Arapça:
أَفَمَن شَرَحَ اللَّهُ صَدْرَهُ لِلْإِسْلَامِ فَهُوَ عَلَىٰ نُورٍ مِّن رَّبِّهِ ۚ فَوَيْلٌ لِّلْقَاسِيَةِ قُلُوبُهُم مِّن ذِكْرِ اللَّهِ ۚ أُولَٰئِكَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ
Çeviriyazı:
efemen şeraḥa-llâhü ṣadrahû lil'islâmi fehüve `alâ nûrum mir rabbih. feveylül lilḳâsiyeti ḳulûbühüm min ẕikri-llâh. ülâike fî ḍalâlim mübîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah, kimin bağrını İslâm'a açmış ise işte o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Artık Allah'ın zikri hususunda kalpleri katılaşmış olanların vay haline! İşte bunlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Diyanet İşleri:
Allah kimin gönlünü İslam'a açmışsa, o, Rabbi katından bir nur üzere olmaz mı? Kalbleri Allah'ı anmak hususunda katılaşmış olanlara yazıklar olsun; işte bunlar apaçık sapıklıktadırlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Allah'ın, İslam için gönlünü açtığı kişiye kim benzer ki o, gerçekten de Rabbinden bir ışığa, bir aydınlığa nail olmuştur; yazıklar olsun Allah'ı anmıya karşı yürekleri kaskatı olanlara, onlardır apaçık bir sapıklık içinde olanlar.
Şaban Piriş:
Allah’ın, gönlünü İslam’a açıp, Rabbinden bir aydınlık (yol) üzerine olan kimse ile (böyle olmayan kimse bir olur mu?) Allah’ın uyarılarına karşı kalpleri katı olanların vay haline! İşte onlar, apaçık bir dalalettedirler.
Edip Yüksel:
ALLAH kimin göğsünü İslama açarsa o Rabbinden bir ışık üzerindedir. ALLAH'ın mesajına karşı kalpleri katılaşanların vay haline. Onlar açık bir sapıklıktadır.
Ali Bulaç:
Allah, kimin göğsünü İslam'a açmışsa, artık o, Rabbinden bir nur üzerinedir, (öyle) değil mi? Fakat Allah'ın zikrinden (yana) kalpleri katılaşmış olanların vay haline. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Suat Yıldırım:
Hiç Allah'ın, göğsünü İslâm’a açması sebebiyle, Rabbi tarafından nûra kavuşan kimse, kötü tercihinden ötürü fıtratını değiştiren, kalbi katılaşan, göğsü daralan kimse gibi olur mu? Yazıklar olsun, kalpleri Allah’ı anmak hususunda katılaşmış olanlara! İşte onlar besbelli bir sapıklık içindedirler. [6,122-125]
Ömer Nasuhi Bilmen:
O kimse ki, Allah onun göğsünü islâmiyet için genişletmiş de o, Rabbinden bir nûr üzere bulunmaktadır. (O, hiç kalbleri kararmış kimseler gibi midir?) Artık Allah´ın zikrinden kalbleri kaskatı kesilmiş olanların vay hallerine! İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah'ın, göğsünü İslam'a açtığı kimse, Rabbinden bir ışık üzerinde olmaz mı? Allah'ın zikrine/Kur'an'a karşı kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte onlardır, açık bir sapıklık içindekiler.
Bekir Sadak:
O, egriligi olmayan, arabca bir Kuran´dir. Belki sakinirlar.
İbni Kesir:
Allah, kimin göğsünü İslam´a açmışsa
Adem Uğur:
Allah kimin gönlünü İslâm´a açmışsa o, Rabbinden bir nûr üzerinde değil midir? Allah´ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
İskender Ali Mihr:
Allah kimin göğsünü İslâm için (Allah´a teslim için) yarmışsa artık o, Rabbinden bir nur üzere olur, değil mi? Allah´ın zikrinden kalpleri kasiyet bağlayanların vay haline! İşte onlar, apaçık dalâlet içindedirler.
Celal Yıldırım:
Allah, kimin göğsünü İslâm´a açmışsa, elbette ki o, Rabbından bir nûr (aydınlık) üzeredir, değil mi ? Bunun için Allah´ı anmaktan yana kalbleri katılaşanların vay hâline! İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler.
Tefhim ul Kuran:
Allah, kimin göğsünü İslam´a yarıp açmışsa, artık o, Rabbinden olan bir nur üzerindedir, (öyle) değil mi? Fakat Allah´ın zikrinden (yana) kalpleri katılaşmış olanların vay hallerine. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Fransızca:
Est-ce que celui dont Allah ouvre la poitrine à l'Islam et qui détient ainsi une lumière venant de Son Seigneur... Malheur donc à ceux dont les coeurs sont endurcis contre le rappel d'Allah. Ceux-là sont dans un égarement évident.
İspanyolca:
¿Es que aquél cuyo pecho Alá ha abierto al islam y camina así a la luz de su Señor...? ¡Ay de los que tienen un corazón insensible a la amonestación de Alá! Están evidentemente extraviados.
İtalyanca:
Colui cui Allah apre il cuore all'Islàm e che possiede una luce che proviene dal suo Signore... Guai a coloro che hanno i cuori insensibili al Ricordo di Allah. Essi sono in errore evidente.
Almanca:
Ist etwa derjenige, dessen Brust ALLAH für den Islam öffnete, so daß er ein Licht von seinem HERRN hat, (wie der Irrende)?! Also Niedergang sei denjenigen, deren Herzen dem Gedenken ALLAHs gegenüber hart sind. Diese sind im eindeutigen Irregehen.
Çince:
真主为伊斯兰而开拓其胸襟,故能接受主的光明者,难道跟胸襟狭隘的人一样吗?悲哉为记忆真主而心硬者,这等人是在明显的迷误中的。
Hollandaca:
Zal dus hij, wiens borst verwijd is, om den godsdienst van den Islam te ontvangen, en die het licht van zijn Heer volgt, zoo als hij wezen, wiens hart versteend is omtrent de herdenking van God! Zij verkeeren in eene duidelijke dwaling.
Rusça:
Разве тот, чью грудь Аллах раскрыл для ислама, кто на свету от своего Господа, равен неверующему? Горе тем, чьи сердца черствы к поминанию Аллаха! Они пребывают в очевидном заблуждении.
Somalice:
Ruux Eebe uwaasiciyey Laabtiisa Islaamka oo nuurka Eebe ku sugan ma lamidbaa (mid la daboolay) halaag wuxuu u sugnaaday kuwey ka ingagtay quluubtoodu xuska Eebe (Quraanka) kuwaasina waa kuwa baadi cad kusugan.
Swahilice:
Je! Yule ambaye Mwenyezi Mungu amemfungulia kifua chake kwa Uislamu, na akawa yuko kwenye nuru itokayo kwa Mola wake Mlezi (ni sawa na mwenye moyo mgumu?) Basi ole wao wenye nyoyo ngumu zisio mkumbuka Mwenyezi Mungu! Hao wamo katika upotofu wa dhaahiri.
Uygurca:
اﷲ كۆكسىنى ئىسلام ئۈچۈن كەڭ قىلغان، پەرۋەردىگارىنىڭ نۇرى ئۈستىدە بولغان ئادەم (دىلى كور ئادەم بىلەن) ئوخشاشمۇ؟ اﷲ نىڭ زىكرىنى تەرك ئەتكەنلىكتىن دىللىرى قېتىپ كەتكەنلەرگە ۋاي! ئەنە شۇلار روشەن گۇمراھلىقتىدۇر
Japonca:
アッラーが,胸を開きイスラームとし,主からの御光を受けた者が同じであろうか。災いなるかな,アッラーの啓示を頑なに拒む者こそ,明らかに心迷える者である。
Arapça (Ürdün):
«أفمن شرح الله صدره للإسلام» فاهتدى «فهو على نور من ربه» كمن طبع على قلبه، دلَّ على هذا «فويلٌ» كلمة عذاب «للقاسية قلوبهم من ذكر الله» أي عن قبول القرآن «أولئك في ضلال مبين» بيّن.
Hintçe:
तो क्या वह शख्स जिस के सीने को खुदा ने (क़ुबूल) इस्लाम के लिए कुशादा कर दिया है तो वह अपने परवरदिगार (की हिदायत) की रौशनी पर (चलता) है मगर गुमराहों के बराबर हो सकता है अफसोस तो उन लोगों पर है जिनके दिल खुदा की याद से (ग़ाफ़िल होकर) सख्त हो गए हैं
Tayca:
ผู้ใดที่อัลลอฮฺทรงเปิดทรวงอกของเขาเพื่ออิสลาม และเขาอยู่บนแสงสว่างจากพระเจ้าของเขา (จะเหมือนกับผู้ที่หัวใจบอดกระนั้นหรือ?) ดังนั้นความวิบัติจงประสบแด่ผู้ที่หัวใจของพวกเขาแข็งกระด้างต่อการรำลึกถึงอัลลอฮฺ ชนเหล่านี้อยู่ในการหลงผิดอันชัดแจ้ง
İbranice:
כל מי, שאלוהים פתח את ליבו לאסלאם, שופע הוא באור מריבונו. אך אבוי לאלה אשר סגרו את ליבם בפני זכר אלוהים, הם ודאי טועים טעות גלויה
Hırvatça:
Zar onaj čije je srce Allah učinio sklonim islamu, pa on slijedi svjetlo Gospodara svoga ... ?! Teško onima čija su srca tvrda kad se spomene Allah; oni su u očitaj zabludi!
Rumence:
Cel căruia Dumnezeu i-a deschis inima spre Supunere nu este într-o lumină de la Domnul său? Vai celor cu inimi împietrite la amintirea lui Dumnezeu. Aceştia sunt într-o rătăcire vădită.
Transliteration:
Afaman sharaha Allahu sadrahu lilislami fahuwa AAala noorin min rabbihi fawaylun lilqasiyati quloobuhum min thikri Allahi olaika fee dalalin mubeenin
Türkçe:
Allah'ın, göğsünü İslam'a açtığı kimse, Rabbinden bir ışık üzerinde olmaz mı? Allah'ın zikrine/Kur'an'a karşı kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte onlardır, açık bir sapıklık içindekiler.
Sahih International:
So is one whose breast Allah has expanded to [accept] Islam and he is upon a light from his Lord [like one whose heart rejects it]? Then woe to those whose hearts are hardened against the remembrance of Allah. Those are in manifest error.
İngilizce:
Is one whose heart Allah has opened to Islam, so that he has received Enlightenment from Allah, (no better than one hard-hearted)? Woe to those whose hearts are hardened against celebrating the praises of Allah! they are manifestly wandering (in error)!
Azerbaycanca:
Məgər Allahın köksünü (qəlbini) islam üçün açmaqla Rəbbindən nur üzərində olan kəs (qəlbi möhürlənmiş kimsə kimi ola bilərmi)?! [Və ya: Məgər Allahın köksünü (qəlbini) islam üçün açdığı kəs Rəbbindən bir nur üzərində deyilmi?!] Elə isə vay qəlbləri Allahın zikrinə (Qur’ana) qarşı sərt olanların halına! Onlar (haqq-yoldan) açıq-aydın azmışlar.
Süleyman Ateş:
Allah'ın, göğsünü İslam'a açtığı kimse, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Allah'ı anmağa karşı yürekleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun. Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Diyanet Vakfı:
Allah kimin gönlünü İslam'a açmışsa o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Allah'ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Erhan Aktaş:
Allah’ın, göğsünü İslâm’a açtığı kimse, Rabb’inden bir ışık üzerinde olmaz mı? Öyleyse Allah’ın öğütlerine karşı kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte onlar, apaçık bir sapkınlık içindedirler.
Kral Fahd:
Allah kimin gönlünü İslâm'a açmışsa o, Rabbinden bir nûr üzerinde değil midir? Allah'ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Hasan Basri Çantay:
Öyle ya, Allahın, göğsünde müslümanlık için inşirah verdiği bir kimse ki o, Rabbinden bir nuur üzerindedir — (kalbini mühürlediği kişi gibi) midir? Artık kalbler Allahın zikrinden (bomboş ve) kaskatı kalmış olanlar (ın) vay (haaline)! Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Muhammed Esed:
Öyleyse Rabbinden (gelen) bir ışıkla aydınlansın diye, Allah´ın, kalbini kendisine tam teslimiyet arzusuyla genişlettiği kimse (kalbi kör ve sağır olanla bir) olur mu? Kalpleri Allah´ı anmaya karşı katılaşmış olanların vay haline! Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler!
Gültekin Onan:
Tanrı, kimin göğsünü İslam´a açmışsa, artık o, rabbinden bir nur üzerinedir, (öyle) değil mi? Fakat Tanrı´nın zikrinden (yana) kalpleri katılaşmış olanların vay haline. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
Ali Fikri Yavuz:
Allah’ın İslâm nuru ile kalbine genişlik verdiği kimse, kalbi mühürlü nursuz gibi midir? Elbette o, Rabbinden bir hidayet üzeredir. O halde, vay o Allah’ın zikrini terk eden kalbleri katılara!...Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Portekizce:
Porventura, aquele a quem Deus abriu o coração ao Islam, e está na Luz de seu Senhor...(não é melhor do que aquele aquem sigilou o coração)? Ai daqueles cujos corações estão endurecidos para a recordação de Deus! Estes estão em evidenteerro!
İsveççe:
Kan den vars bröst Gud öppnar så att det kan fyllas av underkastelse under Hans vilja och så att han kan ledas av sin Herres ljus [jämställas med den som är blind för Guds budskap]? Olyckliga de som förhärdar sina hjärtan mot tanken på Gud! Det är uppenbart att de har gått vilse.
Farsça:
آیا کسی که خدا سینه اش را برای [پذیرفتن] اسلام گشاده است، و بهره مند از نوری از سوی پروردگار خویش است [مانند کسی است که سینه اش از پذیرفتن اسلام تنگ است؟] پس وای بر آنان که دل هایشان از یاد کردن خدا سخت است، اینان در گمراهی آشکار هستند.
Kürtçe:
دەی ئایا کەسێك خوا سینەی گوشاد کردووە بۆ ئیسلام و ئەو لەسەر رێبازی رووناکی پەروەردگاریەتی (وەك کەسێکە دڵی ڕەق بووبێت لەئاست ئیسلام) جا سزا و لە ناوچوون بۆ ئەوانەی دڵیان ڕەقە لەئاست (قورئان و) یادی خوادا ئائەوانە لە گومڕاییەکی ئاشکرادان
Özbekçe:
Аллоҳ кўксини Исломга кенг қилиб очиб қўйган шахс ўз Роббидан бўлган нурда эмасми?! Аллоҳни зикр қилишдан қалблари қотиб қолганларга вой бўлсин! Ана ўшалар очиқ-ойдин залолатдадирлар.
Malayca:
Jika demikian, adakah orang yang telah dilapangkan Allah dadanya untuk menerima Islam, lalu ia tetap berada dalam cahaya (hidayah petunjuk) dari Tuhannya, (sama seperti orang yang tertutup mata hatinya dengan selaput kederhakaan)? Maka kecelakaan besarlah bagi orang-orang yang keras membatu hatinya daripada menerima peringatan yang diberi oleh Allah. Mereka yang demikian keadaannya, adalah dalam kesesatan yang nyata.
Arnavutça:
A thua a është i (njëjtë) ai të cilit Perëndia ia ka hapur zemrën për islamizëm, e ai është në dritën e Zotit të vet...? Mjerë për ata që e kanë zemrën të pandishme kur përmendet Allahu; të tillët janë në humbje të qartë!
Bulgarca:
И нима [коравосърдечният е като] онзи, чиято гръд Аллах е разтворил за Исляма и е получил светлина от своя Господ? Горко на коравосърдечните за напомнянето на Аллах! Тези са в явна заблуда.
Sırpça:
Зар је исти онај чије је срце Бог учинио склоним исламу, па он следи светло Господара свог? Тешко онима чија су срца неосетљива кад се спомене Бог, они су у правој заблуди!
Çekçe:
Zdaž ten, jehož hruď Bůh rozevřel pro islám a jenž řídí se světlem od Pána jeho vycházejícím...? Běda těm, jichž srdce jsou zatvrzelá vůči připomenutí Božímu, neboť oni jsou v zjevném bloudění.
Urduca:
اب کیا وہ شخص جس کا سینہ اللہ نے اسلام کے لیے کھول دیا اور وہ اپنے رب کی طرف سے ایک روشنی پر چل رہا ہے (اُس شخص کی طرح ہو سکتا ہے جس نے اِن باتوں سے کوئی سبق نہ لیا؟) تباہی ہے اُن لوگوں کے لیے جن کے دل اللہ کی نصیحت سے اور زیادہ سخت ہو گئے وہ کھلی گمراہی میں پڑے ہوئے ہیں
Tacikçe:
Оё касе, ки Худо дилашро бар рӯи ислом кушод ва ӯ дар партави нури Парвардигораш ҷой дорад, ҳамонанди касест, ки имон надорад? Пас вой бар сахтдилоне, ки ёди Худо дар дилҳояшон роҳ надорад, ки дар гумроҳии ошкор ҳастанд.
Tatarca:
Әйә Аллаһ берәүнең күкрәк эчен киң кылып ислам динен кабул иттерсә, вә ул Раббысының Һидәят нуры яктылыгында булса, ягъни Аллаһ ярдәме белән туры юлны бик яхшы күреп барса, ул кеше, имансыз, юлсыз кеше кеби булырмы? Аллаһ зекере һәм вәгазе булган Коръәннән күңелләре гафил булган кешеләргә ни үкенеч вә һәлакәтлектер. Алар Коръән белән гамәл кылмаулары сәбәпле ачык адашмакталар.
Endonezyaca:
Maka apakah orang-orang yang dibukakan Allah hatinya untuk (menerima) agama Islam lalu ia mendapat cahaya dari Tuhannya (sama dengan orang yang membatu hatinya)? Maka kecelakaan yang besarlah bagi mereka yang telah membatu hatinya untuk mengingat Allah. Mereka itu dalam kesesatan yang nyata.
Amharca:
አላህ ደረቱን ለእስልምና ያስፋለትና እርሱም ከጌታው ዘንድ በብርሃን ላይ የኾነ ሰው (ልቡ እንደ ደረቀ ሰው ነውን?) ልቦቻቸውም ከአላህ መወሳት ለደረቁ ሰዎች ወዮላቸው፡፡ እነዚያ በግልጽ መሳሳት ውስጥ ናቸው፡፡
Tamilce:
அல்லாஹ் எவருடைய நெஞ்சை இஸ்லாமிய மார்க்கத்தை பின்பற்றுவதற்கு விரிவாக்கிவிடுவானோ, அவர் தன் இறைவனின் (நேர்வழி என்ற) வெளிச்சத்தில் இருப்பார். அத்தகையவர் உள்ளம் இறுகியவருக்கு சமமாவாரோ? அல்லாஹ்வின் நினைவை விட்டு உள்ளங்கள் இறுகியவர்களுக்கு நாசம் உண்டாகட்டும். அவர்கள் தெளிவான வழிகேட்டில் இருக்கிறார்கள்.
Korece:
하나님께서 이슬람으로 그의가슴을 열어주사 주님으로부터 광명을 받은 자가 마음이 굳은 자와같을 수 있느뇨 마음이 굳어 하나님을 찬미하지 아니한 자에게는 재앙이 있나니 실로 그들은 크게 방황하고 있음이라
Vietnamca:
Lẽ nào một người được Allah mở rộng tấm lòng để tiếp nhận Islam rồi bước đi trên ánh sáng của Thượng Đế của y (lại giống với một kẻ vô đức tin) ư? Thật khốn cho những kẻ mà trái tim của họ đã chai cứng trước Lời Nhắc Nhở của Allah! Những kẻ đó quả thật đang ở trong sự lầm lạc rõ ràng.
Ayet Linkleri: