Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

6

Ayet No: 

3794

Sayfa No: 

446

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّا زَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِزِينَةٍ الْكَوَاكِبِ

Çeviriyazı: 

innâ zeyyenne-ssemâe-ddünyâ bizînetini-lkevâkib.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Gerçekten biz dünya göğünü (o yakın göğü) bir zinetle, yıldızlarla süsledik.

Diyanet İşleri: 

Şüphesiz Biz, yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki biz, yakın göğü ziynetlerle bezedik.

Şaban Piriş: 

Biz, en yakın göğü yıldızlarla süsledik.

Edip Yüksel: 

Biz en aşağıdaki göğü gezegenler ile süsleyip,

Ali Bulaç: 

Şüphesiz Biz dünya göğünü 'çekici bir süsle', yıldızlarla süsleyip-donattık.

Suat Yıldırım: 

Biz yere en yakın semayı yıldızlarla süsledik. [67,5; 15,16-18]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(6-7) Muhakkak ki, Biz yakın olan göğü ziynet ile yıldızlar ile bezedik. Ve hem her isyankar şeytandan muhafaza ettik.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz o yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsleyip donattık.

Bekir Sadak: 

Evet

İbni Kesir: 

Doğrusu Biz

Adem Uğur: 

Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki Biz

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz ki biz Dünya semâsını (veya en yakın semâyı) yıldızlarla süsledik.

Tefhim ul Kuran: 

Hiç şüphesiz, biz dünya göğünü ´çekici bir süsle´, yıldızlarla süsleyip donattık.

Fransızca: 

Nous avons décoré le ciel le plus proche d'un décor : les étoiles,

İspanyolca: 

Hemos engalanado el cielo más bajo con estrellas,

İtalyanca: 

Invero abbiamo ornato di stelle il cielo più vicino,

Almanca: 

WIR schmückten den nächsten Himmel mit dem Schmuck der Gestirne,

Çince: 

我确已用文采即繁星点缀最近的天,

Hollandaca: 

Wij hebben den ondersten hemel met het versiersel der sterrren getooid.

Rusça: 

Мы украсили ближайшее небо красотой звезд (или звездами)

Somalice: 

Annagaa ku qurxinay Samada dhaw quraxda xidiga ah.

Swahilice: 

Hakika Sisi tumeipamba mbingu ya karibu kwa pambo la nyota.

Uygurca: 

بىز ھەقىقەتەن يېقىن ئاسماننى يۇلتۇزلار (نۇرى) بىلەن زىننەتلىدۇق

Japonca: 

本当にわれは,星々で下層の天を飾り,

Arapça (Ürdün): 

«إنَّا زينا السماء الدنيا بزينة الكواكب» أي بضوئها أو بها، والإضافة للبيان كقراءة تنوين زينة المبينة بالكواكب.

Hintçe: 

और (चाँद सूरज तारे के) तुलूउ व (गुरूब) के मक़ामात का भी मालिक है हम ही ने नीचे वाले आसमान को तारों की आरइश (जगमगाहट) से आरास्ता किया

Tayca: 

แท้จริง เราได้ประดับท้องฟ้าแห่งโลกดุนยาอย่างสวยงามด้วยดวงดาวทั้งหลาย

İbranice: 

אנו עיטרנו את הרקיע הראשון בכוכבים

Hırvatça: 

Mi smo najbliže nebo ukrasom- zvijezdama ukrasili,

Rumence: 

Noi am împodobit cerul cel mai de jos cu stele

Transliteration: 

Inna zayyanna alssamaa alddunya bizeenatin alkawakibi

Türkçe: 

Biz o yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsleyip donattık.

Sahih International: 

Indeed, We have adorned the nearest heaven with an adornment of stars

İngilizce: 

We have indeed decked the lower heaven with beauty (in) the stars,-

Azerbaycanca: 

Biz (sizə) ən yaxın olan göy üzünü (dünya səmasını) ulduzlarla bəzədik. (Günəş, ay və ulduzlar başqa-başqa göylərdə olduqları halda, siz onların hamısını özünüzlə müqayisədə ən yaxın bir yerdə, sanki başınızın üstündə görürsünüz).

Süleyman Ateş: 

Biz en yakın göğü bir zinetle, yıldızlarla süsledik.

Diyanet Vakfı: 

Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik.

Erhan Aktaş: 

Biz, dünya semasını bir ziynetle, yıldızlarla bezedik.

Kral Fahd: 

Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik.

Hasan Basri Çantay: 

Hakîkat biz (size) en yakın göğü bir zînetle, yıldızlarla (donatıp) süsledik.

Muhammed Esed: 

Biz yeryüzüne en yakın gökleri yıldızların güzelliğiyle süsledik,

Gültekin Onan: 

Şüphesiz biz dünya göğünü ´çekici bir süsle´, yıldızlarla süsleyip donattık.

Ali Fikri Yavuz: 

Gerçekten biz, en aşağıda olan gökyüzünü, yıldızlardan ibaret bir süsle donattık.

Portekizce: 

Em verdade, adornamos o céu aparente com o esplendor das estrelas.

İsveççe: 

Vi har smyckat den nedre himlen med stjärnor och stjärnskott,

Farsça: 

همانا ما آسمان دنیا را به زیور ستارگان آراستیم،

Kürtçe: 

بێگومان ئێمە ئاسمانی دونیامان بەجوانی ئەستێرەکان ڕازاندۆتەوە

Özbekçe: 

Албатта, Биз бу дунё осмонини юлдузлар зийнати-ла зийнатладик.

Malayca: 

Sesungguhnya Kami telah menghiasi langit yang dekat (pada penglihatan penduduk bumi) dengan hiasan bintang-bintang.

Arnavutça: 

Me të vërtetë, Ne e kemi stolisur qiellin e kësaj bote me shkëlqimin e yjeve,

Bulgarca: 

Украсихме Ние най-ниското небе с украса от звезди

Sırpça: 

Ми смо најближе небо звездама украсили,

Çekçe: 

Vskutku jsme vyzdobili nejnižší nebe ozdobou hvězd

Urduca: 

ہم نے آسمان دنیا کو تاروں کی زینت سے آراستہ کیا ہے

Tacikçe: 

Мо осмони дунёро ба зинати ситорагон биёростем.

Tatarca: 

Без дөнья күген йолдызларның яктылыгы белән зиннәтләдек.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya Kami telah menghias langit yang terdekat dengan hiasan, yaitu bintang-bintang,

Amharca: 

እኛ ቅርቢቱን ሰማይ በከዋክብት ጌጥ አጌጥናት፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக நாம் கீழுள்ள வானத்தை நட்சத்திரங்களின் அலங்காரத்தால் அலங்கரித்துள்ளோம்.

Korece: 

하나님께서 지상의 하늘을 별 들로 아름답게 장식하였나니

Vietnamca: 

Quả thật! TA (Allah) đã làm đẹp tầng trời hạ giới bằng các vì sao.