Arapça:
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مُوسَىٰ بِآيَاتِنَا وَسُلْطَانٍ مُّبِينٍ
Çeviriyazı:
veleḳad erselnâ mûsâ biâyâtinâ vesülṭânim mübîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Andolsun Musa'yı âyetlerimizle ve açık bir delil ile gönderdik.
Diyanet İşleri:
And olsun ki Musa'yı, mucizelerimiz ve apaçık delillerle Firavun, Haman ve Karun'a göndermişizdir. Onlar: "Bu, yalancı sihirbazın biridir" demişlerdi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve andolsun ki Musa'yı delillerimizle ve apaçık bir burhanla göndermiştik.
Şaban Piriş:
Musa’yı mucizelerimiz ve apaçık bir delille göndermiştik.
Edip Yüksel:
Musa'yı ayetlerimiz ve apaçık bir yetki ile gönderdik.
Ali Bulaç:
Andolsun, Biz Musa'yı ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik;
Suat Yıldırım:
Gerçekten Biz Mûsa'yı âyetlerimiz, mûcizelerimiz ve apaçık bir yetki ile Firavun’a, Hâman’a ve Kârun’a gönderdik de onlar:“Bu yalancı bir sihirbazdır!” dediler. [51,52-53]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Andolsun ki, Mûsa´yı âyetler ve apaçık bir emr-i kahir ile gönderdik.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun, Mûsa'yı da ayetlerimizle ve apaçık bir kanıtla göndermiştik.
Bekir Sadak:
«Ey milletim
İbni Kesir:
Andolsun ki
Adem Uğur:
Andolsun ki biz Musa´yı mucizelerimiz ve apaçık hüccetle, gönderdik.
İskender Ali Mihr:
Ve andolsun ki Musa (A.S)´ı âyetlerimizle ve apaçık bir sultanla (delil, mucize ve kitap ile) gönderdik.
Celal Yıldırım:
(23-24) And olsun ki, biz, Musa´yı mu´cizelerle ve açık belgelerle Fir´avn´a, Hâmân´a ve Karun´a peygamber olarak gönderdik. Onlar ise, «bu çok yalancı bir sihirbazdır» dediler.
Tefhim ul Kuran:
Andolsun, biz Musa´yı ayetlerimizle ve apaçık ispatlı bir delille gönderdik
Fransızca:
Nous envoyâmes effectivement Moïse avec Nos signes et une preuve évidente,
İspanyolca:
Enviamos Moisés con Nuestros signos y con una autoridad manifiesta
İtalyanca:
Già inviammo Mosè, con i Nostri segni ed autorità evidente,
Almanca:
Und gewiß, bereits entsandten WIR Musa mit Unseren Ayat und einem eindeutigen Beweis
Çince:
我确已派遣穆萨带着我的迹象和明证,
Hollandaca:
Wij zonden vroeger Mozes met onze teekenen en duidelijke macht,
Rusça:
Мы послали Мусу (Моисея) с Нашими знамениями и ясным доказательством
Somalice:
Dhab ahaan yaan (Nabi) Muuse ugu dirray isagoo wata aayaadkanaga iyo xujo cad.
Swahilice:
Na kwa yakini tulimtuma Musa pamoja na Ishara zetu na uthibitisho ulio wazi,
Uygurca:
بىز مۇسانى مۆجىزىلىرىمىز بىلەن، روشەن دەلىل بىلەن ھەقىقەتەن پىرئەۋنگە، ھامانغا ۋە قارۇنغا ئەۋەتتۇق، ئۇلار (مۇسانى) يالغانچى، سېھىرگەر دېيىشتى
Japonca:
先にわれは,わが印と明らかな権威をもってムーサーを遺わした。
Arapça (Ürdün):
«ولقد أرسلنا موسى بآياتنا وسلطان مبين» برهان بيَّن ظاهر.
Hintçe:
और हमने मूसा को अपनी निशानियाँ और रौशन दलीलें देकर
Tayca:
และโดยไม่แน่นอน เราได้ส่งมูซามาพร้อมด้วยสัญญาณต่าง ๆ ของเราและหลักฐานอันชัดแจ้ง
İbranice:
וכבר שלחנו את משה עם אותותינו ועם סמכות הסולח ברורה
Hırvatça:
Mi smo poslali Musaa sa znakovima Našim i dokazom jasnim,
Rumence:
Noi l-am trimis pe Moise cu semnele Noastre şi cu o împuternicire desluşită
Transliteration:
Walaqad arsalna moosa biayatina wasultanin mubeenin
Türkçe:
Yemin olsun, Mûsa'yı da ayetlerimizle ve apaçık bir kanıtla göndermiştik.
Sahih International:
And We did certainly send Moses with Our signs and a clear authority
İngilizce:
Of old We sent Moses, with Our Signs and an authority manifest,
Azerbaycanca:
Həqiqətən, Biz Musanı ayələrimizlə və açıq-aydın bir dəlillə göndərdik.
Süleyman Ateş:
Andolsun biz Musa'yı ayetlerimizle ve apaçık bir yetki ile gönderdik:
Diyanet Vakfı:
Andolsun ki biz Musa'yı mucizelerimiz ve apaçık hüccetle, gönderdik.
Erhan Aktaş:
Ant olsun ki, Mûsâ’yı âyetlerimizle ve apaçık bir yetkiyle gönderdik:
Kral Fahd:
Andolsun ki biz Musa'yı mucizelerimiz ve apaçık hüccetle, gönderdik.
Hasan Basri Çantay:
(23-24) Andolsun ki biz Musâyı mucizelerimizle ve apaçık bir hüccetle Fir´avna, Hâmâne ve Kaaruna gönderdik de (ona) «Çok yalancı bir sihirbaz» dediler..
Muhammed Esed:
Biz, Musa´yı mesajlarımızla ve (Bizden aldığı) açık bir yetki ile göndermiştik
Gültekin Onan:
Andolsun, biz Musa´yı ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik
Ali Fikri Yavuz:
Doğrusu biz, Mûsa’yı mucizelerimizle ve apaçık bir delille gönderdik:
Portekizce:
Havíamos enviado Moisés com os Nossos sinais e uma autoridade evidente.
İsveççe:
OCH VI sände Moses med Våra budskap och ett klart bevis på hans myndighet
Farsça:
و به راستی موسی را با معجزات خود و برهانی آشکار فرستادیم،
Kürtçe:
سوێند بەخوا بێگومان موسامان نارد بەچەند موعجیزە و بەڵگەی ڕوونەوە (بەتەوراتەوە)
Özbekçe:
Батаҳқиқ, Биз Мусони Ўз оятларимиз ва очиқ ҳужжат ила юбордик.
Malayca:
Dan demi sesungguhnya! Kami telah mengutuskan Nabi Musa membawa ayat-ayat Kami dan bukti (mukjizat) yang jelas nyata
Arnavutça:
Me të vërtetë, Ne e kemi dërguar Musain me dokumentet Tona dhe me mrekulli të qartë –
Bulgarca:
И Муса изпратихме с Нашите знамения и с явен довод
Sırpça:
Ми смо послали Мојсија са Нашим речима и јасним доказом,
Çekçe:
A vyslali jsme již dříve Mojžíše se znameními svými a se zjevnou pravomocí
Urduca:
ہم نے موسیٰؑ کو
Tacikçe:
Мо Мӯсоро бо оёти Худ ва ҳуҷҷате ошкор фиристодем
Tatarca:
Тәхкыйк Без Мусаны ачык аятьләр вә могъҗизалар белән җибәрдек.
Endonezyaca:
Dan sesungguhnya telah Kami utus Musa dengan membawa ayat-ayat Kami dan keterangan yang nyata,
Amharca:
ሙሳንም በተዓምራቶቻችንና በግልጽ ማስረጃ በእርግጥ ላክነው፡፡
Tamilce:
திட்டவட்டமாக மூஸாவை நமது அத்தாட்சிகளுடன் இன்னும் தெளிவான ஆதாரத்துடன் அனுப்பினோம்,
Korece:
하나님이 모세를 통하여 그 분의 말씀과 분명한 능력을 주 었나니
Vietnamca:
Quả thật, TA đã phái Musa cùng với các phép lạ của TA và một thẩm quyền rõ ràng,
Ayet Linkleri: