Arapça:
وَقَالُوا لِجُلُودِهِمْ لِمَ شَهِدتُّمْ عَلَيْنَا ۖ قَالُوا أَنطَقَنَا اللَّهُ الَّذِي أَنطَقَ كُلَّ شَيْءٍ وَهُوَ خَلَقَكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
Çeviriyazı:
veḳâlû licülûdihim lime şehittüm `aleynâ. ḳâlû enṭaḳane-llâhü-lleẕî enṭaḳa külle şey'iv vehüve ḫaleḳaküm evvele merrativ veileyhi türce`ûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar derilerine: "Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz?" derler. Derileri de: "Bizi her şeyi konuşturan Allah konuşturdu, sizi ilk defa yaratan O'dur ve siz yine O'na döndürülüyorsunuz" derler.
Diyanet İşleri:
Derilerine: "Aleyhimize niçin şahidlik ettiniz?" derler. "Bizi, her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. Sizi önce yaratan O'dur ve O'na döndürülüyorsunuz" cevabını verirler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve bedenlerine, ne diye aleyhimizde tanıklık ettiniz derler, onlar da her şeyi söyleten Allah derler, bizi de söyletti ve odur sizi halkeden ilk defa ve gene de dönüp onun tapısına varacaksınız.
Şaban Piriş:
Derilerine şöyle diyecekler: Niye aleyhimize şahitlik ettiniz? Her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. Sizi ilk defa yaratmıştı ve yine O'na döndürülüyorsunuz.
Edip Yüksel:
Derilerine, "Niçin bize karşı tanıklık ettiniz?" diye sorarlar. Onlar da, "Her şeyi konuşturan ALLAH bizi konuşturdu. Sizi ilk yaratan O'dur ve işte O'na döndürülüyorsunuz," derler
Ali Bulaç:
Kendi derilerine dediler ki: "Niye aleyhimizde şahitlik ettiniz?" Dediler ki: "Herşeye nutku verip-konuşturan Allah, bizi konuşturdu. Sizi ilk defa O yarattı ve O'na döndürülüyorsunuz."
Suat Yıldırım:
Derilerine: “Niçin aleyhimizde şahitlik ettiniz?” deyince onlar:“Bizi konuşturan, her şeyi konuşturan Allah'tır.Zaten sizi ilkin yaratan ve sonunda da huzuruna götürüleceğiniz Rabbiniz de O’dur.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve derilerine derler ki: «Ne için aleyhimize şehâdet ettiniz?» (Derileri de) Derler ki: «Herşeyi söyleten Allah bizi söyletti». Ve O, sizi ilk defa yarattı ve O´na döndürüleceksinizdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Derilerine: "Aleyhimizde neden tanıklık ettiniz?" derler. Derileri derler ki: "O her şeyi konuşturan Allah konuşturdu bizi. Hani, sizi ilk seferinde de O yaratmıştı ya! Ve siz O'na döndürüleceksiniz."
Bekir Sadak:
Inkar edenlere cetin bir azap tattiracagiz. Isledikleri en kotu islere karsilik onlarin cezasini verecegiz.
İbni Kesir:
Derilerine derler ki: Niçin aleyhimize şahidlik ettiniz? Onlar da: Bizi, her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. Sizi önceden yaratan O´dur ve O´na döndürülürsünüz, derler.
Adem Uğur:
Derilerine: Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz? derler. Onlar da: Her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. İlk defa sizi o yaratmıştır. Yine O´na döndürülüyorsunuz, derler.
İskender Ali Mihr:
Ve kendi ciltlerine (uzuvlarına): “Niçin bizim aleyhimize şahitlik ettiniz?” dediler. (Onlar da) dediler ki: “Bizi, herşeyi söyleten Allah söyletti. Sizi ilk defa O yarattı ve O´na döndürüleceksiniz.”
Celal Yıldırım:
Derilerine : «Neden aleyhimize şâhidlik ettiniz ?» derler. «Her şeyi konuşturan Allah bizi de konuşturdu. Sizi ilk defa O yarattı ve O´na döndürülüyorsunuz» diye cevap verirler.
Tefhim ul Kuran:
Kendi derilerine dediler ki: «Niye aleyhimizde şahitlik ettiniz?» Dediler ki: «Her şeye nutku verip konuşturan Allah, bizi konuşturdu. Sizi ilk defa O yarattı ve O´na döndürülmektesiniz.»
Fransızca:
Ils diront à leur peaux : "Pourquoi avez-vous témoigné contre nous ? " Elles diront : "C'est Allah qui nous a fait parler, Lui qui fait parler toute chose. C'est Lui qui vous a créés une première fois et c'est vers Lui que vous serez retournés".
İspanyolca:
Dirán a su piel: «¿Por qué has atestiguado contra nosotros?» Y ella dirá: «Alá, Que ha concedido a todos la facultad de hablar, nos la ha concedido a nosotros. Os ha creado una vez primera y a Él seréis devueltos.
İtalyanca:
E diranno alle loro pelli: «Perché avete testimoniato contro di noi?». Risponderanno: «E' stato Allah a farci parlare, [Egli è] Colui che fa parlare tutte le cose. Egli è Colui che ci ha creati la prima volta e a Lui sarete ricondotti».
Almanca:
Und sie sagten zu ihren Häuten: "Wieso habt ihr gegen uns Zeugnis abgelegt?" Sie sagten: "ALLAH ließ uns sprechen, Der jedes Ding sprechen ließ. Und ER erschuf euch das erste Mal, und zu Ihm werdet ihr zurückgebracht."
Çince:
他们将对自己的皮肤说:你们为什么作不利于我们的见证呢?它们将说:能使万物说话的真主,已使我们说话了。他初次创造你们,你们只被召归于他。
Hollandaca:
En zij zullen tot hunne huiden zeggen: Waarom legt gij getuigenis tegen ons af? Deze zullen antwoorden: God heeft ons doen spreken; hij die de spraak schenkt aan alle wezens, hij schiep u eens, en tot hem zijt gij teruggekeerd.
Rusça:
Они скажут своей коже: "Почему вы стали свидетельствовать против нас?" Они скажут: "Нас заставил говорить Аллах, Который заставил говорить всякую вещь". Он сотворил вас в первый раз, и к Нему вы будете возвращены.
Somalice:
ayna ku dhahaan korkooda (Jidhkooda) maxaad noogu marag kacdeen, ayna ku dhahaan waxaa naga hadliyey Eebaha ka hadliya wax kasta, isagaana idin abuuray markii hore xagiisana laydiin celin.
Swahilice:
Na wao wataziambia ngozi zao: Kwa nini mmetushuhudilia? Nazo zitasema: Ametutamkisha Mwenyezi Mungu ambaye ametamkisha kila kitu! Na Yeye ndiye aliye kuumbeni mara ya kwanza, na kwake Yeye tu mtarejeshwa.
Uygurca:
ئۇلار ئۆزلىرىنىڭ تېرىلىرىگە: «نېمىشقا بىزنىڭ زىيىنىمىزغا گۇۋاھلىق بەردىڭلار؟» دەيدۇ، تېرىلىرى: «ھەر نەرسىنى سۆزلەتكەن اﷲ بىزنى سۆزلەتتى، ئۇ دەسلەپتە سىلەرنى ياراتتى. ئۇنىڭ دەرگاھىغا قايتۇرۇلىسىلەر» دەيدۇ
Japonca:
するとかれらは,(自分の)皮膚に向かって言う。「あなたがたは何故わたしたちに背いて,証言をするのですか。」それらは(答えて)「凡てのものに語らせられるようにされたアッラーが,わたしたちに語らせられます。かれは最初にあなたがたを創り,そしてかれの御許に帰らせられます。」と言う。
Arapça (Ürdün):
«وقالوا لجلودهم لم شهدتم علينا قالوا أنطقنا الله الذي أنطق كل شيء» أي أراد نطقه «وهو خلقكم أول مرةٍ وإليه ترجعون» قيل: هو من كلام الجلود، وقيل: هو من كلام الله تعالى كالذي بعده وموقعه قريب مما قبله بأن القادر على إنشائكم ابتداء وإعادتكم بعد الموت أحياء قادر على إنطاق جلودكم وأعضائكم.
Hintçe:
और ये लोग अपने आज़ा से कहेंगे कि तुमने हमारे ख़िलाफ क्यों गवाही दी तो वह जवाब देंगे कि जिस ख़ुदा ने हर चीज़ को गोया किया उसने हमको भी (अपनी क़ुदरत से) गोया किया और उसी ने तुमको पहली बार पैदा किया था और (आख़िर) उसी की तरफ लौट कर जाओगे
Tayca:
และพวกเขากล่าวแก่ผิวหนังของพวกเขาว่า ทำไมพวกเจ้าจึงเป็นพยานคัดค้านแก่เราล่ะ ? พวกมันกล่าวว่า อัลลอฮฺทรงให้เราพูด ซึ่งพระองค์ทรงให้รู้ทุกสิ่งที่พูด และพระองค์ทรงสร้างพวกเจ้าเป็นครั้งแรก และยังพระองค์เท่านั้นที่พวกเจ้าจะถูกนำกลับไป
İbranice:
אז הם יאמרו לעורם: 'מדוע העדתם נגדנו'? יאמרו: 'אלוהים, המדריך כל דבר, הורה לנו להעיד, כי הוא ברא אתכם בפעם הראשונה ואליו תושבו
Hırvatça:
"Zašto svjedočite protiv nas?", upitat će oni kože svoje. "Allah, Koji je dao sposobnost govora svemu, obdario je darom govora i nas", odgovorit će. "On vas je prvi put stvorio i Njemu ste se, evo, vratili."
Rumence:
Ei îi vor spune pielii lor: “De ce ai mărturisit împotriva noastră?” Ea va răspunde: “Dumnezeu m-a făcut să vorbesc, căci El este Cel ce face fiece lucru să vorbească. El este Cel ce v-a creat întâia oară şi la El veţi fi întorşi.”
Transliteration:
Waqaloo lijuloodihim lima shahidtum AAalayna qaloo antaqana Allahu allathee antaqa kulla shayin wahuwa khalaqakum awwala marratin wailayhi turjaAAoona
Türkçe:
Derilerine: "Aleyhimizde neden tanıklık ettiniz?" derler. Derileri derler ki: "O her şeyi konuşturan Allah konuşturdu bizi. Hani, sizi ilk seferinde de O yaratmıştı ya! Ve siz O'na döndürüleceksiniz."
Sahih International:
And they will say to their skins, "Why have you testified against us?" They will say, "We were made to speak by Allah, who has made everything speak; and He created you the first time, and to Him you are returned.
İngilizce:
They will say to their skins: "Why bear ye witness against us?" They will say: "Allah hath given us speech,- (He) Who giveth speech to everything: He created you for the first time, and unto Him were ye to return.
Azerbaycanca:
Onlar öz dərilərinə: “Nə üçün əleyhimizə şəhadət verirsiniz?” – deyəcəklər. (Dəriləri də) belə cavab verəcəkdir: “Hər şeyi dilə gətirən Allah bizi danışdırdı. Sizi ilk dəfə yoxdan yaradan Odur. Siz Onun hüzuruna qaytarılırsınız!”
Süleyman Ateş:
Derilerine: "Niçin aleyhimize şahidlik ettiniz?" dediler. (Derileri): "Her şeyi konuşturan Allah bizi konuşturdu. İlk defa sizi O yaratmıştı, işte O'na döndürülüyorsunuz." dediler.
Diyanet Vakfı:
Derilerine: Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz? derler. Onlar da: Her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. İlk defa sizi o yaratmıştır. Yine O'na döndürülüyorsunuz, derler.
Erhan Aktaş:
Bedenlerine, “Niçin aleyhimize tanıklık ettiniz?” dediler. Bedenleri de: “Bizi, her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. Sizi ilk defa O yarattı ve O’na döndürülüyorsunuz.”
Kral Fahd:
Derilerine: Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz? derler. Onlar da: Her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. İlk defa sizi o yaratmıştır. Yine O'na döndürülüyorsunuz, derler.
Hasan Basri Çantay:
Derilerine (şöyle) dediler (derler): «Bizim aleyhimize neye şâhidlik etdiniz»? Onlar da «Bizi, dediler (derler), her şey´i söyleten Allah söyletdi. Sizi ilk defa O yaratmışdır. Yine ancak Ona döndürü (lüb götürü) lüyorsunuz».
Muhammed Esed:
Derilerine soracaklar: "Neden aleyhimize tanıklık yaptınız?" Onlar da: "Her şeye konuşma imkanı veren Allah, bize (de) vermiştir. Sizi yoktan var eden O´dur, (şimdi) yine O´na döndürülüyorsunuz.
Gültekin Onan:
Kendi derilerine dediler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
O kâfirler, derilerine (azalarına): “-Niçin aleyhimizde şahitlik ettiniz?” derler. Onlar (cevab olarak): “-Bizi, her şeyi söyleten Allah söyletti. Sizi ilk defa O yarattı, (öldükten sonra da) yine O’na götürülüyorsunuz.
Portekizce:
E perguntarão às suas peles; Por que testemunhastes contra nós? Responderão: Deus foi Quem nos fez falar; Ele faz falartodas as coisas! Ele vos criou anteriormente e a Ele retornareis.
İsveççe:
Och var och en skall fråga sin hud: "Varför vittnade du mot mig?" - och den skall svara: "Gud, som ger alla talets gåva, har [också] gett mig [den]. Det var Han som först skapade dig [och de andra] och till Honom har ni [nu] förts åter.
Farsça:
و آنان به پوستشان می گویند: چرا بر ضد ما گواهی دادید؟ می گویند: همان خدایی که هر موجودی را به سخن آورد، ما را گویا ساخت، و او شما را نخستین بار آفرید و به سوی او بازگردانده می شوید.
Kürtçe:
وە بەپێستەکانیان دەڵێن: بۆچی شایەتیتان دا لەدژمان دەڵێن: ئەو خوایە ئێمەی ھێناوەتە زمان کە ھەموو شتێکی ھێناوەتە زمان (وقسەکردن) ھەر ئەویش یەکەمجار ئێوەی دروستکردوە وە ھەر بۆلای ئەویش دەگەڕێنرێنەوە
Özbekçe:
Улар териларига: «Нима учун бизга қарши гувоҳлик бердингиз?» дедилар. У(тери)лар: «Ҳар бир нарсани нутқ қилдирган Аллоҳ бизни ҳам нутқ қилдирди. У зот сизларни аввал- бошда яратган ва Унгагина қайтарилурсизлар», дедилар. (Аллоҳ сизларни йўқдан бор қилган зот-ку, нима учун унга душман бўлдингиз ўзи?! Яна, нима учун бизга қарши гувоҳлик бердингиз, дейсизлар!)
Malayca:
Dan (setelah berlaku yang demikian), berkatalah mereka kepada kulit-kulit badan mereka: "Mengapa kamu menjadi saksi terhadap kami?" Kulit-kulit badan mereka menjawab: "Allah yang berkuasa menjadikan tiap-tiap sesuatu pandai berkata-kata - telah menjadikan kami dapat berkata-kata; dan Dia lah yang menciptakan kamu pada mulanya, dan kepadaNyalah kamu dikembalikan (untuk menerima balasan).
Arnavutça:
Ata u thonë lëkurave të tyre: “Pse dëshmuat kundër nesh?” e ato përgjigjen: “Perëndia, na ka bërë që të flasim – ashtu siç i ka dhënë aftësinë e të folurit çdo sendi. Ai u ka krijuar për herë të parë dhe tek Ai do të ktheheni (përsëri)”.
Bulgarca:
И ще кажат на кожата си: “Защо засвидетелства против нас?” Ще каже: “Накара ме да говоря Аллах, Който кара всяко нещо да проговори. Той ви сътвори първия път и при Него е вашето завръщане.”
Sırpça:
„Зашто сведочите против нас?“ Упитаће они своје коже. „Аллах, Који је дао способност говора сваком бићу, обдарио је и нас даром говора“, одговориће. „Он вас је први пут створио и Њему сте се, ево, вратили.“
Çekçe:
A zeptají se kůží svých: 'Proč proti nám svědčíte?' I odvětí: 'Bůh, jenž věci každé promluvit dává, nám slovo udělil a On poprvé vás stvořil a k Němu budete navráceni.
Urduca:
وہ اپنے جسم کی کھالوں سے کہیں گے "تم نے ہمارے خلاف کیوں گواہی دی؟"وہ جواب دیں گی "ہمیں اُسی خدا نے گویائی دی ہے جس نے ہر چیز کو گویا کر دیا ہے اُسی نے تم کو پہلی مرتبہ پیدا کیا تھا اور اب اُسی کی طرف تم واپس لائے جا رہے ہو
Tacikçe:
Ба пӯстҳои худ гӯянд: «Чаро бар зидди мо шоҳидӣ додед?» Гӯянд: «Он Худое, ки ҳар чизеро ба сухан меоварад ва шуморо нахустин бор биёфарид ва ба Ӯ бозгашт меёбед, моро ба сухан овардааст».
Tatarca:
Алар үзләренең тиреләренә әйтерләр: "Ник сез безнең зарарыбызга шәһадәт бирәсез", – дип. Тиреләре әйтер: "Без сөйләгән сүзләрне Аллаһу тәгалә сөйләтте, вә Ул – Аллаһ әүвәл мәртәбәдә сезне халык кылды, каберләрегездән кубарылгач та шул Аллаһуга кайтырсыз", – дип.
Endonezyaca:
Dan mereka berkata kepada kulit mereka: "Mengapa kamu menjadi saksi terhadap kami?" Kulit mereka menjawab: "Allah yang menjadikan segala sesuatu pandai berkata telah menjadikan kami pandai (pula) berkata, dan Dialah yang menciptakan kamu pada kali pertama dan hanya kepada-Nya lah kamu dikembalikan".
Amharca:
ለቆዳዎቻቸውም «በእኛ ላይ ለምን መሰከራችሁብን?» ይላሉ፡፡ «ያ አንዳቹን ነገር ሁሉ ያናገረው አላህ አናገረን፡፡ እርሱም በመጀመሪያ ጊዜ ፈጠራችሁ፡፡ ወደእርሱም ትመለሳላችሁ» ይሏቸዋል፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் தங்களுடைய தோல்களிடம், “எங்களுக்கு எதிராக ஏன் சாட்சி கூறினீர்கள்” என்று கூறுவார்கள். அதற்கு அவை கூறும்: “எல்லாவற்றையும் பேசவைத்த அல்லாஹ்தான் எங்களையும் (இன்று) பேச வைத்தான்.” (மனிதர்களே!) அவன்தான் உங்களை முதல் முறையாகப் படைத்தான். இன்னும் அவன் பக்கம்தான் நீங்கள் திரும்பக் கொண்டு வரப்படுவீர்கள்.
Korece:
그들은 그들의 피부에게 너 희는 왜 우리에게 반대하여 증언 하느뇨 라고 말하니 그것들은 만 물에 화술을 주신 하나님께서 우 리로 하여금 말하도록 한 것이요 최초에 너희를 창조하신 분이 하 나님이시거늘 너희는 그분에게로 귀의 하리라
Vietnamca:
Chúng sẽ nói với các lớp da của chúng: “Tại sao các ngươi làm chứng chống lại bọn ta?” Các lớp da trả lời: “Allah làm cho chúng tôi biết nói giống như Ngài làm cho mọi vật biết nói; và Ngài đã tạo ra các người lần đầu và các người sẽ được đưa trở về trình diện Ngài.”
Ayet Linkleri: