Arapça:
إِنْ أَنتَ إِلَّا نَذِيرٌ
Çeviriyazı:
in ente illâ neẕîr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sen sadece bir uyarıcısın.
Diyanet İşleri:
Sen sadece bir uyarıcısın.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sen, ancak bir korkutucusun.
Şaban Piriş:
Sen sadece bir uyarıcısın.
Edip Yüksel:
Sen ancak bir uyarıcısın.
Ali Bulaç:
Sen, yalnızca bir uyarıcısın.
Suat Yıldırım:
Sen sadece uyarıcı bir peygambersin.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Sen başka değil, ancak bir korkutucusun.
Yaşar Nuri Öztürk:
Sen sadece bir uyarıcısın!
Bekir Sadak:
Allah´in Kitap´ina uyanlar, namazi kilanlar, kendilerine verdigimiz riziktan gizli ve acik sarfedenler, tukenmeyecek bir kazanc umabilirler.
İbni Kesir:
Sen
Adem Uğur:
Sen sadece bir uyarıcısın.
İskender Ali Mihr:
Sen sadece bir nezirsin (uyarıcısın).
Celal Yıldırım:
Sen ancak, (tuttukları yolun tehlikeli olduğuna ve gelecek olan azaba karşı) bir uyarıcısın.
Tefhim ul Kuran:
Sen, yalnızca bir uyarıcı, korkutucusun.
Fransızca:
Tu n'est qu'un avertisseur.
İspanyolca:
Tú no eres sino un monitor.
İtalyanca:
Tu non sei che un ammonitore.
Almanca:
Du bist nichts anderes als ein Warner.
Çince:
你只是一个警告者。
Hollandaca:
Gij zijt slechts een prediker.
Rusça:
Ты - всего лишь предостерегающий увещеватель.
Somalice:
Waxaan u dige ahayn ma tihid.
Swahilice:
Hukuwa wewe ila ni mwonyaji.
Uygurca:
سەن پەقەت بىر ئاگاھلاندۇرغۇچىسەن
Japonca:
あなたは一人の警告者に過ぎない。
Arapça (Ürdün):
«إن» ما «أنت إلا نذير» منذر لهم.
Hintçe:
तुम तो बस (एक खुदा से) डराने वाले हो
Tayca:
เจ้ามิใช่อื่นใดนอกจากเป็นผู้ตักเตือนเท่านั้น
İbranice:
אתה אינך אלא מזהירר
Hırvatça:
ti si samo upozoritelj.
Rumence:
Tu nu eşti decât un predicator.
Transliteration:
In anta illa natheerun
Türkçe:
Sen sadece bir uyarıcısın!
Sahih International:
You, [O Muhammad], are not but a warner.
İngilizce:
Thou art no other than a warner.
Azerbaycanca:
Sən ancaq (müşrikləri, kafirləri Allahın əzabı ilə) qorxudan bir peyğəmbərsən!
Süleyman Ateş:
Sen sadece bir uyarıcısın.
Diyanet Vakfı:
Sen sadece bir uyarıcısın.
Erhan Aktaş:
Sen yalnızca bir uyarıcısın.
Kral Fahd:
Sen sadece bir uyarıcısın.
Hasan Basri Çantay:
Sen gelecek tehlikeleri haber veren (bir peygamber) den başkası değilsin.
Muhammed Esed:
sen sadece bir uyarıcısın.
Gültekin Onan:
Sen, yalnızca bir uyarıcısın.
Ali Fikri Yavuz:
Sen, sadece (ateşle) korkutan bir peygambersin.
Portekizce:
Porque não és mais do que um admoestador.
İsveççe:
du är bara en varnare.
Farsça:
تو فقط بیم دهنده ای،
Kürtçe:
تۆ تەنھا ترسێنەری
Özbekçe:
Сен фақат огоҳлантиргувчисан, холос.
Malayca:
Engkau tidak lain hanyalah seorang Rasul pemberi ingatan dan amaran.
Arnavutça:
ti je vetëm paralajmërues.
Bulgarca:
Ти си само предупредител.
Sırpça:
твоје је само да опомињеш.
Çekçe:
vždyť tys jen varovatelem.
Urduca:
تم تو بس ایک خبردار کرنے والے ہو
Tacikçe:
Ту ҷуз бимдиҳандае нести.
Tatarca:
Син кешеләрне дингә көчләүче түгел, мәгәр Аллаһ хөкемнәрен ирештерүче, әгәр кабул итмәсәләр җәһәннәм ґәзабьг белән куркытучысың.
Endonezyaca:
Kamu tidak lain hanyalah seorang pemberi peringatan.
Amharca:
አንተ አስጠንቃቂ እንጂ ሌላ አይደለህም፡፡
Tamilce:
நீர் இல்லை அச்சமூட்டி எச்சரிப்பவராகவே தவிர.
Korece:
그대는 무덤속에 묻힌 자를 듣도록 할 수 없으며 그대는 단지경고자일 뿐이라
Vietnamca:
Quả thật, Ngươi (hỡi Thiên Sứ) chỉ là một người cảnh báo.
Ayet Linkleri: