Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

41

Sûredeki Ayet No: 

47

Ayet No: 

4265

Sayfa No: 

482

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

۞ إِلَيْهِ يُرَدُّ عِلْمُ السَّاعَةِ ۚ وَمَا تَخْرُجُ مِن ثَمَرَاتٍ مِّنْ أَكْمَامِهَا وَمَا تَحْمِلُ مِنْ أُنثَىٰ وَلَا تَضَعُ إِلَّا بِعِلْمِهِ ۚ وَيَوْمَ يُنَادِيهِمْ أَيْنَ شُرَكَائِي قَالُوا آذَنَّاكَ مَا مِنَّا مِن شَهِيدٍ

Çeviriyazı: 

ileyhi yüraddü `ilmü-ssâ`ah. vemâ taḫrucü min ŝemerâtim min ekmâmihâ vemâ taḥmilü min ünŝâ velâ teḍa`u illâ bi`ilmih. veyevme yünâdîhim eyne şürakâî ḳâlû âẕennâke mâ minnâ min şehîd.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kıyamet zamanını bilmek ancak Allah'a havale edilir. Onun bilgisi dışında hiçbir meyve kabuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah onlara: "Bana koştuğunuz ortaklarım nerede?" diye seslendiği gün, onlar: "Senin ortağın olduğuna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arz ederiz." derler.

Diyanet İşleri: 

Kıyametin ne zaman kopacağı bilgisi ona aittir. O'nun bilgisi dışında hiçbir ürün kabuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Onlara: "Bana koştuğunuz ortaklar nerede?" diye seslendiği gün: "Sana, buna dair bizden hiçbir şahit olmadığınıarzederiz" derler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kıyametin, ne vakit kopacağına dair bilgi, Allah'a aittir ve onun hükmü ve bilgisi olmadan meyveler, tomurcuklarından ve kabuklarından çıkamaz ve hiçbir kadın gebe kalamaz ve çocuğunu doğuramaz ve o gün, nerede şeriklerim diye nida edilir onlara da sana bildirdik zaten derler, bu hususta bir tanığımız bile yok.

Şaban Piriş: 

(Kıyamet) Saatinin ilmi sadece Allah’a aittir. Onun bilgisi olmadan ne meyveler kabuklarından çıkar; ne bir dişi hamile kalır ve ne de doğurur. Allah; onlara: Nerede ortaklarım? diye seslendiği gün: Bir şahidimiz olmadığını sana bildiririz, derler.

Edip Yüksel: 

Saatın (dünyanın sonunun) bilgisi O'nun katındadır. O'nun bilgisi olmadan ne meyveler kabuklarından çıkabilir, ne de bir dişi gebe kalır veya doğum yapar. "Hani benim ortaklarım nerede?" diye onlara seslendiği gün, onlar: "Hiçbirimizin buna şahitlik etmediğini sana arzederiz," derler.

Ali Bulaç: 

Kıyamet-saatinin ilmi O'na döndürülür. O'nun ilmi olmaksızın, hiçbir meyve tomurcuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz da. Onlara: "Benim ortaklarım nerede" diye sesleneceği gün, dediler ki: "Sana arzettik ki, bizden hiçbir şahid yok."

Suat Yıldırım: 

Kıyamet (yani dirilme) vaktini yalnız O bilir.O'nun bilgisi ve izni olmaksızın, ne bir meyve tomurcuğundan çıkabilir, ne her hangi bir dişi hamile kalabilir, ne hâmile olan biri yavrusunu doğurabilir.Gün gelir: “Neredeymiş Bana ortak saydığınız putlar?” diye nida eder de, müşrikler: “İçimizden buna şahitlik edecek bir tek kişi bile olmadığını Sana arz ederiz!” derler. [7,187; 79,44; 6,59; 13,8; 35,11]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Kıyameti bilmek, O´na havale olunur ve ne meyvelerden bir şey, tomurcuklarından çıkar ve ne de bir dişi yüklü kalır ve ne de doğurur, illâ O´nun bilmesiyledir. Ve o gün ki, onlara nidâ eder ki: «Nerede benim ortaklarım?» Derler ki: «Sana arzettik, bizden hiç bir şahit yoktur.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kıyamet saatine ilişkin bilgi, Allah'a bırakılır. O'nun ilmi dışında ne meyveler kabuğundan çıkar ne de bir dişi gebe kalır veya doğurur. "Ortaklarım nerede?" diye seslendiği gün, şöyle diyeceklerdir: "Bizden hiçbir tanık olmadığını sana arz ederiz."

Bekir Sadak: 

Onun hak oldugu meydana cikincaya kadar varligimizin belgelerini onlara hem dis dunyada ve hem de kendi iclerinde gosterecegiz. Rabbinin her seye sahit olmasi yetmez mi?

İbni Kesir: 

Kıyamet saatının bilgisi, ancak O´na aittir. O´nun ilmi olmadıkça hiç bir meyve tomurcuklarından çıkmaz. Hiç bir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Onlara: Nerede Benim ortaklarım? diye seslendiği gün derler ki: Bizden hiç bir şahid olmadığını Sana arzederiz.

Adem Uğur: 

Kıyamet gününün bilgisi, O´na havale edilir. O´nun bilgisi dışında hiçbir meyve (çekirdeği) kabuğunu yarıp çıkamaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah onlara: Ortaklarım nerede! diye seslendiği gün: Buna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arzederiz, derler.

İskender Ali Mihr: 

O saatin (kıyâmetin) ilmi O´na döndürülür (O´na aittir). O´nun ilmi olmadan, hiçbir meyve, tomurcuğundan çıkmaz. Hiçbir kadın, hamile kalmaz ve doğum yapamaz. Onlara “Benim ortaklarım nerede?” diye seslenileceği gün “Sana arzettik, bizden bir şahit yoktur.” dediler (derler).

Celal Yıldırım: 

Kıyâmet´in kopuş saati bilgisi O´na çevrilir (Allah´a aittir). O´nun bilgisi dışında ne meyvalar tomurcuklarından çıkar, ne de bir dişi gebe kalır, ne de doğurur. O gün (Allah´a) ortak koşanlara : «Nerede bana ortak koştuklarınız ?» diye seslenir. Onlar, «içimizde buna hiçbir şâhid bulunmadığını bildirdik» derler,

Tefhim ul Kuran: 

Kıyamet saatinin ilmi O´na döndürülür. O´nun ilmi olmaksızın, hiçbir meyve tomurcuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz da. Onlara: «Benim ortaklarım nerede» diye sesleneceği gün, dediler ki: «Sana arzettik ki, bizden hiçbir şahid olan yok.»

Fransızca: 

A Lui revient la connaissance de l'Heure. Aucun fruit ne sort de son enveloppe, aucune femelle ne conçoit ni ne met bas sans qu'Il n'en ait connaissance. Et le jour où Il les appellera : "Où sont Mes associés ? ", ils diront : "Nous Te déclarons qu'il n'y a point de témoin parmi nous" !

İspanyolca: 

A Él se le remite el conocimiento de la Hora. Ningún fruto deja su cubierta, ninguna hembra concibe o pare sin que Él lo sepa. Cuando Él les llame: «¿Dónde están Mis asociados?». dirán: «Te aseguramos que ninguno de nosotros los ha visto».

İtalyanca: 

[Appartiene] a Lui la scienza dell'Ora e non c'è frutto che esca dal suo involucro o femmina gestante o partoriente di cui non abbia conoscenza. Nel Giorno in cui li convocherà [dirà]: «Dove sono coloro che Mi associavate?»; risponderanno: «Ti informiamo che tra noi non c'è nessuno che lo testimoni».

Almanca: 

Auf Ihn wird hinsichtlich des Wissens über die Stunde verwiesen. Und nicht brechen von den Früchten aus ihren Blütenkelchen hervor und nicht wird eine Weibliche schwanger und nicht entbindet sie außer mit Seinem Wissen! Und an dem Tag, wenn ER sie ruft: "Wo sind Meine (angeblichen) Partner?!" Sagen sie: "Wir teilten Dir mit, keiner von uns ist Zeuge."

Çince: 

关于复活时的认识,只归于他;果实的脱萼,女性的怀孕和分娩,无一不在他的洞鉴中。在那日,他将问他们:你们妄称为我人伙伴的,在哪里呢?他们将说:我们报告你,我们中绝没有一个人能作证这件事。

Hollandaca: 

Hem is de kennis van het uur des oordeels voorbehouden, en er komt geene vrucht uit den knop voort, die haar omwikkeld houdt, noch ontvangt eene vrouw in hare ingewanden, noch wordt zij van hare vrucht bevrijd, dan met zijne kennis. Op den dag waarop hij hen tot zich zal roepen, zeggende: Waar zijn de makkers, welke gij mij hebt toegeschreven? zullen zij antwoorden: Wij verzekeren u, dat daar voor geen getuige onder ons is.

Rusça: 

К Нему восходит знание о Часе. Не вырастет ни один плод из завязи, не понесет и не родит ни одна самка без Его ведома. В тот день, когда Он воззовет к ним: "Где же Мои сотоварищи?" - они скажут: "Мы дали тебе знать, что никто из нас не станет свидетельствовать".

Somalice: 

Xagiisaana loo celiyaa ogida Saacadda (Qiyaame) midhana kama soobaxaan Sabuulkooda, mana uuroobo Dhadig mana dhalo ogaanshaha Eebe la'aantiiis, Maalintuu ku dhihi away kuwaad ila wadaajiseenna waxay dhihi waxaan ku ogaysiinnay Nagamidma aha Ruux marag furi arintaas.

Swahilice: 

UJUZI wa kuijua Saa ya Kiyama unarudishwa kwake tu Mwenyezi Mungu. Na matunda hayatoki katika mafumba yake, wala mwanamke hachukui mimba, wala hazai, ila kwa kujua kwake. Na siku atakayo waita, akawaambia: Wako wapi washirika wangu? Hapo watasema: Tunakiri kwako ya kwamba hapana miongoni mwetu anaye shuhudia hayo.

Uygurca: 

قىيامەتنىڭ ۋاقتىنى بىلىش پەقەت اﷲ قا خاستۇر (يەنى قىيامەتنىڭ قاچان بولىدىغانلىقىنى اﷲ تىن باشقا كىشى بىلمەيدۇ). مېۋىلەرنىڭ بوغۇنلىرىدىن چىقىشى، ھەر قانداق چىشىنىڭ ھامىلدار بولۇشى ۋە تۇغۇشى اﷲ نىڭ ئىلمىنىڭ سىرتىدا ئەمەستۇر، ئۇ كۈندە اﷲ ئۇلارغا: «مېنىڭ شېرىكلىرىم (يەنى سىلەر ماڭا شېرىك كەلتۈرگەن نەرسىلەر) قەيەردە؟» دەپ نىدا قىلىدۇ، ئۇلار: «ساڭا مەلۇم قىلىمىزكى، ئارىمىزدا ھېچ كىشى (سېنىڭ شېرىكىڭ بار دەپ) گۇۋاھلىق بېرەلمەيدۇ» دەيدۇ

Japonca: 

(審判の)時に関する知識は,かれだけが知るところ。かれが知らずに,一つの果実も,その外皮から出てくるものではない。また女や雌が子を宿すことも分娩することもない。その日,かれらに尋ねられる。「われの同僚とやら(の偶像たち)は,何処にいるのか。」かれらは申し上げよう。「あなたに御伝えします。わたしたちの中には一人の証人もおりません。」

Arapça (Ürdün): 

«إليه يردُّ علم الساعة» متى تكون لا يعلمها غيره «وما تخرج من ثمرة» وفي قراءة ثمرات «من أكمامها» أوعيتها جمع كِم بكسر الكاف إلا بعلمه «وما تحمل من أنثى ولا تضع إلا بعلمه ويوم يناديهم أين شركائي قالوا آذناك» أعلمناك الآن «ما منا من شهيد» أي شاهد بأن لك شريكاً.

Hintçe: 

क़यामत के इल्म का हवाला उसी की तरफ है (यानि वही जानता है) और बगैर उसके इल्म व (इरादे) के न तो फल अपने पौरों से निकलते हैं और न किसी औरत को हमल रखता है और न वह बच्चा जनती है और जिस दिन (ख़ुदा) उन (मुशरेकीन) को पुकारेगा और पूछेगा कि मेरे शरीक कहाँ हैं- वह कहेंगे हम तो तुझ से अर्ज़ कर चूके हैं कि हम में से कोई (उनसे) वाकिफ़ ही नहीं

Tayca: 

ความรู้แห่งยามอวสานนั้นถูกอ้างกลับไปยังพระองค์ ไม่มีผลไม้ใดออกมาจากเปลือกของมัน และไม่มีหญิงใดอุ้มครรภ์ หรือคลอดทารกออกมา เว้นแต่ด้วยความรอบรู้ของพระองค์ และวันที่พระองค์ทรงร้องเรียกพวกเขาว่า ไหนเล่าภาคีทั้งหลายของข้า พวกเขาจะกล่าวว่า เราขอยืนยันต่อพระองค์ว่า ไม่มีผู้ใดในหมู่พวกเราเป็นพยานได้

İbranice: 

אליו מוחזר הידע של השעה (יום הדין.) אין פרי בוקע מעטיפתו, ואין נקבה הרה או יולדת שלא על דעתו. ביום אשר יקרא אליהם: 'היכן השותפים' הם יאמרו: 'הודענו כי אין בינינו מי שיעיד שהם היו קיימים

Hırvatça: 

Samo On zna kad će Smak svijeta nastupiti. A ni plodovi ne izlaze iz cvjetnih čaški svojih, i nijedno žensko ne zanese i ne rodi, a da On to ne zna. A na Dan kad ih On upita: "Gdje su oni koje ste smatrali Meni ravnim?", oni će odgovoriti: "Javljamo Ti da niko od nas to ne tvrdi."

Rumence: 

A Lui este ştiinţa Ceasului. Nici un fruct nu iese din coaja sa, nici o femeie nu poartă rod şi nu naşte fără ştirea Sa. În Ziua când le va striga: “Unde sunt cei alăturaţi Mie?” Ei vor spune: “Te asigurăm că nu este printre noi nici un martor!”

Transliteration: 

Ilayhi yuraddu AAilmu alssaAAati wama takhruju min thamaratin min akmamiha wama tahmilu min ontha wala tadaAAu illa biAAilmihi wayawma yunadeehim ayna shurakaee qaloo athannaka ma minna min shaheedin

Türkçe: 

Kıyamet saatine ilişkin bilgi, Allah'a bırakılır. O'nun ilmi dışında ne meyveler kabuğundan çıkar ne de bir dişi gebe kalır veya doğurur. "Ortaklarım nerede?" diye seslendiği gün, şöyle diyeceklerdir: "Bizden hiçbir tanık olmadığını sana arz ederiz."

Sahih International: 

To him [alone] is attributed knowledge of the Hour. And fruits emerge not from their coverings nor does a female conceive or give birth except with His knowledge. And the Day He will call to them, "Where are My 'partners'?" they will say, "We announce to You that there is [no longer] among us any witness [to that]."

İngilizce: 

To Him is referred the Knowledge of the Hour (of Judgment: He knows all): No date-fruit comes out of its sheath, nor does a female conceive (within her womb) nor bring forth the Day that (Allah) will propound to them the (question), "Where are the partners (ye attributed to Me?" They will say, "We do assure thee not one of us can bear witness!"

Azerbaycanca: 

O saatı (qiyamətin nə vaxt qopacağını) bilmək yalnız Ona aiddir. O bilmədən heç bir meyvə qabığından (tumurcuğundan) çıxmaz, heç bir qadın hamilə olmaz və bari-həmlini yerə qoymaz. (Allah) onlara (müşriklərə məzəmmət və istehza ilə): “Şəriklərim haradadır? – deyəcəyi gün, onlar: “(Ey Rəbbimiz!) Biz Sənə ərz etdik ki, aramızda (Sənin şərikin olduğuna şəhadət verə biləcək) heç bir şahid yoxdur!” – deyə cavab verəcəklər.

Süleyman Ateş: 

(Duruşma) Sa'ati(ni) bilmek, Allah'a havale edilir. O'nun bilgisi olmadan ne meyvalar kabuklarından çıkar, ne bir dişi gebe kalır ve ne de doğurur. (Alah) Onlara: "Ortaklarım nerede?" diye ünlediği gün: "Sana arz ederiz ki bizden hiçbir gören yok." dermişlerdir.

Diyanet Vakfı: 

Kıyamet gününün bilgisi, O'na havale edilir. O'nun bilgisi dışında hiçbir meyve (çekirdeği) kabuğunu yarıp çıkamaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah onlara: Ortaklarım nerede! diye seslendiği gün: Buna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arzederiz, derler.

Erhan Aktaş: 

O Sâ’at’ın(1) bilgisi yalnızca O’na havale olunur. O’nun bilgisi(2) dışında hiçbir ürün kabuğundan çıkmaz. Hiçbir dişi hamile kalmaz ve doğum yapmaz. Onlara: “Bana ortak koştuklarınız nerede?” diye seslenileceği gün, onlar: “Bizden bir tanık olmadığını(3) Sana bildiririz.” derler.

Kral Fahd: 

Kıyamet gününün bilgisi, O'na havale edilir. O'nun bilgisi dışında hiçbir meyve (çekirdeği) kabuğunu yarıp çıkamaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah onlara: Ortaklarım nerede! diye seslendiği gün: Buna dair bizden hiçbir şahit olmadığını sana arzederiz, derler.

Hasan Basri Çantay: 

O saatin ilmi ancak Ona irca olunur. Onun ilmi olmaksızın (hattâ) meyvelerden hiçbiri tomurcuklarından çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Onlara «Benim ortaklarım nerede?» diye nida edileceği gün (görürsün ki şöyle) demişlerdir (diyeceklerdir): «Sana arzetdik. Bizden hiçbir şâhid yokdur».

Muhammed Esed: 

Son Saat´in ne zaman geleceği bilgisi yalnız O´nun katındadır. O´nun bilgisi olmadan ne meyveler kabuklarını çatlatır, ne de bir dişi gebe kalır veya doğurur. O Gün Allah, onlara: "Benim şu (sözde) ortaklarım neredeler şimdi?" diye seslendiğinde (hiç tereddütsüz) cevap verecekler: "İtiraf ederiz ki hiçbirimiz (başkasının senin ilahlığına ortak olduğuna) tanık olmuş değiliz!"

Gültekin Onan: 

Kıyamet saatinin ilmi O´na döndürülür. O´nun ilmi olmaksızın, hiçbir meyve tomurcuğundan çıkmaz, hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz da. Onlara: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Vaktini kimse bilemiyeceği) kıyametin ilmi Allah’a havale edilir. Hem O’nun ilmi olmadıkca meyvelerden hiç biri tomurcuklarından çıkmaz, hiç bir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz. Allah, müşriklere: “- Nerede imiş ortaklarım?” diye nida edeceği gün, şöyle diyeceklerdir: “- Sana arz ederek bildiririz ki, bizden (sana ortak bulunduğuna) şahidlik edecek bir kimse yoktur.”

Portekizce: 

Só a Ele concerne o conhecimento da Hora. E nenhum fruto sai do seu invólucro e nenhuma fêmea fica prenhe ou gera,sem o Seu conhecimento. No dia em que Ele os convoca, (perguntará): Onde estão os parceiros que Me atribuístes? Dirão:Asseguramos-Te que nenhum de nós pode testemunhar!

İsveççe: 

Han ensam har kunskapen om den Yttersta stundens ankomst; ingen frukt tränger fram ur sitt hölje och ingen varelse av honkön blir havande, inte heller föder hon, utan Hans vetskap. Den Dag då Han skall fråga [avgudadyrkarna]: "Var är [nu] Mina medgudar?" - kommer de att svara: "Vi måste erkänna att ingen av oss kan vittna [att de finns]."

Farsça: 

آگاهی و دانش به قیامت [و اینکه چه زمانی برپا می شود و چه خواهد شد] فقط ویژه اوست؛ و میوه ها از غلاف هایشان بیرون نمی آیند، و هیچ ماده ای حامله نمی شود و وضع حمل نمی کند مگر به دانش او. و روزی که [خدا] مشرکان را ندا می دهد: شریکانی که برای من می پنداشتید، کجایند؟ می گویند: [پس از روشن شدن حقایق بر ما] قاطعانه به تو اعلام می کنیم که هیچ گواهی از میان ما [بر اینکه تو را شریکی هست] وجود ندارد؛

Kürtçe: 

زانینی ڕۆژی دوایی تەنیا بۆ لای خوا دەگەڕێنرێتەوە وە ھەر بەروبوومێك کە لە پێست و قەباغەکەی دێتە دەرەوە و ھەر مێینەیەك ئاوس دەبێ و (سکەکەی) دادەنێت ئەوە (خوا) ئاگای لێیە وە ڕۆژێك خوا (ھاوبەش پەیدا کەران) بانگ دەکات (پێیان دەڵێت) ھاوبەشانێك (کەداتان نابوو بۆ من) لەکوێن دەڵێن پێمان ڕاگەیاندی کەس لەئێمە شایەت نین (تۆھاوبەشت ھەبێت)

Özbekçe: 

Соат (Қиёмат) илми Унинг Ўзигагина қайтарилур. Барча меваларнинг гулкосаларидан чиқиши ҳам, ҳар бир урғочининг нимага ҳомиладор бўлиши ҳам, нимани туғиши ҳам фақат Унинг илми ила бўлур. У зот уларга: «Менинг шерикларим қани?!» деб нидо қиладиган кунда, улар: «Биз Сенга билдирамизки, бунга биздан бирорта гувоҳ йўқ», дерлар.

Malayca: 

Kepada (ilmu pengetahuan) Allah jua lah kembalinya soal mengetahui masa datangnya hari kiamat; dan (demikianlah tiap-tiap apa yang akan berlaku, kerana) sebiji buah (umpamanya) tidak akan keluar dari kelopaknya, dan seorang ibu tidak akan mengandung dan tidak akan melahirkan anak, melainkan (pada masa dan keadaan yang betul tepat) dengan pengetahuan Allah. Dan pada hari Tuhan menyeru mereka (yang musyrik, dengan bertanya kepada mereka): "Mana dia makhluk-makhluk yang kamu sifatkan menjadi sekutu-sekutuKu?" Mereka menjawab: "Kami mengakui kepadaMu (wahai Tuhan kami), bahawa tidak ada di antara kami seorang pun yang mahu menjadi saksi (kerana anggapan kami dahulu telah nyata salahnya)!"

Arnavutça: 

Vetëm Perëndia është i dijshëm kur do të ndodhë Çasti (Kijameti). Kurrfarë fruti nuk mund të dalë prej kupës së lules, as femra nuk mund të mbetet shtatzënë, as të lind, - pa dijeninë e Tij. E, atë Ditë kur Ai i thërret (idhujtarët): “Ku janë shokët e Mi, që m’i përshkruanit Mua?” Ata përgjigjen: “Na të lajmërojmë Ty se prej nesh nuk ka asnjë dëshmitar për ta (se janë shok të Tu)”.

Bulgarca: 

При Него е знанието за Часа. И не излиза плод от своята обвивка, и не забременява женска, и не ражда без Неговото знание. В този Ден Той ще ги призове: “Къде са Моите съдружници?”. Ще рекат: “Известяваме те, няма сред нас свидетел.”

Sırpça: 

Само Он зна кад ће да наступи Смак света. А ни плодови не излазе из својих цветних чашица, и ниједно женско не занесе и не роди, а да Он то не зна. А на Дан кад их Он упита: “Где су они које сте поред Мене обожавали?” Они ће одговорити: “Обавештавамо Те да нико од нас то не тврди.”

Çekçe: 

A jen Jemu přísluší o Hodině vědění. Plod žádný z obalu svého nevystoupí a samice žádná nepočne a neporodí bez Jeho vědomí. V den, kdy zavolá k nim: 'Kde že jsou společníci Moji?', odvětí nevěřící: 'Sdělujeme ti, že mezi námi svědka žádného o tom není.'

Urduca: 

اُس ساعت کا علم اللہ ہی کی طرف راجع ہوتا ہے، وہی اُن سارے پھلوں کو جانتا ہے جو اپنے شگوفوں میں سے نکلتے ہیں، اسی کو معلوم ہے کہ کونسی مادہ حاملہ ہوئی ہے اور کس نے بچہ جنا ہے پھر جس روز وہ اِن لوگوں کو پکارے گا کہ کہاں ہیں میرے وہ شریک؟ یہ کہیں گے، "ہم عرض کر چکے ہیں، آج ہم میں سے کوئی اِس کی گواہی دینے والا نہیں ہے"

Tacikçe: 

Илм ба рӯзи қиёмат назди Ӯст. Ва ҳар мевае аз ғилофи худ берун меояд ва ҳар модае ҳомиладор мешаваду мезояд, албатта ки Ӯ ба он огоҳ аст. Ва он рӯз, ки онҳоро нидо диҳад, ки шарикони Ман куҷоянд? Гӯянд: Огоҳат кардем, ки касе аз мо ба ширк гувоҳӣ намедиҳад!

Tatarca: 

Кыямәтнең кайчан булачагын белү Аллаһуга кайтарылыр, вә чәчәктән бер җимеш чыкмас, вә һичбер хатын балага йөкле булмас вә баласын тудырмас, мәгәр бу эшләр бар да Аллаһ белеме, Аның ярдәме илә булыр. Кыямәт көнне Аллаһ мөшрикләргә нида кылып әйтер: "Кая Миңа тиң кылган сынымнарыгыз?" Мөшрикләр әйтерләр: "Ий Раббыбыз, без инде хәбәр бирдек, Синең шәригең-тиңдәшең барлыгына безләрдән һичкем шаһит булачак түгелдер".

Endonezyaca: 

Kepada-Nya-lah dikembalikan pengetahuan tentang hari Kiamat. Dan tidak ada buah-buahan keluar dari kelopaknya dan tidak seorang perempuanpun mengandung dan tidak (pula) melahirkan, melainkan dengan sepengetahuan-Nya. Pada hari Tuhan memanggil mereka: "Dimanakah sekutu-sekutu-Ku itu?", mereka menjawab: "Kami nyatakan kepada Engkau bahwa tidak ada seorangpun di antara kami yang memberi kesaksian (bahwa Engkau punya sekutu)".

Amharca: 

ጊዜይቱን ማወቅ ወደእርሱ ይመለሳል ከፍሬዎችም ከሽፋኖቻቸው አይወጡም፡፡ ከሴትም አንዲትም አታረግዝም፣ አትወልድምም በዕውቀቱ ቢኾን እንጅ፡፡ «ተጋሪዎቼ የት ናቸው?» በማለት በሚጠራቸው ቀንም «ከእኛ ውስጥ (ባላንጣ አልለ ብሎ) ምንም መስካሪ አለመኖሩን አስታወቅንህ» ይላሉ፡፡

Tamilce: 

மறுமையைப் பற்றிய அறிவு அவன் பக்கமே திருப்பப்படுகிறது. (அவனை அன்றி மறுமை நிகழப்போவதை யாரும் அறியமாட்டார்.) அவனது ஞானமில்லாமல் பழங்களில் எதுவும் அவற்றின் பாலைகளில் இருந்து வெளிவருவதில்லை, பெண்களில் எவரும் கர்ப்பமடைவதுமில்லை, அவர்கள் குழந்தை பெற்றெடுப்பதுமில்லை. இன்னும், “எனக்கு இணையாக்கப்பட்ட தெய்வங்கள் எங்கே?” என்று அவன் அவர்களை அழைக்கின்ற நாளில் அவர்கள் கூறுவார்கள்: “(இன்றைய தினம்) எங்களில் யாரும் (உனக்கு இணை உள்ளது என) சாட்சி சொல்பவர் இல்லை என்று நாங்கள் உனக்கு அறிவித்து விட்டோம்.”

Korece: 

그때를 아는 분은 하나님뿐 이라 또한 열매가 껍질을 벗고 나오는 것과 여성이 임신을 하는 것과 출산하는 것도 하나님은 다 아심이라 그날 그들을 불러 하나님 에 비유했던 것들이 어디에 있느 뇨 라고 질문하시리니 이때 그들 은 저희 가운데 한 사람의 증인도없나이다 라고 대답하리라

Vietnamca: 

Kiến thức về Giờ Tận Thế chỉ thuộc một mình (Allah). Không một trái cây nào lú ra khỏi vỏ của nó cũng như không một người phụ nữ nào mang thai và hạ sinh mà Ngài lại không biết. Vào Ngày mà Ngài sẽ gọi chúng đến hỏi: “Đâu rồi những thần linh mà các ngươi cho là những đối tác của TA?” Chúng sẽ nói: “Bầy tôi xin bảo đảm với Ngài không một ai trong bầy tôi làm chứng (cho điều đó).”