir, üstün kudret sahibidir. [11,6]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Allah, kullarına çok lütfedicidir, dilediğini merzûk buyurur. Ve O, (her şeye) kâdirdir, galiptir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah, kullarına çok lütufkârdır; dilediğini rızıklandırır. O'dur en güçlü, O'dur en yüce...
Bekir Sadak:
(25-26) Kullarinin tevbesini kabul eden, kotulukleri affeden, yaptiklarinizi bilen, inanip yararli isler isleyenlerin duasini kabul eden, lutfuyla onlarin ecrini arttiran O´dur. Ama, inkarcilar icin cetin azap vardir.
İbni Kesir:
Allah
Adem Uğur:
Allah kullarına lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O kuvvetlidir, güçlüdür.
İskender Ali Mihr:
Allah, kullarına Lâtif´tir (lütufkâr). Dilediği kimseyi rızıklandırır. Ve O, Kaviyy´dir (kuvvetli), Azîz´dir (yüce ve şerefli).
Celal Yıldırım:
Allah, kullarına çok lûtufkâr, çok şefkatli bol insanlıdır. Dilediğini rızıklandırır. O çok kuvvetli ve kudretlidir, çok üstün ve çok güçlüdür.
Tefhim ul Kuran:
Allah, kullarına karşı lütuf sahibi olandır
Fransızca:
Allah est doux envers Ses serviteurs. Il attribue [Ses biens] à qui Il veut. Et c'est Lui le Fort, le Puissant.
İspanyolca:
Alá es bondadoso con Sus siervos. Provee a las necesidades de quien Él quiere. Él es el Fuerte, el Poderoso.
İtalyanca:
Allah è dolce con i Suoi servi e concede a chi vuole. Egli è il Forte, l'Eccelso
Almanca:
ALLAH ist Seinen Dienern gegenüber allgütig. ER gewährt Rizq, wem ER will. Und ER ist Der Allkräftige, Der Allwürdige.
Çince:
真主是慈爱他的众仆的,他供给他所欲供给的人,他确是至刚的,确是万能的。
Hollandaca:
God is goed voor zijne dienaren, hij zorgt voor hen die hem behagen, en hij, de Almachtige, is gestreng.
Rusça:
Аллах добр к Своим рабам и наделяет уделом, кого пожелает. Он - Всесильный, Могущественный.
Somalice:
Eebe waa u naxariisbadanaha addoomadiisa wuxuuna arzuqaa cidduu doono, waana xoogbadane adkaade ah.
Swahilice:
Mwenyezi Mungu ni Mpole kwa waja wake. Humruzuku ampendaye. Naye ni Mwenye nguvu, Mtukufu.
Uygurca:
اﷲ بەندىلىرىگە كۆيۈنگۈچىدۇر، ئۇ خالىغان ئادەمگە (كەڭ) رىزىق بېرىدۇ، اﷲ كۈچلۈكتۇر، غالىبتۇر
Japonca:
アッラーはそのしもべに対して,やさしくあられ,御心に適う者に恵みを与えられる。かれは強大にして偉力ならびなき方である。
Arapça (Ürdün):
«الله لطيف بعباده» برهم وفاجرهم حيث لم يهلكهم جوعاً بمعاصيهم «يرزق من يشاء» من كل منهم ما يشاء «وهو القوي» على مراده «العزيز» الغالب على أمره.
Hintçe:
और ख़ुदा अपने बन्दों (के हाल) पर बड़ा मेहरबान है जिसको (जितनी) रोज़ी चाहता है देता है वह ज़ोर वाला ज़बरदस्त है
Tayca:
อัลลอฮฺทรงเอ็นดูต่อปวงบ่าวของพระองค์ ทรงประทานปัจจัยยังชีพแก่ผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์ และพระองค์เป็นผู้ทรงพลัง ผู้ทรงอำนาจ
İbranice:
אלוהים רב חסד לעבדיו והוא מפרנס את מי שירצה והוא החזק והעזוז
Hırvatça:
Allah je dobrostiv prema robovima Svojim; On daje opskrbu kome hoće, i On je Moćni i Silni.
Rumence:
Dumnezeu este binevoitor cu robii Săi. El înzestrează pe cine voieşte. El este Tarele, Puternicul!
Transliteration:
Allahu lateefun biAAibadihi yarzuqu man yashao wahuwa alqawiyyu alAAazeezu
Türkçe:
Allah, kullarına çok lütufkârdır; dilediğini rızıklandırır. O'dur en güçlü, O'dur en yüce...
Sahih International:
Allah is Subtle with His servants; He gives provisions to whom He wills. And He is the Powerful, the Exalted in Might.
İngilizce:
Gracious is Allah to His servants: He gives Sustenance to whom He pleases: and He has power and can carry out His Will.
Azerbaycanca:
Allah Öz bəndələrinə çox lütfkardır; istədiyinə ruzi verər. O, yenilməz qüvvət, qüdrət sahibidir!
Süleyman Ateş:
Allah kullarına lutufkardır, dilediğini rızıklandırır. O kuvvetlidir, galiptir.
Diyanet Vakfı:
Allah kullarına lütufkardır, dilediğini rızıklandırır. O kuvvetlidir, güçlüdür.
Erhan Aktaş:
Allah, kullarına karşı çok hoşnut edicidir. Dilediğini rızıklandırır.(1) O, Mutlak Güç Sahibi’dir, Mutlak Üstün Olan’dır.
Kral Fahd:
Allah kullarına lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O kuvvetlidir, güçlüdür.
Hasan Basri Çantay:
Allah, kullarına çok lûtufkârdır. Kimi dilerse onu rızıklandırır. O (muradına haakim ve) kavidir, yegâne gaalibdir.
Muhammed Esed:
Allah kullarına çok lütufkardır; dilediğine rızık verir, çünkü yalnız O güçlüdür, yücedir.
Gültekin Onan:
Tanrı, kullarına karşı lütuf sahibidir
Ali Fikri Yavuz:
Allah, kullarına çok lütûf ihsan edendir. Her dilediğini bir türlü rızıklandırır. O, çok kuvvetlidir, her şeye gâlibdir.
Portekizce:
Deus é Amabilíssimo para com os Seus servos. Agracia quem Lhe apraz, porque é o Poderoso, o Fortíssimo.
İsveççe:
GUD VISAR Sina tjänare en ofattbar välvilja. Han ger den Han vill hans uppehälle. Han äger all styrka, all makt.
Farsça:
خدا نسبت به بندگانش بسیار مهربان و نیکوکار است، هر که را بخواهد روزی می بخشد و او نیرومند و توانای شکست ناپذیر است.
Kürtçe:
خوا دڵسۆزە بەبەندەکانی ھەرکەسی بوێت ڕزق و ڕۆزی دەدات وە ھەر ئەوە بەھێز و باڵادەسەت
Özbekçe:
Аллоҳ бандаларига лутфлидир. У хоҳлаган кишига ризқ берур. У зот кучлигу азиздир. (Яъни, бандаларнинг ким бўлишидан қатъи назар, уларга шафқат қилади, яхшилик кўрсатади, исёнларига қарамай, уларга хайру баракаларини сероб қилиб қўяди.)
Malayca:
Allah Maha Lembut tadbirNya (serta melimpah-limpah kebaikan dan belas kasihanNya) kepada hamba-hambaNya; Ia memberi rezeki kepada sesiapa yang dikehendakiNya (menurut peraturan yang telah ditetapkan), dan Dia lah Yang Maha Kuat, lagi Maha Kuasa.
Arnavutça:
Perëndia është i mirë ndaj robërve të Vet; Ai i jep furnizim kujt të dojë, dhe Ai është i Plotëfuqishëm dhe i Pushtetshëm.
Bulgarca:
Аллах е жалостив към Своите раби. Дава Той препитание на когото пожелае. Той е Всесилния, Всемогъщия.
Sırpça:
Аллах је благ према слугама Својим; Он даје опскрбу коме хоће, и Он је Моћни и Силни.
Çekçe:
Bůh ke služebníkům Svým je láskyplný, a uštědřuje, komu chce - On silný je i mocný.
Urduca:
اللہ اپنے بندوں پر بہت مہربان ہے جسے جو کچھ چاہتا ہے دیتا ہے، وہ بڑی قوت والا اور زبردست ہے
Tacikçe:
Худо бо бандагонаш меҳрубон аст. Ҳар киро бихоҳад, рӯзӣ медиҳад. Ва Ӯ тавонову ғолиб аст!
Tatarca:
Аллаһ бәндәләренә яхшылык ияседер, ягъни кешеләрне ямансызлыкка, гөнаһлы эшкә вә җәһәннәмгә чакырмый һәм ул эшләргә этәрми, бәлки иманлы, динле һәм изге гамәлле булырга чакыра һәм Коръән белән җәннәткә юл салган, шул юл белән җәннәтләремә килегез, мәңгегә нигъмәтләрем эчендә сый-хөрмәттә булыгыз, ди. Җәннәт нигъмәтләре белән теләгән кешесен ризыкландырыр, вә Ул зур куәтле вә һәр эштә җиңүчедер.
Endonezyaca:
Allah Maha lembut terhadap hamba-hamba-Nya; Dia memberi rezeki kepada yang di kehendaki-Nya dan Dialah Yang Maha Kuat lagi Maha Perkasa.
Amharca:
አላህ በባሮቹ ሩህሩህ ነው፡፡ ለሚሻው ሰው (በሰፊው) ሲሳይን ይሰጣል፡፡ እርሱም ብርቱው አሸናፊው ነው፡፡
Tamilce:
அல்லாஹ், தன் அடியார்கள் மீது மிக கருணை(யும் தயவும்) உடையவன். அவன், தான் நாடுகிறவர்களுக்கு உணவளிக்கிறான். அவன்தான் மிக வலிமை உள்ளவன், (யாவரையும்) மிகைத்தவன்.
Korece:
하나님은 그분의 종들에게 자비로우사 그분이 원하는 자에게일용할 양식을 주시노라 실로 그 분은 강하심과 권능으로 충만하심이라
Vietnamca:
Allah nhân từ đối với đám bầy tôi của Ngài. Ngài muốn ban bổng lộc cho người nào là tùy ý Ngài. Ngài là Đấng Toàn Lực, Đấng Toàn Năng.
Ayet Linkleri: