Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

136

Ayet No: 

429

Sayfa No: 

67

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أُولَٰئِكَ جَزَاؤُهُم مَّغْفِرَةٌ مِّن رَّبِّهِمْ وَجَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا ۚ وَنِعْمَ أَجْرُ الْعَامِلِينَ

Çeviriyazı: 

ülâike cezâühüm magfiratüm mir rabbihim vecennâtün tecrî min taḥtihe-l'enhâru ḫâlidîne fîhâ. veni`me ecru-l`âmilîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte onların mükafatı (ödülleri) Rableri tarafından bağışlanma ve altından ırmaklar akan, ebedî kalacakları cennetlerdir. Çalışanların mükafatı ne güzeldir!

Diyanet İşleri: 

Onların hareketlerinin karşılığı Rablerinden bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlerdir. İyi davrananların ne güzel ecri vardır!

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlar, öyle kişilerdir ki yaptıklarının karşılığı, Rablerinin yarlıgaması ve kıyılarından ırmaklar akan cennetlerdir, ebedi olarak kalırlar orada ve iyi işlerde bulunanların mükafatı, ne de güzeldir.

Şaban Piriş: 

İşte böyle olanların mükâfatı, Rableri tarafından bağışlanmak ve altlarından ırmaklar akan cennetlerdir. Orada ebedidirler. Böyle çalışanların mükâfatı ne güzeldir.

Edip Yüksel: 

Onlara, Rab'lerinden bağışlanma ve altından ırmaklar akan cennetlerle karşılık verilir; orada sürekli kalırlar. Çalışanların ödülü ne güzeldir.

Ali Bulaç: 

İşte bunların karşılığı, Rablerinden bağışlanma ve içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlerdir. (Böyle) Yapıp-edenlere ne güzel bir karşılık (ecir var).

Suat Yıldırım: 

İşte onların mükâfatları, Rab'leri tarafından büyük bir af ile, kendilerinin ebedî olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler olacaktır. Güzel iş yapanların mükâfatı ne de güzel!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İşte onların mükâfaatları mağfirettir. Ve altlarından ırmaklar akar cennetlerdir. Onlar orada ebedî kalıcılardır. Ve ne güzeldir âmil olanların mükâfaatı!

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşte bunların ödülleri Rablerinden bir bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Sürekli kalacaklardır orada. İş yapıp değer üretenlerin ücreti ne güzeldir!

Bekir Sadak: 

Eger siz (Uhud´da) bir yara almissaniz, (size dusman olan) o topluluk da (Bedir´de) benzeri bir yara almisti. Boylece biz, Allah´in gercek muminleri ortaya cikarmasi ve icinizden sahitler edinmesi icin, bu gunleri bazan lehe, bazan da aleyhe dondurup duruyoruz. Allah, zulmedenleri sevmez.

İbni Kesir: 

İşte onların mükafatı: Rabblarından bir mağfiret ve altından ırmaklar akan cennetlerdir. Orada temelli kalacaklardır. Ne de güzeldir mükafatı iş yapanların.

Adem Uğur: 

İşte onların mükâfatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir!

İskender Ali Mihr: 

İşte onların mükâfatları, Rab´lerinden mağfiret ve altlarından nehirler akan, içlerinde devamlı kalacakları cennetlerdir. (Böyle) amel edenlerin mükâfatları ne güzel!

Celal Yıldırım: 

İşte onların mükâfatı Rablarından bir bağışlama ve altlarından ırmaklar akan cennetlerdir

Tefhim ul Kuran: 

İşte bunların karşılığı, Rablerinden bağışlanma ve içinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan cennetlerdir. (Böyle) Yapıp edenlere ne güzel bir karşılık (ecir var.)

Fransızca: 

Ceux-là ont pour récompense le pardon de leur Seigneur, ainsi que les Jardins sous lesquels coulent les ruisseaux, pour y demeurer éternellement. Comme est beau le salaire de ceux qui font le bien !

İspanyolca: 

Su retribución será el perdón de su Señor y jardines por cuyos bajos fluyen arroyos, en los que estarán eternamente. ¡Qué grata es la recompensa de los que obran bien!

İtalyanca: 

Essi avranno in compenso il perdono del loro Signore e i Giardini in cui scorrono i ruscelli, e vi rimarranno in perpetuo. Che bella ricompensa per coloro che ben agiscono!

Almanca: 

Für diese ist ihre Belohnung Vergebung von Ihrem HERRN und Dschannat, die von Flüssen durchflossen sind, in denen sie ewig bleiben. Und was für eine schöne Belohnung für die gottgefällig Handelnden!

Çince: 

这等人的报酬,是从他们的主发出的赦宥,和下临诸河的乐园,他们得永居其中。遵行者的报酬真优美!

Hollandaca: 

Deze allen zullen genade van hunnen Heer ontvangen, en tuinen van beken doorsneden, waarin zij eeuwig zullen wonen. Hoe heerlijk is het loon van hen die wel handelen.

Rusça: 

воздаянием будут прощение от их Господа и Райские сады, в которых текут реки и в которых они пребудут вечно. Как же прекрасно воздаяние тружеников!

Somalice: 

Kuwaas Abaalkoodu waa Dambi dhaafka Eebahood iyo Jannooyin ay Dureeri dhexdeeda Wabiyaal iyagoo ku waari dhexdeeda, waxaa Wanaagsan Abaalka kuwa Camal Falay.

Swahilice: 

Hao malipo yao ni msamaha kwa Mola wao Mlezi, na Bustani zipitazo mito kati yake. Humo watadumu, na mwema mno ujira wa watendao.

Uygurca: 

ئۇلارنىڭ (يەنى يۇقىرىقى خىسلەتلەرگە ئىگە كىشىلەرنىڭ) مۇكاپاتى پەرۋەردىگارى تەرىپىدىن بولغان مەغپىرەت ۋە ئاستىدىن ئۆستەڭلار ئېقىپ تۇرىدىغان جەننەتلەردۇر. بۇ يەرلەردە ئۇلار مەڭگۈ قالىدۇ. ياخشى ئىش قىلغۇچىلارنىڭ ئېرىشىدىغان ساۋابى نېمىدېگەن ياخشى!

Japonca: 

これらの者への報奨は,主からの寛大な御赦しと,川が下を流れる楽園であり,かれらはその中に永遠に住むであろう。奮闘努力する者への恩恵は何とよいことであろう。

Arapça (Ürdün): 

«أولئك جزاؤهم مغفرة من ربهم وجنات تجري من تحتها الأنهار خالدين فيها» حال مقدرة، أي مقدرين الخلود فيها إذا دخلوها «ونعم أجر العاملين» بالطاعة هذا الأجر.

Hintçe: 

ऐसे ही लोगों की जज़ा उनके परवरदिगार की तरफ़ से बख्शिश है और वह बाग़ात हैं जिनके नीचे नहरें जारी हैं कि वह उनमें हमेशा रहेंगे और (अच्छे) चलन वालों की (भी) ख़ूब खरी मज़दूरी है

Tayca: 

ชนเหล่านี้แหละการตอบแทนแก่พวกเขาคือการอภัยโทษจากพระเจ้าของพวกเขาและบรรดาสวนสวรรค์ ซึ่งมีแม่น้ำหลายสายไหลอยู่ภายในสวนเหล่านั้น โดยที่พวกเขาจะพำนักอยู่ในสวนเหล่านั้นตลอดกาล และรางวัลของผู้ทำงาน นั้นช่างเลิศจริงๆ

İbranice: 

כל אלה, גמולם הוא סליחה מריבונם וגני עדן אשר נהרות זורמים מתחתיהם, שבהם יחיו לעולם. מה טוב הוא גמול העמלים

Hırvatça: 

To su oni čija je nagrada oprost Gospodara njihova, i bašče kroz koje rijeke teku, gdje će vječno ostati. Divne li nagrade za one koji tako postupaju!

Rumence: 

Aceştia sunt cei care îşi vor căpăta răsplata: iertarea de la Domnul lor şi Grădinile pe sub care curg râuri, unde vor veşnici. Cât de bună este răsplata făptuitorilor de bine!

Transliteration: 

Olaika jazaohum maghfiratun min rabbihim wajannatun tajree min tahtiha alanharu khalideena feeha waniAAma ajru alAAamileena

Türkçe: 

İşte bunların ödülleri Rablerinden bir bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Sürekli kalacaklardır orada. İş yapıp değer üretenlerin ücreti ne güzeldir!

Sahih International: 

Those - their reward is forgiveness from their Lord and gardens beneath which rivers flow [in Paradise], wherein they will abide eternally; and excellent is the reward of the [righteous] workers.

İngilizce: 

For such the reward is forgiveness from their Lord, and Gardens with rivers flowing underneath,- an eternal dwelling: How excellent a recompense for those who work (and strive)!

Azerbaycanca: 

Onların mükafatı öz Rəbbi tərəfindən bağışlanmaq və (ağacları) altından çaylar axan cənnətlərdir ki, orada əbədi qalacaqlar. Yaxşı işlər görənlərin mükafatı nə gözəldir!

Süleyman Ateş: 

İşte onların mükafatı Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde sürekli kalacakları cennetlerdir. Çalışanların ücreti ne güzeldir!

Diyanet Vakfı: 

İşte onların mükafatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükafatı ne güzeldir!

Erhan Aktaş: 

İşte onların yaptıklarının karşılığı, Rabb’lerinin bağışlaması ve içinden ırmaklar akan ve içinde sürekli kalacakları Cennetlerdir. Böyle yapanlara verilen karşılık, ne güzeldir.

Kral Fahd: 

İşte onların mükâfatı, Rableri tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir!

Hasan Basri Çantay: 

İşte onlar (böyle). Onların mükâfatı Rablerinden bir yarlığama ve altından ırmaklar akan cennetlerdir ki orada ebedî kalıcıdırlar. (Böyle) yapanların mükâfatı ne güzeldir.

Muhammed Esed: 

İşte bunlar, mükafat olarak Rablerinden bağışlanma ve mesken olarak içinden ırmaklar akan hasbahçeler bulacaklar: gayret gösterenler için ne güzel bir mükafat!

Gültekin Onan: 

İşte bunların karşılığı, rablerinden bağışlanma ve içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlerdir. (Böyle) yapıp edenlere ne güzel bir karşılık (ecir var).

Ali Fikri Yavuz: 

İşte onların mükâfatı, Rablerinden bir mağfiret ve ağaçları altından ırmaklar akan cennetlerdir. Orada ebedî olarak kalacaklardır. Şu işleri yapanların mükâfatı ne de güzeldir!...

Portekizce: 

Para estes a recompensa será uma indulgência do seu Senhor, terão jardins, abaixo dos quais correm os rios, ondemorarão eternamente. Quão excelente é a recompensa dos diligentes!

İsveççe: 

Den lön [som väntar] dem skall vara deras Herres förlåtelse och lustgårdar, vattnade av bäckar, där de skall förbli till evig tid - en härlig belöning för dem som arbetat och strävat!

Farsça: 

پاداش آنان آمرزشی است از سوی پروردگارشان، و بهشت هایی که از زیرِ [درختانِ] آن نهرها جاری است، در آن جاودانه اند؛ و پاداش عمل کنندگان، نیکوست.

Kürtçe: 

ئا ئەوانە پاداشتیان لێ بووردنە لەلایەن پەروەردگاریانەوە و چەند باخاتێک (بەھەشتێک) کەڕوبارەکان دەڕۆن بەژێریاندا ئەمێننەوە لەو بەھەشتانەدا بەھەمیشەیی چەند چاکە پاداشتی چاکەکاران

Özbekçe: 

Ана ўшаларнинг мукофотлари Роббиларидан бўлган мағфират ва остидан анҳорлар оқиб турган жаннатлар бўлиб, улар унда абадий қолурлар. Амал қилувчиларнинг ажри қандай ҳам яхши!

Malayca: 

Orang-orang yang demikian sifatnya, balasannya ialah keampunan dari Tuhan mereka, dan Syurga-syurga yang mengalir di bawahnya beberapa sungai, mereka kekal di dalamnya; dan yang demikian itulah sebaik-baik balasan (bagi) orang- orang yang beramal.

Arnavutça: 

Shpërblimi i tyre është falja madhështore (e mëkateve) nga ana e Zotit të tyre dhe xhennetet nëpër të cilët rrjedhin lumenjt! E në to do të qëndrojnë përherë. Sa shpërblim i bukur është ky, për ata që punojnë vepra të bukura!

Bulgarca: 

на такива наградата им е опрощение от техния Господ и Градините, сред които реки текат, там ще пребивават вечно. И колко прекрасна е отплатата за дейните!

Sırpça: 

То су они чија је награда опрост њиховог Господара, и баште кроз које теку реке, где ће вечно да остану. Дивне ли награде за оне који тако поступају!

Çekçe: 

A odměnou těchto bude odpuštění od Pána jejich a zahrady, pod nimiž řeky tekou a v nichž budou nesmrtelní. Jak krásná to odměna těm, kdož dobré konali!

Urduca: 

ایسے لوگوں کی جزا ان کے رب کے پاس یہ ہے کہ وہ ان کو معاف کر دے گا اور ایسے باغوں میں انہیں داخل کرے گا جن کے نیچے نہریں بہتی ہونگی اور وہاں وہ ہمیشہ رہیں گے کیسا اچھا بدلہ ہے نیک عمل کرنے والوں کے لیے

Tacikçe: 

Ҷазои инҳо омурзиши Парвардигорашон аст ва низ биҳиштҳое ки дар он наҳрҳо ҷорист. Дар он ҷо ҷовидонанд ва чӣ некӯст ҷазои некӯкорон!

Tatarca: 

Бу тәүбә итүчеләрнең җәзасы, Раббылары тарафыннан гафу ителмәк һәм җимеш агачлары астыннан елгалар ага торган җәннәтләр. Изге гамәл кылучыларның җәзасы нинди хуш нигъмәтләрдер.

Endonezyaca: 

Mereka itu balasannya ialah ampunan dari Tuhan mereka dan surga yang di dalamnya mengalir sungai-sungai, sedang mereka kekal di dalamnya; dan itulah sebaik-baik pahala orang-orang yang beramal.

Amharca: 

እነዚያ ምንዳቸው ከጌታቸው ምሕረትና በውስጣቸው ዘውታሪዎች ሲኾኑ በሥሮቻቸው ወንዞች የሚፈሱባቸው ገነቶችም ናቸው፡፡ የሠሪዎችም ምንዳ (ገነት) ምንኛ አማረች!፡፡

Tamilce: 

அத்தகையவர்கள் - அவர்களின் கூலி அவர்களுடைய இறைவனிடமிருந்து மன்னிப்பும், சொர்க்கங்களும் ஆகும். அவற்றின் கீழ் ஆறுகள் ஓடும். அவர்கள் அதில் நிரந்தரமாக தங்கி இருப்பார்கள். நல்ல அமல் செய்பவர்களின் கூலி மிக சிறந்ததாக இருக்கும்!

Korece: 

그들에게 보상이 있어 주님의 관용이 있을 것이며 물이 흐르 는 천국이 있어 그곳에서 영생하 며 무한한 은혜가운데 있을 것이 라

Vietnamca: 

Những người đó, phần thưởng dành cho họ là sự tha thứ từ Thượng Đế của họ cùng với những Ngôi Vườn Thiên Đàng bên dưới có các dòng sông chảy, họ sẽ sống trong đó mãi mãi. Thật phúc thay về phần thưởng dành cho những người làm việc (thiện tốt).