Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

39

Sûredeki Ayet No: 

67

Ayet No: 

4125

Sayfa No: 

465

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ وَالْأَرْضُ جَمِيعًا قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَالسَّمَاوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَمِينِهِ ۚ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَىٰ عَمَّا يُشْرِكُونَ

Çeviriyazı: 

vemâ ḳaderü-llâhe ḥaḳḳa ḳadrih. vel'arḍu cemî`an ḳabḍatühû yevme-lḳiyâmeti vessemâvâtü maṭviyyâtüm biyemînih. sübḥânehû vete`âlâ `ammâ yüşrikûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. Halbuki bütün yer kıyamet günü O'nun avucundadır. Gökler de kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından münezzeh ve çok yüksektir.

Diyanet İşleri: 

Onlar Allah'ı gereği gibi değerlendiremediler. Bütün yeryüzü, kıyamet günü O'nun avucundadır; gökler O'nun kudretiyle dürülmüş olacaktır. O, putperestlerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Allah'ı, gereği gibi ululamadılar ve yeryüzü, kıyamet gününde, tamamıyla kudret avucundadır onun ve gökler de, kudretiyle dürülmüştür; münezzehtir ve yücedir o, şirk koşanların şirk koştukları şeylerden.

Şaban Piriş: 

Allah’ı hakkıyla takdir edemediler. Yer tümüyle onun avucundadır, kıyamet günü gökler de sağ elinde dürülmüş olacaktır. O, koştukları şirklerden münezzehtir.

Edip Yüksel: 

ALLAH'ı gereği gibi değerlendiremediler. Halbuki, diriliş günü, tüm yer O'nun avucu içindedir, gökler de O'nun sağ elinde dürülmüştür. O Yücedir ve onların ortak koştuklarından çok üstündür.

Ali Bulaç: 

Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O'nun avucu (kabzası)ndadır; gökler de sağ eliyle dürülüp-bükülmüştür. O, şirk koştuklarından münezzeh ve Yücedir.

Suat Yıldırım: 

Ama onlar, Allah'ın kudret ve azametini hakkıyla takdir edemediler,O’na lâyık tazimi göstermediler.Halbuki bütün bir dünya kıyamet günü O’nun avucunda, gökler âlemi de bükülmüş olarak elinin içindedir.Böyle bir azamet ve hâkimiyet sahibi olan Allah, onların uydurdukları ortaklardan yücedir, münezzehtir. [21,104]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve (müşrikler) Allah´ı hakk-ı azâmeti veçhile takdir edemediler. Ve kıyamet günü yeryüzü toptan O´nun bir kabzasındadır. Gökler de O´nun sağ eliyle dürülmüşlerdir. O şerik koştukları şeylerden münezzehtir ve mütealîdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar. Oysaki kıyamet günü, yeryüzü tamamen O'nun avucudur/avucundadır; gökler de O'nun sağ elinde/kudretinde dürülmüş haldedir. Şanı yücedir O'nun; arınmıştır onların ortak koştuklarından.

Bekir Sadak: 

Rablerine karsi gelmekten sakinanlar, boluk boluk cennete goturulurler. Oraya varip da kapilari acildiginda, bekcileri onlara: «Selam size, hos geldiniz! Temelli olarak buraya girin» derler.

İbni Kesir: 

Onlar Allah´ı şanına yaraşır şekilde takdir edemediler. Halbuki kıyamet günü bütün yeryüzü O´nun avucundadır. Gökler de O´nun sağ eliyle dürülmüştür. O

Adem Uğur: 

Onlar Allah´ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O´nun tasarrufundadır. Gökler O´nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir.

İskender Ali Mihr: 

Ve (onlar) Allah´ın kadrini hakkıyla taktir edemediler. Kıyâmet günü yeryüzünün tamamı O´nun avucundadır (tasarrufundadır). Ve semalar, O´nun eliyle dürülmüş olacaktır. O, Sübhan´dır (herşeyden münezzeh). Ve onların şirk koştukları şeylerden yücedir.

Celal Yıldırım: 

Onlar, Allah´ı (O´nun kudret ve yüceliğini, denge ve düzenini) hakkıyle takdir edemediler. Oysa yeryüzü Kıyamet günü O´nun kudret avucundadır. Gökler de O´nun (kudretini temsîl eden) sağ elinde katlanmış olacak. O, (inkarcı nankörlerin) ortak koştuklarından yücedir, münezzehtir.

Tefhim ul Kuran: 

Onlar, Allah´ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O´nun avucu (kabzası)ndadır, gökler de sağ eliyle dürülüp bükülmüştür. O, onların şirk koşmakta olduklarından münezzeh ve yücedir.

Fransızca: 

Il n'ont pas estimé Allah comme Il devrait l'être alors qu'au Jour de la Résurrection, Il fera de la terre entière une poignée, et les cieux seront pliés dans sa [main] droite . Gloire à Lui ! Il est au-dessus de ce qu'ils Lui associent.

İspanyolca: 

No han valorado a Alá debidamente. El día de la Resurrección, contendrá toda la tierra en Su puño, los cielos estarán plegados en Su diestra. ¡Gloria a É! ¡Está por encima de lo que Le asocian!

İtalyanca: 

Non hanno considerato Allah nella Sua vera realtà. Nel Giorno della Resurrezione, di tutta la terra farà una manciata e terrà ripiegati i cieli nella Sua Mano destra. Gloria a Lui, gli è ben al di sopra di quel che Gli associano!

Almanca: 

Und sie erwiesen ALLAH nicht die Ehrung, die Ihm gebührt. Und die Erde insgesamt ist wie eine Handvoll Ihm gegenüber am Tag der Auferstehung. Und die Himmel sind zusammengerollt mit Seiner Allmacht. Gepriesen-erhaben ist ER und immer höher über das, was sie an Schirk betreiben.

Çince: 

他们没有切实地认识真主。复活日,大地将全在他的掌握中,诸天将卷在他的右手中。赞颂真主,超绝万物,他超乎他们所用去配他的!

Hollandaca: 

Maar zij schatten God niet op de juiste waarde, terwijl de geheele aarde op den dag der opstanding, slechts eene handvol voor hem zal uitmaken, en de hemelen in zijne rechterhand ineengerold zullen worden. Geloofd zij hij, en verre verheven boven de afgoden, welke zij met hem vereenigen!

Rusça: 

Не ценили они Аллаха должным образом, а ведь вся земля в День воскресения будет всего лишь Пригоршней Его, а небеса будут свернуты Его Десницей. Пречист Он и превыше того, что они приобщают к Нему в сотоварищи.

Somalice: 

Mayna waynaynin gaaladii Eebe waynaantiisa dhabta ah, isagoo dhulka dhamaantiis kujiro xukunkiisa Maalinta qiyaame Samooyinkuna ku duuban yihiin Yamiintiisa Eebaa ka nasahan kana sarreeya waxay la wadaajiyeen.

Swahilice: 

Na wala hawakumhishimu Mwenyezi Mungu kama anavyo stahiki kadiri yake. Na Siku ya Kiyama ardhi yote itakuwa mkononi mwake, na mbingu zitakunjwa katika mkono wake wa kuume. Subhanahu wa Taa'la Ametakasika na Ametukuka na hayo wanayo mshirikisha nayo.

Uygurca: 

ئۇلار اﷲ نى ھەقىقىي رەۋىشتە تونۇمىدى. قىيامەت كۈنى زېمىن پۈتۈنلەي اﷲ نىڭ چاڭگىلىدا بولىدۇ، ئاسمانلار اﷲ نىڭ ئوڭ قولىدا قاتلىنىپ تۇرىدۇ، اﷲ ئۇلار (يەنى مۇشرىكلار) نىڭ شېرىك كەلتۈرگەن نەرسىلىرىدىن پاكتۇر ۋە ئۈستۈندۇر

Japonca: 

かれらは,アッラーを正しい仕方では尊崇しない。審判の日においてはかれは,大地の凡てを一握りにし,その右手に諸天を巻かれよう。かれに讃えあれ。かれは,かれらが配するもののはるか上に高くおられる。

Arapça (Ürdün): 

«وما قدروا الله حق قدره» ما عرفوه حق معرفته، أو ما عظموه حق عظمته حين أشركوا به غيره «والأرض جميعا» حال: أي السبع «قبضته» أي مقبوضة له: أي في ملكه وتصرفه «يوم القيامة والسماوات مطويات» مجموعات «بيمينه» بقدرته «سبحانه وتعالى عما يشركون» معه.

Hintçe: 

और उन लोगों ने ख़ुदा की जैसी क़द्र दानी करनी चाहिए थी उसकी ( कुछ भी ) कद्र न की हालाँकि ( वह ऐसा क़ादिर है कि) क़यामत के दिन सारी ज़मीन (गोया) उसकी मुट्ठी में होगी और सारे आसमान (गोया) उसके दाहिने हाथ में लिपटे हुए हैं जिसे ये लोग उसका शरीक बनाते हैं वह उससे पाकीज़ा और बरतर है

Tayca: 

และพวกเขามิได้ให้ความยิ่งใหญ่แด่อัลลอฮฺอันพึงมีต่อพระองค์อย่างแท้จริง และแผ่นดินนี้ทั้งหมดเป็นเพียงกำพระหัตถ์หนึ่งของพระองค์ในวันกิยามะฮฺ และชั้นฟ้าทั้งหลายจะม้วนกลิ้งด้วยพระหัตถ์ขวาของพระองค์มหาบริสุทธิ์ยิ่งแด่พระองค์ และพระองค์ทรงสูงส่งเหนือจากสิ่งที่พวกเขาตั้งภาคี

İbranice: 

הם לא העריכו את אלוהים כראוי לו. ביום תחיית- המתים יחזיק את כל הארץ בחוזקתו, ואת השמים מקופלים בימינו. ישתבח שמו ויתעלה מעל כל אשר שיתפו לו (עבודה זרה)

Hırvatça: 

Oni nisu veličali Allaha onako kako Ga treba veličati; a čitava će Zemlja na Kijametskom danu u šaci Njegovoj biti, a nebesa će u desnici Njegovoj smotana ostati. Čist je On i Uzvišen iznad onih koje Njemu smatraju ravnim!

Rumence: 

Ei nu i-au dat lui Dumnezeu adevărata Sa măsură. Pământul întreg, în Ziua Învierii, va fi în pumnul Său, iar cerurile vor fi împăturite cu dreapta Sa. Preamărire şi Înălţare Lui asupra celor care I-i alăturaţi!

Transliteration: 

Wama qadaroo Allaha haqqa qadrihi waalardu jameeAAan qabdatuhu yawma alqiyamati waalssamawatu matwiyyatun biyameenihi subhanahu wataAAala AAamma yushrikoona

Türkçe: 

Allah'ı, kadrine/şanına yaraşır şekilde tanıyamadılar. Oysaki kıyamet günü, yeryüzü tamamen O'nun avucudur/avucundadır; gökler de O'nun sağ elinde/kudretinde dürülmüş haldedir. Şanı yücedir O'nun; arınmıştır onların ortak koştuklarından.

Sahih International: 

They have not appraised Allah with true appraisal, while the earth entirely will be [within] His grip on the Day of Resurrection, and the heavens will be folded in His right hand. Exalted is He and high above what they associate with Him.

İngilizce: 

No just estimate have they made of Allah, such as is due to Him: On the Day of Judgment the whole of the earth will be but His handful, and the heavens will be rolled up in His right hand: Glory to Him! High is He above the Partners they attribute to Him!

Azerbaycanca: 

(Müşriklər) Allahı lazımınca qiymətləndirmədilər (uca tutmadılar). Halbuki qiyamət günü yer bütünlüklə Onun ovcunun içində olacaq, göylər isə Onun sağ əli ilə büküləcəkdir (yerin də, göyün də hökmü ancaq Allahın əlindədir, bütün kainat Allahın qüdrətinə tabedir). (Allah müşriklərin Ona) aid etdikləri sifətlərdən tamamilə uzaq və ucadır!

Süleyman Ateş: 

Allah'ı gereği gibi bilemediler. Halbuki kıyamet günü yer, tamamen O'nun avucu içindedir, gökler de sağ elinde dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir.

Diyanet Vakfı: 

Onlar Allah'ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O'nun tasarrufundadır. Gökler O'nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir.

Erhan Aktaş: 

Allah’ı hakkıyla takdir etmediler. Yeryüzü, kıyamet günü tamamıyla O’nun avucundadır. Gökler de O’nun sağ eliyle(1) dürülmüş olacaktır. O, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve çok yücedir.

Kral Fahd: 

Allah'ı gerektiği gibi (hakkıyla tanıyıp) takdir edememişlerdir. Kıyamet günü, yeryüzü bütünüyle O'nun kabzasında, gökler de elinde dürülmüş olacaktır. Allah, onların şirk koştukları şeylerden münezzehtir ve çok yücedir.

Hasan Basri Çantay: 

(Müşrikler) Allâhı hak (ve lâyık) olduğu vech ile takdîr etmediler. Halbuki kıyamet günü (küre-i) arz topdan (ancak) Onun kabzasıdır. Gökler de Onun sağ eliyle (toplanıp) dürülmüşlerdir (dürüleceklerdir). O, müşriklerin (kendisine) katmakda oldukları ortaklardan münezzehdir, çok yücedir.

Muhammed Esed: 

Onlar, (O´ndan başkasına kulluk edenler,) Allah hakkında doğru bir anlayışa sahip değiller; çünkü bütün yeryüzü, Kıyamet Günü O´nun için avuç içi kadar bir şey olacaktır, gökler de O´nun sağ elinde dürülmüş hale gelecek. O kudret ve egemenliğinde sınırsızdır ve onların ortak koştukları her şeyin kat kat üstündedir!

Gültekin Onan: 

Onlar Tanrı´nın gerçek gücünü ölçemediler / değerlendiremediler veya Tanrı´nın gücünü gerçekten / gerektiği gibi değerlendiremediler (bence ilki). Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O´nun avucu (kabzası)ndadır

Ali Fikri Yavuz: 

O kâfirler, Allah’ı gerektiği gibi takdir edemediler (büyüklüğünü anlıyamadılar). Halbuki kıyamet günü, yer küresi tamamen O’nun tasarrufundadır. Gökler de, kudret elinde dürülmüşlerdir. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve çok yücedir.

Portekizce: 

E eles não aquilatam Deus como deveriam! No Dia da Ressurreição, a terra, integralmente, caberá na concavidade deSua Mão, e os céus estarão envolvidos pela Sua mão direita. Glorificado e exaltado seja de tudo quanto Lhe associam!

İsveççe: 

De underskattar sannerligen Gud [som jämför Honom med bilder huggna i sten]! På Uppståndelsens dag skall jorden vara [som] en nypa [grus] för Honom och himlarna skall ligga hoprullade i Hans högra hand. Nej, stor är Han i Sin härlighet, höjd högt över allt vad [människor] sätter vid Hans sida!

Farsça: 

و خدا را آن گونه که سزاوار اوست نشناختند، در حالی که زمین در روز قیامت یکسره در قبضه قدرت اوست، و آسمان ها هم درهم پیچیده به دست اوست؛ منزّه و برتر است از آنچه با او شریک می گیرند.

Kürtçe: 

(کافران) خوایان نەناسیوە (بە گەورەیان نەزانی) بەو جۆرەی شیاوێتی لە ڕۆژی دواییدا ھەموو زەوی لە چنگی ئەودایە (بەدەست خوایە) وە ئاسمانەکانیش بەدەستی ڕاستی ئەو پێچراونەتەوە (لەم ئایەتەدا جێگیرکردن سیفەتی دەستی ڕاست بۆ خودا ھاتووە ئێمە باوەڕمان پێیەتی، بەبێ ھیچ لێچواندن ولێکدانەوەیەك وشێوەکەی نازانین، تەنھا خودا دەیزانێت) خوا پاك و بڵند ترە لەوەی کە دەیکەنە ھاوبەشی

Özbekçe: 

Улар Аллоҳнинг қадрини тўғри тақдирламадилар. Ҳолбуки, ер борлигича Унинг сиқимидадир. Осмонлар эса, Унинг қудрат қўлига йиғилгандир. У зот улар ширк келтираётган нарсалардан пок ва юксакдир. (Бу дунёда Аллоҳга ширк келтирганлар Аллоҳ таолонинг қандай зот эканини тўғри тақдир қилмадилар. Улар Аллоҳ таолонинг ёлғиз Ўзига ибодат қилмаётганлари, Унга ширк келтираётганлари шунга далолатдир. Аллоҳнинг ваҳдониятини ҳам, Аллоҳнинг улуғлигини ҳам идрок қилмадилар. Улар Аллоҳнинг ҳар бир нарсага қодирлигини англамадилар. Агар шу маъноларни идрок қилганларида унга ширк келтирмас эдилар.)

Malayca: 

Dan mereka (yang musyrik) tidak menghormati Allah dengan penghormatan yang sewajibnya diberikan kepadaNya, sedang bumi seluruhnya - pada hari kiamat - dalam genggaman kuasaNya, dan langit tergulung dengan kekuasaanNya. Maha Sucilah Ia dan Tertinggi keadaanNya dari apa yang mereka sekutukan.

Arnavutça: 

Ata nuk e kanë madhëruar Perëndinë siç duhet; e tërë Toka në Ditën e gjykimit do të jetë nën pushtetin e Tij, e qiejt do të jenë të përfshirë në fuqinë e Tij. Qoftë lavdëruar Ai dhe larg nga ajo që i bëjnë shok Atij!

Bulgarca: 

И не оцениха те Аллах с истинското Му величие. Земята - цялата - ще бъде в Неговата Длан в Деня на възкресението, а небесата ще са сгънати в Десницата Му. Пречист е Той, превисоко е над онова, с което Го съдружават!

Sırpça: 

Они нису величали Аллаха онако како треба да Га величају; а читава ће Земља на Судњем дану да буде у Његовој шаци, а небеса ће у Његовој десници да остану умотана. Чист је Он и Узвишен изнад оних које поред Њега обожавају!

Çekçe: 

Oni neocenili Boha podle ceny Jeho skutečné, ačkoliv země celá bude v hrsti Jeho v den zmrtvýchvstání a nebesa budou svinuta v pravici Jeho. Sláva Jemu, jenž vznešenější je než vše, co k Němu přidružují!

Urduca: 

اِن لوگوں نے اللہ کی قدر ہی نہ کی جیسا کہ اس کی قدر کرنے کا حق ہے (اس کی قدرت کاملہ کا حال تو یہ ہے کہ) قیامت کے روز پوری زمین اُس کی مٹھی میں ہو گی اور آسمان اس کے دست راست میں لپٹے ہوئے ہوں گے پاک اور بالاتر ہے وہ اس شرک سے جو یہ لوگ کرتے ہیں

Tacikçe: 

Худоро нашинохтанд, ончунон ки лоиқи шинохти Ӯст. Ва дар рӯзи қиёмат замин якҷо дар қабзаи Ӯст ва осмонҳо дар ҳам печида дар яди қудрати Ӯ. Пок аст ва бартар аз ҳар чӣ шарики Ӯ мепиндоранд.

Tatarca: 

Кешеләр Аллаһуны чын тану белән танымадылар вә зурламадылар, бит кыямәт көнендә җирнең һәр катлавы Аллаһ җитәкчелегендә вә Аның мөлкендә булыр, вә күкләрдә Аның кодрәтенә җыелырлар, Аллаһ зурлыгы янында җир-күкләр бер учка сыйган нәрсә кеби булырлар. Ул – Аллаһ мөшрикләр сыйфатлаган тиешсез сыйфатлардан бик бөек.

Endonezyaca: 

Dan mereka tidak mengagungkan Allah dengan pengagungan yang semestinya padahal bumi seluruhnya dalam genggaman-Nya pada hari kiamat dan langit digulung dengan tangan kanan-Nya. Maha Suci Tuhan dan Maha Tinggi Dia dari apa yang mereka persekutukan.

Amharca: 

አላህንም በትንሣኤ ቀን ምድር በመላ ጭብጡ ስትኾን፤ ሰማያትም በኀይሉ የሚጠቀለሉ ሲኾኑ (ከርሱ ጋር ሌላን በማጋራታቸው) ተገቢ ክብሩን አላከበሩትም፡፡ ከሚያጋሩት ጠራ፤ ላቀም፡፡

Tamilce: 

(இணைவைப்பவர்கள்) அல்லாஹ்வை கண்ணியப்படுத்த வேண்டிய முறையில் கண்ணியப்படுத்தவில்லை. பூமி அனைத்தும் மறுமை நாளில் அவனது கைப்பிடியில் இருக்கும். வானங்கள் (அனைத்தும்) அவனது வலக்கையில் சுருட்டப்பட்டதாக இருக்கும். அவன் மிகப் பரிசுத்தமானவன். இன்னும், அவர்கள் இணைவைப்பதை விட்டு அவன் மிக உயர்ந்தவன்.

Korece: 

그들은 하나님께 해야 할 감 사를 다하지 아니하였으매 심판의 날 대지의 모든 것이 그분의 손안 에 있을 것이요 하늘이 그분의 오 른손에 감기게 되리라 그분에게 영광이 있으소서 그분은 그들이 묘사하는 모든 것 위에 계시노라

Vietnamca: 

(Những kẻ đa thần) đã đánh giá Allah không đúng với giá trị và quyền năng của Ngài. Vào Ngày Phục Sinh, Ngài sẽ túm lấy toàn bộ trái đất và tất cả các tầng trời sẽ được cuộn lại trong tay phải của Ngài. Thật Quang Vinh thay Ngài! Ngài tối cao vượt hẳn những gì mà họ đã qui cho Ngài.