Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

39

Sûredeki Ayet No: 

34

Ayet No: 

4092

Sayfa No: 

462

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَهُم مَّا يَشَاءُونَ عِندَ رَبِّهِمْ ۚ ذَٰلِكَ جَزَاءُ الْمُحْسِنِينَ

Çeviriyazı: 

lehüm mâ yeşâûne `inde rabbihim. ẕâlike cezâü-lmuḥsinîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlara, Rablerinin yanında ne dilerlerse vardır. İşte bu, iyilik yapanların mükafatıdır.

Diyanet İşleri: 

Onlara, Rablerinin katında diledikleri şeyler vardır, bu, iyilerin mükafatıdır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlarındır Rableri katında diledikleri; budur iyilik edenlerin mükafatı.

Şaban Piriş: 

Onlara, Rableri katında istedikleri şeyler vardır. Bu, iyilik yapanların ödülüdür.

Edip Yüksel: 

Onlar için Rab'leri katında diledikleri herşey vardır. İyi davrananların ödülü böyledir

Ali Bulaç: 

Rableri Katında dileyecekleri herşey onlarındır. İşte bu, ihsanda bulunanların ödülüdür.

Suat Yıldırım: 

Âhirette Rab'leri nezdinde onlara istedikleri her şey vardır. İşte iyiliği huy edinenlerin mükâfatı budur.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onlar için Rablerinin indinde diledikleri vardır. Bu ise muhsin olanların mükâfaatıdır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Rableri katında onlar için diledikleri her şey vardır. İşte güzel düşünüp güzel davrananların ödülü budur.

Bekir Sadak: 

39:39

İbni Kesir: 

Rabbları katında diledikleri her şey, onlarındır. Bu, ihsan edenlerin mükafatıdır.

Adem Uğur: 

Onlar için Rableri yanında diledikleri her şey vardır. İşte bu, iyilik edenlerin mükâfatıdır.

İskender Ali Mihr: 

Diledikleri şeyler, Rab´lerinin katında onlar içindir. İşte bu, muhsinlerin mükâfatıdır.

Celal Yıldırım: 

Onlar için Rabları yanında arzu ettikleri vardır. Bu, iyiliği, güzelliği, yararlı olmayı huy edinenlerin mükâfatıdır.

Tefhim ul Kuran: 

Rableri katında dileyecekleri her şey onlarındır. İşte bu, ihsanda bulunanların ödülüdür.

Fransızca: 

Ils auront tout ce qu'ils désireront auprès de leur Seigneur; voilà la récompense des bienfaisants,

İspanyolca: 

Tendrán junto a su Señor lo que deseen -ésa será la retribución de quienes hacen el bien-:

İtalyanca: 

Presso il loro Signore, avranno tutto quel che vorranno. Questa è la ricompensa di chi compie il bene.

Almanca: 

Für sie gibt es, was sie wollen, bei ihrem HERRN. Dies ist die Belohnung der Muhsin.

Çince: 

在他们的主那里,他们得享受他们所欲享受的幸福。那是对行善者的报酬。

Hollandaca: 

Zij zullen alles verkrijgen, wat zij voor het aangezicht van hunnen Heer ook mogen begeeren; dit zal de belooning der rechtvaardigen wezen.

Rusça: 

Для них у их Господа уготовано то, чего они пожелают. Таково воздаяние творящим добро!

Somalice: 

Waxayna ku leeyihiin Eebe agtiisa waxay doonaan taasina waa abaalmarinta kuwa wanaagga fala.

Swahilice: 

Watapata watakacho taka kwa Mola wao Mlezi. Hayo ndiyo malipo ya watendao mema.

Uygurca: 

ئۇلار پەرۋەردىگارىنىڭ دەرگاھىدا ئۆزلىرى خالىغان نەرسىلەردىن بەھرىمەن بولىدۇ، ئەنە شۇ ياخشى ئىش قىلغۇچىلارنىڭ مۇكاپاتىدۇر

Japonca: 

かれらはアッラーの御許で,何でも望むものを得られよう。これは善行をなす者への報奨である。

Arapça (Ürdün): 

«لهم ما يشاءون عند ربهم ذلك جزاء المحسنين» لأنفسهم بإيمانهم.

Hintçe: 

ये लोग जो चाहेंगे उनके लिए परवर दिगार के पास (मौजूद) है, ये नेकी करने वालों की जज़ाए ख़ैर है

Tayca: 

นั่นคือการตอบแทนของบรรดาผู้กระทำความดี

İbranice: 

והם יקבלו מאלוהים כל מה שהם רוצים. זה גמולם של עושי הטוב

Hırvatça: 

sve što zažele u Gospodara svoga naći će, to će biti nagrada onima koji su dobra djela činili,

Rumence: 

Ei vor avea ceea ce voiesc la Domnul lor. Aceasta este răsplata făcătorilor de bine.

Transliteration: 

Lahum ma yashaoona AAinda rabbihim thalika jazao almuhsineena

Türkçe: 

Rableri katında onlar için diledikleri her şey vardır. İşte güzel düşünüp güzel davrananların ödülü budur.

Sahih International: 

They will have whatever they desire with their Lord. That is the reward of the doers of good -

İngilizce: 

They shall have all that they wish for, in the presence of their Lord: such is the reward of those who do good:

Azerbaycanca: 

Onlar üçün Rəbbinin dərgahında dilədikləri hər şey vardır. Yaxşı işlər görənlərin mükafatı budur!

Süleyman Ateş: 

Rablerinin yanında onlara, diledikleri her şey var. İşte güzel davrananların mükafatı budur.

Diyanet Vakfı: 

Onlar için Rableri yanında diledikleri her şey vardır. İşte bu, iyilik edenlerin mükafatıdır.

Erhan Aktaş: 

Onlar için Rabb’leri yanında diledikleri her şey vardır. İşte budur muhsin(1) olanların karşılığı.

Kral Fahd: 

Onlar için Rableri yanında diledikleri her şey vardır. İşte bu, iyilik edenlerin mükâfatıdır.

Hasan Basri Çantay: 

Rableri nezdinde dileyecekleri şeyler onlarındır. İşte bu, iyi hareket edenlerin mükâfatıdır.

Muhammed Esed: 

Özledikleri her şey onları Rablerinin katında beklemektedir: Bu, iyilik yapanlar için bir mükafat olacaktır.

Gültekin Onan: 

Rableri katında dileyecekleri her şey onlarındır. İşte bu, ihsanda bulunanların ödülüdür.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlara, Rableri katında, ne dilerlerse var. İşte bu, güzel ve iyi iş görenlerin mükâfatıdır.

Portekizce: 

Que obterão o que anelam, na presença do seu Senhor. Tal será a recompensa dos benfeitores,

İsveççe: 

Hos sin Herre skall de finna allt vad de önskar - detta är belöningen till dem som gör det goda och det rätta;

Farsça: 

برای آنان نزد پروردگارشان آنچه بخواهند فراهم است؛ این است پاداش نیکوکاران؛

Kürtçe: 

بۆیان ھەیە (لەبەھەشتدا) ئەوەی بیانەوێت لای پەروەردگاریان ئەوەیە پاداشتی چاکەکاران

Özbekçe: 

Улар учун Роббилари ҳузурида хоҳлаган нарсалари бордир. Ана ўша гўзал амал қилгувчиларнинг мукофотидир.

Malayca: 

Disediakan untuk mereka apa yang mereka kehendaki, di sisi Tuhan mereka; demikianlah balasan orang-orang yang berusaha memperbaiki amal perbuatannya.

Arnavutça: 

ata do të kenë, çka të duan te Zoti i tyre; e ky është shpërblim për bamirësit,

Bulgarca: 

Те ще имат при своя Господ, каквото пожелаят. Такава е наградата за добротворстващите,

Sırpça: 

све што зажеле наћи ће код свога Господара, то ће да буде награда онима који су радили добра дела,

Çekçe: 

U Pána svého budou mít vše, co jen si přát budou - a to odměnou je těch, kdož dobro činí,

Urduca: 

انہیں اپنے رب کے ہاں وہ سب کچھ ملے گا جس کی وہ خواہش کریں گے یہ ہے نیکی کرنے والوں کی جزا

Tacikçe: 

Барояшон ҳар чӣ бихоҳанд, дар назди Парвардигорашон муҳайёст. Ин аст подоши (мукофоти) некӯкорон,

Tatarca: 

Аларга Аллаһ хозурында теләгән нәрсәләре булыр, җәннәткә керү һәм анда теләгән нәрсәгә ирешү, эшләре вә гамәлләре яхшы булган мөэминнәрнең җәзасыдыр.

Endonezyaca: 

Mereka memperoleh apa yang mereka kehendaki pada sisi Tuhan mereka. Demikianlah balasan orang-orang yang berbuat baik,

Amharca: 

ለእነርሱ በጌታቸው ዘንድ የሚሹት ሁሉ አልላቸው፡፡ ይህ የበጎ አድራጊዎች ምንዳ ነው፡፡

Tamilce: 

அவர்களுக்கு அவர்களின் இறைவனிடம் அவர்கள் நாடக்கூடியதெல்லாம் கிடைக்கும். இதுதான் நல்லவர்களின் வெகுமதியாகும்.

Korece: 

그들이 원하는 모든 것을 주 님으로부터 갖게 되나니 그것이 바로 선을 행하는 자들의 보상이라

Vietnamca: 

Họ sẽ có được mọi điều mà họ ước muốn nơi Thượng Đế của họ. Đó là phần thưởng của những người làm tốt.