Arapça:
لَهُم مَّا يَشَاءُونَ عِندَ رَبِّهِمْ ۚ ذَٰلِكَ جَزَاءُ الْمُحْسِنِينَ
Çeviriyazı:
lehüm mâ yeşâûne `inde rabbihim. ẕâlike cezâü-lmuḥsinîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlara, Rablerinin yanında ne dilerlerse vardır. İşte bu, iyilik yapanların mükafatıdır.
Diyanet İşleri:
Onlara, Rablerinin katında diledikleri şeyler vardır, bu, iyilerin mükafatıdır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onlarındır Rableri katında diledikleri; budur iyilik edenlerin mükafatı.
Şaban Piriş:
Onlara, Rableri katında istedikleri şeyler vardır. Bu, iyilik yapanların ödülüdür.
Edip Yüksel:
Onlar için Rab'leri katında diledikleri herşey vardır. İyi davrananların ödülü böyledir
Ali Bulaç:
Rableri Katında dileyecekleri herşey onlarındır. İşte bu, ihsanda bulunanların ödülüdür.
Suat Yıldırım:
Âhirette Rab'leri nezdinde onlara istedikleri her şey vardır. İşte iyiliği huy edinenlerin mükâfatı budur.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onlar için Rablerinin indinde diledikleri vardır. Bu ise muhsin olanların mükâfaatıdır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Rableri katında onlar için diledikleri her şey vardır. İşte güzel düşünüp güzel davrananların ödülü budur.
Bekir Sadak:
39:39
İbni Kesir:
Rabbları katında diledikleri her şey, onlarındır. Bu, ihsan edenlerin mükafatıdır.
Adem Uğur:
Onlar için Rableri yanında diledikleri her şey vardır. İşte bu, iyilik edenlerin mükâfatıdır.
İskender Ali Mihr:
Diledikleri şeyler, Rab´lerinin katında onlar içindir. İşte bu, muhsinlerin mükâfatıdır.
Celal Yıldırım:
Onlar için Rabları yanında arzu ettikleri vardır. Bu, iyiliği, güzelliği, yararlı olmayı huy edinenlerin mükâfatıdır.
Tefhim ul Kuran:
Rableri katında dileyecekleri her şey onlarındır. İşte bu, ihsanda bulunanların ödülüdür.
Fransızca:
Ils auront tout ce qu'ils désireront auprès de leur Seigneur; voilà la récompense des bienfaisants,
İspanyolca:
Tendrán junto a su Señor lo que deseen -ésa será la retribución de quienes hacen el bien-:
İtalyanca:
Presso il loro Signore, avranno tutto quel che vorranno. Questa è la ricompensa di chi compie il bene.
Almanca:
Für sie gibt es, was sie wollen, bei ihrem HERRN. Dies ist die Belohnung der Muhsin.
Çince:
在他们的主那里,他们得享受他们所欲享受的幸福。那是对行善者的报酬。
Hollandaca:
Zij zullen alles verkrijgen, wat zij voor het aangezicht van hunnen Heer ook mogen begeeren; dit zal de belooning der rechtvaardigen wezen.
Rusça:
Для них у их Господа уготовано то, чего они пожелают. Таково воздаяние творящим добро!
Somalice:
Waxayna ku leeyihiin Eebe agtiisa waxay doonaan taasina waa abaalmarinta kuwa wanaagga fala.
Swahilice:
Watapata watakacho taka kwa Mola wao Mlezi. Hayo ndiyo malipo ya watendao mema.
Uygurca:
ئۇلار پەرۋەردىگارىنىڭ دەرگاھىدا ئۆزلىرى خالىغان نەرسىلەردىن بەھرىمەن بولىدۇ، ئەنە شۇ ياخشى ئىش قىلغۇچىلارنىڭ مۇكاپاتىدۇر
Japonca:
かれらはアッラーの御許で,何でも望むものを得られよう。これは善行をなす者への報奨である。
Arapça (Ürdün):
«لهم ما يشاءون عند ربهم ذلك جزاء المحسنين» لأنفسهم بإيمانهم.
Hintçe:
ये लोग जो चाहेंगे उनके लिए परवर दिगार के पास (मौजूद) है, ये नेकी करने वालों की जज़ाए ख़ैर है
Tayca:
นั่นคือการตอบแทนของบรรดาผู้กระทำความดี
İbranice:
והם יקבלו מאלוהים כל מה שהם רוצים. זה גמולם של עושי הטוב
Hırvatça:
sve što zažele u Gospodara svoga naći će, to će biti nagrada onima koji su dobra djela činili,
Rumence:
Ei vor avea ceea ce voiesc la Domnul lor. Aceasta este răsplata făcătorilor de bine.
Transliteration:
Lahum ma yashaoona AAinda rabbihim thalika jazao almuhsineena
Türkçe:
Rableri katında onlar için diledikleri her şey vardır. İşte güzel düşünüp güzel davrananların ödülü budur.
Sahih International:
They will have whatever they desire with their Lord. That is the reward of the doers of good -
İngilizce:
They shall have all that they wish for, in the presence of their Lord: such is the reward of those who do good:
Azerbaycanca:
Onlar üçün Rəbbinin dərgahında dilədikləri hər şey vardır. Yaxşı işlər görənlərin mükafatı budur!
Süleyman Ateş:
Rablerinin yanında onlara, diledikleri her şey var. İşte güzel davrananların mükafatı budur.
Diyanet Vakfı:
Onlar için Rableri yanında diledikleri her şey vardır. İşte bu, iyilik edenlerin mükafatıdır.
Erhan Aktaş:
Onlar için Rabb’leri yanında diledikleri her şey vardır. İşte budur muhsin(1) olanların karşılığı.
Kral Fahd:
Onlar için Rableri yanında diledikleri her şey vardır. İşte bu, iyilik edenlerin mükâfatıdır.
Hasan Basri Çantay:
Rableri nezdinde dileyecekleri şeyler onlarındır. İşte bu, iyi hareket edenlerin mükâfatıdır.
Muhammed Esed:
Özledikleri her şey onları Rablerinin katında beklemektedir: Bu, iyilik yapanlar için bir mükafat olacaktır.
Gültekin Onan:
Rableri katında dileyecekleri her şey onlarındır. İşte bu, ihsanda bulunanların ödülüdür.
Ali Fikri Yavuz:
Onlara, Rableri katında, ne dilerlerse var. İşte bu, güzel ve iyi iş görenlerin mükâfatıdır.
Portekizce:
Que obterão o que anelam, na presença do seu Senhor. Tal será a recompensa dos benfeitores,
İsveççe:
Hos sin Herre skall de finna allt vad de önskar - detta är belöningen till dem som gör det goda och det rätta;
Farsça:
برای آنان نزد پروردگارشان آنچه بخواهند فراهم است؛ این است پاداش نیکوکاران؛
Kürtçe:
بۆیان ھەیە (لەبەھەشتدا) ئەوەی بیانەوێت لای پەروەردگاریان ئەوەیە پاداشتی چاکەکاران
Özbekçe:
Улар учун Роббилари ҳузурида хоҳлаган нарсалари бордир. Ана ўша гўзал амал қилгувчиларнинг мукофотидир.
Malayca:
Disediakan untuk mereka apa yang mereka kehendaki, di sisi Tuhan mereka; demikianlah balasan orang-orang yang berusaha memperbaiki amal perbuatannya.
Arnavutça:
ata do të kenë, çka të duan te Zoti i tyre; e ky është shpërblim për bamirësit,
Bulgarca:
Те ще имат при своя Господ, каквото пожелаят. Такава е наградата за добротворстващите,
Sırpça:
све што зажеле наћи ће код свога Господара, то ће да буде награда онима који су радили добра дела,
Çekçe:
U Pána svého budou mít vše, co jen si přát budou - a to odměnou je těch, kdož dobro činí,
Urduca:
انہیں اپنے رب کے ہاں وہ سب کچھ ملے گا جس کی وہ خواہش کریں گے یہ ہے نیکی کرنے والوں کی جزا
Tacikçe:
Барояшон ҳар чӣ бихоҳанд, дар назди Парвардигорашон муҳайёст. Ин аст подоши (мукофоти) некӯкорон,
Tatarca:
Аларга Аллаһ хозурында теләгән нәрсәләре булыр, җәннәткә керү һәм анда теләгән нәрсәгә ирешү, эшләре вә гамәлләре яхшы булган мөэминнәрнең җәзасыдыр.
Endonezyaca:
Mereka memperoleh apa yang mereka kehendaki pada sisi Tuhan mereka. Demikianlah balasan orang-orang yang berbuat baik,
Amharca:
ለእነርሱ በጌታቸው ዘንድ የሚሹት ሁሉ አልላቸው፡፡ ይህ የበጎ አድራጊዎች ምንዳ ነው፡፡
Tamilce:
அவர்களுக்கு அவர்களின் இறைவனிடம் அவர்கள் நாடக்கூடியதெல்லாம் கிடைக்கும். இதுதான் நல்லவர்களின் வெகுமதியாகும்.
Korece:
그들이 원하는 모든 것을 주 님으로부터 갖게 되나니 그것이 바로 선을 행하는 자들의 보상이라
Vietnamca:
Họ sẽ có được mọi điều mà họ ước muốn nơi Thượng Đế của họ. Đó là phần thưởng của những người làm tốt.
Ayet Linkleri: