Arapça:
إِنَّ الَّذِينَ يُؤْذُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ لَعَنَهُمُ اللَّهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَأَعَدَّ لَهُمْ عَذَابًا مُّهِينًا
Çeviriyazı:
inne-lleẕîne yü'ẕûne-llâhe verasûlehû le`anehümü-llâhü fi-ddünyâ vel'âḫirati vee`adde lehüm `aẕâbem mühînâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şüphesiz ki Allah'a ve Resulü'ne eziyet verenlere Allah hem dünyada, hem ahirette lânet etmiştir. Onlara aşağılayıcı bir azab hazırlamıştır.
Diyanet İşleri:
Allah'ı ve Peygamber'ini incitenlere, Allah dünyada da ahirette de lanet eder; onlara alçaltıcı bir azap hazırlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gerçekten de Allah'ı ve Peygamberini incitenlere Allah, dünyada da lanet etmiştir, ahirette de ve onlara, horlayıcı, aşağılatıcı bir azap hazırlamıştır.
Şaban Piriş:
Allah ve Peygamber’i incitenleri Allah, dünyada ve ahirette lanetlemiş ve onlara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Edip Yüksel:
ALLAH'a ve elçisine hakaret edenlere, ALLAH dünya ve ahirette lanet eder ve onlar için aşağılayıcı bir ceza hazırlamıştır.
Ali Bulaç:
Gerçek şu ki, Allah'a ve elçisine eziyet edenler; Allah, onlara dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için aşağılatıcı bir azap hazırlanmıştır.
Suat Yıldırım:
Allah ve Resulünü çirkin iddia ve davranışlarıyla incitenlere Allah dünyada da, âhirette de lânet etmiş ve onları zelil eden bir azap hazırlamıştır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphe yok ki o kimseler ki, Allah´a ve peygamberine ezada bulunurlar. Onlara Allah Teâlâ dünyada ve ahirette lânet etmiştir ve onlar için pek hakaretli bir azap hazırlamıştır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah'ı ve resulünü incitenleri Allah dünyada da âhirette de lanetlemiştir. Onlar için, alçaltıcı bir azap da hazırlanmıştır.
Bekir Sadak:
Insanlar senden kiyametin zamanini soruyorlar
İbni Kesir:
Muhakkak ki Allah´ı ve Rasulünü incitenlere Allah
Adem Uğur:
Allah ve Resûlünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lânet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki Allah ve Resûl´üne eziyet edenlere, onlara Allah, dünya ve ahirette lânet etti. Ve onlar için muhin (alçaltıcı) bir azap hazırladı.
Celal Yıldırım:
Onlar ki Allah´a ve Peygamberine eziyet ederler, Allah Dünya´da da, Âhiret´te de onlara lanet etmiş ve onlar için aşağılayıcı, horlayıcı bir azâb hazırlamıştır.
Tefhim ul Kuran:
Gerçek şu ki, Allah´a ve Resulü´ne eziyet edenler
Fransızca:
Ceux qui offensent Allah et Son messager, Allah les maudit ici-bas, comme dans l'au-delà et leur prépare un châtiment avilissant.
İspanyolca:
A los que molestan a Alá y a Su Enviado, Alá les ha maldecido en la vida de acá y en la otra y les ha preparado un castigo humillante.
İtalyanca:
Coloro che offendono Allah e il Suo Messaggero sono maledetti da Allah in questa vita e nell'altra: [Allah] ha preparato per loro un castigo avvilente.
Almanca:
Gewiß, diejenigen, die ALLAH und Seinen Gesandten kränken wollen, verfluchte ALLAH im Diesseits und im Jenseits und 2 bereitet für sie eine erniedrigende Peinigung.
Çince:
诽谤真主和使者的人,真主在今世和后世必弃绝他们,并为他们预备凌辱的刑罚。
Hollandaca:
Wat hen betreft die God en zijn profeet beleedigen, God zal hen in deze en in de volgende wereld vloeken, en hij heeft eene schandelijke straf voor hen gereed gemaakt.
Rusça:
Воистину, тех, которые поносят Аллаха и Его Посланника, Аллах проклял в этом мире и в Последней жизни и уготовил им унизительные мучения.
Somalice:
kuwa dhiba Eebe iyo Rasuulkiisa wuu lacnaday Eebe Adduun iyo Aakhiroba, wuxuuna u darbay cadaab wax dulleeya.
Swahilice:
Hakika wanao muudhi Mwenyezi Mungu na Mtume wake, Mwenyezi Mungu amewalaani duniani na Akhera, na amewaandalia adhabu ya kufedhehi.
Uygurca:
اﷲ نى ۋە ئۇنىڭ پەيغەمبىرىنى رەنجىتىدىغانلار (يەنى اﷲ ۋە رەسۇلۇللاھ يامان كۆرىدىغان ئىشلارنى قىلىدىغانلار) نى اﷲ دۇنيا ۋە ئاخىرەتتە رەھمىتىدىن يىراق قىلىدۇ ۋە ئۇلارغا خار قىلغۇچى ئازابنى تەييار لايدۇ
Japonca:
本当にアッラーと使徒を悩ます者には,アッラーは現世でも来世でも,激怒なされ,かれらのために恥ずべき懲罰を準備なされる。
Arapça (Ürdün):
«إن الذين يؤذون الله ورسوله» وهم الكفار يصفون الله بما هو منزه عنه من الولد والشريك ويكذبون رسوله «لعنهم الله في الدنيا والآخرة» أبعدهم «وأعدَّ لهم عذاباً مهيناً» ذا إهانة وهو النار.
Hintçe:
बेशक जो लोग खुदा को और उसके रसूल को अज़ीयत देते हैं उन पर खुदा ने दुनिया और आखेरत (दोनों) में लानत की है और उनके लिए रूसवाई का अज़ाब तैयार कर रखा है
Tayca:
แท้จริง บรรดาผู้กล่าวร้ายแก่อัลลอฮฺและร่อซูลของพระองค์ อัลลอฮฺทรงสาปแช่งพวกเขาทั้งในโลกนี้และปรโลก และทรงเตรียมการลงโทษอันอัปยศไว้สำหรับพวกเขา
İbranice:
אכן אלה הפוגעים (באמירתם )באלוהים ושליחו, אלוהים יקלל אותם בעולם הזה ובעולם הבא, וצפוי להם עונש משפיל
Hırvatça:
One koji Allaha i Poslanika Njegova budu uznemiravali, Allah će, zaista, i na dunjaluku i na ahiretu prokleti, i ponižavajuću im patnju pripremiti.
Rumence:
Dumnezeu îi blestemă în Viaţa de Acum şi în Viaţa de Apoi pe cei care îi necăjesc pe Dumnezeu şi pe Profet şi le pregăteşte o osândă umilitoare.
Transliteration:
Inna allatheena yuthoona Allaha warasoolahu laAAanahumu Allahu fee alddunya waalakhirati waaAAadda lahum AAathaban muheenan
Türkçe:
Allah'ı ve resulünü incitenleri Allah dünyada da âhirette de lanetlemiştir. Onlar için, alçaltıcı bir azap da hazırlanmıştır.
Sahih International:
Indeed, those who abuse Allah and His Messenger - Allah has cursed them in this world and the Hereafter and prepared for them a humiliating punishment.
İngilizce:
Those who annoy Allah and His Messenger - Allah has cursed them in this World and in the Hereafter, and has prepared for them a humiliating Punishment.
Azerbaycanca:
Allahı və Onun Peyğəmbərini incidənlərə Allah dünyada və axirətdə lə’nət eləmiş (Öz rəhmətindən qovmuş) və onlar üçün həqarətli bir əzab hazırlamışdır!
Süleyman Ateş:
Allah'ı ve Elçisini incitenler var ya, işte Allah onlara dünyada ve ahirette la'net etmiş ve onlar için alçaltıcı bir azab hazırlamıştır.
Diyanet Vakfı:
Allah ve Resulünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.
Erhan Aktaş:
Allah ve Resûl’üne eziyet edenlere, Allah, dünya ve âhirette lânet etti. Ve onlar için alçaltıcı bir azâp hazırladı.
Kral Fahd:
Allah ve Rasûlünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lânet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.
Hasan Basri Çantay:
Hakıykat, Allah ve Resulüne ezâ edenler (yok mu?) Allah onları dünyâda da, âhıretde de rahmetinden koğmuş, onlara horlayıcı bir azâb da hazırlamışdır.
Muhammed Esed:
Allah´ı ve Rasulü´nü (bilerek) incitenlere gelince; Allah onları bu dünyada ve ahirette (rahmetinden) yoksun bırakacak ve onlar için alçaltıcı bir azap hazırlayacaktır.
Gültekin Onan:
Gerçek şu ki, Tanrı´ya ve elçisine eziyet edenler
Ali Fikri Yavuz:
Şüphe yok ki Allah’a ve Rasûlüne eziyyet verenlere, Allah, dünyada ve ahirette lânet etmiştir, (onları rahmetiden koğmuştur). Onlara, pek hor düşürücü bir azab da hazırlamıştır.
Portekizce:
Em verdade, àqueles que molestam Deus e Seu Mensageiro, Deus os amaldiçoará, neste mundo e no outro, e tem-lhespreparado um afrontoso castigo.
İsveççe:
Gud fördömer dem som smädar och sårar Honom och Hans Sändebud, och Han utestänger dem från Sin nåd i detta liv och i det kommande; Han har ett förnedrande straff i beredskap för dem.
Farsça:
قطعاً آنان که خدا و پیامبرش را می آزارند، خدا در دنیا و آخرت لعنتشان می کند، و برای آنان عذابی خوارکننده آماده کرده است.
Kürtçe:
بەڕاستی کەسانێك کەئازاری خواو پێغەمبەرەکەی دەدەن خوا نەفرەتی لێکردوون لەدونیا و لەدواڕۆژدا وە سزای ڕیسواکەری بۆ ئامادەکردون
Özbekçe:
Албатта, Аллоҳга ва Унинг Расулига озор берадиганларни Аллоҳ бу дунё ва охиратда лаънатлади ҳамда уларга хорловчи азобни тайёрлаб қўйди. (Аллоҳга озор бериш–Аллоҳга ширк келтириш, унга осий бўлиш, Уни Ўзига мос бўлмаган сифатлар билан сифатлаш, динга, Пайғамбарларига, китобларига тил теккизиш. Пайғамбарга (с. а. в.) озор бериш, ўша вақтда у зотга қарши чиқиш, жисмоний ва маънавий зарба бериш, шахсларига, оилалари ва умматларига нисбатан ёмонлик қилиш, иғво, бўҳтон қилишдан иборатдир. Ҳозирда ҳам худди шундай: ким у кишининг шахсларига, динларига, шариатларига, оилаларига, китобларига, суннатларига, умматларига тил теккизса, у зотга (с. а. в.) озор берган бўлади.)
Malayca:
Sesungguhnya orang-orang yang melakukan perkara yang tidak diredai Allah dan RasulNya, Allah melaknatkan mereka di dunia dan di akhirat, dan menyediakan untuk mereka azab seksa yang menghina.
Arnavutça:
Me të vërtetë, ata që e ofendojnë Perëndinë dhe Pejgamberin e Tij, Perëndia i mallkon (edhe) në këtë botë edhe në tjetrën, dhe për ta ka përgatitur ndëshkim poshtërues.
Bulgarca:
Които огорчават Аллах и Неговия Пратеник, Аллах ги проклина в земния живот и в отвъдния, и е приготвил за тях унизително мъчение.
Sırpça:
Оне који Аллаха и Његовог Посланика буду вређали, Аллах ће, заиста, и на овом свету и на оном свету проклети, и припремити им понижавајућу патњу.
Çekçe:
Věru ty, kdož urážejí Boha a posla Jeho, Bůh prokleje na tomto i onom světě a připraví pro ně trest zahanbující.
Urduca:
جو لوگ اللہ اور اس کے رسولؐ کو اذیت دیتے ہیں ان پر دنیا اور آخرت میں اللہ نے لعنت فرمائی ہے اور اُن کے لیے رسوا کن عذاب مہیا کر دیا ہے
Tacikçe:
Ҳар оина (албатта) касонеро, ки Худо ва паёмбарашро озор медиҳанд, Худо дар дунё ва охират лаънат карда ва барояшон азобе хоркунанда муҳайё кардааст.
Tatarca:
Аллаһуның анасы вә баласы бар дип Аны ачуландыручы, һәм пәйгамбәргә ышанмыйча аны рәнҗетүче фәсыйк кешеләрне Аллаһ ләгънәт кылып дөньяда вә ахирәттә рәхмәтеннән ерак итте, дәхи аларга хур итә торган ут ґәзабын хәзерләде.
Endonezyaca:
Sesungguhnya orang-orang yang menyakiti Allah dan Rasul-Nya. Allah akan melaknatinya di dunia dan di akhirat, dan menyediakan baginya siksa yang menghinakan.
Amharca:
እነዚያ አላህንና መልክተኛውን የሚያስከፉ በቅርቢቱ ዓለም በመጨረሻይቱም አላህ ረግሟቸዋል፡፡ ለእነርሱም አዋራጅን ቅጣት ደግሶላቸዋል፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக எவர்கள் அல்லாஹ்விற்கும் அவனது தூதருக்கும் தொந்தரவு தருகிறார்களோ அவர்களை இம்மையிலும் மறுமையிலும் அல்லாஹ் சபிக்கிறான். இன்னும், இழிவுபடுத்துகிற தண்டனையை அவர்களுக்கு ஏற்படுத்தியிருக்கிறான்.
Korece:
하나님과 그분의 선지자를 욕되게 하는 자들에게 하나님께서현세와 내세에서 그들을 저주하시니 그분은 그들을 위해 굴욕의 징벌을 준비하셨노라
Vietnamca:
Quả thật, những kẻ gây phiền nhiễu đến Allah và Sứ Giả của Ngài, Allah sẽ nguyền rủa họ ở đời này và cả Đời Sau; và Ngài đã chuẩn bị cho họ một sự trừng phạt nhục nhã.
Ayet Linkleri: