Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

36

Sûredeki Ayet No: 

15

Ayet No: 

3720

Sayfa No: 

441

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالُوا مَا أَنتُمْ إِلَّا بَشَرٌ مِّثْلُنَا وَمَا أَنزَلَ الرَّحْمَٰنُ مِن شَيْءٍ إِنْ أَنتُمْ إِلَّا تَكْذِبُونَ

Çeviriyazı: 

ḳâlû mâ entüm illâ beşerum miŝlünâ vemâ enzele-rraḥmânü min şey'in in entüm illâ tekẕibûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar da: "Siz bizim gibi insandan başka birşey değilsiniz, hem Rahman olan Allah, hiçbir şey indirmedi. Siz sadece yalan söylüyorsunuz." dediler.

Diyanet İşleri: 

Siz de ancak bizim gibi birer insansınız. Rahman da bir şey indirmemiştir. Sadece yalan söylüyorsunuz dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlar, siz demişlerdi, ancak bizim gibi insansınız ve rahman da hiçbir şey indirmemiştir, siz, ancak yalan söylemektesiniz.

Şaban Piriş: 

Siz de bizim gibi insandan başka bir şey değilsiniz. Rahman, hiç bir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz, diye cevap vermişlerdi.

Edip Yüksel: 

Dediler ki, "Siz de bizim gibi insandan başka bir şey değilsiniz. Rahman ise hiçbir şey indirmemiştir. Siz yalan söylüyorsunuz."

Ali Bulaç: 

Dediler ki: "Siz, bizim benzerimiz olan bir beşerden başkası değilsiniz, Rahman (olan Allah) da herhangi bir şey indirmiş değildir. Siz, yalnızca yalan söylüyorsunuz."

Suat Yıldırım: 

Ahali dedi ki: “Doğrusu Rahman'ın indirdiği bir şey yok!Siz de bizim gibi bir beşersiniz, evet evet... siz sadece yalancısınız!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(O münkirler de) Dediler ki: «Siz bizim gibi bir insandan başka değilsiniz. Ve Rahmân hiçbir şey indirmedi. Siz, ancak yalan söyleyenlersiniz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kent halkı dedi ki: "Siz, bizim gibi birer insandan başka şey değilsiniz. Rahman hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."

Bekir Sadak: 

«izden bir ucret istemeyenlere uyun, onlar dogru yoldadirlar.»

İbni Kesir: 

Onlar da

Adem Uğur: 

Elçilere dediler ki: Siz de ancak bizim gibi birer insansınız. Rahmân, herhangi bir şey indirmedi. Siz ancak yalan söylüyorsunuz.

İskender Ali Mihr: 

Dediler ki: &quot

Celal Yıldırım: 

Onlar ise, hayır, dediler, siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahman bir şey indirmemiştir. Siz ancak yalan söylüyorsunuz.

Tefhim ul Kuran: 

Dediler ki: «Siz, bizim benzerimiz olan bir beşerden başkası değilsiniz, Rahman (olan Allah) da herhangi bir şey indirmiş değildir. Siz, yalnızca yalan söylemektesiniz.»

Fransızca: 

Mais ils [les gens] dirent : “Vous n'êtes que des hommes comme nous. Le Tout Miséricordieux n'a rien fait descendre et vous ne faites que mentir”.

İspanyolca: 

Dijeron: «No sois sino unos mortales como nosotros. El Compasivo no ha revelado nada. No decís sino mentiras».

İtalyanca: 

Risposero: «Non siete altro che uomini come noi: il Compassionevole non ha rivelato nulla, non siete altro che dei bugiardi».

Almanca: 

Sie sagten: "Ihr seid doch nichts anderes als Menschen wie wir, und Der Allgnade Erweisende hat nichts hinabgesandt. Ihr lügt ja nur!"

Çince: 

他们说:你们只是象我们一样的凡人。至仁主没有降示任何物,你们只是说谎的。

Hollandaca: 

De inwoners antwoordden: Gij zijt niet anders dan menschen, zooals wij zijn; nimmer heeft de Barmhartige u iets geopenbaard: gij maakt slechts een leugen bekend.

Rusça: 

Они сказали: "Вы - такие же люди, как и мы. Милостивый ничего не ниспосылал, а вы всего лишь лжете".

Somalice: 

Waxayna dhaheen (gaaladii) idinku ma tihidiin waxaan bashar (dad) nala mid ah ahayn, Eebaha Raxamaan ahna waxba ma soo dajinin, idinkuna waxaan been ahayn masheegaysaan.

Swahilice: 

Wakasema: Nyinyi si chochote ila ni watu kama sisi. Na Mwingi wa Rehema hakuteremsha kitu. Nyinyi mnasema uwongo tu.

Uygurca: 

ئۇلار: «سىلەر پەقەت بىزگە ئوخشاش ئىنسان، مېھرىبان اﷲ ھېچ نەرسە نازىل قىلغىنى يوق، سىلەر پەقەت يالغانچىسىلەر» دېدى

Japonca: 

するとかれらは言った。「あなたがたはわたしたちと同じ人間に過ぎません。慈悲深き御方は何も啓示を下されはしません。あなたがたは,嘘をついているだけです。」

Arapça (Ürdün): 

«قالوا ما أنتم إلا بشر مثلنا وما أنزل الرحمن من شيء إن» ما «أنتم إلا تكذبون».

Hintçe: 

वह लोग कहने लगे कि तुम लोग भी तो बस हमारे ही जैसे आदमी हो और खुदा ने कुछ नाज़िल (वाज़िल) नहीं किया है तुम सब के सब बस बिल्कुल झूठे हो

Tayca: 

พวกเขา (ชาวเมือง) กล่าวว่า “พวกท่านมิใช่ใครอื่น นอกจากเป็นสามัญชนเช่นเดียวกับพวกเรา และพระผู้ทรงกรุณาปรานีมิได้ประทานสิ่งใดลงมา พวกท่านมิได้เป็นอื่นใดนอกจากกล่าวเท็จ”

İbranice: 

אמרו: 'אינכם אלא אנשים כמונו, והרחמן לא הוריד דבר, כל אשר אתם אומרים שקר

Hırvatça: 

"Vi ste ljudi kao i mi", oni odgovoriše, "Svemilosni nije objavio ništa; vi neistinu govorite!"

Rumence: 

Atunci ei au spus: “Voi nu sunteţi decât oameni asemenea nouă! Milostivul nu a pogorât asupra voastră nimic, ci voi doar minţiţi!”

Transliteration: 

Qaloo ma antum illa basharun mithluna wama anzala alrrahmanu min shayin in antum illa takthiboona

Türkçe: 

Kent halkı dedi ki: "Siz, bizim gibi birer insandan başka şey değilsiniz. Rahman hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."

Sahih International: 

They said, "You are not but human beings like us, and the Most Merciful has not revealed a thing. You are only telling lies."

İngilizce: 

The (people) said: "Ye are only men like ourselves; and (Allah) Most Gracious sends no sort of revelation: ye do nothing but lie."

Azerbaycanca: 

(Antakiyalılar: ) “Siz də bizim kimi ancaq adi bir insansınız. (Heç bir şeydə bizdən üstün deyilsiniz. Əgər peyğəmbər olsaydınız, mələk qiyafəsində gələrdiniz). Rəhman (sizə) heç bir şey (kitab, mö’cüzə) nazil etməmişdir. Siz sadəcə olaraq yalan danışırsınız!” – dedilər.

Süleyman Ateş: 

(Kentliler) Dediler ki: "Siz de bizim gibi insandan başka bir şey değilsiniz. Rahman bir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."

Diyanet Vakfı: 

Elçilere dediler ki: Siz de ancak bizim gibi birer insansınız. Rahman, herhangi bir şey indirmedi. Siz ancak yalan söylüyorsunuz.

Erhan Aktaş: 

Onlar: “Siz de bizim gibi birer beşersiniz. Rahmân herhangi bir şey indirmedi. Siz sadece yalan söylüyorsunuz.” dediler.

Kral Fahd: 

Elçilere dediler ki: Siz de ancak bizim gibi birer insansınız. Rahmân, herhangi bir şey indirmedi. Siz ancak yalan söylüyorsunuz.

Hasan Basri Çantay: 

Onlar: «Siz, dediler, bizim gibi insandan başka (kimseler) değilsiniz. Hem Rahman hiçbir şey indirmemişdir?. Siz yalan söyler (kimse) lerden başkası değilsiniz.

Muhammed Esed: 

(Berikiler): "Siz de bizim gibi ölümlü insanlarsınız!" diye cevap verdiler, "Ayrıca Rahman, herhangi bir (vahiy) de göndermiş değil. Siz sadece yalan söylüyorsunuz!"

Gültekin Onan: 

Dediler ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar dediler ki: “- Siz, ancak bizim gibi bir insansınız (bize bir üstünlüğünüz yok), hem Rahmân= Allah bir şey (kitap) indirmemiştir. Siz, sırf yalan söylüyorsunuz.”

Portekizce: 

Disseram: Não sois senão seres como nós, sendo que o Clemente nada revela que seja dessa espécie; não fazeis mais doque mentir.

İsveççe: 

[Invånarna] svarade: "Ni är ingenting annat än vanliga människor som vi; den Nåderike har aldrig uppenbarat något. Vad ni säger är ren lögn."

Farsça: 

[اهل شهر] گفتند: شما جز بشرهایی مانند ما نیستید و [خدای] رحمان هیچ چیزی نازل نکرده است، شما فقط دروغ می گویید.

Kürtçe: 

(خەڵکەکە) ووتیان ئێوە ھەر ئادەمیەکی وەک ئێمەن و خوای میھرەبان ھیچ شتێکی (لەنیگا) نەناردۆتە خوارەوە ئێوە تەنھا درۆزنن و درۆ دەکەن

Özbekçe: 

Улар: «Сиз бизга ўхшаган башардан бошқа нарса эмассиз. Роҳман ҳеч нарса нозил қилгани йўқ. Сизлар фақат ёлғон сўзламоқдасиз, холос», дедилар.

Malayca: 

Penduduk bandar itu menjawab: "Kamu ini tidak lain hanyalah manusia seperti kami juga, dan Tuhan Yang Maha Pemurah tidak menurunkan sesuatupun (tentang ugama yang kamu dakwakan); Kamu ini tidak lain hanyalah berdusta".

Arnavutça: 

Ata (banorët e qytetit), ju thanë: “Ju jeni vetëm njerëz si ne, e Bamirësi nuk ju ka zbritur asgjë; ju vetëm gënjeni”.

Bulgarca: 

Рекоха: “Вие сте само хора като нас. Всемилостивия не е низпослал нищо. Вие само лъжете.”

Sırpça: 

„Ви сте људи као и ми“, они одговорише, „Свемилосни није објавио ништа; ви говорите неистину!“

Çekçe: 

I řekli: 'Vy jen smrtelníci jste nám podobní a Milosrdný nic neseslal. Vy nejste leč lháři pouzí.'

Urduca: 

بستی والوں نے کہا "تم کچھ نہیں ہو مگر ہم جیسے چند انسان، اور خدائے رحمٰن نے ہرگز کوئی چیز نازل نہیں کی ہے، تم محض جھوٹ بولتے ہو"

Tacikçe: 

Гуфтанд: «Шумо инсонҳое монанди мо ҳастед ва Худои раҳмон ҳеҷ чиз нафиристодааст ва шумо дурӯғ мегӯед».

Tatarca: 

Кәферләр пәйгамбәрләргә әйттеләр: "Сез һичкем түгелсез, мәгәр безнең кеби гади кешеләрсез, Аллаһ сезгә һич нәрсә иңдергәне юк, Аллаһ безгә вәхий иңдерде пәйгамбәр кылды дип ялган сөйлисез".

Endonezyaca: 

Mereka menjawab: "Kamu tidak lain hanyalah manusia seperti kami dan Allah Yang Maha Pemurah tidak menurunkan sesuatupun, kamu tidak lain hanyalah pendusta belaka".

Amharca: 

እናንተ መሰላችን ሰዎች እንጂ ሌላ አይደላችሁም፡፡ አልረሕማንም ምንም ነገር አላወረደም፡፡ እናንተ የምትዋሹ እንጂ ሌላ አይደላችሁም አሉዋቸው፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் கூறினார்கள்: “எங்களைப் போன்ற மனிதர்களாகவே தவிர நீங்கள் இல்லை. இன்னும், ரஹ்மான் எதையும் (உங்கள் மீது) இறக்கவில்லை. நீங்கள் பொய் சொல்பவர்களாகவே தவிர இல்லை.”

Korece: 

이때 백성들이 너희는 우리 와 같은 인간에 불과하며 하나님 께서는 아무런 계시도 내리지 아 니했는데 실로 너희는 거짓말을 하고 있을 뿐이라 말하니

Vietnamca: 

(Đám dân của thị trấn) bảo: “Các ngươi chỉ là những người phàm tục giống bọn ta. Đấng Ar-Rahman đã không ban bất cứ điều gì xuống cả. Các ngươi chỉ nói dối mà thôi.”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: