Arapça:
يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ مَن يَشَاءُ ۗ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ
Çeviriyazı:
yaḫteṣṣu biraḥmetihî mey yeşâ'. vellâhü ẕü-lfaḍli-l`ażîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah, büyük lütuf ve kerem sahibidir.
Diyanet İşleri:
Rahmetini dilediğine tahsis eder, Allah büyük, bol nimet sahibidir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Dilediğini rahmetiyle tahsis eder ve Allah, büyük bir lütuf ve ihsan sahibidir.
Şaban Piriş:
Rahmetini dilediğine has kılar. Allah, büyük lütuf sahibidir.
Edip Yüksel:
Rahmetini dilediğine özgü kılar. ALLAH Büyük Lütuf Sahibidir.
Ali Bulaç:
O, kime dilerse rahmetini tahsis eder, Allah büyük 'lütuf ve ihsan (fazl)' sahibidir.
Suat Yıldırım:
Rahmetini, nübüvvetini dilediği kuluna has kılar. Allah büyük lütuf ve inâyet sahibidir.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dilediğini rahmetiyle mümtaz kılar. Ve Allah Teâlâ pek büyük fazl sahibidir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Rahmetini dilediğine özgüler. Allah, büyük lütfun sahibidir.
Bekir Sadak:
Onlardan bir takimi, Kitapta olmadigi halde Kitabdan zannedesiniz diye dillerini egip bukerler. O, Allah katindan olmadigi halde: «Allah katindandir» derler, bile bile Allah´a karsi yalan soylerler.
İbni Kesir:
Dilediğine rahmetini tahsis eder. Allah, en büyük lütuf sahibidir.
Adem Uğur:
Rahmetini dilediğine ayırır. Allah üstün lütuf sahibidir.
İskender Ali Mihr:
Rahmetini dilediğine tahsis eder. Ve Allah, “Büyük Fazl” sahibidir.
Celal Yıldırım:
O, rahmetini dilediğine has kılar, (hakkı, nakdini dilediğine lâyık görür). Allah çok büyük iyilik, nîmet ve yardım sahibidir.
Tefhim ul Kuran:
O, kime dilerse rahmetini tahsis eder. Allah büyük ´lutuf ve ihsan (fazl) ´ sahibidir.
Fransızca:
Il réserve à qui Il veut sa miséricorde. Et Allah est Détenteur d'une grâce immense.
İspanyolca:
Particulariza con Su misericordia a quien Él quiere. Alá es el Dueño del favor inmenso.
İtalyanca:
Riserva la Sua misercordia a chi vuole Lui, Allah possiede la grazia più grande".
Almanca:
ER bevorzugt mit Seiner Gnade, wen ER will. Und ALLAH ist von unermeßlicher Gunst.
Çince:
他为自已的慈恩而特选他所意欲的人。真主是有宏恩的。
Hollandaca:
Hij zal zijne barmhartigheid verleenen aan wien hij wil; want God bezit groote genade.
Rusça:
Он избирает для Своей милости, кого пожелает. Аллах обладает великой милостью.
Somalice:
Wuxuuna ku gaaryeelaa Naxariistiisa cidduu doono, Eebana iska leh Fadliga Wayn.
Swahilice:
Yeye humchagua kumpa rehema zake amtakaye; na Mwenyezi Mungu ndiye Mwenye fadhila kubwa.
Uygurca:
اﷲ رەھمىتىنى ئۆزى خالىغان كىشىگە خاس قىلىدۇ، اﷲ ئۇلۇغ پەزل ئىگىسىدۇر
Japonca:
かれは御心に適う者を,引き立て慈悲を御与えになる。アッラーは,偉大な施恩の主であられる。」
Arapça (Ürdün):
«يختص برحمته من يشاء والله ذو الفضل العظيم».
Hintçe:
जिसको चाहे अपनी रहमत के लिये ख़ास कर लेता है और ख़ुदा बड़ा फ़ज़लों करम वाला हे
Tayca:
พระองค์จะทรงเจาะจงความเอ็นดูเมตตาของพระองค์แก่ผู้ที่พระองค์ทรงประสงค์และอัลลอฮ์นั้นเป็นผู้ทรงโปรดปรานที่ยิ่งใหญ่
İbranice:
הוא בוחר ברחמיו את אשר ירצה, ואלוהים הוא רב חסד האדיר
Hırvatça:
On Svoju milost daje kome hoće. Allah je posjednik velikog dobra.
Rumence:
El împărtăşeşte milostivenia Sa cui voieşte. Dumnezeu este Stăpânul Harului cel Mare.”
Transliteration:
Yakhtassu birahmatihi man yashao waAllahu thoo alfadli alAAatheemi
Türkçe:
Rahmetini dilediğine özgüler. Allah, büyük lütfun sahibidir.
Sahih International:
He selects for His mercy whom He wills. And Allah is the possessor of great bounty.
İngilizce:
For His Mercy He specially chooseth whom He pleaseth; for Allah is the Lord of bounties unbounded.
Azerbaycanca:
(Allah) Öz ne’mətini istədiyi şəxsə aid edər. Allah böyük kərəm sahibidir!
Süleyman Ateş:
Rahmetini dilediğine has kılar. Allah, büyük lutuf ve ikram sahibidir.
Diyanet Vakfı:
Rahmetini dilediğine ayırır. Allah üstün lütuf sahibidir.
Erhan Aktaş:
Allah, rahmetini hak edene(1) has kılar. Allah, Büyük Lütuf Sahibi’dir.
Kral Fahd:
Rahmetini dilediğine ayırır. Allah üstün lütuf sahibidir.
Hasan Basri Çantay:
O, kime dilerse rahmetiyle ona imtiyaz verir. Allah en büyük fazl-ü inayet saahibidir.
Muhammed Esed:
dilediğine rahmetini bağışlar; ve Allah, lütfunda sınırsızdır."
Gültekin Onan:
O, kime dilerse rahmetini tahsis eder, Tanrı büyük ´lutuf ve ihsan´ (fazl) sahibidir.
Ali Fikri Yavuz:
Allah dilediği kimseye rahmetiyle imtiyaz verir (Peygamberlik veya İslâm dinini bahşeder). Allah çok büyük ihsan sahibidir.
Portekizce:
Ele agracia, com a Sua misericórdia, exclusivamente a quem Lhe apraz, porque Deus é Agraciante por excelência.
İsveççe:
och Han förbarmar Sig över den Han vill. Guds nåd är en outsinlig källa."
Farsça:
هر که را بخواهد، به رحمت خود اختصاص می دهد و خدا دارای فضل بزرگ است.
Kürtçe:
ئەو (خوایە) ڕەحممەت و میھرەبانی خۆی تایبەت دەکات بۆ ھەرکەسێک بیەوێت (شیاوی بێت) وە خوا خاوەنی بەخشش و بەھرەی گەورەیە
Özbekçe:
Ўз раҳматини хоҳлаган кишисигахос қилади ва Аллоҳ улуғ фазл эгасидир», деб айт. (Бундай усул ҳозир ҳам давом этмоқда. Аҳли китоб саналган яҳудий ва насронийлар ҳақида, улар бир нарсани чуқур тушунмаса, амал қилмайди, деган тушунча кенг тарқалган. Шу боис улардан бирортаси Исломга кирса, бутун мусулмон олами қувончдан терисига сиғмай кетади. Улар орасида Исломга холис кириб, ҳидоят топиб кетаётганлари кўп, лекин юқорида баён этилганидек, ҳийла қилиб, Исломга зарар етказиш мақсадида куннинг аввалида иймонга келиб, охирида куфрга қайтаётганлари ҳам йўқ эмас.)
Malayca:
Allah menentukan pemberian rahmatNya itu kepada sesiapa yang dikehendakiNya; dan (ingatlah), Allah mempunyai limpah kurnia yang besar.
Arnavutça:
Mëshirën e Vet, Ai ia dhuron kujt të dojë. Se, Perëndia është pronar i mirësisë së pakufishme.
Bulgarca:
Той отличава с милостта Си когото пожелае. Аллах е Владетелят на великата благодат.
Sırpça:
Он Своју милост даје коме хоће. Аллах је поседник великог добра.
Çekçe:
On milostí svou vyznamenává, koho chce; a Bůh je pln dobrodiní nesmírného.'
Urduca:
اپنی رحمت کے لیے جس کو چاہتا ہے مخصوص کر لیتا ہے اور اس کا فضل بہت بڑا ہے"
Tacikçe:
Ҳар киро бихоҳад хоси раҳмати худ мекунад ва Худо соҳибкарамест бисёр бузург!
Tatarca:
Аллаһ үзенең рәхмәтенә теләгән кешеләрен хаслар. Аллаһ олугъ фазыйләт иясе.
Endonezyaca:
Allah menentukan rahmat-Nya (kenabian) kepada siapa yang dikehendaki-Nya dan Allah mempunyai karunia yang besar.
Amharca:
በችሮታው (በነቢይነት) የሚሻውን ይመርጣል፡፡ አላህም የታላቅ ችሮታ ባለቤት ነው፡፡
Tamilce:
(அல்லாஹ்) தான் நாடுகிறவரை தன் அருளுக்குச் சொந்தமாக்குகிறான். இன்னும், அல்லாஹ் மகத்தான அருளுடையவன் ஆவான்.
Korece:
하나님은 그분의 뜻에 따라 은혜를 베푸시니 하나님은 무한한은총으로 충만하심이라
Vietnamca:
Ngài đặc biệt dành hồng ân của Ngài cho người nào Ngài muốn. Quả thật, Allah có hồng ân vĩ đại.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: