Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

35

Sûredeki Ayet No: 

23

Ayet No: 

3683

Sayfa No: 

437

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنْ أَنتَ إِلَّا نَذِيرٌ

Çeviriyazı: 

in ente illâ neẕîr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sen sadece bir uyarıcısın.

Diyanet İşleri: 

Sen sadece bir uyarıcısın.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sen, ancak bir korkutucusun.

Şaban Piriş: 

Sen sadece bir uyarıcısın.

Edip Yüksel: 

Sen ancak bir uyarıcısın.

Ali Bulaç: 

Sen, yalnızca bir uyarıcısın.

Suat Yıldırım: 

Sen sadece uyarıcı bir peygambersin.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Sen başka değil, ancak bir korkutucusun.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sen sadece bir uyarıcısın!

Bekir Sadak: 

Allah´in Kitap´ina uyanlar, namazi kilanlar, kendilerine verdigimiz riziktan gizli ve acik sarfedenler, tukenmeyecek bir kazanc umabilirler.

İbni Kesir: 

Sen

Adem Uğur: 

Sen sadece bir uyarıcısın.

İskender Ali Mihr: 

Sen sadece bir nezirsin (uyarıcısın).

Celal Yıldırım: 

Sen ancak, (tuttukları yolun tehlikeli olduğuna ve gelecek olan azaba karşı) bir uyarıcısın.

Tefhim ul Kuran: 

Sen, yalnızca bir uyarıcı, korkutucusun.

Fransızca: 

Tu n'est qu'un avertisseur.

İspanyolca: 

Tú no eres sino un monitor.

İtalyanca: 

Tu non sei che un ammonitore.

Almanca: 

Du bist nichts anderes als ein Warner.

Çince: 

你只是一个警告者。

Hollandaca: 

Gij zijt slechts een prediker.

Rusça: 

Ты - всего лишь предостерегающий увещеватель.

Somalice: 

Waxaan u dige ahayn ma tihid.

Swahilice: 

Hukuwa wewe ila ni mwonyaji.

Uygurca: 

سەن پەقەت بىر ئاگاھلاندۇرغۇچىسەن

Japonca: 

あなたは一人の警告者に過ぎない。

Arapça (Ürdün): 

«إن» ما «أنت إلا نذير» منذر لهم.

Hintçe: 

तुम तो बस (एक खुदा से) डराने वाले हो

Tayca: 

เจ้ามิใช่อื่นใดนอกจากเป็นผู้ตักเตือนเท่านั้น

İbranice: 

אתה אינך אלא מזהירר

Hırvatça: 

ti si samo upozoritelj.

Rumence: 

Tu nu eşti decât un predicator.

Transliteration: 

In anta illa natheerun

Türkçe: 

Sen sadece bir uyarıcısın!

Sahih International: 

You, [O Muhammad], are not but a warner.

İngilizce: 

Thou art no other than a warner.

Azerbaycanca: 

Sən ancaq (müşrikləri, kafirləri Allahın əzabı ilə) qorxudan bir peyğəmbərsən!

Süleyman Ateş: 

Sen sadece bir uyarıcısın.

Diyanet Vakfı: 

Sen sadece bir uyarıcısın.

Erhan Aktaş: 

Sen yalnızca bir uyarıcısın.

Kral Fahd: 

Sen sadece bir uyarıcısın.

Hasan Basri Çantay: 

Sen gelecek tehlikeleri haber veren (bir peygamber) den başkası değilsin.

Muhammed Esed: 

sen sadece bir uyarıcısın.

Gültekin Onan: 

Sen, yalnızca bir uyarıcısın.

Ali Fikri Yavuz: 

Sen, sadece (ateşle) korkutan bir peygambersin.

Portekizce: 

Porque não és mais do que um admoestador.

İsveççe: 

du är bara en varnare.

Farsça: 

تو فقط بیم دهنده ای،

Kürtçe: 

تۆ تەنھا ترسێنەری

Özbekçe: 

Сен фақат огоҳлантиргувчисан, холос.

Malayca: 

Engkau tidak lain hanyalah seorang Rasul pemberi ingatan dan amaran.

Arnavutça: 

ti je vetëm paralajmërues.

Bulgarca: 

Ти си само предупредител.

Sırpça: 

твоје је само да опомињеш.

Çekçe: 

vždyť tys jen varovatelem.

Urduca: 

تم تو بس ایک خبردار کرنے والے ہو

Tacikçe: 

Ту ҷуз бимдиҳандае нести.

Tatarca: 

Син кешеләрне дингә көчләүче түгел, мәгәр Аллаһ хөкемнәрен ирештерүче, әгәр кабул итмәсәләр җәһәннәм ґәзабьг белән куркытучысың.

Endonezyaca: 

Kamu tidak lain hanyalah seorang pemberi peringatan.

Amharca: 

አንተ አስጠንቃቂ እንጂ ሌላ አይደለህም፡፡

Tamilce: 

நீர் இல்லை அச்சமூட்டி எச்சரிப்பவராகவே தவிர.

Korece: 

그대는 무덤속에 묻힌 자를 듣도록 할 수 없으며 그대는 단지경고자일 뿐이라

Vietnamca: 

Quả thật, Ngươi (hỡi Thiên Sứ) chỉ là một người cảnh báo.

Rubu tag: 

Hizb tag: