Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

40

Sûredeki Ayet No: 

23

Ayet No: 

4156

Sayfa No: 

469

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مُوسَىٰ بِآيَاتِنَا وَسُلْطَانٍ مُّبِينٍ

Çeviriyazı: 

veleḳad erselnâ mûsâ biâyâtinâ vesülṭânim mübîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Andolsun Musa'yı âyetlerimizle ve açık bir delil ile gönderdik.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki Musa'yı, mucizelerimiz ve apaçık delillerle Firavun, Haman ve Karun'a göndermişizdir. Onlar: "Bu, yalancı sihirbazın biridir" demişlerdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve andolsun ki Musa'yı delillerimizle ve apaçık bir burhanla göndermiştik.

Şaban Piriş: 

Musa’yı mucizelerimiz ve apaçık bir delille göndermiştik.

Edip Yüksel: 

Musa'yı ayetlerimiz ve apaçık bir yetki ile gönderdik.

Ali Bulaç: 

Andolsun, Biz Musa'yı ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik;

Suat Yıldırım: 

Gerçekten Biz Mûsa'yı âyetlerimiz, mûcizelerimiz ve apaçık bir yetki ile Firavun’a, Hâman’a ve Kârun’a gönderdik de onlar:“Bu yalancı bir sihirbazdır!” dediler. [51,52-53]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Andolsun ki, Mûsa´yı âyetler ve apaçık bir emr-i kahir ile gönderdik.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun, Mûsa'yı da ayetlerimizle ve apaçık bir kanıtla göndermiştik.

Bekir Sadak: 

«Ey milletim

İbni Kesir: 

Andolsun ki

Adem Uğur: 

Andolsun ki biz Musa´yı mucizelerimiz ve apaçık hüccetle, gönderdik.

İskender Ali Mihr: 

Ve andolsun ki Musa (A.S)´ı âyetlerimizle ve apaçık bir sultanla (delil, mucize ve kitap ile) gönderdik.

Celal Yıldırım: 

(23-24) And olsun ki, biz, Musa´yı mu´cizelerle ve açık belgelerle Fir´avn´a, Hâmân´a ve Karun´a peygamber olarak gönderdik. Onlar ise, «bu çok yalancı bir sihirbazdır» dediler.

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun, biz Musa´yı ayetlerimizle ve apaçık ispatlı bir delille gönderdik

Fransızca: 

Nous envoyâmes effectivement Moïse avec Nos signes et une preuve évidente,

İspanyolca: 

Enviamos Moisés con Nuestros signos y con una autoridad manifiesta

İtalyanca: 

Già inviammo Mosè, con i Nostri segni ed autorità evidente,

Almanca: 

Und gewiß, bereits entsandten WIR Musa mit Unseren Ayat und einem eindeutigen Beweis

Çince: 

我确已派遣穆萨带着我的迹象和明证,

Hollandaca: 

Wij zonden vroeger Mozes met onze teekenen en duidelijke macht,

Rusça: 

Мы послали Мусу (Моисея) с Нашими знамениями и ясным доказательством

Somalice: 

Dhab ahaan yaan (Nabi) Muuse ugu dirray isagoo wata aayaadkanaga iyo xujo cad.

Swahilice: 

Na kwa yakini tulimtuma Musa pamoja na Ishara zetu na uthibitisho ulio wazi,

Uygurca: 

بىز مۇسانى مۆجىزىلىرىمىز بىلەن، روشەن دەلىل بىلەن ھەقىقەتەن پىرئەۋنگە، ھامانغا ۋە قارۇنغا ئەۋەتتۇق، ئۇلار (مۇسانى) يالغانچى، سېھىرگەر دېيىشتى

Japonca: 

先にわれは,わが印と明らかな権威をもってムーサーを遺わした。

Arapça (Ürdün): 

«ولقد أرسلنا موسى بآياتنا وسلطان مبين» برهان بيَّن ظاهر.

Hintçe: 

और हमने मूसा को अपनी निशानियाँ और रौशन दलीलें देकर

Tayca: 

และโดยไม่แน่นอน เราได้ส่งมูซามาพร้อมด้วยสัญญาณต่าง ๆ ของเราและหลักฐานอันชัดแจ้ง

İbranice: 

וכבר שלחנו את משה עם אותותינו ועם סמכות הסולח ברורה

Hırvatça: 

Mi smo poslali Musaa sa znakovima Našim i dokazom jasnim,

Rumence: 

Noi l-am trimis pe Moise cu semnele Noastre şi cu o împuternicire desluşită

Transliteration: 

Walaqad arsalna moosa biayatina wasultanin mubeenin

Türkçe: 

Yemin olsun, Mûsa'yı da ayetlerimizle ve apaçık bir kanıtla göndermiştik.

Sahih International: 

And We did certainly send Moses with Our signs and a clear authority

İngilizce: 

Of old We sent Moses, with Our Signs and an authority manifest,

Azerbaycanca: 

Həqiqətən, Biz Musanı ayələrimizlə və açıq-aydın bir dəlillə göndərdik.

Süleyman Ateş: 

Andolsun biz Musa'yı ayetlerimizle ve apaçık bir yetki ile gönderdik:

Diyanet Vakfı: 

Andolsun ki biz Musa'yı mucizelerimiz ve apaçık hüccetle, gönderdik.

Erhan Aktaş: 

Ant olsun ki, Mûsâ’yı âyetlerimizle ve apaçık bir yetkiyle gönderdik:

Kral Fahd: 

Andolsun ki biz Musa'yı mucizelerimiz ve apaçık hüccetle, gönderdik.

Hasan Basri Çantay: 

(23-24) Andolsun ki biz Musâyı mucizelerimizle ve apaçık bir hüccetle Fir´avna, Hâmâne ve Kaaruna gönderdik de (ona) «Çok yalancı bir sihirbaz» dediler..

Muhammed Esed: 

Biz, Musa´yı mesajlarımızla ve (Bizden aldığı) açık bir yetki ile göndermiştik

Gültekin Onan: 

Andolsun, biz Musa´yı ayetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik

Ali Fikri Yavuz: 

Doğrusu biz, Mûsa’yı mucizelerimizle ve apaçık bir delille gönderdik:

Portekizce: 

Havíamos enviado Moisés com os Nossos sinais e uma autoridade evidente.

İsveççe: 

OCH VI sände Moses med Våra budskap och ett klart bevis på hans myndighet

Farsça: 

و به راستی موسی را با معجزات خود و برهانی آشکار فرستادیم،

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بێگومان موسامان نارد بەچەند موعجیزە و بەڵگەی ڕوونەوە (بەتەوراتەوە)

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, Биз Мусони Ўз оятларимиз ва очиқ ҳужжат ила юбордик.

Malayca: 

Dan demi sesungguhnya! Kami telah mengutuskan Nabi Musa membawa ayat-ayat Kami dan bukti (mukjizat) yang jelas nyata

Arnavutça: 

Me të vërtetë, Ne e kemi dërguar Musain me dokumentet Tona dhe me mrekulli të qartë –

Bulgarca: 

И Муса изпратихме с Нашите знамения и с явен довод

Sırpça: 

Ми смо послали Мојсија са Нашим речима и јасним доказом,

Çekçe: 

A vyslali jsme již dříve Mojžíše se znameními svými a se zjevnou pravomocí

Urduca: 

ہم نے موسیٰؑ کو

Tacikçe: 

Мо Мӯсоро бо оёти Худ ва ҳуҷҷате ошкор фиристодем

Tatarca: 

Тәхкыйк Без Мусаны ачык аятьләр вә могъҗизалар белән җибәрдек.

Endonezyaca: 

Dan sesungguhnya telah Kami utus Musa dengan membawa ayat-ayat Kami dan keterangan yang nyata,

Amharca: 

ሙሳንም በተዓምራቶቻችንና በግልጽ ማስረጃ በእርግጥ ላክነው፡፡

Tamilce: 

திட்டவட்டமாக மூஸாவை நமது அத்தாட்சிகளுடன் இன்னும் தெளிவான ஆதாரத்துடன் அனுப்பினோம்,

Korece: 

하나님이 모세를 통하여 그 분의 말씀과 분명한 능력을 주 었나니

Vietnamca: 

Quả thật, TA đã phái Musa cùng với các phép lạ của TA và một thẩm quyền rõ ràng,